- 27 Ekim 2013
- 4.728
- 12.056
- 408
- Konu Sahibi feruzecerci
-
- #21
Neyi yapmak istiyorsanız onu
Son düzenleme:
Neyi yapmak istiyorsanız onuNe yapmalıyım mesela ?
Ağustosun ortasında bir planımız var yazlığa gitmek gibi ama bakalim faydası olacak mı...Neyi yapmak istiyorsanız onusiz ve eşiniz nelerden keyif alıyorsunuz bilemiyorumki.Ben mesela yeni şehirlere gitmeyi çok severim.Sizde güzel bir tatil proğramı yapabilirsiniz.Haftasonu yakın bir şehre gidip hızlandırılmış bir turda olabilir, 1 haftalık güzel bir tatilde.Günlük hayatta çayı kahveyi termosa koyup hadi parka deyip kısa yürüyüşler sonrası çimlerde yayıla yayıla içmek mesela.Yada daha önce hiç denenmemiş bişeyi birlikte denemek, bu bir yemekte olabilir, basit bir etkinlikte, birlikte oyun oynamak olabilir.
İki ayrı ruhun birleşmesi gibi olmalı çok özel hissettirmeli, ama biz temizliğe titizliğe önem verdiğimiz için o manevi boyuta kendi adıma giremiyorum.Yani gün içinde tutkudan alev almayı beklemiyoruz hiç birimiz ama sekste de tutku olmalı yani. Görev gibi e hadi sevişelim bari tarzı bir durum beni çok üzerdi.
İlişkinizde bir tek içki sofrasından keyif almıyorsunuzdur diye düşünüyorum.Evet bu kadar baskı kurmanızı doğru bulmuyorum.açıkcası buda bir hayat görüşü, belki adam evinde rahatça içebilmek istiyor, siz içmesenizde sizinle o masada sohbet etmek istiyor.Açıkcası eşimin benim bir alışkanlığımı bilip kabul edip evlendikten sonra üstümde baskı kurması beni uzaklaştırırdı.Belki bu konuda biraz daha sakin ve empati kurarak yaklaşmalısınız.Dediğim gibi eskiden tek zevk aldığınız paylaşımda rakı sofrası değildir diye düşünüyorum, diğer eylemlere yoğunluk verebilirsiniz.Evet o da ben içmedigim için normale göre azalttı ama arkadaşlarıyla buluşup bir iki kadeh içer, evde içmesini istemiyorum artık mümkünse dışarıda da, bu konuda biraz baskı kurduğum için bunalttığım da oluyor.
Yazlık her yıl gittiğiniz yazlıksa, her yıl yaptığınız şeyleri yapacaksanız sadece dinlenme tatili olur.Araya biraz atraksiyonlu bişeyler katmanız lazımAğustosun ortasında bir planımız var yazlığa gitmek gibi ama bakalim faydası olacak mı...
Doğru diyorsunuz, seyahat etmek, evde film izlemek, sohbet etmek, birlikte yemek hazırlamak ya da yemeğe çıkmak, tavla oynamak, internette gördüğümüz bir şeyi evde denemek gibi bir çok şey yapıyorduk aslında ama artık içimizden mi gelmiyor bilmiyorum. Bir de eşimin gücenme huyu beni o kadar yoruyor ki anlatamam. Kavga etsek bu kadar koymaz. Gücenir surat asar ayrı bir yere oturur benden. Bir saat önce yanına gittim bahaneyle ama konuşmadım kendisiyle çünkü gucenip giden o ve bu huyunu bırakmasını kaç kere söyledim. Artık kafaya takmayayım küserse küssün diyorum. Baktım gözleri dolmuş kendi başına bir şeyler izliyormuş gibi yaptı. Hiç oralı olmadım. Çünkü kavga edelim ama küsmeyelim bağırır çağırır içini dökersin ama aynı evin içinde ayrı köşeye çekilmek ne demek diye kaç kere dedim.İlişkinizde bir tek içki sofrasından keyif almıyorsunuzdur diye düşünüyorum.Evet bu kadar baskı kurmanızı doğru bulmuyorum.açıkcası buda bir hayat görüşü, belki adam evinde rahatça içebilmek istiyor, siz içmesenizde sizinle o masada sohbet etmek istiyor.Açıkcası eşimin benim bir alışkanlığımı bilip kabul edip evlendikten sonra üstümde baskı kurması beni uzaklaştırırdı.Belki bu konuda biraz daha sakin ve empati kurarak yaklaşmalısınız.Dediğim gibi eskiden tek zevk aldığınız paylaşımda rakı sofrası değildir diye düşünüyorum, diğer eylemlere yoğunluk verebilirsiniz.
Yazlıkta kiracımız vardı o çıktı, bakalim tadilatlık durumu var mı diye gideceğiz kalabilirsek haftasonu için kalacağız çünkü haftaici maalesef çalışmak zorundayızYazlık her yıl gittiğiniz yazlıksa, her yıl yaptığınız şeyleri yapacaksanız sadece dinlenme tatili olur.Araya biraz atraksiyonlu bişeyler katmanız lazım
Bazen kariyeri bırakıp başka bir işe girişmek istiyorum hatta bu konuda bir başlık da açmıştım ama pek desteklenmedim.Hayatınızın başka alanlarında daha heyecanlı olma durumu yok mu? Mesela kariyerinizde risk alsanız? Hiç yapmadığınız şeyleri deneseniz? Genel olarak hayatınız monotonlaşmış gibi geldi. Ve ikiniz de aynı durumda aynı hissiyatta gibisiniz.
Sürekli bu yüzden partner değiştiremeyiz diye düşünüyorum. Başka ilişki de 5 10 yıla yine rutine biner. Ha tabii yeni şeyler önerip reddediliyorsanız siz aktifken o pasifse veya sürekli enerjinizi emiyorsa farklı bir vaka ama siz de enerjik deli dolu tarafı değilsiniz galiba ilişkinin.
Eşiniz hep böylemiydi sonradan mı bunu huy edindi?hep böyleyse neden şimdi sizi rahatsız ediyor? Şu açıdan düşünün belki eşiniz sizinle tartışırsa istemeden sizi kıracağını düşünüyor ve bu yüzden sessiz kalmayı,sizin sakinleşmenizi bekliyor.Aslında bu güzel bişey. Çok ağır kavgalar etseniz birbirinize psikolojik ve fiziksel şiddet uygulasanız daha kötü olmaz mı?Bence öfkeniz çoksa profosyonel yardım alın.Ben olsam bir süre eşimi aynalamayı denerdim.Canımı sıkan bir durumda aynen onun yaptığı gibi uzaklaşıp, konuşmadan durunca ne yapacak bakardım.Bu arada ana problem cinsellikse onunla ilgili terapi veren uzmanlar var onları bir araştırın.Doğru diyorsunuz, seyahat etmek, evde film izlemek, sohbet etmek, birlikte yemek hazırlamak ya da yemeğe çıkmak, tavla oynamak, internette gördüğümüz bir şeyi evde denemek gibi bir çok şey yapıyorduk aslında ama artık içimizden mi gelmiyor bilmiyorum. Bir de eşimin gücenme huyu beni o kadar yoruyor ki anlatamam. Kavga etsek bu kadar koymaz. Gücenir surat asar ayrı bir yere oturur benden. Bir saat önce yanına gittim bahaneyle ama konuşmadım kendisiyle çünkü gucenip giden o ve bu huyunu bırakmasını kaç kere söyledim. Artık kafaya takmayayım küserse küssün diyorum. Baktım gözleri dolmuş kendi başına bir şeyler izliyormuş gibi yaptı. Hiç oralı olmadım. Çünkü kavga edelim ama küsmeyelim bağırır çağırır içini dökersin ama aynı evin içinde ayrı köşeye çekilmek ne demek diye kaç kere dedim.
E o gücenip dururken biz nasıl bi plan yapalım. İşte bugün dışarıdan geldik dışarıda ufacık bir sorun yaşadık eve geldik böyle surat asıp kendi köşesine çekildi. Gerçi yolda gelirken bunu da söyledim uzun zamandır plan yapmıyorduk al yaptık olan ortada böyle bir evlilik istemiyorum, ayrı takılınca daha mutluyum dedim. (Ben öyle tepki alamayınca daha çok yukseliyorum insan bi tepki verir diye ama vermiyor taşa söylesen taş çatlar.)
Aynısını ona yapayım dedim ama bir kaç saat dayanabildim. Sonra yine söylenmeye başladım küsme huyundan bıktığımı söyledim mesela. Ayna olduğumda, insan böyle nasıl durur dedim dayanamadım.Eşiniz hep böylemiydi sonradan mı bunu huy edindi?hep böyleyse neden şimdi sizi rahatsız ediyor? Şu açıdan düşünün belki eşiniz sizinle tartışırsa istemeden sizi kıracağını düşünüyor ve bu yüzden sessiz kalmayı,sizin sakinleşmenizi bekliyor.Aslında bu güzel bişey. Çok ağır kavgalar etseniz birbirinize psikolojik ve fiziksel şiddet uygulasanız daha kötü olmaz mı?Bence öfkeniz çoksa profosyonel yardım alın.Ben olsam bir süre eşimi aynalamayı denerdim.Canımı sıkan bir durumda aynen onun yaptığı gibi uzaklaşıp, konuşmadan durunca ne yapacak bakardım.Bu arada ana problem cinsellikse onunla ilgili terapi veren uzmanlar var onları bir araştırın.
Erkekler tecrube ettigim kadariyla beklenti icine girsigimizi asla anlayamiyorlar. Bence kadinlara gore bu konuda daha beceriksizler. Karanlikta goz kirpiyorsunuz ve esiniz goryince onu sucluyorsunuz. Bunlardan sikayetcisiniz madem esinize gidip tane tane anlatsaniz ya. Beklenti icine girerej kendinizi yoruyorsunuz. Oysa konussaniz ihtiyaclsrinizi belirtseniz ve bunun tum hayatinizi etkiledigini soylesiniz belki o da durumun ciddiyetini kavrar. Kavramazsa diyecek bir seyim yok tabiBen hislerimi naif bir biçimde paylaşamıyorum genelde sinirli oluyorum, senden tutku dilenecek değilim diye düşünüyorum mesela. Cinsellikte de görev gibi olmasını sevmediğimi planlamayı sevmediğimi söylemiştim. Ama hayatım napayım kafam çok dolu oluyor ve maalesef öyle yapamıyorum dedi sinirden küplere bindim. (Cinsellik onun için böyle aşamalı bir ritüel duşundan parfümüne uzanan)
Ben normalde çok da sakin bir kafadayım ama beni sinir ediyor gerçekten. Hadi bir program yapalım mesela film izleyelim desem filmi sen seç der ona bile sinir olurum. Bir yere gidelim derim bu hafta dinleneyim der heves kırar.
Az önce dışarıdan geldik, ne bileyim özledim lafını da ne zamandır ondan duymadım, dışarıda bir yere uğradık orada arkadaşını gördü sohbet muhabbet sıkıldım hadi gidelim dedim diye surat astı. Ben benimle konuşsun bir şeyler anlatsın aşktan konuşalım mesela isterdim ama yok. Şimdi kendi köşelerimize çekildik artık beyefendi yarın konuşur. Şu küsme huyu yok mu sakinleşmek için kendi köşesine çekilmesi !! Gidip bir şeyleri çarpasım geliyor.
Belki de onun sevgisi azalmıştır diye düşünüyorum. Önceden şiirler okuyan adam, ya da benim beğendiğim bir şeyi gidip alıp gelen adam. Geçenlerde denedim ay şu şey ne güzelmiş diye, e alsana hayatım dedi. Oysa ben onun bir gün beğendiğim şeyi aklında tutup almasını beklemiştim. Çünkü öyle sürpriz yapmayı seven biriydi.
Doğru diyorsunuz, seyahat etmek, evde film izlemek, sohbet etmek, birlikte yemek hazırlamak ya da yemeğe çıkmak, tavla oynamak, internette gördüğümüz bir şeyi evde denemek gibi bir çok şey yapıyorduk aslında ama artık içimizden mi gelmiyor bilmiyorum.
Ben sizi hatırlıyorum. Avukattınız. İyi bir avukat olmadığınızı düşünüyordunuz. Babanızın ölümü sebebiyle bir boşluktaydınız. Hayvancılık yapmayı düşünüyordunuz. Bence sizin temel probleminiz babanızın kaybından sonra hayat neşenizi kaybetmişsiniz.
Ben de içki içmiyorum, sevgilim sosyal içici. Başta benim yanımda alkol alıyordu. Ama ben yemeğim bitince kalkma derdinde olduğum için sevgilime zul geldi. Artık o anlamda arkadaşlarıyla sosyalleşiyor. Ama biz yine beraber film izliyoruz. Yeni yerler keşfediyoruz. Beraber başkalarını çekiştirmek en büyük hobimiz
ilk günkü heyecan tabii ki kalmaz ama sevgi-saygı oldukça aradaki bağ daha kuvvetlenir.
İlişkiler tahteravalli gibidir. Bir siz kaldırırsınız, bir karşı taraf kaldırır. Siz tek başınıza bir hayatı kuracak kadar evliliğinizden vazgeçmişsiniz. Seven insana bu düşünce korkunç gelir.
Umarım yazdıklarıma kırılmamışsınızdır
Eskiden sohbetlerde aşktan meskten daha çok konuşurduk şimdi sanki daha boş konusuyoruz gibi. Şiir okumayali çok çok uzun zaman oldu. Birlikte yine yemek yapıyoruz ama iş bölümü şeklinde, o arada bir romantik temas zorlama oluyor gibi geliyor. Sonra internetten bir şeyler açıp izliyoruz ben evde kurabiyedir kektir yapmayı severim o genelde izlemeye devam eder ben yaparım. Ev işlerini de paylaşırız herkes sevdiği ev işini üstlenir o temizlik yapar ben yemek. O şekilde. Dostluk arkadaşlık anlamında iyi gittiğini düşünüyorum ama bir şeyler eksik geliyor ya da yetmiyor.. üniversitede birlikte olsaydık muhteşem ev arkadaşları olurduk belki birlikte yaşasaydık çok iyi dost olurduk tutku bitince eyvallah derdik. Şimdi çok iyi ve korkmadan birlikte her yola gidebileceğim güven duyduğum bir dostum var iyisiyle kötüsüyle, hani şu gücenme huyu da olmasa süper olurdu gerçi..sohbet etmiyorsunuz
birlikte yemek yapmıyorsunuz
film izlemiyorsunuz
eskiden rakı masasında şiir okurmuşsunuz onu da yapmıyorsunuz
ben tam olarak evliliği nasıl yürüttüğünüzü çözemedim ki
işten gelince ne yapıyorsunuz yatana kadar? herkes kendi köşesinde mi takılıyor
biri yemeği hazırlıyor hazır olunca öbürüne hadi gel ye mi diyor?
tutku bir kenara , herkes tutku biter diyor, bilmiyorum doğrudur herhalde. sizin paylaşımızına ne oldu?
Monotonluktan sıkıldım demedim de bıktım artık evlilikten dedim, gücendi. Bir şey demeye de gelmiyor kendi köşesine çekildiği için. Dediğim gibi bugün ufak bir tartışmada ben yükseldim kabul ediyorum ama o da surat astı. Sonra mutfakta gözleri dolu dolu otururken gördüm bir bardak su alıp salona geçtim.tutku hep aynı şekilde devam edebilir mi bilmiyorum..biraz farklı alanlar yaratın ayrı ayrı dışarı çıkın diyecektim ama onu da yapıyormuşsunuz. ben sizi anlıyorum aslında, çünkü şu an bir arkadaşım yaşadığınız şeylerin benzerini anlattı geçen ve boşanırsa sanki daha mutlu olacağını söylüyor. sebebi de evlilikte hayat enerjisini kaybetmesi ve eşiyle hayattan beklentisinin farklı olması.. bence eskisi gibi haftasonları farklı şehirlere gidip gezmeyi deneyebilirsiniz, eve dönünce çok bir farklılık olmaz belki ama bir yerden başlamak gerek. bu kadar monotonluktan sıkıldığınızı eşinizle konuştunuz mu? konuştuysanız o ne düşünüyor.. hayatından memnun mu?
şiddetli değil ama bazen ağız tadıyla edilen tartışmalar ilişkilerde daha bağlayıcı oluyor. iki kişi fikrini özgürce ifade edip, ortak noktada buluştuğunda hiçbir sıkıntı kalmıyor aslında. eşinizin bu yüzden köşeye çekilme ve gücenme huyu dediğiniz gibi hoş bir durum değil. çünkü belki siz ters gelen bir şeyi söyleyip, cevabını aldığınızda rahatlayacakken cevap alamadığınız için öfkeleniyorsunuz.. benim annem böyledir. beni kızdırdıktan sonra söylediğim hiçbir şeye cevap vermez ve ben anlatır dururum.. en sonunda da ben bir şey demedim ki der çekilir. konuştuğum ve rahatsız olduğum her şeyi anlatma çabam boşa gitmiş gibi. maalesef ki bu huyunu anlayana kadar ya konuşacaksınız ya da bu huyundan vazgeçene kadar adımı siz atmayacaksınızMonotonluktan sıkıldım demedim de bıktım artık evlilikten dedim, gücendi. Bir şey demeye de gelmiyor kendi köşesine çekildiği için. Dediğim gibi bugün ufak bir tartışmada ben yükseldim kabul ediyorum ama o da surat astı. Sonra mutfakta gözleri dolu dolu otururken gördüm bir bardak su alıp salona geçtim.
Ben kızıyorken o da tepki verse susup gitmek yerine, daha iyi gelecek ikimize de.
Bir şey konuşurken kelimeleri çok iyi seçmeliyim yoksa alınır diye düşünürken buluyorum kendimi. Oysa normalde patavatsız sayılırım ama öyle de yapamıyorum sonra patlıyorum. Böyle anlatınca kendimi çok kötü hissettim ama yanına gidip adım atmayacağım bu gücenme huyunu bırakması gerekiyor.
Bu huyu aşabilirsek en azından yarına bir adım atarsa o zaman hadi şuraya gidelim şunu yapalım diyeceğim.
Yoksa da artık takmıyorum incelediği yerden kopsun.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?