• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İlgisizlik Yüzünden Ayrılmayı Düşünüyorum...

Kocam mühendisti. Onunla sakin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Gel gör ki 10 yıllık evlilikten sonra bu sükunet beni deli ediyordu. Yavaş yavaş onu romantizmden uzak vurdum duymaz bir adam gibi görmeye başlamıştım. Sonunda kararımı açıkladım.
"Senden boşanmak istiyorum."
Şaşırmıştı. Sebebini sordu.
"Bir sebebim yok sadece sıkıldım." cevabını verdim
Bütün gün ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu....Bu hali hayal kırıklığımı daha da arttırmıştı. Sonunda sordu:
"Seni caydırmak için ne yapabilirim"
Zaten bütün mesele buydu. Sorunun cevabını kendisi bulup beni kararımdan vazgeçirtmeliydi. Dedim ki:
"Diyelim ki dağın tepesinde tamda uçurumun kenarında bir çiçek var. O çiçeği bana getirmek için düşmeyi vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasını göze alabilir misin."
Yüzümü dikkatli inceledi ve "sana bunun cevabını yarın vereceğim" dedi.
Bu cevapla ümidim iyice kaybolmuştu. Bu adamda romantizmden uzak eser yoktu. Ertesi sabah uyandığımda mutfakta masanın üzerinde not buldum:
"Sevgilim" diye başlıyordu. "O çiçeği senin için kopartmazdım." Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim. "Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip çökerttikten sonra ağladığında onu tekrar düzeltmek için ellerime ihtiyacım var. Anahtarları her zamanki gibi evde unuttuğunu bildiğimden senden önce eve varabilmek için koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var. Araba kullanırken yolu kaybettiğinde doğru yolu bulmak için gözlerime ihtiyacım var. Ama seni benden daha fazla seven varsa gene de senin için o çiçeği koparıdım bir tanem."
Mektup şöyle devam ediyordu:
"Mektubu okuyup ikna olduysan lütfen kapıyı aç canım. Çok sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum:
Koşarak kapıyı açtım ve birbirimize sarıldık. O an anladım ki. sevgi illa jestlerle ifade edilmez. bazen bir bakış her şeyi anlatmak için yeterlidir"
 
Son düzenleme:
canım ben de aynı dertten muzdaribim aşağı yukarı, benim konularımdan da görebilirsin.. bazılarının huyu böyle olabiliyor, mesela kafede karşına oturma konusunda ısrar etmesi dışında, diğer şeyler huyu olabilir gibime geldi benim. biraz kendini geri çekerek tepkilerini ölçebilirsin, yok yine değişmiyorsa, yol ver gitsin hakikaten de...
 
Bugünden itibaren hiç ilgilenmesen.Hiç aramasan.Bir hafta iki hafta hiç umursama.Bakalım ne yapacak?O arayana kadar.Aramazsa zaten dünden razı demektir,sende umursama.Aramaya,ilgilenmeye başlarsa da biraz dengesiz bir tip olduğunu anlarsın.Öyle biri için de üzülmeye değmez.Çünkü sürekli tavşan kaç,tazı tut modunda ilişki yürümez ki.Hem artık kendimi sona hazırladım demişsin ya,bak bu çok iyi.Bir anda olunca ya da hazmedemeyince acısı daha çok oluyor.Sen artık onu boşver bence.Bitecekse de sende zaten çok meraklı değildim,bende soğumuştum dersin.Genelde de hemen paçaları tutuşuyor.Kızlarında dediği gibi bunların taktikleri hep aynı ya.Bu kadar mı fabrikasyon olur?

artık ilgilenemiyorum zaten canım. içimden gelmiyor. tüketti beni.
 
erkeklerde önceden var olan ve sonradan oluşan bir ilgisizlik varsa kesinlikle sonu ayrılıkla bitiyor tecrübeyle sabit anlatıklarının hepsini yaşadım ve artık psikolojim bozulmuştu sürekli hatayı kendimde aramaktan 2 ay oldu ayrılalı hala çok seviyorum ama huzurluyum neden diye düşünmüyorum belkide kabullenmek bir şeyleri en güzeli.
 
yazdıklarında kendimi gördüm,3 yıl önceki halimi....ben bitirmiştim aynı sebeplerden...hiç durma senden mutlusu olmıcak...:31:
 
Bu başlarda normal olması gereken şey gibi gözüküyor fakat zamanla senin bu beklentin onlara fazla geliyor canım aslında hiçbişi değil sen demesen onlar için sıkıntı olmaz ama kadınlar bunu bekler sadece ama fazla gelir neyazıkki

evet canım fazla geliyor ona dediğin gibi. halbuki istediğim şeyler normal şeyler. neredeyse güzelce söylediğim hiçbirşeyi yapmadığını, dikkate almadığını fark ettim. ne zaman söylenmeye başlasam ya da tartışma çıkarsam o zaman ciddiye alıp biraz yapıyor birşeyler. bu da beni mutlu etmiyor o saatten sonra.
 
yazdıklarınızı okudum kızlar,, önceden bana derlerdi bende inanmazdım eger bekar olsaydım elimde oynatamayacagım adam yok diye.. gerçekten öyle. Ben de hep üzülürdüm ne salakmışım.. Erkekler o kadar kolay ki en çirkin kadın bile avcunun içine alabilecek beyne sahip ama kullana bilene allah çirkin talihi versin derler ya aynen öyle .. çünkü çirkinlerde kompleks var herşeyi avcuna alıp kendine çevirmeyi ögrenmiş çocguklugundan bu yana hep savaştıgı için.. güzellerde benim gibi 30 a gelince anlıyor çirkinlerle savaşmaktan.
sizi aramayanı siz hiç aramyaın, kendinizi herzaman şuh hissedin, güzelliginizin farkına varın, agır degil sabun gibi hafif kokun temiz görünümlü olun kırmızı agırlıklı kullanın zarf olun az öz ve zekice konuşun karşı tarafa canın isterse degil canım isterse hissini verin. Gerçekten üzülmeyin HER YENİ GELEN İÇİN BU ONDAN FARKLI demiyor musunuz.. inanın hepsi aynı. Sadece siz farklısınız hepsinden önemlisiniz sizin bir gününüz onların bin yılına deger zaman + güzellik + saglık bunlara iyi bakın hoşçakalın.
 
Kocam mühendisti. Onunla sakin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Gel gör ki 10 yıllık evlilikten sonra bu sükunet beni deli ediyordu. Yavaş yavaş onu romantizmden uzak vurdum duymaz bir adam gibi görmeye başlamıştım. Sonunda kararımı açıkladım.
"Senden boşanmak istiyorum."
Şaşırmıştı. Sebebini sordu.
"Bir sebebim yok sadece sıkıldım." cevabını verdim
Bütün gün ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu....Bu hali hayal kırıklığımı daha da arttırmıştı. Sonunda sordu:
"Seni caydırmak için ne yapabilirim"
Zaten bütün mesele buydu. Sorunun cevabını kendisi bulup beni kararımdan vazgeçirtmeliydi. Dedim ki:
"Diyelim ki dağın tepesinde tamda uçurumun kenarında bir çiçek var. O çiçeği bana getirmek için düşmeyi vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasını göze alabilir misin."
Yüzümü dikkatli inceledi ve "sana bunun cevabını yarın vereceğim" dedi.
Bu cevapla ümidim iyice kaybolmuştu. Bu adamda romantizmden uzak eser yoktu. Ertesi sabah uyandığımda mutfakta masanın üzerinde not buldum:
"Sevgilim" diye başlıyordu. "O çiçeği senin için kopartmazdım." Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim. "Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip çökerttikten sonra ağladığında onu tekrar düzeltmek için ellerime ihtiyacım var. Anahtarları her zamanki gibi evde unuttuğunu bildiğimden senden önce eve varabilmek için koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var. Araba kullanırken yolu kaybettiğinde doğru yolu bulmak için gözlerime ihtiyacım var. Ama seni benden daha fazla seven varsa gene de senin için o çiçeği koparıdım bir tanem."
Mektup şöyle devam ediyordu:
"Mektubu okuyup ikna olduysan lütfen kapıyı aç canım. Çok sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum:
Koşarak kapıyı açtım ve birbirimize sarıldık. O an anladım ki. sevgi illa jestlerle ifade edilmez. bazen bir bakış her şeyi anlatmak için yeterlidir"

canım çok duygusal bir yorum. sonunun böyle bitmesine, ayrılmamanıza çok sevindim. eşiniz belli ki sizi gerçekten seviyor.
 
canım çok duygusal bir yorum. sonunun böyle bitmesine, ayrılmamanıza çok sevindim. eşiniz belli ki sizi gerçekten seviyor.

bu benim yaşadığım bir hikaye değil gazete de bir köşe yazısında okumuştum. sadece farklı bakış açısıyla bakmanıza yardımcı olmak istedim o yüzden yazdım
 
canım ben de aynı dertten muzdaribim aşağı yukarı, benim konularımdan da görebilirsin.. bazılarının huyu böyle olabiliyor, mesela kafede karşına oturma konusunda ısrar etmesi dışında, diğer şeyler huyu olabilir gibime geldi benim. biraz kendini geri çekerek tepkilerini ölçebilirsin, yok yine değişmiyorsa, yol ver gitsin hakikaten de...

geriye çektim zaten canım şu an kendimi. kafede karşıma oturma konusu tamamen onun inadı aslında. inat yapıp beni sinir etmek hoşuna gidiyor diye düşünüyorum.
 
Back
X