bi katkı sağlıyorsak emin olun acı tecrübelerle kafaya darbeleri yiye yiye deyim yerindeyse, öyle öğrenmişizdir

hevesli aceleci tarafı duymazdan gelin. bu işler aceleye gelmez.
ben ne zaman aceleci davrandıysam her şeyi mahvetmişimdir. ne zaman gaza gelip fevri davranmışsam ya da özgüvenim gereksiz artmışsa hep elimde patlamıştır. denge çok önemli.
insanlar biraz ilgi görmeyegörsün hemen değişiyor, kendini hint kumaşı zannediveriyor.
sosyal medyasına bakacaksın da ekleyeceksin de, ay acaba hatırladı mı diye kafa yoracaksın da, hem çok zahmetli hem de hatırlasa bile aaa beni aramış buradan bulmuş, işi gücü bırakmış beni bulmuş diye düşünecek.
kadını erkeği yok bu işin, aynı hint kumaşı etkisini yaratıyor.
aynı ortamda denk gelin, yani siz denk getirin anladınız beni :) gidin yanına sıradan konulardan sohbet açın. ne bileyim içtiği kahve hakkında bişey sorun, adres sorun, yol sorun. şu dışarıdaki beyaz araba sizin mi diye sorun. içerik önemli değil, önemli olan sohbet açmak. her sohbet edeni kendisiyle tanışmaya hevesli diye algılamayacağına göre... işte o zaman belli olur beğenip beğenmediği, bir ilgisi varsa zaten her türlü anlarsınız. her kadın anlar. hem etkilenirse eğer, onun aklında özgüvenli bir kadın olarak kalırsınız. çünkü sosyal medyadan yazmak kolay, dışarıda iki cümle kuramayan insan sosyal medyada aslan kesiliyor. asla kıstas olamaz yani, ne özgüven için ne de etkileme adına, bence.