İşle Aşktan Çorba Yapmak

ladyamore

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
31 Ekim 2014
3.782
9.370
208
Merhabalar sevgili KK sakinleri.

BDV'nin dertli kadınları, kendi derdimden gına geldi dur biraz da başkalarınınkine bakayım diyen yorum sahibeleri; hepinize merhaba.

Girizgahı daha fazla uzatmayıp konuya geciyorum.

Öncelikle beklenen sonunda oldu, sevgilim yüksek lisans için yurt dışına gidecekti ve gitti. Kendimi ne kadar hazırlarsam hazırlayayım yetmeyecekmiş, daha havaalanında anladım.

Aklımın bi köşesi (pek köşesi de denemez ya neyse; büyükçe, kocamanca bi köşesi diyelim biz ona) onunla beraber gitti sanki. Daha doğrusu gidemedi de, o havaalanında durdu kaldı öyle.

Ama hayat durmadı tabi ki. Aşırı yoğun ve önemli iki haftadan geçiyoruz işyerinde. Daha ağır haftalar da kapıda. Ama ben aklımı yaptığım hiçbi şeye veremiyorum doğru dürüst. Saçmasapan hatalar yapıyorum, onları toparlamaya çalışırken yapmam gereken diğer işleri unutuyorum, hiçbi şeyi tek seferde halledemiyorum. Saygınlığımı ve benim iş bitirme becerime olan güveni zedeliyorum resmen, o da özgüvenimi kırıyor. Özgüvenim kırıldıkça daha çok panik yapıyorum, panik yaptıkça daha çok hata yapıyorum. İnsanlar da fark etmeye başladı zaten, aşkla işi çorba yaptım kazanda da kendim kaynıyorum resmen.

Böyle bölüm sonuna gelmiş ama küçücük kalmış, son canındaki Süper Mario gibiyim. Öldür de gideyim, kapatayım şu atariyi canavar abi diyesim var.

Pazartesi günü çok önemli bi görüşmem var mesela, şu anda onunla ilgileniyor olmam gerek. Okumam gereken yeni düzenlemeler, yapmam gereken hazırlıklar, hazırlamam gereken belgeler var. Ama ben 5 yaşında bi çocuk gibi odanın ortasına oturup ağlamak istiyorum.

Nasıl anlatayım, sadece özlüyorum. Çok ama çok özlüyorum. O da bocalıyo orada, ilk haftası zaten berbat geçti, bi ton aksilikle uğraştı, doğru dürüst görüşemedik. Şimdi daha rahat haberleşiyoruz ama bu yokluğunu hafifletmiyo asla. Millet sevgilisiyle aynı yerde çalışınca sorun olur, biz aynı yerde çalışırken herkes aşırı memnundu ikimizden de. Aramıza kıtalar girdi ve resmen salaga bağladık. O orada öyle, ben burada.

Çok spontane yaşayan insanlardık biz. Telefonlaşırdık mesela, konuşurken birden özledim yanına geliyorum derdi ve en gec yarım saate yanımda olurdu. Ben süpriz yapar giderdim. Hadi şunu mu yapsak diye bi fikir gelirdi aklımıza, üşenmezdik 10 dakikada ikimiz de cıkardık evden bi kot bi tshirt. Böyle yapardık, ederdik diye konuşmak o kadar dokunuyo ki şu an içime.

Hadi çevrem ailem durumu anlıyo ama iş hayatı farklı bi durum. Aman da aman sevgilisi mi gitmiş hadi sana bi ay izin diyecek hali yok insanların. Doğru düzgün çalısamamam yeni sorunlara sebep olacak az kaldı.Önümdeki işe odaklanamıyorum, duruma adapte olamıyorum. Bu alışma sürecini nasıl atlatıcam ben?
 
Bence biraz abartılı olmuş bu özleme durumu tabi siz bilirsiniz yinede eşimde gitse keşke bir süreliğine öyle bir yere ne güzel olurdu belki ozlerdik . İşinize odaklanin bence zamanla herşey geçiyo alışıyosunuz
 
Yüksek lisans için gitmış yani keyfi bir durum değilmiş.arada elbette görürsünüz birbirinizi . Niye bu kadar dramatize ettiniz anlayamadım . Hayat da hiçbirşey dört dörtlük değil o yüzden düşünmeyin fazla . geçici duygular bunlar işinize odaklanın.
 
Arada birbirimizi görme imkanımız olmayacak malesef. Avrupada olsa daha şanslı olurduk ama Amerikaya gitti, uçak biletleri döviz kuru vs. malum. Kafadan önümüzdeki yaza kadar bir araya gelemeyeceğimizi hesaplayarak vedalaştık yani. Yüksek lisans için gitmesiyle de hiçbi sorunum yok, hiç hevesini kırmadım bu konuda, hep destek oldum.

Gidişi çok yeni, adapte olamadım henüz. Dramatize etmek değil niyetim, çok basit ve yalın aslında. Bunu iki kelime halinde yazınca çok klişe görünüyo belki farkındayım ama aşığım ve özledim, ne yapayım.

Aşk bazı insanların hayatını olumsuz etkiliyo, kavgalar, gerilimler, kıskançlıklar, güç savaşları, hayatının merkezine onu koyup başka kimseyle-hiçbi şeyle gerçekten ilgilenmemeler...

Bendeyse tam tersi. Beni tamamlıyomuş gibi hissesiyorum. Çok mutluyum, çok huzurluyum, güvendeyim, cesurum, keyifle, azimle hani reklamda diyo ya aşkla yapıyorum ne yapıyosam. O gidince şimdi çok tuhaf oldum, sanki bu güzel duyguların hepsi de uzağa gitti gibi.

Tabi siz de haklısınız, şapşal bir sevgi kelebeği gibi kendimi romantizme sürüklerken realizm dan diye suratıma çarpıp işsiz kalmazsam iyi sonunda. Zaten o nedenle konu açtım biraz da. Odaklanma ve alışma konusunda tecrübelerini ve fikrini paylaşan, yol gosteren birileri olur belki, biraz dertleşir rahatlarım düşüncesiyle.
 
Amerika cok uzak gercekten.. bildigin okyanuslar var arada:)) ne kadar sureligine gitti? Yani kisa bir zamansa fazla duygusallik yapiyorsunuz bence..insan nelere alismiyorki : ( gonuller bir olsun diyorum
 
mutlaka yapıyorsunuzdur ama not alarak çalışın. bol bol not. ve çikolata yeyin.
Adım adım yapacağım şeyleri yazmak mantıklı olabilir gerçekten. Hafızamda tutamıyorum bu ara defterde tutayım bari.
Sütlü çikolata ve dondurma hayatımın parçası oldu zaten bu ara. Kendime Lady sen bi romantik komedi filminde değilsin, fil gibi kilo alcaksın yine buradaki diyet gruplarına dönceksin diyorum ama pek dinletemiyorum malesef..
 
Amerika cok uzak gercekten.. bildigin okyanuslar var arada:)) ne kadar sureligine gitti? Yani kisa bir zamansa fazla duygusallik yapiyorsunuz bence..insan nelere alismiyorki : ( gonuller bir olsun diyorum
2 yıl Kahrolası okyanuslar zaten. Bi tek bu konuda kırgınım mesela. Avrupada okul mu yoktu diyorum bazen, hatta o da diyo. Bunun treni var, ucuz uçak fırsatları var Avrupa olunca. Ama uyuz kıta Amerika işte, gitsen gidilmiyo, gelsen gelinmiyo. Daha dogrusu paran varsa gidiliyo tabi ama o kadarı da bizde yok şu an
 
Insan omrunde 2 yil nedirki:) cabucak gecer gider zaman:) ciddi dusunuyorsam seviyorsam isterse 5 yil olsun beklerim, yeterki karsimdaki kiymet bilen biri olsun, insan evladi olsun.

Sadece para degil mevzu, saatlerce yolculuk herkes dayanamaz buna.. bende sevmem yolculuk
 
ajandasız asla çalışamam ben mesela.
 
Bizim aramıza sadece 400 km girecek olduğu halde bende böyle bir duygusala bağladım.
Haksız bulamadım o yüzden sizi.
Ama hem kendi geleceğim için hemde ortak bir gelecek oluşturmak için önemli bir katkı sağlayacak bu gidişim. O yüzden bunu düşünüp sabredeceğiz sadece.
Mesafeler sağlam ilişkileri daha da güçlendirir. Biraz zamanla alışırsınız.
 
ajandasız asla çalışamam ben mesela.
Benim de var, aynen. Ama daha başlık başlık tutarım islerimi. Bi süre daha ayrıntılı, adım adım yazayım diye düsündüm sizin yorumunuzdan sonra. Kafam sürekli dağınık cünkü, toparlayamıyorum. Yazılı olarak aşama aşama gözümün önünde görmenin faydası olur mutlaka. Anlamaya çalışıp yapıcı bi öneride bulundugunuz için çok çok teşekkür ederim
 
Son düzenleme:
Bizde de aynı durum var. Ikimizin de geleceği için önemli bi adımdı bu. Beni kendi eğitimimle ilgili yeni kararlar almak konusunda da çok cesaretlendirdi.

Ne hissedeceğimi de tabi ki tahmin ediyodum, aylardır bu fikre alışmaya çalışıyoruz ikimiz de ama hazırlık aşaması bitip de gerçekten gidince anladık biraz sanırım. Bi anda da sıyrılamıyo insan o duygusal havadan.

Umarım hem sizin için hem sevgiliniz için hem de bizim için ne olduğunu anlamadan çabucak geçip gider zaman
 
Umarım öyle olur :) Ömrümüzün geri kalanına kıyasla 2 sene nedir ki?
 

Hayat aşktan ibaret değil inşallah bunu acı gerçekler yaşayarak deneyimlemezsiniz babam öldü geçen sene bi o zaman iş yerinde ruh gibi dolandım ne biliyim şımarıklık gibi geliyor hayat gayesi sevgili olan biriymişsiniz gibi
 
Fazla ajite olmamış mı .
Küçücük bebekle bekleyenler var .Sanki hatalarınıza bahane bulmuşsunuz.
Toplayın kendinizi uzun bir süre var önünüzde .
 
Gözünü seveyim yazı sahibi.. ben de eşimle sizin kadar olmasa da uzaklık çektiğim oldu ama hayat devam ediyor . Ve bu bi denge meselesi sen böyle bir duruma çok üzülürsen ALLAH muhafaza üzüntünü unutturacak başka üzüntü gelir. “Bir işi bitir diğerine koyul” kendine kendinin ne kadar güçlü olduğunu kanıtla.. yakında iş içinden çıkamayacak durumda olursun böyle böyle . Zaten meşguliyet her türlü yaraya en iyi merhemlerdn birisi. Düşünmeye devam ettikçe iki sene dört sene gibi gelir akışına bırakınca da altı ay gibi..
 
Başınız sağolsun öncelikle. Sizin ve diğer sevdiklerinizin ömrü uzun olur umarım.

Şu forumda "hayat gayesi sevgili olmuş" olarak tanımlanabilecek son kadınlardan biri benim ya hadi hayırlısı, bunu da duymadım demem artık.

5 senedir falan yazıyorum herhalde burada, iliskiler ve evlilikler üzerine yaptığım üç yorumdan ikisi "hayatınızı bi erkeğin etrafında şekillendirmeyin, sosyal ve entelektüel gelişiminize önem verin, özsaygınızı ve özgüveninizi koruyun, önce kendinizi gerceklestirin sonra aşık olun, hayatınıza olumsuz yansıyan adamlardan" ayrılın şeklindedir.

İnsanlara ne söylediysem kendim de aynı şeyi yapıyorum. Dişimle tırnağımla, emek emek üstüne koyarak ilerlettiğim bi kariyerim var. Beni seven dostlarım var, kimsenin başından eksik olmasın bi ailem var. Hobilerim var, hala ögrenmeye eğlenmeye devam ettigim ilgi alanlarım var.

Bu da öv beni paragrafı gibi bi şey oldu ama anlatmaya çalıştığım şey benim kendimce beni mutlu eden, dolu dolu yaşadığım bi hayatım var zaten kendime göre.

Ve bu hayatı keyifle paylaşan biri vardı yanımda. Şimdi ise yanımda değil ve süperman olmadığımdan olsa gerek onun yokluğunun yarattığı olumsuz duygularla başetmekte zorlanıyorum. Siz buna naiflik ya da şımarıklık diyebilirsiniz, asla gocunacak değilim. Sadece ölüm kalım meselelerinde sarsılan çelik kapı misali bi duygu durumuna sahip olmabın da artıları vardır eminim ama bana çok hissiz ve ruhsuz olurdu gibi geliyor.

Varlıgıyla gerçekten mutlu olduğunuz birinin yokluğuyla da ilk etapta gerçekten mutsuz oluyormuşsunuz ben bunu anladım, çok mu garip mesela, çok mu anlaşılmaz size göre ? Ki bunun kalıcı olmadığını, duruma adapte olduğumda gececeğini de biliyorum. Adaptasyon süreci ile ilgili fikir istediğimde beni yargılamak size ne kazandırır ki, bence hiç.
 
Son düzenleme:
Siz de ya eğitim ya dil bahanesiyle gitseydiniz keşke. Bu kadar sevilen biriyle yeni bir ülke deneyimlemek güzel olurdu.
Şu söylediğinize o kadar inanıyorum ki ben de. Ve var böyle bi planımız aslında. Zaman ne gösterir bilmiyorum tabi, her şey planladığımız gibi gitmeyebilir, o nedenle bi şeyler netleşmeden hayallere kapılmak istemiyorum ama o başından beri benimle gel deyip duruyor zaten.

Benim eski bi hayalimdi bu ama hem mesleki hem maddi anlamda daha tatmin edici bi işe başladığımda geri plana atmıştım. İşe başladıktan bi süre sonra da onunla tanıştım işte, tam da bu yüksek lisans işini kesinleştirmeye çalışıyodu o.

Bu sene apar topar böyle bi karar alamayacağımı, şimdilik bu işe devam etmek istediğimi anlayınca da şartlarımızı ayarlayalım, okulu araştıralım seneye birlikte gidelim diye o teklif etti. Benim için bi sürü okul ve eğitm programı alternatifi buldu, şimdi orada insanlarla tanışıp fikirlerini ve tecrübeleeini ögrendikçe hele her gün yeni önerilerle geliyo kıyamam.

Yani ben hayatımı yaşayıp kendimi gelistirirken sen otur beni bekle kafasında bi adam olsa bırakın sevgililiği sokağından gecmezdim zaten ama daha ilişkimizin başındaydık yurt dışı konusu gündeme geldiğinde, daha en baştan bu kadar hevesle benim için de çırpınacagını düşünmemiştim. Çok cesaretlendirdi beni bu konuda.

Umarım şu bi sene çabucak biter ve seneye sizin de dediginiz gibi gerçekten böyle bi deneyim yaşama şansımız olur
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…