Uzun oldu biraz ikinciye gecmek zorunda kaldim kusura bakmayin. Sizce kayinvalidemdeki duzenlerini bozmayip, hem ona cocuklara bakmakta yardim edecek hem de ev islerini yapacak birini almak mi daha mantikli yoksa bizim kendi evimizde sadece gunduz gelip benim olmadigim saatlerde cocuklarla ilgilenecek birini almak mi? Kayinvalidemle henuz konusmadik, o her kosulda bakarim diyo ama ben kiyamiyorum artik. her iki secenek icin bir kisi tavsiyeniz olur mu acaba? Cok kararsiz ve caresiz hissediyorum, onerilerinizi bekliyorum.. hayirli ramazanlaar :
Merhaba, bizim de aynı problemin laciverti vardı bir ara :) Annem kızıma bakıyordu; sizden farklı olarak
bir çocuğa, ama babam da
yarı felç olduğundan anneanneye yüklenen
iş yükü, belki sizinkine biraz benzer.
Neyse; bence babaanneyi
o kadar da yormayın. Evinize bir
abla alın. Neden
abla diyorum; çünkü asıl problem olan: kızınızın kreşe alıştırılması. Bu böyle devam ederse, okul döneminde de aynı sıkıntıyı yaşarsınız İşte bu asıl problem!
Bu abla; zaman zaman kızınızla dışarı-parka birkaç kez birlikte gitmelerinden sonra ve yaklaşık 1 ay kadar sonra (bunlar; abla ile
güven ilişkisi kurulsun maksadıyla), sizin kızın aklına yavaş yavaş, her gün okul, kreş fikrini sokacak. "Neden gitmiyorsun, çok eğlenceli" filan gibi de değil.
Bunlar işe yaramaz.
Bazı zamanlarda
abla, kızınızla
oyun oynarlarken, şöyle diyaloglar geçmeli; "Aslında benim de senin yaşında yeğenim var, çok şeker bi kız. gelsin oynasın mı seninle? Aaa, tüh, o kreşe gidiyor ama, unutmuşum, gelemez. Kreşte çok eğleniyorlarmış. -gülerek, gözlerini açarak, şaşkın bir ifadeyle devam eder- Geçen bi palyaçolar gelmiş ay ne oynamışlar ne oynamışlar."
Kızınız bu muhabbeti merak etmeye devam ederse, abla da anlatmaya devam eder. Ona hiç bir şey sormadan, yönlendirmeden. Yok eğer umursamazsa abla konuyu kapatır, ertesi gün bir daha kreşi: farklı-eğlenceli bir şekilde anlatır. Her seferinde sanki ona özellikle anlatıyormuş gibi değil de, muhabbet ediyormuş, geçen izlediği komik bir filmi anlatıyormuş gibi. Bu, kızınızın kreşe gidip bir bakmayı
kendi kendine istemesine sebep olabileceği gibi (ki bu biraz zor gözüküyor şimdilik), ablanın yine eğlenceli bir diyalogtan sonra
gülerek; "bir gün gidelim mi seninle de birlikte kreşe, öylesine yeğenimi ziyaret etmeye." diye sormasıyla ve kızınızın
evet manasında başını sallamasıyla son bulabilir.
Kızınız ablasına alışmış ve güvenmiş olduğundan, daha önce "
eğlenceli-kreş" alt yapısı bizzat abla tarafından
ısrar edilmeden, zorlanmadan anlatılarak hazırlanmış olduğundan biraz daha kolay olacaktır.
Bu tarif için GEREKLİ MALZEMELER: :)
Bir Abla: Genç, aklı başı yerinde (aklı başında testi facebook profilleri, WhatsApp durum ve profil resimleri ile yapılabilir. Bunlar bazen
çok şey anlatır (!) mutlaka inceleyin. Ayrılık acısı çekenlerden, aklınca lafı gediğine oturtan cümleler kurmuş veya bu cümleleri paylaşanlardan, özellikle küfürlü içerik sahiplerinden uzak durun.),
Bir Ev: Abla ile sürekli vakit geçirebileceği, oyun oynayabileceği ve abla ile
muhabbetlerine: "Evet tabi kızım, bak abla da diyor, kreş çok güzel bir yer vs. vs." diye
kesinlikle karışmayacak, kendisine soru sorulduğunda "Evet, ben de kreşler çok eğlenceli, güzel yerler diye duydum" deyip ek cümleler sarf etmeyecek babaannelerin Olduğu
bir ev. Diğer bir deyişle babaannenin evi, ama yukarıdaki şartlar altında. (Bu yazdıklarımın sebebi, kızınızın,
bir "oyun" içerisinde olduğunu anlayacak kadar
zeki olduğunu düşünüyor olmamdır. Asla kanmaz.)
Bir Babaanne: Gözetim maksatlı. Yukarıdaki çerçevede konuşan :) Ablaya ev işi yaptırmaya meraklı olmayan.
Bir kreş: Aslında kızınızı bırakmak istediğiniz kreşin ta kendisi. Sorumlu müdüre daha önceden gidip, "Kızımı kreşe alıştırmaya çalışıyoruz, bir abla bakıyor şimdi, haftaya iki kez gibi belki ablası elinden tutup getirecek.
İki gün müsaade edin, ortamı bir kez daha yaşasın ablasıyla. Alışırsa zaten buraya yazdıracağız" şeklinde müsaade alınmış.
Saygılarımla