işsiz kaldıktan sonra eşimin psikolojisi bozuldu

Ağır depresyon belirtileri...
İnsan da böyle zamanlarda en sevdiklerine sarıyor malesef. Bir de toplumun erkeğe atfettiği evi erkek geçindirir yükü sebebi ile bilinçaltında da kendisini işe yaramaz hissediyor muhtemelen.
Psikolojik destek alıyor musunuz? Birlikte alabilirsiniz ayıp değil günah değil neticede. Hepimizin dönem dönem yardıma ihtiyacı var.
Demişsiniz ya sevdiğim insanı kaybettim diye. Sevdiğiniz insan da kendisini kaybetmiş. Bulmasına yardımcı olun bence.
 
ben o kadar mutsuzum ki.

yaşamayı severdim. eskiden sevgilim şimdi kocam olan kişiyi deli gibi severdim.
merhametliydi. beni el üstünde tutardı. çevremizdekiler bile farkındaydı, aşkla bakıyor sana derlerdi. ben de ona öyleydim. çok iyi anlaşıyorduk. seneler sonra kavuşmuştum ben ona. allahım diyordum daha mutlu olamam.

işini çok seviyordu. insanın sevdiği işi yapması önemli bilirsiniz. sabah kalkıp şarkılar söyler mutlu mesut giderdi işine. bende onu öyle mutlu görünce daha da mutlu olurdum. iyi de maaş alıyordu 6 bin civarı. aylar geçti bulutların üstündeydik kızımız olmuştu.

sonra bir gün işten çıkarıldı. kızımıza eşim bakmaya başladı büyümüştü 1 yaş civarıydı zaten. eşim 1 seneden fazladır işsiz. gelelim asıl meseleye eşimin psikolojisi gittikçe bozuldu görüyorum bunu. her şeye aniden öfkelenen biri oldu. özellikle bana karşı. tahammülsüz, beni incitmekten çekinmeyen bir adam var karşımda. o bana söylendikçe ben ona söyleniyorum. en sevdiğim insanı kaybettim ben.

dün akşam kıza çorba içirirken onunda kendimin de üstümüze döktüm biraz. bağırıp çağırmaya başladı. ne biçim yediriyorsun her tarafı batırdın diye. ben takılmam öyle yok halıya dökülmüş yok üstümüze dökülmüş. ama eşim hemen sinirlenir. 2 yaşındaki çocuk hala kendi kendine yemiyor yemek. eline kek poğaça veririm al şunları yere dökülüyor der hemen. ya dökülsün ne var elektrikli süpürgeyi çalıştırmakta. çocuğun gelişiminden daha mı önemli. resim çizsin diye kalem kağıt veririm al hemen kalemi yerleri boyayacak koltukları boyayacak diye söylenir. bi yoruldum uykusuzum desem sen hep söyleniyorsun bıktım aynı şeyleri duymaktan diye başlıyor. ben sana derdimi hiç mi anlatamayacağım diye bende başlıyorum. bağırıp çağırmalar birbirimize karşı. aradan 10 dakika geçiyor gelip öpmeye çalışıyor. sen kendin dengesizsin benim de dengemi bozdun dedim dün. bunun gibi eften püften kavgalar, her defasında gelip gönlümü almaya çalışmalar..

her şeye karışıyor her şeyin içinde. üstümü başımı parçalayıp yeteeer diye bağırıp ağlamak geçiyor içimden. yarım saat markete gitse o arada da çocuk uyuyorsa bayram ediyorum resmen. eski günlerimdeki gibi 4 sene yalnız yaşadığım anlara geri dönüyorum. allahım diyorum ne büyük mutlulukmuş ve ben nasıl farkında değilmişim.

iş arasın bulsun deseniz o seçenek 1 sene daha gündemimizde yok ( yazamayacağım şeyler var iş bulsun yazmayın yani boşuna )

ben bu adamla ne yapacağım ? sakin ol alttan al bu adam böyle değildi diye teskin etmeye çalışıyorum kendimi. bitecek bu kötü günler siz yine aynı olacaksınız desem de aynı olacağımıza olan inancım her gün bitiyor.. belki 2-3 seneye her şey düzelecek ama bizden çok şey götürdü..

Eşinizin tepkileri, burada çoğu ev hanımı olup , gün boyu çocuk ve ev yorgunluğunu akşam eşine yansıtan, ondan anlayış bekleyen kadınların tepkileriyle aynı(okuduğum kadarıyla). Ben aksi bir durum göremedim. Bunalmışlığın, tükenmişliğin erkeği kadını olmuyormuş demek ki. Ama siz de düşmüşsünüz bu arada:/ Eşiniz iş bulup kendini yeniden güçlü hissedene kadar bu durum değişmez gibi. Kendinizi toparlamalısınız. İkiniz de kendinizi salarsanız herkes ayrı yöne savrulur, uzaklaşırsınız.
 
Biz de yaşadık aynı durumu. Eşim iflas etti ve devam eden davalardan dolayı 4 sene evde kaldı. Bir kısmında ben çalıştım. Çok zor günlerdi.

yeni evliydik. Bir bebeğim vardı ve evliliği hiç böyle hayal etmemiştim. Evlendiğim düşünceli, eğlenceli adam gitmiş, her şeye Kızan, konuşmayan, kendini karanlıkta odaya kapatan bir adam gelmişti.

hafta içi sabah yüzmeye gitmek istiyordum açılırım diye. Evde olmasına rağmen bebeğe bakmadığı için gidemiyordum.

ben hiçbir zaman eve para getirdiğimi ona hissettirmedim. Maaşımı aldığım gibi ona teslim ederdim ki, elimden para alıyormuş Gibi hissetmesin. ama kesinlikle eziliyordu bu duruma, ben ne yaparsam yapayım. Bariz depresyondaydı ama zayıflığını hissettirmemek için o bunu sinirlilik olarak dışa vuruyordu.

o çocuğa oyuncak alamazdı, kardeşlerim oyuncak getirdiği zaman çok bozulurdu.Sonra mahkemeler bitti, işini kurdu ve evliliğimiz rayına oturdu. Hali tavrı çok değişti.

işsizlik özellikle erkekler için çok zor bir şey. O sebeple anlayışla ve sabırla karşılayın derim. Bu zor günlerde geçiyor. Hatta birbirinize tutunursanız, çok daha güçlü ve bağlı oluyorsunuz bu sonrasında.
 
Belliki agir seyler yasamis.bunlari sindirmek kolay olmasa gerek.destek alabilirsen ortak destek alin.yoksa biraz esinizi gazlayin.gelecek hakkinda bol bol olumlu seyler konusun.kendinizinde yoruldugundan bahsedin.is konusunda da ufak tefek esya alim satimi yapsa eline azda olsa para gecse kendini bu hazmedemedigi durumdan ceker cikarir.
teşekkür ederim tavsiyeleriniz için. bu aralar araba alım satım işini takip etmeye başladı. hem ordan gelen üç beş kuruş geçimimize katkı sağlar hem adamın kafası dağılır biraz diye bende düşünüyorum. benim de yeterince bunaldığımın o da farkında işe başlar başlamaz güzel bir tatile çıkaracağım seni, alyansımı satmıştık borçlardan dolayı bileklerini dolduracağım bi işe başlim falan der hep
 
Kesinlikle depresyonda ve uzun bir süre evde kaldığı için özgüvenini de kaybetmiş.
Tek başına birşeyler yapması lazım ancak böyle sorunu çözülebilir ve siz ne kadar çok git dolaş deseniz de dinlemeyecek, önce kendisi anlaması gerek bu durumu ve kendisi içinde o evden çıkıp dolaşabilecek gücü bulması gerek maalesef..
evet özgüvenini de kaybetti doğru bir tespit. dün akşam şey dedim 1 hafta yıllık izin alayım çocukla ben kalayım hem bana da iyi gelir evde dinlenme çocuğumla vakit geçirme. sen kardeşinin yanına git biraz kafa dağıt (kardeşi bekar ayrı evi var) önce yok gitmem dedi ben çok ısrar ettim şimdi kış, yaza doğru düşünebilirim dedi o zaman
 
Ağır depresyon belirtileri...
İnsan da böyle zamanlarda en sevdiklerine sarıyor malesef. Bir de toplumun erkeğe atfettiği evi erkek geçindirir yükü sebebi ile bilinçaltında da kendisini işe yaramaz hissediyor muhtemelen.
Psikolojik destek alıyor musunuz? Birlikte alabilirsiniz ayıp değil günah değil neticede. Hepimizin dönem dönem yardıma ihtiyacı var.
Demişsiniz ya sevdiğim insanı kaybettim diye. Sevdiğiniz insan da kendisini kaybetmiş. Bulmasına yardımcı olun bence.
son paragrafınızla ciğerimi söktünüz.
destek alamıyoruz ben çok istiyorum aslında ama maddi sebepler..
burada biraz yazmak bile beni rahatlatıyor olaylara farklı açıdan bakmamı sağlıyor burası da bir nevi terapi gibi oldu benim için sizlerin sayesinde.
dün kendisine işten 1 hafta yıllık izin alayım hem ben kızımla doya doya vakit geçiririm, sen de kardeşinin olduğu şehire git kafa dağıt dedim. önce yok gitmem falan dedi sonra ben bayağı ısrar edince şimdi kış gidilmez yazın düşüneyim bunu tekrardan dedi.
 
Biz de yaşadık aynı durumu. Eşim iflas etti ve devam eden davalardan dolayı 4 sene evde kaldı. Bir kısmında ben çalıştım. Çok zor günlerdi.

yeni evliydik. Bir bebeğim vardı ve evliliği hiç böyle hayal etmemiştim. Evlendiğim düşünceli, eğlenceli adam gitmiş, her şeye Kızan, konuşmayan, kendini karanlıkta odaya kapatan bir adam gelmişti.

hafta içi sabah yüzmeye gitmek istiyordum açılırım diye. Evde olmasına rağmen bebeğe bakmadığı için gidemiyordum.

ben hiçbir zaman eve para getirdiğimi ona hissettirmedim. Maaşımı aldığım gibi ona teslim ederdim ki, elimden para alıyormuş Gibi hissetmesin. ama kesinlikle eziliyordu bu duruma, ben ne yaparsam yapayım. Bariz depresyondaydı ama zayıflığını hissettirmemek için o bunu sinirlilik olarak dışa vuruyordu.

o çocuğa oyuncak alamazdı, kardeşlerim oyuncak getirdiği zaman çok bozulurdu.Sonra mahkemeler bitti, işini kurdu ve evliliğimiz rayına oturdu. Hali tavrı çok değişti.

işsizlik özellikle erkekler için çok zor bir şey. O sebeple anlayışla ve sabırla karşılayın derim. Bu zor günlerde geçiyor. Hatta birbirinize tutunursanız, çok daha güçlü ve bağlı oluyorsunuz bu sonrasında.
ahhh sizin adınıza o kadar sevindim ki her şeyin düzelmesine.
beni en iyi anlayacak kişilerden birisiniz desenize.
sevdiğiniz saydığınız adamın değişmesi, kendini kaybetmesi.
benim de umudum var her şey düzelecek ve biz bu günleri vay be ne günler atlattık diye seneler sonra anlatacağız birbirimize.
ama ben de evliliğimin ilk yılları böyle geçsin gitsin istemezdim. hayallerim hiç bu şekilde değildi.
 
Hangi şehirde yaşıyorsunuz bilmiyorum ama devlet hastanelerinde çok iyi doktorlar var. Önce bi eşinizle konuşup fikrini alabilirsiniz aslında bu konuda ne düşünüyor diye.
Sanırım sizin yanınızdan ayrılmak istemiyor sizi ve yavrunuzu manevi güç olarak görüyor. Sizinle güçlü aslında güç kaynağından ayrılmak istemiyor.
Hep temizlik titizlik konusunda takıntılı mıydı yoksa son dönemde gelişen bir duygu mu eşinizde?
 
Hangi şehirde yaşıyorsunuz bilmiyorum ama devlet hastanelerinde çok iyi doktorlar var. Önce bi eşinizle konuşup fikrini alabilirsiniz aslında bu konuda ne düşünüyor diye.
Sanırım sizin yanınızdan ayrılmak istemiyor sizi ve yavrunuzu manevi güç olarak görüyor. Sizinle güçlü aslında güç kaynağından ayrılmak istemiyor.
Hep temizlik titizlik konusunda takıntılı mıydı yoksa son dönemde gelişen bir duygu mu eşinizde?
temizliği titizliği hep severdi ama çocuktan ve işten çıkarıldıktan sonra daha da arttı
 
Şehirde vardır muhakkak psikoterapi yapan bir psikiyatrist sizi o kadar rahatlatır ki. Ben de bu dönemlerden geçtim o yüzden çok iyi biliyorum.
İnsan bazen düşüncelerini durduramıyor. Başka bir bakış açısı o kadar iyi geliyor ki...
 
şimdi aklıma geldi.
dün dolabın üzerinde bir şey ararken kızın bebeği baktım orada. niye bunu buraya koydun dedim kırmasın diye dedi. sonra akşam çocuk oyuncak atın ipini çekip duruyor çekme deyip duruyor bırak oynasın diyorum yok koparacak ipi diyor. benim bile koparamayacağım güçteki şeyi çocuğun koparacağını düşünüyor. aldı sakladı oyuncak atı da. yerlerden yerlere oyuncağını vurmadıktan sonra oyuncak bu yahu tabi ki kırılır da ne olacak yani oynasın diye alınmıyor mu bu oyuncaklar :( benim eşimin psikolojisi hiç iyi değil daha iyi görebiliyorum bunu artık :((
 
Şehirde vardır muhakkak psikoterapi yapan bir psikiyatrist sizi o kadar rahatlatır ki. Ben de bu dönemlerden geçtim o yüzden çok iyi biliyorum.
İnsan bazen düşüncelerini durduramıyor. Başka bir bakış açısı o kadar iyi geliyor ki...
kabul edeceğini zannetmem ama bu seçeneği de teklif edeceğim
 
ahhh sizin adınıza o kadar sevindim ki her şeyin düzelmesine.
beni en iyi anlayacak kişilerden birisiniz desenize.
sevdiğiniz saydığınız adamın değişmesi, kendini kaybetmesi.
benim de umudum var her şey düzelecek ve biz bu günleri vay be ne günler atlattık diye seneler sonra anlatacağız birbirimize.
ama ben de evliliğimin ilk yılları böyle geçsin gitsin istemezdim. hayallerim hiç bu şekilde değildi.
Sizi çok iyi anlıyorum gerçekten. Birebir yaşadığım için ne kadar zor olduğunu biliyorum.

ama inanın geçecek. Çünkü eşiniz evde yan gelip yatan, eşinin parasını yemeye tamah eden biri değil, tam tersine kendisi çalışamadığı için bunalıma giren bir insan. Önü açıldığı zaman hemen dört kolla sarılacaktır işine.

biz de şimdi eskiye bakıp hatırlıyoruz o zamanları. Gülümseyerek anlatabiliyoruz. Ama izi kalıyor tabi. Hala bir gezmeye gittiğimizde, hatta bir alışveriş yaptığımızda bile aklımıza, o zamanki alamadıklarımız, çocuğumun beşiğinin olmaması filan geliyor. İçimiz buruluyor biraz. Artık 11 evliyiz. İlk 1 yıl iflas süreci, sonraki 4 yıl evden dışarı çıkamamak. Şu anda eşiniz için de 2 yıl bu süreç. Gerçekten zor. Hatta şunu söyleyebilirim. Bütün bu süreçte yanında olmama rağmen, eşimin o zamanki üzüntüsünü tam anlayabildiğimi düşünmüyorum. Kadınlar sabırla atlatıyor ama erkeklerin çok ağırına gidiyor kendi evini geçindirememek.

Temizlik takıntısı benim eşimde de vardı. Zaten tertipli düzenLi birisidir. Ama o zaman bütün gömlekler ütülü olsun ama onun istediği ütülü olmasın, kıyametleri koparırdı. O sebeple bebekle de olsa, temizliğe çok önem verirdim.

şu an hiç geçmeyecekmiş gibi gelse de, hepsi geçiyor. Eşiniz bu zamanları aşacak, siz de aşacaksınız. Ama bu sırada eşinizin dizin desteğinize ihtiyacı var. eşimin 3 milyarlık bir işi olsun başka bir şey istemem derdim hep ben de. Henüz yenisiniz, ileriki yıllarda, bu sıkıntılar geçecek ve evliliğiniz oturacak. O zaman tadını çıkaracak ve artık ne kadar güçlü olduğunuzu göreceksiniz.

iş sorunu hallolmadan, psikoloğun filan yardım edebileceğini düşünmüyorum pek ben. Ama yine de eğer o da isterse iyi gelebilir tabi
 
ben o kadar mutsuzum ki.

yaşamayı severdim. eskiden sevgilim şimdi kocam olan kişiyi deli gibi severdim.
merhametliydi. beni el üstünde tutardı. çevremizdekiler bile farkındaydı, aşkla bakıyor sana derlerdi. ben de ona öyleydim. çok iyi anlaşıyorduk. seneler sonra kavuşmuştum ben ona. allahım diyordum daha mutlu olamam.

işini çok seviyordu. insanın sevdiği işi yapması önemli bilirsiniz. sabah kalkıp şarkılar söyler mutlu mesut giderdi işine. bende onu öyle mutlu görünce daha da mutlu olurdum. iyi de maaş alıyordu 6 bin civarı. aylar geçti bulutların üstündeydik kızımız olmuştu.

sonra bir gün işten çıkarıldı. kızımıza eşim bakmaya başladı büyümüştü 1 yaş civarıydı zaten. eşim 1 seneden fazladır işsiz. gelelim asıl meseleye eşimin psikolojisi gittikçe bozuldu görüyorum bunu. her şeye aniden öfkelenen biri oldu. özellikle bana karşı. tahammülsüz, beni incitmekten çekinmeyen bir adam var karşımda. o bana söylendikçe ben ona söyleniyorum. en sevdiğim insanı kaybettim ben.

dün akşam kıza çorba içirirken onunda kendimin de üstümüze döktüm biraz. bağırıp çağırmaya başladı. ne biçim yediriyorsun her tarafı batırdın diye. ben takılmam öyle yok halıya dökülmüş yok üstümüze dökülmüş. ama eşim hemen sinirlenir. 2 yaşındaki çocuk hala kendi kendine yemiyor yemek. eline kek poğaça veririm al şunları yere dökülüyor der hemen. ya dökülsün ne var elektrikli süpürgeyi çalıştırmakta. çocuğun gelişiminden daha mı önemli. resim çizsin diye kalem kağıt veririm al hemen kalemi yerleri boyayacak koltukları boyayacak diye söylenir. bi yoruldum uykusuzum desem sen hep söyleniyorsun bıktım aynı şeyleri duymaktan diye başlıyor. ben sana derdimi hiç mi anlatamayacağım diye bende başlıyorum. bağırıp çağırmalar birbirimize karşı. aradan 10 dakika geçiyor gelip öpmeye çalışıyor. sen kendin dengesizsin benim de dengemi bozdun dedim dün. bunun gibi eften püften kavgalar, her defasında gelip gönlümü almaya çalışmalar..

her şeye karışıyor her şeyin içinde. üstümü başımı parçalayıp yeteeer diye bağırıp ağlamak geçiyor içimden. yarım saat markete gitse o arada da çocuk uyuyorsa bayram ediyorum resmen. eski günlerimdeki gibi 4 sene yalnız yaşadığım anlara geri dönüyorum. allahım diyorum ne büyük mutlulukmuş ve ben nasıl farkında değilmişim.

iş arasın bulsun deseniz o seçenek 1 sene daha gündemimizde yok ( yazamayacağım şeyler var iş bulsun yazmayın yani boşuna )

ben bu adamla ne yapacağım ? sakin ol alttan al bu adam böyle değildi diye teskin etmeye çalışıyorum kendimi. bitecek bu kötü günler siz yine aynı olacaksınız desem de aynı olacağımıza olan inancım her gün bitiyor.. belki 2-3 seneye her şey düzelecek ama bizden çok şey götürdü..
Konuyu ben yazmışım sanki. Farklar eşim 10 aydır işsiz, kızım 20 aylık. Biz arıyoruz da bulamıyoruz. Benimde eşim benzer bir dönüşüm geçirdi. Geçen ben cinnet geçirip, ağlayıp, kafasına bir şeyler fırlatınca biraz düzelir gibi oldu ama bakalım ne kadar idare edecek. Malasef erkek dediğin ailesine bakar mantığındaki toplumla ile girene kadar böyle olacak :( Yalnız değilsin yani. Onu söylemek istiyorum.
 
Sizi çok iyi anlıyorum gerçekten. Birebir yaşadığım için ne kadar zor olduğunu biliyorum.

ama inanın geçecek. Çünkü eşiniz evde yan gelip yatan, eşinin parasını yemeye tamah eden biri değil, tam tersine kendisi çalışamadığı için bunalıma giren bir insan. Önü açıldığı zaman hemen dört kolla sarılacaktır işine.

biz de şimdi eskiye bakıp hatırlıyoruz o zamanları. Gülümseyerek anlatabiliyoruz. Ama izi kalıyor tabi. Hala bir gezmeye gittiğimizde, hatta bir alışveriş yaptığımızda bile aklımıza, o zamanki alamadıklarımız, çocuğumun beşiğinin olmaması filan geliyor. İçimiz buruluyor biraz. Artık 11 evliyiz. İlk 1 yıl iflas süreci, sonraki 4 yıl evden dışarı çıkamamak. Şu anda eşiniz için de 2 yıl bu süreç. Gerçekten zor. Hatta şunu söyleyebilirim. Bütün bu süreçte yanında olmama rağmen, eşimin o zamanki üzüntüsünü tam anlayabildiğimi düşünmüyorum. Kadınlar sabırla atlatıyor ama erkeklerin çok ağırına gidiyor kendi evini geçindirememek.

Temizlik takıntısı benim eşimde de vardı. Zaten tertipli düzenLi birisidir. Ama o zaman bütün gömlekler ütülü olsun ama onun istediği ütülü olmasın, kıyametleri koparırdı. O sebeple bebekle de olsa, temizliğe çok önem verirdim.

şu an hiç geçmeyecekmiş gibi gelse de, hepsi geçiyor. Eşiniz bu zamanları aşacak, siz de aşacaksınız. Ama bu sırada eşinizin dizin desteğinize ihtiyacı var. eşimin 3 milyarlık bir işi olsun başka bir şey istemem derdim hep ben de. Henüz yenisiniz, ileriki yıllarda, bu sıkıntılar geçecek ve evliliğiniz oturacak. O zaman tadını çıkaracak ve artık ne kadar güçlü olduğunuzu göreceksiniz.

iş sorunu hallolmadan, psikoloğun filan yardım edebileceğini düşünmüyorum pek ben. Ama yine de eğer o da isterse iyi gelebilir tabi
çok teşekkür ederim defalarca okudum mesajınızı.
''Çünkü eşiniz evde yan gelip yatan, eşinin parasını yemeye tamah eden biri değil, tam tersine kendisi çalışamadığı için bunalıma giren bir insan.'' benim göremediğim ince bir ayrıntıyı yakalamışsınız. bi de yukarıda bir arkadaş sen sevdiğin insanı kaybettin ama eşin kendini kaybetti yazmış. bu iki cümleyi aklımdan çıkarmayacağım. her sinirlendiğimde bocaladığımda açıp yazdıklarınızı okuyacağım çok sağ olun.
 
Konuyu ben yazmışım sanki. Farklar eşim 10 aydır işsiz, kızım 20 aylık. Biz arıyoruz da bulamıyoruz. Benimde eşim benzer bir dönüşüm geçirdi. Geçen ben cinnet geçirip, ağlayıp, kafasına bir şeyler fırlatınca biraz düzelir gibi oldu ama bakalım ne kadar idare edecek. Malasef erkek dediğin ailesine bakar mantığındaki toplumla ile girene kadar böyle olacak :KK43: Yalnız değilsin yani. Onu söylemek istiyorum.
umarım sizinde gönlünüze ferahlık versin rabbim bir an önce.
zor çok zor yaşadıklarımız, geçim sıkıntısı, ağlama krizleri..
siz çalışıyor musunuz ?
 
Bende işsizim evde olmak bekar bi bayan olarak bana bile zorken eşinizin durumu çok daha zor tabiki. Evi erkek geçindirir diye bi kural var toplumda belkide arkadaşları ya da çevresi iş konusunu açarda canı sıkılır diye gitmiyodur yanlarına.

Aklıma nedense kemal sunalın şendul şaban filmi geldi. Hem üzüldüm hem de güldüm biraz kusura bakmayın. 😊 Oda iş bulamadığı için karısı çalışıyodu evde ev işlerine, çocuklara bakıyodu. Artık kadınların günlerine kadar gidip dedikodu yapıyodu. Zor bi durumu komediye çevirerek anlatmışlardı aslında.

İşiniz çok zor ama biraz daha sabredin ben iş bulup çalışınca düzeleceğine inanıyorum en azından geçirdiğiniz güzel anları getirin sürekli aklınıza bu daha çok sabrermenize neden olur. Allah yardımcınız olsun.
 
Ben bekarım ama huylarınız çok hoşuma gitti rahat biri olmanız :) ben de sizin gibiyim ne dökülürse dökülsün temizlenir elbet. Ama esinizin gözünden de bakınca onu anlayabiliyorum ben su an sinava calistigim icin işsizim evdeyim arkadaşlarım geziyor okuyor bir şeyler yapıyor onları gördükçe bunalıma giriyorum. Esinizin de durumu böyle etrafındakiler çalışıyorken onun boş durması koyuyordur böyle durumlarda insan en sevdiğine sarıyor,kızıyor size yansitması normal en yakininda siz varsiniz. Ama bu böyle gitmez esiniz kendisine bir hobi bulmalı. Beraber yürüyüşe falan çıkın akşamları.
 
Back
X