Bir zaman Enes seni benim doğurduğumu sandı, seni öz kuzeni, annesini senin öz teyzesi olarak kabul etti.
Sen de hakkını verdin hani bir evin bebeği olma durumunun. Yapmadığın şımarıklık, naz kalmadı.
Kucakta pışpışlanmaya hangi ara alıştın, hatırlamıyorum. Hangi ara, arabamın sesini ayırt etmeye başladın? Ne zaman öğrendin zıplayıp kapıyı açmayı? 10 metre mesafeden bile nasıl anlıyorsun elimdekinin senin de damak zevkine hitap eden bir yiyecek olduğunu?
Normal bir kedi gibi ayakucumda yatmak yerine neden ille de kolumu seçtin acaba? Patilerinle yüzümü sevdiğinde, benim mutlu olduğumu nasıl anladın? Üzgün olduğumda nereden geldi aklına koltuğun altına girip ağlamak?
ıdrar yolların tıkandığından beri her çişin geldiğinde gelip ağlamana sinir oluyorum aslında. Çişini yaparken inatla beni başında beklettiğin her an hem kızıyor hem gülüyorum sana.
Şeytan tüyünün ne demek olduğunu, kediyi merak öldürür durumunun ve kedi ulaşamadığı ciğere mundar der lafının ne kadar doğru olduğunu senden öğrendim.
Sabırlı olmayı, sakin olmayı, tek başımayken kahkahalarla gülmeyi, olağanüstü güvenlik önemleri almayı, mutfakta ayaküstü gizli saklı yemek yemeyi, eve geldiğimde senin heyecanla zıpladığını görmek için pencereye bakmayı, kırılan eşyalara kızmamayı, dökülen yiyeceklere aldırmamayı ve daha bir sürü sinir bozucu şeye karşı pamuk gibi olmayı başarmayı sana borçluyum.
Sen doğmamış olsaydın ben başka bir kediyle yaşayacak mıydım bilmiyorum ama tek bildiğim hiçbir kedi senin kadar yer kaplayamazdı hayatımda.
ıyi ki doğdun küçük dana, iyi ki geldin yapıştın paçalarıma henüz küçücük bir bebekken.
ıyi ki ben, seni orada öylece bırakıp gitmedim.
Ve iyi ki bu kadar şebek bir danasın. Yoksa nasıl seninle 2 koca seneyi devirip halen bu kadar sabırlı ve sakin kalmayı başarabilirdim?
AlevD.'den alıntıdır..
Sen de hakkını verdin hani bir evin bebeği olma durumunun. Yapmadığın şımarıklık, naz kalmadı.
Kucakta pışpışlanmaya hangi ara alıştın, hatırlamıyorum. Hangi ara, arabamın sesini ayırt etmeye başladın? Ne zaman öğrendin zıplayıp kapıyı açmayı? 10 metre mesafeden bile nasıl anlıyorsun elimdekinin senin de damak zevkine hitap eden bir yiyecek olduğunu?
Normal bir kedi gibi ayakucumda yatmak yerine neden ille de kolumu seçtin acaba? Patilerinle yüzümü sevdiğinde, benim mutlu olduğumu nasıl anladın? Üzgün olduğumda nereden geldi aklına koltuğun altına girip ağlamak?
ıdrar yolların tıkandığından beri her çişin geldiğinde gelip ağlamana sinir oluyorum aslında. Çişini yaparken inatla beni başında beklettiğin her an hem kızıyor hem gülüyorum sana.
Şeytan tüyünün ne demek olduğunu, kediyi merak öldürür durumunun ve kedi ulaşamadığı ciğere mundar der lafının ne kadar doğru olduğunu senden öğrendim.
Sabırlı olmayı, sakin olmayı, tek başımayken kahkahalarla gülmeyi, olağanüstü güvenlik önemleri almayı, mutfakta ayaküstü gizli saklı yemek yemeyi, eve geldiğimde senin heyecanla zıpladığını görmek için pencereye bakmayı, kırılan eşyalara kızmamayı, dökülen yiyeceklere aldırmamayı ve daha bir sürü sinir bozucu şeye karşı pamuk gibi olmayı başarmayı sana borçluyum.
Sen doğmamış olsaydın ben başka bir kediyle yaşayacak mıydım bilmiyorum ama tek bildiğim hiçbir kedi senin kadar yer kaplayamazdı hayatımda.
ıyi ki doğdun küçük dana, iyi ki geldin yapıştın paçalarıma henüz küçücük bir bebekken.
ıyi ki ben, seni orada öylece bırakıp gitmedim.
Ve iyi ki bu kadar şebek bir danasın. Yoksa nasıl seninle 2 koca seneyi devirip halen bu kadar sabırlı ve sakin kalmayı başarabilirdim?
AlevD.'den alıntıdır..
Son düzenleme: