- Konu Sahibi delempicka
-
- #21
tam da bu ruh hali içindeyim işte...bu hayat böyle gitmiyor, seni çok iyi anlıyorum. nefes almak çok zor, umut denilen şeyin zerresi yok, gülümsemek ne ki? çoktan unutmuşsun, nefes alamıyorsun, ruhun mengeneye sıkıştırılmış gibi, çırpınıyorsun resmen. farkındayım.
bu hayat bataklık gibi, çektikçe çekiyor dibe, çok iyi anlıyorum. içinden hiçbir şey yapmak gelmiyor, insanları etrafından uzaklaştırıyorsun, zorunda kalmadıkça kimseyle konuşmuyorsun. konuşsan da suratın asık ve agresifsin, önüne geleni azarlıyorsun.
bazen kendini bazı hobilere zorluyorsun, onu da içinden gelerek -hevesle- yapmıyorsun. kendine ayrılan sürenin sonuna gelmek için öylece oyalanıyorsun, biliyorum, ama oyalanmak bir yerden sonra çok zor gelmeye başlıyor. bu hayatta kalmanı gerektirecek bi sebep göremiyorsun.
günlerce uyumak istiyorsun. bazen uyuyorsun, ama yine bir şekilde bi karanlığın ortasına uyanıp, kendini ağlarken buluyorsun. göz yaşlarına engel olamadan 3-5 saat aralıksız ağlayabiliyorsun. uyanık kalman ve çalışman gerekiyorsa 'hasta' maskeni takıyorsun; iki öksürüyorsun, seni hasta sanan insanlar pek sorgulamıyorlar. onları da savuşturuyorsun bi şekilde, ama bu şekilde nereye kadar yaşayabileceğini bilmiyorsun hiç.
her otobüse-dolmuşa bindiğinde aracın kaza yapmasını ve ölmeyi diliyorsun. olmadı yürürken kafana bi yerden bi şeyler düşse, bi araba senin yürüdüğün kaldırma girip seni biçse diye umut ediyorsun.
ardından üzülecek insanları düşünüyorsun. arkadaşları bi yerden sonra siktir ediyorsun. geriye üzülecek bir ana-baba kalıyor. annenin gireceği sinir krizleri, babanın geçireceği kalp krizi sonucu ölme ihtimali gözünün önüne geldikçe vazgeçiyorsun. sonra onlar ölseler de ana-babaya evlat acısı yaşatmasam diye beklemeye başlıyorsun.
ana-baba ve yaşamayı asla istemeyecekleri ve kaldıramayacakları evlat acısı senin son çırpınışların oluyor. bi an 'kendimi öldürmeden önce onları öldürsem de evlat acısını yaşamasalar' diye kafandan geçiriyorsun, ama onların üzülmesini bile istemezken onları da öldüremiyorsun.
işte böyle bok bi hayatın içine sıkıştık dostum. biliyorum, yaşamak istemiyorsun, birçok kişi istemiyor. ama son bi şans ver hayata, bozulan vücut kimyanı düzeltmek için kullanman gereken ilaçlar var. siktimin sgk'sı karşılamıyor senin psikoterapik sürecini, ama şansını bi zorla be, bi dene, olur ya belki yakalayabileceğin sonsuz bi mutluluk vardır.
tam da bu ruh hali içindeyim işte...
Ben de diyorum bir adım atayım... Ama yapamıyorum. Ve evet, ölmeyi kurtuluş sanıyorum.
Arkadaşlar, yaklaşık 3 ay önce estetik amaçlı burun ameliyatı geçirdim. Burun estetiği forumundan beni hatırlayanlar olacaktır. O güne dek yaşama enerjisiyle dolu olan ben o günden beri intihar fikrini beynimden atamıyorum ve birçok kez denemede bulundum ama başaramadım. Ya ilaçların dozu az geldi ya da son anda trenin arabanın altından kurtuldum. Değişen yüzümün bana yabancı gelmesiyle başladı her şey. Zamanla hayatın ne anlamı var ki demeye başladım... İçtiğim su bile manasız geliyor. Eşyalardan korkmaya başladım. Anlatması çok çok zor. Akademisyenim. Yıllarca emek verdim hayalimdeki mesleğe erişmek için. Annem babam ben doğduğumda ayrılmışlar. Baskıcı ve şiddet uygulayan bir babam vardı on beş senedir görmüyorum. Ama 3 ay öncesine dek ne yaşarsam yaşayayayım pozitif bir insandım. Etrafıma neşe saçardım. Şimdi ise kişisel bakımımı yapmakta bile zorlanıyorum. Çeşit çeşit doktora gittim dünyanın ilacını içtim bana mısın demiyor... Bir de nefes alma problemim yüzünden panik atak teşhisi kondu. Panik bozukluk depresyon ve dismorfik bozukluk teşhisler kondu bana. Sadece ölümü düşünüyorum ve tek istediğim ölüp kurtulmak. Buraya bu başlığı neden açtığımı bile bilmiyorum o kadar çaresizim ki... Maneviyata da yöneldim dualar okudum ama çare yok. Bu öyle "aman depresyondayım" deyip güldüğünüz zamanlara benzemiyor... Gerçekten günlük hayatımı idame ettirmekte zorlanıyorum. Otobüse bile binemiyorum. Doktorlar beni anlamıyor. Herkes yüzeysel davranıyor. Lanet olsun o ameliyatı olduğum güne! Sadece burnumu kafaya takmakla kalmadım aynı zamanda yaşama sevincim de elimden gitti.. Ne yapacağımı bilmiyorum. Etrafımdaki herkes çok anlayışlı ama ben bu kara delikten çıkamıyorum. Öyle ortam değiştirmekle tatile gitmekle falan geçen ruh bunalımı değil.... Ne olur yargılamadan, ellerde ne dertler var şükret demeden gerçekten depresyon geçirmiş olanlar varsa yardımcı olabilir mi? Bunların hepsini ben de biliyorum insanlar ne zorluklarla yaşıyor ama elimde değil işte... Ölüm fikrini aklımdan çıkaramıyorum ve sonunda başaracağıma inanıyorum. Tek kurtuluşum ölmek.
Evet sadece saniyorsun...
Bir adim at ya ufak bir girisim yap bak gerisi gelecek tamam psikayatr ise yaramadi mi dediklerimden birini dene... Ya bu hayatta olumcul hastaligin pencesinde olup da olmemek icin neler deneyen var. Kotu de olsa hersey olumsuz bile olsa sabah gunes doguyor yeni bir gun basliyor.
Ben boyle konusuyorum tuzum kuru gelmesin bu forumda hic gercek dertlerimden bahsetmemisimdir ama hep gun dogmadan neler dogar diyorum Allah buyuk diyorum...
Hayata seni baglayan bir neden lazim sevgili es vs var mi?
Canım her canlı,hepimiz zaten bir gün ölümü tadacağız..O kaçınılmaz bir son..
Şöyle düşün bu hayata geldik...Her yeni gün bize bir ödüldür..Ben böyle düşünüyorum..
Günlerini mutlu değerlendirmeye bak..Dışarı çık hava al..Gökyüzüne bak..Ölüm fikrini tamamen aklından çıkar..
Ölüm bir bitiş değil başlangıçtır sözüne de inanırım ben..
Bende bir dönem kendimi üst geçitten atmayı falan düşünür durumlara gelmiştim..Atlattım çok şükür..
Bunun geçici bir durum olduğunu kabullen.Milyonlarca insan yaşıyor bu dünya üzerinde sende onlardan birisin ve hep bu şekilde hissetmeyeceksin..
Mutlu olarak atlattım ben..Müzik dinleyerek..Kendimle barışarak atlattım..
Çok şanslı bir insan olduğunu düşün..Çalışıyor musun bilmiyorum ama çalış..Sosyal çevren olsun..Kendini eve kapatma sakın..
Sana yanlızca sen yardım edebilirsin..Dediğin gibi psikologlar,ilaçlar bir yere kadar..
Lütfen beyninden ölüm fikrini çıkar..Annen için..
Bir anne için evladını kaybetmesi nasıl bir duygudur..Annene bu acıyı yaşatmaya ne hakkın var..
Seni öyle üzgün görüyorsa kadıncağız inan her gün kahroluyordur zaten..Benim annem ben ağlarken hüngür hüngür ağlardı..
Biraz uzun oldu ama sana yardımcı olmak isterimm..Özelden de yazışabiliriz istersen..
Benzer yollardan bende geçtim çünkü (boşanma sonrası depresyon yaşadım )
Arkadaşlar, yaklaşık 3 ay önce estetik amaçlı burun ameliyatı geçirdim. Burun estetiği forumundan beni hatırlayanlar olacaktır. O güne dek yaşama enerjisiyle dolu olan ben o günden beri intihar fikrini beynimden atamıyorum ve birçok kez denemede bulundum ama başaramadım. Ya ilaçların dozu az geldi ya da son anda trenin arabanın altından kurtuldum. Değişen yüzümün bana yabancı gelmesiyle başladı her şey. Zamanla hayatın ne anlamı var ki demeye başladım... İçtiğim su bile manasız geliyor. Eşyalardan korkmaya başladım. Anlatması çok çok zor. Akademisyenim. Yıllarca emek verdim hayalimdeki mesleğe erişmek için. Annem babam ben doğduğumda ayrılmışlar. Baskıcı ve şiddet uygulayan bir babam vardı on beş senedir görmüyorum. Ama 3 ay öncesine dek ne yaşarsam yaşayayayım pozitif bir insandım. Etrafıma neşe saçardım. Şimdi ise kişisel bakımımı yapmakta bile zorlanıyorum. Çeşit çeşit doktora gittim dünyanın ilacını içtim bana mısın demiyor... Bir de nefes alma problemim yüzünden panik atak teşhisi kondu. Panik bozukluk depresyon ve dismorfik bozukluk teşhisler kondu bana. Sadece ölümü düşünüyorum ve tek istediğim ölüp kurtulmak. Buraya bu başlığı neden açtığımı bile bilmiyorum o kadar çaresizim ki... Maneviyata da yöneldim dualar okudum ama çare yok. Bu öyle "aman depresyondayım" deyip güldüğünüz zamanlara benzemiyor... Gerçekten günlük hayatımı idame ettirmekte zorlanıyorum. Otobüse bile binemiyorum. Doktorlar beni anlamıyor. Herkes yüzeysel davranıyor. Lanet olsun o ameliyatı olduğum güne! Sadece burnumu kafaya takmakla kalmadım aynı zamanda yaşama sevincim de elimden gitti.. Ne yapacağımı bilmiyorum. Etrafımdaki herkes çok anlayışlı ama ben bu kara delikten çıkamıyorum. Öyle ortam değiştirmekle tatile gitmekle falan geçen ruh bunalımı değil.... Ne olur yargılamadan, ellerde ne dertler var şükret demeden gerçekten depresyon geçirmiş olanlar varsa yardımcı olabilir mi? Bunların hepsini ben de biliyorum insanlar ne zorluklarla yaşıyor ama elimde değil işte... Ölüm fikrini aklımdan çıkaramıyorum ve sonunda başaracağıma inanıyorum. Tek kurtuluşum ölmek.
Bende burun ameliyatı oldum sonrasında darbe aldim yamulup sismisti, çok şükür şimdi duzeldi. O anda bile okadar karamsar olmadım. Hem tabi ki yüzünde değişiklik olacak benimde 2,5 ay oldu daha seninkide yeni alışmak zaman alır. Inan hala burnum tıkanıyor nefes alamıyorum bazen kalp atışlarını şiddetli hissediyorum.
Şunları yazacak ve kelime yanlışı yapmayacak kadar aklı başındasın maşallah.
Doğruyu yanlışı da ayırt edebiliyorsun, ölme fikri ne ki!?
Şu noktaya seni getiren durumu biliyor olman bile kurtulman için ciddi bir adım. Doğru doktoru bulmamışsın demek ki. Özel bir yere gitmelisin seninle saat sınırlaması olmadan ilgilenecek biri..Normal hastanelere gittiysen o yüzden yeteri kadar ilgilenmemişlerdir.
Evet bence de en azindan annen icin bu dusunceleri aklindan atmalisin. Kadin yillarca cekmis belli babandan simdi bide evlat acisi mi yasasin bak bu dusunce bile seni biseylere baglamali.
Cok mu kotu burnun benim ablam uc kez estetik gecirdi her bandaj acilisi hayal kirikligiydi biliyor musun en sonunda tam oldu yani pesini birakmadi. Memnun degilsen daha profesyonel bir estetikci sec burnunu degistirmeye calis cozumu yok mu yani bir kere ameliyat hakkin yok sonucta...
amelıyatınız ıyı gecmedımı pekı yanı ıstedıgınız sekılde olmadımı?
sonuc olarak hastaneye yatsanız sızı gozlemleseler daha ıyı olur
daha kac yasındasın dur daha ne ölümü, care bulunur tabıkı
ıstanbula gelsenız bakırkoye , alırlar sanıyorum.28 yaşındayım. burnum düzgün oldu ama şekli çok değişik eski yüzüme göre... hastanelerde yer yok yaşadığım ilde ben de bir süre yatmayı düşündüm ama her zaman dolu yatak yok dediler hala da yok....
Ben sırf annem üzülmesin diye onun yanında ağlamasına bile mani olan bir evlattım. Ama bana ne oldu bilmiyorum. Çalışıyorum ama iş yerinden izin verdiler. Çünkü anormal davranışlar sergiliyorum ilaçların etkisiyle. Yüksek sesle sayıklayıp sayılar sayıyor ve etrafa karşı saldırganlaşıyorum. İlaçlar tüm dengemi daha da beter bozdu her gittiğim doktor yeni bir şey önerdi. Bir türlü çıkamıyorum işin içinden... Benim kadar pozitif bir insana ne oldu bilmiyorum. Sanki içime bir şeytan karıştı...
ıstanbula gelsenız bakırkoye , alırlar sanıyorum.
belkı sızın psıkolojık durumunuz goruntunuz kabul etmenızı engellıyor bılemedım ama
arasanıza hemenBen de düşünüyorum oraya gelmeyi. Gerçekten.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?