İlişkinizin tükendiğini hiç düşündünüz mü ?

Lucitam.. oyleyse guzel bir terch yapmissin sevgili konusunda..
Bizim de iliskimiz baslarken sevgilim son derece sosyal heryseyden haberi olan kulagi delik derler ya oyle bir insandi.. zamanla ne degisti bilmiyorum ama daha sessiz sakin evinde bilgisayar oynayip tv izlemekle ve ise gidip gelen bir insan oldu.. birseyleri takip etmek haber vermek ne yazik ki tek tarafli olmuyor.. bi yerde ilgini ceken birsey goruyorsun uff bosver diyor karsindaki mesela.. umru degil onun..
bu tur seyler moral bozucu ve iliskinin ilerlemesini keyif alinmasini engelleyen seyler.. sevgim saygim cok buyuk amenna ama bugun 3 saat oturup da konusacak birsey bulamadiksa bir yerde sorun var bana gore..
 

bu genelde iş hayatının yoğunluğunun çok tipik bir yan etkisi.. ayrıca büyükşehirde yaşamanın da bu tavrın oluşmasında yine çok fazla etkisi olduğunu düşünüyorum çünkü bir yerden bir yere gidene kadar zaten enerji tükeniyor..

tabi ki.. senin de şevkini öyle bir kırar ki.. aslında bir ilişkide bunu kadın yaptığında bir süre sonra erkek dışarıyı gözlemeye başlar.. çünkü içindeki enerjiyi sevgilisiyle/eşiyle dışarıya vuramıyordur.. ama bir şekilde harcaması lazımdır.. kadın ise genelde dışarıya bakmaz, kendi içinde küser dimi.. kadın küstü mü de o ilişki adam olmas artık.. kısırdöngü gibi biişey..
 


Kessssinlikle . Günceli takip edip paylaşmak lazım monotonluk yaşamamak için. İşte benim öküz burcuma anlatmaya çalıştığım şey bu mafoldumben
 

bir de askere gidiyor simdi nasil bir donguye girdigimi kelimeler anlatamaz sanirim. kendi icimde kuskunlugumu kirginligimi iiyilestirip yeniden hicbisey yok gibi davranip, cunku o askerde ya kuskun tavirli davranamam ben, herseyi normale cevirecek askerlik.. ama sonrasi?? iste o sonrasiini merak ediyorum ben..
 

askerlik pek herşeyi normale çevirmez bence.. sadece o süreçte geçici bir süre için sorunların üzerini örter... çünkü uzakta diye fazla üstüne gitmek istemezsin, konuşabildiğin kısıtlı vakitlerde de özlem gidermekten sorunları halletmeye fırsat kalmaz..

sonrasında da iki şey olabilir: ya hiçbişey değişmez ve sen de o kadar uzak kalmayı, o kadar sıkıntıyı sineye çekmiş olduğunla kalır ve hepsi boşunaymış diye düşünürsün veya bir şekilde (çabayla veya kendiliğinden) herşey daha iyiye gitmeye başlar..
 

Bilmiyorum, ben belki zamanla dışarıya da bakıcam. Ya da dışarıya baktığı için ayıplanan kadınlar belki de zamanında bunları yaşayan kadınlar mafoldumben
 

umarim gitmeden bu fikrimi degistirip gider.. tek temennim o..
 
zamanla yavaslar sonra artar sevgı sankı...
bende aynı durumdayım...10 yıllık tanısıklık..6 yıllık evlılık...yaşanacaksa yaşanacak..ayrılıkta olabılır bu...
ama kötüsünü aklına getırme..sorun yokken kendıne dert etme herşeyi...
 

Cok haklisin, iliskiyi akisina birakmak, hicbir katkida bulunmamak/bulunamamak cok kotu,sayet birbirinize verdiginiz sevgi ,destek disinda sosyal,kulturel anlamda da uyum saglayabiliyorsaniz ne mutlu size!!!:içelim:
 
Bilmiyorum, ben belki zamanla dışarıya da bakıcam. Ya da dışarıya baktığı için ayıplanan kadınlar belki de zamanında bunları yaşayan kadınlar mafoldumben

olabilir,tabii ki olabilir.. belki onlar da aynısını yaşadı, bilemeyiz ki..

koşullar insanın hayatında olması gerektiğinden çok daha fazla şeyi belirliyor ne yazık ki.. eğer geçmişte biraz daha farklı koşullar altında yaşıyor olsaydınız bugün daha farklı bir kişi olup daha farklı bir hayat sürüyor olurdunuz eminim ki..

yaptıklarımızın çoğu içinde bulunduğumuz koşullarla o kadar bağlantılı ki.. ama bazen insanı yanlış davranışlara sevkediyor.. ama bence yine de koşullar mazeret olarak kabul edilmemeli.. herşeye rağmen bu şekilde düşünüyorum nasıl oluyorsa :)
 

bu bile monotonluğu bozan bişey diil mi? zamanla yavaşlaması, sonra artması, sonra belki yeniden yavaşlaması.. zaten düz bir şekilde gitmesi mümkün diil..
ilişki derken organik bişeyden bahsediyoruz, mekanik diil, sentetik hiç diil.. pekçok değişkenden etkileniyor, yeniden şekilleniyor.. bizim gibi canlı o da aslında.. kafamçokkarıştı
 

Evet koşullar yapılan yanlışlara kılıf olmamalı bence de. Ama 30 yaşıma yaklaşırken de düşündüğüm şey gençliğimin elimden kayıp gittiği. Benim sevgimi canlı tutması için yapması gerekenleri de defalarca paylaşmışken hala olmuyorsa, ben kötü niyet ve tembelli de aramıyorum artık. Adamın yapısı bu, deniyor ama bi süre gidiyor, sonra yine unutuyor, demek ki içinden gelmiyor diyorum. Demek ki brbirimize göre değilizi daha rahat söyleyebilmeye başlıyorum. Keşke bazı konularda okusa da anlamayan , beceremeyen, bilemeyen bi insan olsaydım da "kociş"ine hayran yaşayabilseydim. Ama sanırım ben zorlamayı ve zorlanmayı seviyorum, o ise huzur insanı. Boğa işte. Öyle bi sabit ki, mıhlamışsın sanki :mymeka:
 
yazdıklarınız okuyunca kızlar ne şanslıymışım dedim. eşimle 2 yl flört ettik evliliktede 3. yılımıza girdik. biz haftada bir tiyatroya gideriz. h.sonu 1 günümüzü evde film seyrederek geçiririz, 1 gün mutlaka dışardayızdır arkadaşlarmızla ya da başbaşa, aklımıza eser adaya gideriz sırf bisiklet sürmek için, beraber pikniğe gideriz iki kişi maç bile yaparız onunla opuyorumnanaktan geçenlerde ankaraya gittik 2 günlüğüne ankaranın altını üstüne getirdik, hayvanat bahçesini gezdik yemek yedik bir gecede orda kalıp eve geldik. evde canımız sıkılınca müzik açar dans ederiz. beraber gitar çalmaya çalışıp şarkı söyleriz tavla turnuvası yaparız aramızda opuyorumnanaktan tabii bizim çocuğumuz yok, çocuk olunca belki bu kadar vakit geçiremeyeceğiz. ama yinede ilişkiyi canlı tutmak bizim elimizde sositososito birazda adamın içinde olacak ama. adam nato kafa nato mermerse değiştiremezsin.
 
ewet erkek tembelse yada evde oturmayi dinlenme olarak goruyorsa istedigin kadar cirpin yine de yapmaz yapsa da burnundan getirir anlami kalmaz..sen kendini yipratirsin..iliski tek basina ayakta tutulmaz..
 
bir dokun bin ah işit olmuş! ben de çok detaylı yazdım, konu başlıkları içinde görebilirsiniz...

ben de 3 yıldır evliyim 4. yıla girdik. bu zamanda öğrendiğim tek şey karşınızdakini asla değiştiremeyeceğiniz. bir umutla düzelir belki demek, yapılan en büyük hata! asla kimseyi değiştiremezsiniz.

bir de daha flört zamanları gördüğünüz ufak tefek şeylere dikkat etmek gerek. o zamanlar biraz anneye nazlı gibi geliyorsa, emin olun ki evlenince sizin üstünüze yıkılacak. o zamanlar tutumlu diyorsanız, evlenince pinti, paylaşmayı bilmeyen olacak. o zamanlar biraz kıskanç dediğiniz kişi, evlenince size gözünüzü açtırmayıp, ananızdan babanızdan esirgeyecek. yani başta neyse o!

değişebiliyorsanız siz değişin. sevin anti-sosyal, heyecansız, tutkusuz, tembel, kıskanç adamı...

hepimiz aynı hatayı yapıoruz maalesef!

bize yuva dediler, dişi kuş dediler, yaparsın dediler, verdiler gazı! biz de habire çekip çevirmeye çalışıyoruz. ama zavallı minik farecikler gibi çemberin içinde kendimiz çevriliyoruz. onlar da dışardan bizi izliyor. çözüm bulabilen varsa lütfen anlatsın...
 
ewet nedense yuvayi disi kuslar kurtarmaya calisiyor erkek kusun bu durumda gorevi ne oluyor
 
evet düşündum ve ayrıldık ıyı kı evlı degılmısız

evlenınce ıns böe seyler yasamam:)
üstesınden gelebılırım
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…