Birine bakarken bende de kim olduğunu görmeden, yermeden (Bacakları da kalınmış yok şurası da şöyleymiş vb.) inceleme hali çocukluktan beri var. Elbette düzenledim hani insanı tepeden tırnağa süzen bakışlar gerçekten karşı taraf için çok rahatsız edici oluyor (Aynını yaşadığımda ben de rahatsız oluyorum bazen) ancak çok çabuk niyet okuyoruz o da var. Birinin bir başkasını niçin, hangi huyundan izlediğini direkt negatife bağlıyoruz. Ki fazlaca izlemek de zaten bir çeşit taciz olduğundan, çok bir şey denmiyor. :)
Kırmızı ile işaretlediğim yer; benzeri bende var, renk sayma değil, parlak bir şey gördüğümde kedi gibi dalabiliyorum

Ki bu huyum üzerine çalıştım, bakmıyorum artık. İnsanların yüzlerini, yürürken bacaklarının nasıl adımlandığını çok incelerdim (Çaktırmadan), üzerlerinde kıyafetlerin nasıl durduğu, işte üzerlerine gelen ışığın nasıl kırıldığını, gölgesinin nereye düştüğü... Bir başkası için kolaylıkla yanlış anlaşılacak bir bakışın, bendeki sebebi "Ressam gözü" :)))
Senelerce, hiçbir yere bakmadan, eğitim almadan kendi kafamdan resim çizdim.
Ve bugün gittiğim kursta, hocamın dediği "Sen ışık-gölge, perspektif, anatomi dersi aldın mı?"
Aldım... İnsanlara bakarak :) Bu doğuştan gelen bir şey işte, kiminde böyle oluyor, kiminde renk sayma, kiminde parlak şeylere çekilen dikkat vs... Kötü görmüyor ve kişiyi görmüyor zaten.
Ancak rahatsızlık verir, törpülenmesi, en azından insanlara çaktırılmaması lazım :)