İntihar düşüncesi beni bırakmıyor

delempicka

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
3 Haziran 2014
174
99
48
Nevşehir
Arkadaşlar, yaklaşık 3 ay önce estetik amaçlı burun ameliyatı geçirdim. Burun estetiği forumundan beni hatırlayanlar olacaktır. O güne dek yaşama enerjisiyle dolu olan ben o günden beri intihar fikrini beynimden atamıyorum ve birçok kez denemede bulundum ama başaramadım. Ya ilaçların dozu az geldi ya da son anda trenin arabanın altından kurtuldum. Değişen yüzümün bana yabancı gelmesiyle başladı her şey. Zamanla hayatın ne anlamı var ki demeye başladım... İçtiğim su bile manasız geliyor. Eşyalardan korkmaya başladım. Anlatması çok çok zor. Akademisyenim. Yıllarca emek verdim hayalimdeki mesleğe erişmek için. Annem babam ben doğduğumda ayrılmışlar. Baskıcı ve şiddet uygulayan bir babam vardı on beş senedir görmüyorum. Ama 3 ay öncesine dek ne yaşarsam yaşayayayım pozitif bir insandım. Etrafıma neşe saçardım. Şimdi ise kişisel bakımımı yapmakta bile zorlanıyorum. Çeşit çeşit doktora gittim dünyanın ilacını içtim bana mısın demiyor... Bir de nefes alma problemim yüzünden panik atak teşhisi kondu. Panik bozukluk depresyon ve dismorfik bozukluk teşhisler kondu bana. Sadece ölümü düşünüyorum ve tek istediğim ölüp kurtulmak. Buraya bu başlığı neden açtığımı bile bilmiyorum o kadar çaresizim ki... Maneviyata da yöneldim dualar okudum ama çare yok. Bu öyle "aman depresyondayım" deyip güldüğünüz zamanlara benzemiyor... Gerçekten günlük hayatımı idame ettirmekte zorlanıyorum. Otobüse bile binemiyorum. Doktorlar beni anlamıyor. Herkes yüzeysel davranıyor. Lanet olsun o ameliyatı olduğum güne! Sadece burnumu kafaya takmakla kalmadım aynı zamanda yaşama sevincim de elimden gitti.. Ne yapacağımı bilmiyorum. Etrafımdaki herkes çok anlayışlı ama ben bu kara delikten çıkamıyorum. Öyle ortam değiştirmekle tatile gitmekle falan geçen ruh bunalımı değil.... Ne olur yargılamadan, ellerde ne dertler var şükret demeden gerçekten depresyon geçirmiş olanlar varsa yardımcı olabilir mi? Bunların hepsini ben de biliyorum insanlar ne zorluklarla yaşıyor ama elimde değil işte... Ölüm fikrini aklımdan çıkaramıyorum ve sonunda başaracağıma inanıyorum. Tek kurtuluşum ölmek.
 
arkadasim merhaba,
bnde burun ameliyati gecirdim. Estetik olarak cok kotu olmadi ama nefes alma problemim duzelmedi.
senin canini sikan seyi tam olarak anlayamadm, burnunu mu begenmiyorsun, yoksa nefes mi alamadigin icin bu kadar pismansin?
bana burunda daha ote baska bir problemin olabilir, estetigin bunun gorunen yuzu gibi geldi
 
şunu anlayamadım burnunuza alışamadınız mı yoksa hatalı falan mı yapıldı ?
 
Seninki gibi bir hastalığı "bir psikiyatristin gizli defteri" adlı kitapta okumuştum.
Ben Türkiye'deki psikiyatristlerin maalesef gerçek anlamda bilgi sahibi ve donanımlı doktorlar olduğunu düşünmüyorum.
Kesinlikle psikiyatriste gitmeniz gerekiyor ama çok çok iyi bi doktor bulmanız gerek.
Durumunuz çok zor ve tehlikeli.
 

çok geçmiş olsun.. hem burun ameliyatın hem de bu hastalığın için.
depresyonun binbir çeşit hali var. anlattığın gerçekten ciddi bir hastalık gibi.
geçmiş yılların birikmişleri çıkıyor sanki.
yorum yapmak zorken akıl vermemiz imkansız..
 
ınsanlar yuz amelıyatı oluyor canım burun nekı????
olum fıkrını tamamen cıkar aklından....elbet bu gunlerı atlatacaksın.....ve yasamın ne guzel oldugunu bır kez daha kavrayacaksın
lakın bu bızlerın sana tavsıyesıyle olmaz....cıddı bır surectesın.çok ıyı bır psıkıyatrıste görunmez gerekıyor
tez zamanda acıl sıfalar
 
Ama olmaz boyle goz gore gore... Bir caresi vardir elbet de aklima psikiyatrdan baska secenek gelmiyor.

Hangi sehirdesiniz belki bildigim isinize yarar birileri oneririm..
 
Hem nefes alamadığım için çok pişmanım -çünkü önceden hiçbir sağlık sorunum yoktu- hem de yüzüme alışamadım ve bir anda bütün hayat anlamsız gelmeye başladı.
 
İnanın tüm doktorlara gittim defalarca ilaç denedim....
Yalniz mi yasiyorsun etrafinda birileri var mi?

Bak sana soyle bir onerim var denemekten vazgecme simdi sana buradan doktora git onerisinden baska cok sey diyemez insanlar... Tamam psikayatr olmaz da psikolog olur ya da heryerde mantar gibi tureyen degil de gercekten isinin ehli yasam koclarindan olur illa cikar yolu vardir merak etme...

Eger azicik mucadeleye baslarsan devami gelir...

Olmek nedir ya kurtulus mu saniyorsun yerin ustundeyken hallolmayacak sey yok.
 
Son düzenleme:
Zamanla hayatın ne anlamı var ki demeye başladım.

şu cümleyi okuduğum an kendime yakın hissettim sizi

evet hayatın hiçbir anlamı yok gerçekten, neden hayattayız ne için yaşıyoruz, bir gün toprak olup gideceğiz vücudumuz kurtlara yem olup gidecekken, bunca acı bunca yokluk bunca kırıklık neden?

26 yaşındayım, yalnız yaşıyorum, iyi bir işim var yıllardır kendi ayakları üzerinde duran bir kadınım, etrafa şöyle bir baktığımda insanların imrendiği şeylere sahibim ama mutsuzum, bu öyle gelip geçici bir mutsuzluk değil, sürekli yüzümde bir maskeyle geziyorum ve insanlar bunu görmüyor bile...

tek yaptığım o maskeyle kendimi ve diğer herkesi kandırıp hayatta kalmak

sana yardım edemem belki ama bir yazı paylaşacağım şimdi, ben çok bunaldığımda okurum, iyi gelir, en azından yalnız olmadığımı hissettirir
 

Ben de diyorum bir adım atayım... Ama yapamıyorum. Ve evet, ölmeyi kurtuluş sanıyorum.
 
bu hayat böyle gitmiyor, seni çok iyi anlıyorum. nefes almak çok zor, umut denilen şeyin zerresi yok, gülümsemek ne ki? çoktan unutmuşsun, nefes alamıyorsun, ruhun mengeneye sıkıştırılmış gibi, çırpınıyorsun resmen. farkındayım.

bu hayat bataklık gibi, çektikçe çekiyor dibe, çok iyi anlıyorum. içinden hiçbir şey yapmak gelmiyor, insanları etrafından uzaklaştırıyorsun, zorunda kalmadıkça kimseyle konuşmuyorsun. konuşsan da suratın asık ve agresifsin, önüne geleni azarlıyorsun.

bazen kendini bazı hobilere zorluyorsun, onu da içinden gelerek -hevesle- yapmıyorsun. kendine ayrılan sürenin sonuna gelmek için öylece oyalanıyorsun, biliyorum, ama oyalanmak bir yerden sonra çok zor gelmeye başlıyor. bu hayatta kalmanı gerektirecek bi sebep göremiyorsun.

günlerce uyumak istiyorsun. bazen uyuyorsun, ama yine bir şekilde bi karanlığın ortasına uyanıp, kendini ağlarken buluyorsun. göz yaşlarına engel olamadan 3-5 saat aralıksız ağlayabiliyorsun. uyanık kalman ve çalışman gerekiyorsa 'hasta' maskeni takıyorsun; iki öksürüyorsun, seni hasta sanan insanlar pek sorgulamıyorlar. onları da savuşturuyorsun bi şekilde, ama bu şekilde nereye kadar yaşayabileceğini bilmiyorsun hiç.

her otobüse-dolmuşa bindiğinde aracın kaza yapmasını ve ölmeyi diliyorsun. olmadı yürürken kafana bi yerden bi şeyler düşse, bi araba senin yürüdüğün kaldırma girip seni biçse diye umut ediyorsun.

ardından üzülecek insanları düşünüyorsun. arkadaşları bi yerden sonra siktir ediyorsun. geriye üzülecek bir ana-baba kalıyor. annenin gireceği sinir krizleri, babanın geçireceği kalp krizi sonucu ölme ihtimali gözünün önüne geldikçe vazgeçiyorsun. sonra onlar ölseler de ana-babaya evlat acısı yaşatmasam diye beklemeye başlıyorsun.

ana-baba ve yaşamayı asla istemeyecekleri ve kaldıramayacakları evlat acısı senin son çırpınışların oluyor. bi an 'kendimi öldürmeden önce onları öldürsem de evlat acısını yaşamasalar' diye kafandan geçiriyorsun, ama onların üzülmesini bile istemezken onları da öldüremiyorsun.

işte böyle b.. bi hayatın içine sıkıştık dostum. biliyorum, yaşamak istemiyorsun, birçok kişi istemiyor. ama son bi şans ver hayata, bozulan vücut kimyanı düzeltmek için kullanman gereken ilaçlar var. s.... sgk'sı karşılamıyor senin psikoterapik sürecini, ama şansını bi zorla be, bi dene, olur ya belki yakalayabileceğin sonsuz bi mutluluk vardır.
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Bu sizin yazdığınız devamlı mutsuz ve üzgün, yapayalnız hissetme durumu 3 ay önceki "hafif" halim... Buna rağmen hayata bağlıydım zevk alıyordum. Ben de yalnızım bir annem var bir de yakın birkaç arkadaşım... Ama inanın benim şu anda içinde bulunduğum aşama bunların çok ötesinde... Bir türlü eski ben olamıyorum. Ne kadar çabalasam da yüzeye çıkamıyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…