İkili İlişkilerde Bencil, Duygusuz, Umursamaz, Bağlanma Problemleri Olan Bi Kadına Dönüşmek...

ladyamore

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
31 Ekim 2014
3.782
9.370
208
Ve dönüştüğün bu yeni kadını hiç mi hiç sevmemek... Evet sorunum tam olarak bu.

Biraz fazla kestirmeden bi giriş oldu sevgili KK sakinleri, kusuruma bakmayın. Normalde bi hal hatır sorardım hic değilse. Umarım keyifler yerindedir.

Bana gelince, sorunum başlıkta ve devamında belirttigim gibi.

Konu ikili ilişkilere geldiğinde hayatımın son bir buçuk yılı benim için hiçbi anlam ifade etmeyen flört döngülerinden ibaret.

Çabuk parlayan, parladığından da hızlı sönen kıvılcımlar gibi. Etkilendiğin biri çıkar karşına, o da senden etkilenmiştir, bi diyalog gelişir, tatlı tatlı atışılır, normal cevreden bi tık daha samimi davranılır, konuşmaların suresi uzar gidişatı değişir, başbaşa buluşulur, dışarıdan oldu bunlar yorumları yapılmaya başlanır, samimiyetin dozu artar, neredeyse çift olunmuştur kii Lady kaçar. (Buradan Behlüle ve Aşkı Memnuyu 263748 kez bitiren tüm izleyicilere selamlar:KK48:)

İşler bi tık ciddileşse (ciddileşmekten kastım evlilik ya da uzun ilişki değil; işin içine hoşlanmanın, etkilenmenin, keyifli vakit geçirmenin otesinde gerçek duyguların, gerçek baglılıkların girmesi.) kaçacak delik arıyorum sanki. Bunalıyorum, daralıyorum, bir gün önce keyifle sürdürdügüm konuşmayı bi gün sonra sürdürmek, bırak aynı dozda surdurmeyi kısa ve yüzeysel diyaloglara girmek bile zul geliyo. Yüz yüze gelmekten kaçıyorum, bahanelerim tukeniyo.

Nefes alacak kocaman bi alana ihtiyacım var sanki, adı iliski olan hicbi seyi, hickimseyi sokmak istemiyorum oraya.

Üzgün ya da mutsuz değilim. Hayatımdan da, hayatımdaki insanların varlığından da keyif alıyorum. Ama bi ayağım hep kapıda, söylediğim her söz planlı, hep bi çıkış kapısı bırakıyorum kendime. Ben keyif aldıgım sürece hayatımdalar, sıkıldıgım anda da ne hissederler ne düsünürler umursamadan atıyorum bildigin basımdan.

Günübirlik fiziksel ilişkiler kastetmiyorum bu arada. Fuckbuddylik müessesine buradan selamlar :KK3:ona da saygım sonsuz ama benim icinde bulundugum durum o degil. :KK51:

Yaşadığım her şey nasıl anlatsam derimin üzerinde kalıyo sanki, bi tık derine batacak olsa şöyle bi silkeleniyorum, tutunamayıp uçup gidiyolar.

Çevremdeki insanlara sorsan durumun açıklaması çok basit. "Aldatıldı, aşka inancı sarsıldı, tekrar birine kalbini açmaktan, güvenip hayalkırıklığına uğramaktan korkuyor."

Çünkü onların bildiği Lady tam bi sevgi kelebegi. Aşka, sevgiye, bağlılığa inanan, ilk görüste ayakları yerden kesilebilen, sevecen, fedakar, tutkuku, mutlu olmayı da mutlu etmeyi de bilen bi kadın. Evet mantık sahibi, fazlasıyla realist ama bi yanı hep romantik. Asık oldugunda mutlulugu cevresine bile bulasır. Buradan bile bilirler yani @nameaver olsun @Denas14__ olsun Yokuspokus Yokuspokus olsun.

Ki bunlar dogru mu, hepsi dogru.

O yüzden aldatıldı da böyle oldu son derece haklı, doğru, mantık çerçevesine oturan bi varsayım gibi duruyo di mi? Degil işte.

Aslına bakarsan karakterimle de uyumlu. Bu halimin başlangıç tarihine bakıyoruz, evet aldatılmamdan hemen sonrası. Baya baya arkasına saklanacak saglam bi gerekçem var halbuki.

Ama gercek bu değil.

O kadar umrumda değil ki acı çektiğim zamanları bile özlüyorum, çünkü öyle ya da böyle "gerçek" bi şeyler hissedebilmek hiçbi şey hissetmemekten bin kat daha iyiymiş çünkü diyemiyorum insanlara.

Hiçbi halt hissetmiyorum diyemiyorum.
Mantığım hayattan keyif al otesine de bakma diyo diyemiyorum. Bencilleştim, duygularım sadece kendi mutluluguma hizmet ediyo, korku ya da acı icinde degilim aksine hayattan fazlasıyla haz alıyorum ama bu sırada insanları duygusal beklentiye sokuyo muyum diye hic dusunmuyorum diyemiyorum. Ha kimsenin kalbini kırmamak icin cok nezaket sahibiyim görseniz, ama o halim bile kibirli ve umursamaz resmen.

Normal degil bu halim, bu ben degilim ki. Mantıgımla aramda insanlıgım varmış , insan olmak yeri geldiginde aptal olmak, aşık olamk, hata yapmakmış da biri insalıgımı aradan çekmiş gibi.

Konu diger insanlar ve onların iliskileri olunca yine ben eski benim. Ama konu kendime gelince... Ne oldu bana KK sakinleri ya? Nerede bu kızın eski hali:KK51:
 
Gercekten siz mi kaciyorsunuz yoksa kaciriliyor musunuz acaba?
Bence karsidakilerin samimiyetine de guvenmiyorsunuz.
Tamamen huzuru buldugunuz birinden ayhh daraldim diye kacacaginizi sanmiyorum.
Tabi ki beni uzaklasmaya iten, huzurumu kaçıran şeyler tetikliyor bu durumu ama işin biraz çığrından çıktığını, gözünün üstünde kaşın var boyutuna evrildigini hissediyorum. Daha dogrusu algım fazlasıyla açıldı, ufak imalar, kücük gorünen kusurlar direk buzdagının ustü buysa altında neler var kim bilir hissiyatı oluşturuyo.

Ve insanlar eskisi kadar özel gelmiyo bana, herkes birbirinin aynı sanki. Ciddi ciddi doğru insana inanan biriydim ben, şaka gibi şu halim.

Içimde bi kezban mı varmış benim acaba diye de düsündüm inanın, hani kimseleri kendine layık bulmayan, mikemmeli arayan en bi piremsesinden. Yok o da degil.
 
Ya pardon ama narsist misiniz? Aklima baska sey gelmedi. Anlattiginiza bakilirsa sevilen birisiniz ama siz yurekten sevemiyorsunuz,empati yapamiyorsunuz,bencilsiniz,once BEN diyorsunuz,onlar size uysun kurallari siz koyun onlar da kuralina gore oynasin istiyorsunuz. Cabuk sıkılıyorsunuz,elde edince ortadan kayboluyorsunuz. Kolay kolay begenemiyorsunuz, dış gorunus cok onemlidir sizin icin, sevdiginiz kusursuz olsun istiyorsunuz. Ama 4 4 luk insan yok malesef.

Tum bunlarin yaninda eminim egonuz ve ozguveniniz cok yuksektir. Hirsli ve kincisinizdir de ayni zamanda. Aynisi size yapilsa intikam almak icin gozune soka soka aldatirdiniz da eminim.. tedavisi yok bunun. Ama belki terapilerle duzelebilir bi tık.
 
Son düzenleme:
Ya pardon ama narsist misiniz? Aklima baska sey gelmedi. Anlattiginiza bakilirsa sevilen birisiniz ama siz yurekten sevemiyorsunuz,empati yapamiyorsunuz,bencilsiniz,once BEN diyorsunuz,onlar size uysun kurallari siz koyun onlar da kuralina gore oynasin istiyorsunuz. Cabuk sıkılıyorsunuz,elde edince ortadan kayboluyorsunuz. Kolay kolay begenemiyorsunuz, dış gorunus cok onemlidir sizin icin, sevdiginiz kusursuz olsun istiyorsunuz. Ama 4 4 luk insan yok malesef.

Tum bunlarin yaninda eminim egonuz ve ozguveniniz cok yuksektir. Hirsli ve kincisinizdir de ayni zamanda. Aynisi size yapilsa intikam almak icin gozune soka soka aldatirdiniz da eminim.. tedavisi yok bunun. Ama belki terapilerle duzelebilir bi tık.

Öncelikle altını çizdiğim yerde bi durun, yavaş emin olun saçınız başınız dağılmasın.

Birini aldatmak, onun güvenine ihanet etmek su an içinde bulundugum bencil ve duygusuz ruh halinin üstüne bi bu kadar daha kaçak kat çıksam, dünya yansa umrumda olmayacak seviyeye gelsem yine de yapacağım bi şey değil. Gerekcesi ne olursa olsun karşımdakinden önce kendime yapmam ben bunu. İstediklerinin pesinden özgürce ve cesurca gidebilen özsaygı, akıl ve vicdan sahibi bi insanım, elindekinden olmamak icin hiçbi şeyi tam yaşayamayan, kacak güresen bi zavallı degilim. Oralara da inmedim, o kadar değil.

İlk paragrafa gelince, aslında haksız sayılmazsınız. Evet tam da boyle davranıyorum. Ama tanımda sorun var. Zira narsist diye tanımlayabileceğiniz biri bu saydığınız davranışlarını ne boyle bi ortamda ne de kendi içinde tartışmaya açmaz, bundan rahatsız olmaz. Kendini de içinde bulundugu bu hali de sever. Bendeyse durum tam tersi, kendime bu noktada tahammülüm kalmadı diyebilirim.

Değistim ve bu yeni insanı hiç sevmedim, eskisine dönmenin bi yolunu arıyorum.
 
gecmisteki derin yaralardan sonra bu hale geldin heralde kuzum . baglanmaktan, baglanip kirilmaktan, incinmekten korktugun icin kaciyorsun..

empati yapsan.. dusunsene birine deger vermissin, birseyler paylasmissin, tam guvenip baglanacakken kus olup ucuyor. ne kadar degersiz hissedersin degil mi? iliklerine kadar kirilirsin. karsindaki insan da sen umarsizca hayatindan ciktiginda bunlari hissediyor. kendin yasamak istemedigin birseyi baskasina yasatma..flortlere ara ver hayatina kimseyi alma bir sure kendini toparlayana kadar. gercekten guvendigin sevdigin insan karsina ciktiginda boyle yapmazsin diye dusunuyorum. biraz kendini dinlendir, ic sesini dinle. olmak istemedigin insana dön bak ve ondan vazgec.. daha saglikli, karsilikli deger verilen iliskiler varken kendini bu sekilde yipratma fistigim..
 
Belkide seni gerçekten etkileyen biri çıkmıyordur karşına
Geçici hoşlanmalar oluyordur
Zamana bırak
 
Ladym, bu bi çeşit gard, bir çeşit savunma mekanizması biliyorsun ve özel hayatında yaşadığın bazı kötü tecrübelerden sonra kendini bu halde bulman da gayet normal, kolay mı? Bir mükemmel hayali, gerçekliğin sorgusuna açtın. Geçici bir süreç.

Özeliklerini düşününce seni tanıdığım kadarıyla söylüyorum (Bir miktar da tanıdığımı düşünüyorum) senin akıl ve kalp sorgundan geçecek erkek miktarı az, yaşının/gençliğinin de önünde düşünebildiğini gözlemliyorum, hatta şaşırdığımı da hatırlarsın bu kadar genç birinin bu olgunluk ve ifade yeteneğinde olmasına, ilk konuştuğumuz sıralarda. Bu da alanı bir miktar daha daraltıyor. Daha seçicisin.

İnsan ne kadar özgür ve özgün düşünebiliyorsa ve kendinin de farkındaysa, genelden o kadar kopuyor. Bazı muhabbetler bir yere kadar tatmin edici oluyor, kafa dengini bulmak zorlaşıyor. Bu da bir diğer etki.
İnsanlar ortak zevkler, heyecanlar kadar ortak dert ve kaygıları da taşıyıp taşımamalarına göre de yakınlaşma basamaklarını atlıyor. Bence biraz da buradan kaçıyorsun. "Beni anlama konusunda istediğim başarıda değil" durumu. Çünkü seni anladığına kanaat getirdiğin bir insan olsaydı karşında, duyguyu paylaşma aşamasına geçerdin. Demek bu ortam henüz çeşitli sebeplerin bir araya gelmesiyle oluşamamış.
Üzerine çok varma, gerektiği noktada akışa bırak.

Bunu da olumsuzluk olarak algılama, farkındasın. Farkında olmak, onarmayı getirir zaten.
 
Ve dönüştüğün bu yeni kadını hiç mi hiç sevmemek... Evet sorunum tam olarak bu.

Biraz fazla kestirmeden bi giriş oldu sevgili KK sakinleri, kusuruma bakmayın. Normalde bi hal hatır sorardım hic değilse. Umarım keyifler yerindedir.

Bana gelince, sorunum başlıkta ve devamında belirttigim gibi.

Konu ikili ilişkilere geldiğinde hayatımın son bir buçuk yılı benim için hiçbi anlam ifade etmeyen flört döngülerinden ibaret.

Çabuk parlayan, parladığından da hızlı sönen kıvılcımlar gibi. Etkilendiğin biri çıkar karşına, o da senden etkilenmiştir, bi diyalog gelişir, tatlı tatlı atışılır, normal cevreden bi tık daha samimi davranılır, konuşmaların suresi uzar gidişatı değişir, başbaşa buluşulur, dışarıdan oldu bunlar yorumları yapılmaya başlanır, samimiyetin dozu artar, neredeyse çift olunmuştur kii Lady kaçar. (Buradan Behlüle ve Aşkı Memnuyu 263748 kez bitiren tüm izleyicilere selamlar:KK48:)

İşler bi tık ciddileşse (ciddileşmekten kastım evlilik ya da uzun ilişki değil; işin içine hoşlanmanın, etkilenmenin, keyifli vakit geçirmenin otesinde gerçek duyguların, gerçek baglılıkların girmesi.) kaçacak delik arıyorum sanki. Bunalıyorum, daralıyorum, bir gün önce keyifle sürdürdügüm konuşmayı bi gün sonra sürdürmek, bırak aynı dozda surdurmeyi kısa ve yüzeysel diyaloglara girmek bile zul geliyo. Yüz yüze gelmekten kaçıyorum, bahanelerim tukeniyo.

Nefes alacak kocaman bi alana ihtiyacım var sanki, adı iliski olan hicbi seyi, hickimseyi sokmak istemiyorum oraya.

Üzgün ya da mutsuz değilim. Hayatımdan da, hayatımdaki insanların varlığından da keyif alıyorum. Ama bi ayağım hep kapıda, söylediğim her söz planlı, hep bi çıkış kapısı bırakıyorum kendime. Ben keyif aldıgım sürece hayatımdalar, sıkıldıgım anda da ne hissederler ne düsünürler umursamadan atıyorum bildigin basımdan.

Günübirlik fiziksel ilişkiler kastetmiyorum bu arada. Fuckbuddylik müessesine buradan selamlar :KK3:ona da saygım sonsuz ama benim icinde bulundugum durum o degil. :KK51:

Yaşadığım her şey nasıl anlatsam derimin üzerinde kalıyo sanki, bi tık derine batacak olsa şöyle bi silkeleniyorum, tutunamayıp uçup gidiyolar.

Çevremdeki insanlara sorsan durumun açıklaması çok basit. "Aldatıldı, aşka inancı sarsıldı, tekrar birine kalbini açmaktan, güvenip hayalkırıklığına uğramaktan korkuyor."

Çünkü onların bildiği Lady tam bi sevgi kelebegi. Aşka, sevgiye, bağlılığa inanan, ilk görüste ayakları yerden kesilebilen, sevecen, fedakar, tutkuku, mutlu olmayı da mutlu etmeyi de bilen bi kadın. Evet mantık sahibi, fazlasıyla realist ama bi yanı hep romantik. Asık oldugunda mutlulugu cevresine bile bulasır. Buradan bile bilirler yani @nameaver olsun @Denas14__ olsun Yokuspokus Yokuspokus olsun.

Ki bunlar dogru mu, hepsi dogru.

O yüzden aldatıldı da böyle oldu son derece haklı, doğru, mantık çerçevesine oturan bi varsayım gibi duruyo di mi? Degil işte.

Aslına bakarsan karakterimle de uyumlu. Bu halimin başlangıç tarihine bakıyoruz, evet aldatılmamdan hemen sonrası. Baya baya arkasına saklanacak saglam bi gerekçem var halbuki.

Ama gercek bu değil.

O kadar umrumda değil ki acı çektiğim zamanları bile özlüyorum, çünkü öyle ya da böyle "gerçek" bi şeyler hissedebilmek hiçbi şey hissetmemekten bin kat daha iyiymiş çünkü diyemiyorum insanlara.

Hiçbi halt hissetmiyorum diyemiyorum.
Mantığım hayattan keyif al otesine de bakma diyo diyemiyorum. Bencilleştim, duygularım sadece kendi mutluluguma hizmet ediyo, korku ya da acı icinde degilim aksine hayattan fazlasıyla haz alıyorum ama bu sırada insanları duygusal beklentiye sokuyo muyum diye hic dusunmuyorum diyemiyorum. Ha kimsenin kalbini kırmamak icin cok nezaket sahibiyim görseniz, ama o halim bile kibirli ve umursamaz resmen.

Normal degil bu halim, bu ben degilim ki. Mantıgımla aramda insanlıgım varmış , insan olmak yeri geldiginde aptal olmak, aşık olamk, hata yapmakmış da biri insalıgımı aradan çekmiş gibi.

Konu diger insanlar ve onların iliskileri olunca yine ben eski benim. Ama konu kendime gelince... Ne oldu bana KK sakinleri ya? Nerede bu kızın eski hali:KK51:
Issızlady olmuşsunuz. Günümüz ilişkileri de böyle aslında, bencillik çağın hastalığı.
 
Insanin duygulari gercekten ama gercekten incindigi zaman bosvermislik . kayitsizlik hic bir seyi derinlemesine hissedememe.. Kendi kendine hayret ediyorsun ben nasil uzulmuyorum buna ya da ben neden su an mutlu olmuyirum.. Gibi. Kayitsizlik yorgunluk bezginlik ne oldugunu bilmiyorum ama oluyor bazen.. Dogru insan cikarsa baska turlu dusunebilirsiniz ya da bu hep boyle devam edip gidebilir. Isin en uc noktasinda ne oluyor biliyor musunuz? Artik kendine de kayıtsız kalmaya basliyorsun. Kendin icin de sevinmiyor veya uzulmuyorsun. Yapamiyorsun artik..
Bi sure ikili iliski yasamyin kafanizi dinleyin belki bir seyler yoluna girer tani oyle olmasini dilerim..
 
Hafhfdas benim evlenmeden önceki halim :))) sonra karşıma benden 4 yaş küçük(ben 30 dum) inanılmaz yakışıklı, yaşının çok ötesinde olgun kibar kültürlü bi pilot çıktı... 6 ay içinde nişanlı bir yıl içinde evliydim. 5 yıllık evliyim hala hayran hayran bakıyorum adama.. Meğer ben ıssız değilmişim kriterlerim yüksekmiş:)
 
Hayatında önceden yaşadığın şeyleri bilmiyorum ama bana kalırsa bağlanmaktan korkma dediğin şey aslında kendini "adayacak" birini bulamama. Evet beğeniyorsun, hoşlanıyorsun ama "Bu adamla Yozgat'ta yaşar mıyım" sorusuna cevabın hayır oluyor. (Böyle bir tweet vardı belki bilirsin birini seviyorsanız kendinize bu adamla Yozgatta yaşar mıyım diye sorun diye ehehe) Etkileniyorsun ama tam olarak kendini kaptırabileceğin biri çıkmamış karşına, bence sorun sende değil. Akışına bırak, flörtünü direkt sevgili oluruz tarzı tartmak yerine.
 
empati yapsan.. dusunsene birine deger vermissin, birseyler paylasmissin, tam guvenip baglanacakken kus olup ucuyor. ne kadar degersiz hissedersin degil mi? iliklerine kadar kirilirsin. karsindaki insan da sen umarsizca hayatindan ciktiginda bunlari hissediyor.

Şunu düsününce zaten karnıma ağrılar giriyo Denasım. Kimsenin kimseye böyle hissettirmeye hakkı yok, o kadar kızıyorum ki kendime.

Ama başka türlüsü de elimden gelmiyo. Her şey yolunda olmak zorundaymış gibi karşıma çıkan insanlarla benim için çok da bi anlam ifade etmeyen denemelere girişiyorum sanırım. Evet denerken keyifli vakit geciriyorum, egleniyorum da ama umduğumu bulamayınca bi anda her sey degersizlesiyo, benim buradan kaçmam lazım moduna geçiyorum. Ama o noktaya gelene kadar karsımdakine bunun sinyallerini vermedigim, günümü doldurmak için yasadıgımdan durum iyice sacmasapan bi hal alıyo.

flortlere ara ver hayatina kimseyi alma bir sure kendini toparlayana kadar. gercekten guvendigin sevdigin insan karsina ciktiginda boyle yapmazsin diye dusunuyorum. biraz kendini dinlendir, ic sesini dinle. olmak istemedigin insana dön bak ve ondan vazgec.. daha saglikli, karsilikli deger verilen iliskiler varken kendini bu sekilde yipratma fistigim..

Haklısın. Benim bi sure bu konuları düsünmeyi bırakıp, kendimi geri cekip baska bi seylere odaklanmam lazım.

Begenmenin ötesine gecemiyorum madem su asamada en azından gecebilecekmisim gibi yapip sonra da ortadan kaybolmayı birakmam lazım. Karsımdakini degil baya kendimi aptal yerine koyuyorum cünkü boyle.
 
Bir mükemmel hayali, gerçekliğin sorgusuna açtın.
Aynen böyle oldu biliyo musun? Benim inandıgım, hissettiğim, yaşadıgım seyler gerçeklikle birebir örtüsmüyormuş onu anladım.

Nasıl desem tamamen yalan ya da gerceklikten kopuk değilmiş belki benim inandıgım "aşk" kavramı ama gerçek de değilmiş işte. Bunu kabullenmek bile zaman alırken bi sey daha olur da "tamamen boşmuş inandıgım her sey" dersem ne yaparım diye korkuyorum, o da beni boyle bi savunma pozisyonuna itiyo belki de.

Daha seçicisin.

İnsan ne kadar özgür ve özgün düşünebiliyorsa ve kendinin de farkındaysa, genelden o kadar kopuyor. Bazı muhabbetler bir yere kadar tatmin edici oluyor, kafa dengini bulmak zorlaşıyor. Bu da bir diğer etki.
İnsanlar ortak zevkler, heyecanlar kadar ortak dert ve kaygıları da taşıyıp taşımamalarına göre de yakınlaşma basamaklarını atlıyor. Bence biraz da buradan kaçıyorsun. "Beni anlama konusunda istediğim başarıda değil" durumu. Çünkü seni anladığına kanaat getirdiğin bir insan olsaydı karşında, duyguyu paylaşma aşamasına geçerdin. Demek bu ortam henüz çeşitli sebeplerin bir araya gelmesiyle oluşamamış.
Üzerine çok varma, gerektiği noktada akışa bırak.

O basamaklar hep aynı yerde tıkanıp kalıyo iste Gangstam. Zevkleri ve eglenceyi paylaşmak güzel ama iş düsünceyi paylaşmaya gelince duvara tosluyorum. Ben dogru düsünüyorum onlar yanlış demiyorum ama aynı düsünmüyoruz, aynı yere bakmıyoruz, aynı seyi görmüyoruz, ayni seyi istemiyoruz onu biliyorum.

Ha bazen tüm bu uyumsuzluklara ragmen sevebilirdim ben, cünkü sevgi anlasmak degildi nedensiz de seviyodum hakikaten ama simdi onu da yapamıyorum. Sevemiyosam da kacak guresmezdim, net davranırdım, son ana kadar sürüklenip son anda kacmazdım, zoraki denemelerin icine zaten girmezdim, seçici ya da yalnız olmaktan gocunmazdım, önümü görür önlemimi erken alırdım simdi yapamıyorum.

Ki bu noktada doyumsuz, ahlak yoksunu, etik degerlerden nasibini alamamış eski hıyara sevgilerimi(!) gonderiyorum gercekten. Yani sonunda geldigimiz yer son derece sıg belki ama flört ve iliski döneminde o kadar aynıydık ki. Zekiydi, eglenceliydi, söyledigi ve yaptıgı her seyin altı doluydu, boş keseden bilmislik taslamazdı dolu bi adamdı, kibar ama maskulendi, ne fazla samimi ne fazla soguktu. Yani kendimi bu kadar tamamlayan bi adam bulup sonra onun tarafından aldatılmak resmen "aradıgın insana asla sahip olamayacaksın" algısı olusturdu bende.
 
Insanin duygulari gercekten ama gercekten incindigi zaman bosvermislik . kayitsizlik hic bir seyi derinlemesine hissedememe.. Kendi kendine hayret ediyorsun ben nasil uzulmuyorum buna ya da ben neden su an mutlu olmuyirum.. Gibi. Kayitsizlik yorgunluk bezginlik ne oldugunu bilmiyorum ama oluyor bazen.. Dogru insan cikarsa baska turlu dusunebilirsiniz ya da bu hep boyle devam edip gidebilir. Isin en uc noktasinda ne oluyor biliyor musunuz? Artik kendine de kayıtsız kalmaya basliyorsun. Kendin icin de sevinmiyor veya uzulmuyorsun. Yapamiyorsun artik..
Bi sure ikili iliski yasamyin kafanizi dinleyin belki bir seyler yoluna girer tani oyle olmasini dilerim..
Boşvermişlik, kayıtsızlık, ben neden şu an şu duyguda degilim ki hissi... gercekten tam isabet. En buyuk korkum da o soylediginiz uç noktayı görmek. Köprüden önceki son cıkısı arıyorum resmen, buradan sonrası dediginiz gibi cunku karsımdaki insanları gectim kendimi de önemsemeyi bırakmak.

Temenninize ve anlayısınıza cok tesekkür ederim. Gercekten kafamı dinlemem, geride durmam lazım sanırım.
 
Hafhfdas benim evlenmeden önceki halim :))) sonra karşıma benden 4 yaş küçük(ben 30 dum) inanılmaz yakışıklı, yaşının çok ötesinde olgun kibar kültürlü bi pilot çıktı... 6 ay içinde nişanlı bir yıl içinde evliydim. 5 yıllık evliyim hala hayran hayran bakıyorum adama.. Meğer ben ıssız değilmişim kriterlerim yüksekmiş:)
Kendiyle ve aşkla barışmış bi kadın görmek ne güzel, belki benim icin de benzer olur, olsun lutfen :KK36:
 
Böyle bir tweet vardı belki bilirsin birini seviyorsanız kendinize bu adamla Yozgatta yaşar mıyım diye sorun diye ehehe
Şu soruya evet cevabını gözüm kapalı verebildigim, biz gittigimiz yeri kendimize benzetiriz dedigim adam tarafından aldatıldım Astoria, durum tam olarak olmasa da büyük ölcüde bu.

Aldatılmanın kırgınlıgı falan degil yasadıgım, oraları gectim coktan. Ama o soruya bi daha asla evet cevabını verememekten, oyle bi insanın varolmamasından, daha da kotusu varolsa bile benim artık evet diyemeyecek kadar duygusuz ve bencil bi insana donustugumden korkuyorum.
 
Yani panpa hayat insani yoruyor, bir de bir noktadan sonra hayalkirikliklari da insani hissizlestiriyor. Kirila kirila bir noktadan sonra hissizlesiyorsun. Saglikli, normal insani bile zorla garip bir hale getiriyorlar ya, zaman cok kotu.
 
Nasıl desem tamamen yalan ya da gerceklikten kopuk değilmiş belki benim inandıgım "aşk" kavramı ama gerçek de değilmiş işte. Bunu kabullenmek bile zaman alırken bi sey daha olur da "tamamen boşmuş inandıgım her sey" dersem ne yaparım diye korkuyorum, o da beni boyle bi savunma pozisyonuna itiyo belki de.

sen bir adamı layıkıyla sevdin ama sevgin o adama ulaşmadı diye mi gerçek değilmiş? gayet gerçekmiş aşkın bence.
olması gerektiği gibi, insan gibi sevdiğin halde karşındakinin yetersizliği yüzünden mi boş diyorsun herşeye?
 
Back
X