İş yerinde tavır ve davranış beceriksizliklerim ve yaşadığım problemler

Evet, o dönemlerde çoğunluk kötü davranıyordu diyelim, tepkisiz olan iletişime açık, yardımsever kişilere durumumu açtım. Böyle bir problemin varsa sana öyle davranmayız dediler. Bir süre sonra da sana acıyorum, acınacak haldesin demeye başladılar.
Kendimle birlikte yeni başlayanları kıyaslıyordum, onlara öyle davranılmıyordu.çünkü onlar sıkıcı değildi, konuşkandı, sohbet etmeyi biliyordu. Kendimi hep kıyasladım. Sonra gittim gittim iş çıkışlarında günlerce, aylarca ağladım. Ben dediğim gibi o dönemlerde kimseyi suçlamıyordum. İyi niyetliydim. Ben hakediyorum diye kendimi iyice aşağılık hissediyordum. Kıyasladıkça daha da kötü.
Bana sen burdan gitsene, sen ne zaman gideceksin, 30 kişi varsa 30'u da böyle söyledi bana. Beni kimse istemedi. Anlatabiliyor muyum? Sen burdan gitsene denildi herkes tarafından önceden anlaşmışlar gibi. Benim yardımsever bulup konuştuğum kişiler de yaptı bunu.
Ben çekingenim, konuşamam, sohbet edemem, ama iletişime kapalı biri değilim. Konuşmaya çalışırım ama devamı gelmez. Bunlar ilk 1 yılda olanlar.
Sonraki dönemlerde tabiki hızım da arttı, becerim de, kimseye de ihtiyaç duymuyorum işlerimi yaparken. Tek başıma servis de çevirdim. İki yıl.
Burda olduğu gibi kendimi hiçbir zaman savunamadım. Savunabilsem zaten onlar beni saf, salak, korkak, beceriksiz biri olarak görmezdi, sesim çıkmış olsaydı, saygı duyulurdu. Dediğim gibi konuşamıyorum. Konuda yazdım ama neden anlaşılmıyor, burda bile böyle önyargı oluşuyor. Bunu anlamak zor değil. Ben sevilecek bir insan değilim. Ama artık umrumda da değil. İşimi yapıp çıkarım, güleryüzümü esirgemem, gerekli ölçüde konuşurum, yadırgayanlar da umrumda olmucak. Buna karar verdim. Çünkü benim hayatımın gerçeği bununla yaşamak. 28 yaşına girmek üzereyim. Sadece kabullenip kendimi mutlu etmeyi, önemsememeye, insanları gözümde büyütmemeyi öğreniyorum. Yoksa kimseyi suçlamanın bana bir faydası yok. Ben bunu geçen senelerde yapıyordum. Artık yapmıyorum. Zarar verdi çünkü bana.
Gelecek şehrim ve iş ortamımda da inşallah bu içimden geçenleri yapmayı başarabilirim.

kimse sizi burada yargılamıyor, hakkınızda bilgi sahibi değiliz, sizi tanımıyoruz, haliyle sorular soruyoruz.
siz kendi kendinizi küçümsüyorsunuz, zaten yapamam diyip kestirip atıyorsunuz. probleminiz bu ve çözülmesi lazım.
benim bir arkadaşıma kendi annesi "insan yüzü gülene, konuşkana, neşeli olana döner" dedi. annesi dedi yahu.
herkesin kendince sorunları var, o yüzden herkes beraber gülüp eğleneceği insanlara yöneliyor. hele ki iş hayatında. çünkü iş hayatında çok çok nadir samimi arkadaşlık olur çünkü arada rekabet var ne olsa. herkesin amacı o gün beraber kafa dağıtıp iş stresini atmak.


o size söylenen sözler sadece size söylenmiyor mesela. emin olun son derece güçlü ve başarılı insanlar da olsalar daha ağırlarını duyanlar var. bana iş yerimde "annen öldüğü için insanlar sana iyi davranıyor, aslında kötü birisin" dendi mesela. bir sürü insana bu şekilde dedikodum yapıldı hatta. "bu lafı söyleyebilenler kadar acınacak halde değilim, hala insanım en azından, hayvanlaşmadım" dedim. o öğlen herkes beni yemeğe davet etti.

yani iki tavır var böyle olaylar karşısında: ya kendi kendinizi ezip gözlerinizi doldurup kaçacaksınız yada karşılık vermeyi öğreneceksiniz. sizin bu yazdıklarınız "işimi yapıp çıkarım" vs konudan kaçmak aslında. cevap vermeyi, kendinize değer vermeyi öğrenmeniz lazım. eğer siz kendinize değer verip cevap vermezseniz insanlara, nereye gitseniz aynı sıkıntıyı yaşarsınız.
insana insan gerek yapayalnız kalamazsınız.

bence kesinlike tedavi/terapi ne çalışıyorsanız kendiniz için devam edin. sabrederek zamanla aşarsınız.
 
kimse sizi burada yargılamıyor, hakkınızda bilgi sahibi değiliz, sizi tanımıyoruz, haliyle sorular soruyoruz.
siz kendi kendinizi küçümsüyorsunuz, zaten yapamam diyip kestirip atıyorsunuz. probleminiz bu ve çözülmesi lazım.
benim bir arkadaşıma kendi annesi "insan yüzü gülene, konuşkana, neşeli olana döner" dedi. annesi dedi yahu.
herkesin kendince sorunları var, o yüzden herkes beraber gülüp eğleneceği insanlara yöneliyor. hele ki iş hayatında. çünkü iş hayatında çok çok nadir samimi arkadaşlık olur çünkü arada rekabet var ne olsa. herkesin amacı o gün beraber kafa dağıtıp iş stresini atmak.


o size söylenen sözler sadece size söylenmiyor mesela. emin olun son derece güçlü ve başarılı insanlar da olsalar daha ağırlarını duyanlar var. bana iş yerimde "annen öldüğü için insanlar sana iyi davranıyor, aslında kötü birisin" dendi mesela. bir sürü insana bu şekilde dedikodum yapıldı hatta. "bu lafı söyleyebilenler kadar acınacak halde değilim, hala insanım en azından, hayvanlaşmadım" dedim. o öğlen herkes beni yemeğe davet etti.

yani iki tavır var böyle olaylar karşısında: ya kendi kendinizi ezip gözlerinizi doldurup kaçacaksınız yada karşılık vermeyi öğreneceksiniz. sizin bu yazdıklarınız "işimi yapıp çıkarım" vs konudan kaçmak aslında. cevap vermeyi, kendinize değer vermeyi öğrenmeniz lazım. eğer siz kendinize değer verip cevap vermezseniz insanlara, nereye gitseniz aynı sıkıntıyı yaşarsınız.
insana insan gerek yapayalnız kalamazsınız.

bence kesinlike tedavi/terapi ne çalışıyorsanız kendiniz için devam edin. sabrederek zamanla aşarsınız.
Yazdıklarınız benim için çok kıymetli, teşekkür ediyorum, haklısınız
 
Gerçekten mi size de mi burcunuz üzerinden karakterinize hakaret ettiler?Ben sadece benim başıma geldi sanıyordum. Travmalarım var benim de çocukluğumda ve gençliğimde, dört kardeştik ilkokuldayken kardeşimi, üniversite 3. sınıftayken abimi kaybettim. Ama herkesin başına geliyor bunlar diye ondan kaynaylı olduğunu düşünmedim de benim problemli olduğumu düşündüm hep. Kime sorsan öyle der zaten. Genetik yatkınlık da var ama benim kadar kötüsü yok bu anlamda çevremde. Ben aşırı olmuşum. Çekingenlik eziyetli bir şey. Çevreme de rahatsızlık verdim hep ama en çok ben acı çektim böyle olduğum için. Benim lise, üniversite bütün yıllarım, hayatım işkenceli geçti. İş hayatım da öyle geçti, geçiyor, geçecek.
Bende eksiği yok fazkası vardır. Çok utandım bazen utancımdan ölmek istediğim oldu aslında her şey beynimizde bitiyor sanırım ilaç kullanmak en mantıklısı
 
Bende eksiği yok fazkası vardır. Çok utandım bazen utancımdan ölmek istediğim oldu aslında her şey beynimizde bitiyor sanırım ilaç kullanmak en mantıklısı
Benim de aynı duygularım oluyor. Gerçekten zor. Dışardan basit gözüküyor ama kişisel bozukluk haline geldiyse insanı zorluyor başedemiyorsun. Daha erken yıllarda gittiğim psikiyatrisler sosyal fobim olduğunu düşünmüşlerdi. Uyguladıkları tedaviyle kendimi uyumsuz buluyordum. Son gittiğim psikiyatrist çekingen kişilik bozukluğu ve depresif nöbet tanısını koydu. Kendine zarar verme riski gördü. Durumun basit değil, ciddi dedi. İntihar riski gördüğü için. O zaman atak gibi olmuştu halim. Ondan sonra iyiyim öyle kendimi aşağılamıyorum. Bulunduğum ortamlar da değişince rahatladım. Şu an çalıştığım yerde herkes birbirine saygılı, iyiler. Güzel bir ortam var. O yüzden durumum biraz düzeldi. İş değişikliği yapınca yine eskilerde yaşadıklarım olur diye korkuyorum. Kendimi ne kadar rahat bırakırsam o kadar iyi olur diye de düşünüyorum. Kabullenmeden olmuyor. Klişe ama kendinle barışık olmak gerek diyorlar ya. Öyle gerçekten.
İlaç kullanmak iyi değil ama böyle sorunlarda kullanmadan da yaşamak güçleşiyor.
 
Benim de aynı duygularım oluyor. Gerçekten zor. Dışardan basit gözüküyor ama kişisel bozukluk haline geldiyse insanı zorluyor başedemiyorsun. Daha erken yıllarda gittiğim psikiyatrisler sosyal fobim olduğunu düşünmüşlerdi. Uyguladıkları tedaviyle kendimi uyumsuz buluyordum. Son gittiğim psikiyatrist çekingen kişilik bozukluğu ve depresif nöbet tanısını koydu. Kendine zarar verme riski gördü. Durumun basit değil, ciddi dedi. İntihar riski gördüğü için. O zaman atak gibi olmuştu halim. Ondan sonra iyiyim öyle kendimi aşağılamıyorum. Bulunduğum ortamlar da değişince rahatladım. Şu an çalıştığım yerde herkes birbirine saygılı, iyiler. Güzel bir ortam var. O yüzden durumum biraz düzeldi. İş değişikliği yapınca yine eskilerde yaşadıklarım olur diye korkuyorum. Kendimi ne kadar rahat bırakırsam o kadar iyi olur diye de düşünüyorum. Kabullenmeden olmuyor. Klişe ama kendinle barışık olmak gerek diyorlar ya. Öyle gerçekten.
İlaç kullanmak iyi değil ama böyle sorunlarda kullanmadan da yaşamak güçleşiyor.
Sosyal fobi deniyor ilk etapta bana da öyle teşhis konmuştu. Aslında bi çok rahatsızlık iç içe geçiyor malesef.. İyileşme yolundasınız. yeni yer için de kendinizi telkin edin hep. dualarım sizle💗
 
Merhabalar,
Bu konuyu açıp açmamakta kararsız kaldım. Umarım pişman olmam.
Tabiatım gereği sessiz sakin, aşırı çekingen biriyim, çekingen kişilik bozukluğu teşhisim var.
3,5 yıllık iş deneyimim var. Çalıştığım birimlerde genellikle tutunamadım, dışlandım, aşağılayıcı sözlere ve davranışlara maruz kaldım. İş konusunda da çok acemiliklerim oldu. Duygusal olarak aşırı derecede yıprandım, aşağılandım. İlk başlarda hep iyi niyetli, saf olduğum için başkalarının hoşuma gitmeyen davranış ve sözlerine karşılık içimde hiç kötülük beslemezdim, gözlerim dolar, yüzüm asılır, eve gidince sabahlara kadar ağlardım. Kendimi çok beceriksiz hissettim. Bu duygular başkalarında ilk işe başladıklarında belki en fazla sürse bir, iki ay sürüyor. Ama bende yıllarca sürdü. Kendimi işe yaramaz, herkesin idare ettiği biri gibi beceriksiz hissettim. Kısacası çok kötü haldeydim.
Şu anda biraz daha özgüven konusunda ilerleme kaydettim. Sürekli literatür tarayıp bilgilerimi unutmamaya, unuttuklarımı hatırlamaya çalışıyorum. Hırslıyım. Hırslı olduğum için duygusal olarak bu kadar yıprandım başkalarının tavırları, beğenilmemek karşısında.
Başlarda duygularım saftı, şimdi hala biri laf soksa cevap veremem, o anda aklım donuyor çünkü cevap veremiyorum
İnsanları gözümde çok büyüttüğüm için sanırım. Sonra evde gidip hırslanıyorum. Niye bana bunu söylemesine izin verdim vs. diye. Geçmişte yapılanları unutamıyorum. Alıngan, fesat, hatta bazen kıskanç bir insan haline geldiğimi düşünüyorum. Hep kabus görüyorum. Duygusal olarak rahat değilim.
Hala iş ortamında insanların yanında rahat tavırlar sergileyemiyorum. Kasıntı duruyorum. Konuşamıyorum. Onlar konuşurken konuştukları şeylere karşı çok yabancı, cahil, bilgisiz kalıyorum. Zaten ben bir laf söylesem sohbete katılım amacıyla, tuhaf tuhaf bakıyorlar,yeni girdiğim iş ortamlarında özellikle. Yadırganıyorum, istenmiyorum. İnsan hisseder ya da aralarında konuşurlarken rahatsız olduklarını konuştuklarını duyuyorum. Mesela birkaç kez uzaktan görüp iletişim kurmadığım biri sonra ben o işi değiştirdim diyelim. Beni başka bir zaman diliminde o kişilerden biri görse yüzü düşman görmüş gibi bir hale bürünüyor. Diyorum ki kendime, ben ne kadar kötü bir insanım. Kimseye de ısınamıyorum. Biraz sohbet geliştirdiğim bir insan olsa bile kendimi soyutluyorum. Dışlıyorum. İnsani ilişkilerim çok kötü yani. Eve gidince bu durumdan rahatsız olmuyorum. Ama işe gidince yine kendimden rahatsız oluyorum. Kendimi çok kötü biri gibi hissediyorum.
Birkaç ay sonra şehir ve iş değişikliği yapacağım. Orda da böyle olmak istemiyorum. Bir yerde kötüysen hep mi kötü olursun? Hep böyle mi olur hayatta? Nasıl başlarsa öyle gider derler. 3,5 yıldır nasıl başladıysa öyle gitti ama bundan sonra da böyle olacak diye ölümüne korkuyorum. Bu yüzden hep ders çalışıyorum. Kitap okuyorum. Bana tavsiye verebilir misiniz?
bazi seylerin bana benziyor... Cekingen sessiz ice kapanik biri olsan da kendini begendirme cabasini biraktigin an daha dogal bir hale burunuyorsun. Karsindakilerin arasina girmek garip karsilanmamak veya dislanmamak gibi beklentileri birak bence. ben universitede dislandigim sira bir gun asiri sinirlendim ve bilerek isteyerek herkesin beni sevmeyecegini dusundugum ama beni yansitan hareketlerimi rahat rahat yaptim. Siniftaki herkese giciktim ve tek otururdum. Sonuc olarak bu halimle cok sevildim ve gitmesem de her yere cagrilir oldum. Bence1. olay kendinle barisik olmakta. Cekingenlik uyum saglayamamak kotu seyler degil seni ozel kilar. Ozel oldugun icin uyum saglayamamissindir. Icsel dunyan genistir.
2. konu da karsindakileri gozunde buyutmemek bence. Hep cocuklarla rahat konusmusumdur cunku onlari gozumde buyutmuyorum. Bunun icin de sosyal girisken konuskan olmanin iyi bir sey olmadigini dusunmek gerek. Hepsi sadece bir ozellik... o kisiler de uyum saglayabilmisler demekki. Onlari su gibi dusun kolayca akiyor kaba uyum sagliyorlar. Sense bir kaya veya degerli tassindir belki. Kaba uyum saglayamamak seni degersiz veya daha az doganin parcasi yapmaz.
 
bazi seylerin bana benziyor... Cekingen sessiz ice kapanik biri olsan da kendini begendirme cabasini biraktigin an daha dogal bir hale burunuyorsun. Karsindakilerin arasina girmek garip karsilanmamak veya dislanmamak gibi beklentileri birak bence. ben universitede dislandigim sira bir gun asiri sinirlendim ve bilerek isteyerek herkesin beni sevmeyecegini dusundugum ama beni yansitan hareketlerimi rahat rahat yaptim. Siniftaki herkese giciktim ve tek otururdum. Sonuc olarak bu halimle cok sevildim ve gitmesem de her yere cagrilir oldum. Bence1. olay kendinle barisik olmakta. Cekingenlik uyum saglayamamak kotu seyler degil seni ozel kilar. Ozel oldugun icin uyum saglayamamissindir. Icsel dunyan genistir.
2. konu da karsindakileri gozunde buyutmemek bence. Hep cocuklarla rahat konusmusumdur cunku onlari gozumde buyutmuyorum. Bunun icin de sosyal girisken konuskan olmanin iyi bir sey olmadigini dusunmek gerek. Hepsi sadece bir ozellik... o kisiler de uyum saglayabilmisler demekki. Onlari su gibi dusun kolayca akiyor kaba uyum sagliyorlar. Sense bir kaya veya degerli tassindir belki. Kaba uyum saglayamamak seni degersiz veya daha az doganin parcasi yapmaz.
Ne kadar güzel şeyler yazmışsınız, terapi gibi oldu bana. Saptamalarınız çok doğru, benzetmeleriniz de çok hoş :KK200: Teşekkür ederim
 
Ben önceden insanlardan çok çekinirdim. Hatta kendimi sıkmaktan kıpkırmızı olurdum. Beni sevsinler diye devamlı fedakarlık yapardım. Sonra birgün insanların kendine iyi davranan insanlara karşı acayip bir tavır takındığını farkettim. O günden sonra kimseye eyvallahım olmadı. İlginçtir o günden sonra bir sürü arkadaşım hatta dostum oldu. Başkalarını önemsemeyi bırakın. Fakat size hakaret etmelerine izin vermeyin. Tepki gösteremiyorsanız kendinizi çekin. Mesafe candır.
 
Kendimi savunmam gerekiyor şu anda. Dışlamalarının sebebi benim çekingen olmam, konuşamam nedeniyle. Ben bunu sadece iş yaşamımda yaşamıyorum. 5 yaşından beri böyle bir problemim var. Bu duyguyu ve bana yaşattıklarını çok iyi tanıyorum yani. Çevremin bana sözlerini anlatsam bunun işle ilgili olmadığını anlarsınız.
Bunun dışında ben hiçbir zaman oturup benim işimi başkalarına yaptırmadım. Her zaman çabaladım. Beceriksizliğimden dolayı diğerleri işini yapıp otururken mesela ben hep ayaktaydım. Ben 16 saatlik nöbetimde 20 dakika oturduğumu biliyorum. Akşam yemeği bile yememiştim. İşlerimi yetiştirmek için 16'da vardiya bitiyorsa mesela ben beceriksizliğimden 17'ye kadar işlerimi tamamlamaya çalışıyordum. Yani kimseye işimi yaptırmadım. Şöyle anlatıyım nasıl bu durumu, bel fıtığı ameliyatı oldum, 50 gün geçti, durumumu anlatmama raporumu göstermeme rağmen beni covid servisine verdiler. O halimde tedavilere katıldım. Kişisel koruyucu ekipmanı giyince tedaviye girerken giyiyorduk, 9'dan 12'ye kadar hastaların olduğu bölümden çıkamıyorduk. Bütün serumlar bitiyor, doktor vizit geziyor, sonra istediği tetkikler, taburculuklar halledilir öyle çıkılırdı. Ve ben 45 dakikadan fazla ayakta durmam sakıncalı olduğum halde kendime yediremeyip sonuna kadar bekleyip herkesle birlikte çıktım hep. Öğleden sonraları 1,2 saat hastaların ihtiyaçlarını gidermek için biri ekipmanı giyinip hasta odalarının kısmında beklemesi söylenirdi. Ben giriyordum, hastaların ihtiyaçları oluyordu 1, 2 saat onları yapıyordum. Bana dışarıdaki hemşireler sesleniyordu, oradayken hastanın mesela idrar sondası çıkarılacak sen çıkar, çünkü doktor söylüyordu onlara içeride kim varsa o yapıyordu. MR'a gidecek idrar torbası sen değiştir. 2 kiloluk idrar torbasını kaldırdım kazara, tıbbi poşetle kapalı poşetle bağlandığı için göremedim mesela o kadar dolu olduğunu, bu derece kendime zarar verdim. Bir hasta yakını bana dedi ki hep sizi çalıştıryorlar hemşire hanım farkında mısınız diğerleri oturuyor hep siz yapıyorsunuz diye. Yani ben bu derece hırslı biriyim. Hasta yatırılır, hakim mesela yatan vip hasta. Özen gerekiyor. Damar yolu açılacak, başkası ben açayım diyene kadar ben girer açarım o halıme rağmen, kanlarını alır çıkarım. Ben o halimde yaptıklarımı anlatıyorum. Hastalar bile siz çok zor duruyorsunuz ayakta bir sıkıntınız mı var diyen bile oldu tedavisini yaparken. Bana hasta bile rapor akın dedi, düşünün yani. Ben asla sizin sandığınız gibi hayatımın hiçbir döneminde olmadım. Eğer hırslı biri olmasam bu yaşadıklarımı dert etmez, buraya konu açmazdım.
Böyle düşünmekte haklısınız, dediğiniz insan tipini biliyorum. Ama ben öyle değilim. Onlar umursamaz oluyorlar.
Bana söylenen kötü sözler karakterimle alakalı oldu hep. Birkaç tanesini yazıyım.
-(Burcum başak) Bu nasıl başak, ortada saf saf geziyor, ha ha ha ha
- İki kişi gelip konuşmayı beceremeyen adam başlıklı video izlettiler ben hastamın başında bakımını yaparken. Sonra izledim. Önüme döndüm. Alınmadın de mi? diyor bana.
-(İşimin ilk günü liseden sınıf arkadaşımla aynı kliniğe denk geldim.) Ortalık yerde bağırarak "Siz x'i garipsiyorsunuz ama x lisede de böyleydi, ha ha ha ha. İşin ilk günü dikkatinizi çekmek isterim bu noktaya. Yani bi beceriksizlik söz konusu olduğu için de değil, tamamen duruşumun yasırganması.
-Sana acıyorum, acınacak haldesin.
-Sende hiç başak tipi yok, diğer başak burcu olana sen tam bir başaksın denmesi ama bana bunu derken iğrenir gibi yüz ifadesi takınması.
Bunlar en hafif maruz kaldığım hakaretler. Beceriksizliklerimle ilgili olanları yazmak istemiyorum çünkü uzun olur. Ama ilk işe başladığım 8 aylık sürede oldu bunlar. Herkesin bu dönemde beceriksizlikleri, bilmedikleri olur. Bu beni çabasız bir insan olduğumu göstermez. Başta dediğim gibi 20 dakika oturduğum 16 saatlik vardiyam da oldu. Yemeğe çıkmadığım çalıştığım günler de oldu. Beceriksizliğimi telafi etmeye, öğrenmeye çok uğraştım. Dedidiğim gibi hırslıyım. Zaten bu sebeple bu kadar üzülüyorum. Hırslı olan insan iyi olamamaktan, aşağılanmaktan kederlenir. Çalışır. Konuda da yazmıştım bunu.
Ben herkesle samimi olabilen bir insan değilim. Her tanıştığım kişiyle hemen kaynaşamam. Isınamadıysam, içimden gelmeden canım cicim diyemem. Çok sevdiğim insanlar ya da yakın olmadığım insanlar dışında ciddiyimdir herkese karşı. Bazıları bu durumu kullanmak ister, benim yıllardır gözlemlediğim bu. Grup içinde sessizsen senin üzerinden espri yapar seni küçük düşürmeye çalışarak kendini öne atar, böyle yaparak sosyal olduğunu vs. düşünür. Ben bu şekilde davrananları direkt bozuyorum. Üniversitede bir arkadaşım yemek yerken bana laf attı, ne dediğini hatırlamıyorum ama ben de onu terslemiştim o yüzünün hali hala hatırımdadır, ağzı açık kaldı resmen 😂 tavsiye ederim, insanlara ne kadar hor davranırsanız o kadar kıymetli olursunuz ben bu yaşıma kadar bunu gördüm. Tabi ki değer yargılarınıza, karakterinize göre yaşayın ama böyle çapsızları bir kere terslerseniz bir daha kolay kolay sataşamazlar 🌹
 
Teshisiniz konulmus tedavinize aksatmadan devam edin. Bunun icin destekleyici programlar var. Bunlari da arastirin. Rahatsizliginizi ne kadar iyi ogrenirseniz kendinizi o kadar cabuk tedavi edersiniz. Suan icin size zor geliyor ama emin olun asilamayacak bir durum degil.
Depresif nöbetle depresif bozukluk arasındaki fark ne ya da aynı şeyler mi
 
Bende her zaman sert tepki veriyorum valla bende bunu düzeltmeye çalışıyorum bazen içimden 10a kadar sayıyorum sakinleşmek için ama benm çok uzun senelerdr aynı yerdeyim pozisyon olarak konumum iyi fakat çok kırıcı olabiliyorum eve gelince bende insanları kırdığım için pişman oluyorum napıcaz biz böyle hiç iyi değil iş hayatında profosyonel olamıyoruz
 
Kimse mukemmel degil ki. Mukemmel olmaya calosmayi birakmalisiniz oncelikle. Hepomizin kusurlari var. Kusurlarinizla sevin kabul edin kendinizi. Hata yapmaktan korkmayin. Hatalar ogreticidir. Kimseyi de gozunuzde buyutmeyin. Hepimiz etten kemikten varliklariz.
Insanlarin gururunuzu kiracak sozleri karsisinda bir kez cevap verebilme cesareti gosterseniz ya da o insanlara soz soyleyemeseniz bile surat ifadenizle belli etseniz, tum bu sorunlar yavas yavas cozulecek gibu. Ilk adimi atmaniz gerekiyor. Insanlarin size yaptiklari karsisinda onlara yanlis yaptigini soylemek saygisizlik degil ki.
 
çok fazla ciddeye alma iş hayatınındaki insanları bu işhayatındaki insanlar aslında zorunlu birliktelik sonra bir varmış bir yokmuş yok oluyorlar hepsi onlara uygum sağlamak için sıradan olman gerek mesela sigara iç men gerek yoksa zaten dışlanırsın kışın götün donacakdışarıda sigara içtiğin için , onlarla sigara içmek için böyle kalitesiz birliktelikleri var bunların
her gün 2 paket sigarayı havaya üflemen gerek onlarla , takip ettikleri hep basit şeyler ,
 
Yeni iş ortamında aynı şeyler olacak diye bir şey yok.
Hata yapmaktan korkma. Bu seni gergin ve kaşık tutar. Ordakilerin de hataları olmuştur kesin.
Karşılaştığın zaman karşındakinin suratı asık olsa da mutlaka selam verip hatır sor. Suratının asıklığını kendi üstüne alınma.
Gülümse.
Ve mutlaka ama mutlaka yüksek sesle konuş.
Fazla ciddiye de alma kim ne isterse düşünsün.
İş dışında arkadaş edin. Yada eski arkadaşlarınla konuş. Yalnız ve arkadaşsız izlenimi verme.
 
X