Kader Motifi ve Babanıza Benzer/Zıt İnsanlara Meyletmemiz Hakkında

Siz de devamlı babanıza benzer/zıt insanlara meyleder misiniz?

  • Vallahi ben de öyle

  • Yoo hiç alakası yok


Oylama sonuçları oy kullanıldıktan sonra görülebilir.

yenGEnC

Nirvana
Kayıtlı Üye
17 Ağustos 2011
19.308
117.518
Merhaba KK
Dün , bir arkadaşımla uzun uzun konustuk. Konu kızın kendini bildi bileli, belki 12-13 yıldır tüm ilişkilerinde aynı şeyi yaşamasıyla ilgiliydi. İstisnası bile yok, tüm ilişkilerinde önce erkek bu kızın peşinden koşuyor, evlilik vaatleri veriyor (arkadaşım biraz ev kızı modundadir) , kız ikna olup sevmeye baslayinca erkek soğuk duruyor, ilgisizlik kavgaları çıkıyor, hayatındaki istisnasız tüm erkeklerin bir gözü dışarıda, afresif, bu yüzden kavgalar ediyorlar. Ve işin sonunda istisnasiz her sevgilisi 'erkekler evlilikten korkarlar' gibi cümleler duyuyor. Ve yine istisnasız her ilişkisinde kız terkediliyor. Terkedile terkedile terkedilme manyağı olmuş😅 İlişki kötü bile gitse, asla kendisi ayrılamiyor...
Bu kız benim çocukluktan arkadaşım, yani cidden her ilişkisine hakimim ve bu tarzdan başka bir insanla merhabalasmiyor bile. Bu tarzdan başka bir insan da bu kıza yazmıyor. Tip bu yani, değişmez.
Ben de ona kader motifinden bahsettim, kadının babası neyse (iyi ya da kötü) onun enerjisine sahip erkeklere meyletmesi, hoşnut olmasa bile o tarz erkeklerin/ya da tam zıttı ona daha tanıdık ve güvenilir gelmesi üzerine. Sonra birkaç video izledik, benzer şeyleri söyleyen...
Gerçekten de bu kızın babası 'var ile yok arası' babalardan. Arasıra aniden parlayıp evde otoriteyi böyle sağlasa da öyle vurması, kırması,hakareti vs yok, işten gelip yemek yiyip kahveye gider. Haftasonu erken uyanıp evden çıkar, akşam eve gec gelir... Ben uzaktan izleyen biri olarak açıkçası babası ve kızın sevgilileri arasında çok bağlantı kuruyorum . Bence bu kız hep kendisine ilgi göstermeyecek, kıza(evine) değil de dış dünyaya daha çok bağlı ekreklere meylediyor. Ve öyle erkekler bu kızın pesinde dolaşıyor
Sonunda da hep mutsuz oluyor...

Aynı şekilde KK'da da sık sık okuyorum, evde şiddete aşina olan ve çocukken 'erkek rol model' olarak gördüğü babasından bunu görüp normalleştiren kızlar , evlilik seçiminde babaları gibi agresif, babaları gibi kıskanç insanlari eş diye seçiyorlar, onları daha korunaklı buluyorlar, daha zıt karakterli, daha sakin mizaçlı erkeklerle olan ilişkilerini sabote ediyorlar...
Konunun özü bu arkadaşlar, aşağıda yazdıklarım kendi kader motifimle ilgili kısa tutamadigim bir muhabbet. Vakti olmayanların buraya kadar olan kismi okuması da yeterli :))
sizin de buna benzer hikayeleriniz var mi?
Varsa nasıl aştiniz?
Kader motofiyle ilgili Okuduğunuz,izlediğiniz ya da kendi terapistinizden işittiğiniz bir şeyler var mı?
Paylaşırsanız sevinirim...


UYARI : Buradan sonrası sokağa çıkma yasağında olduğumuz bu cumartesi günü, yapacak daha iyi bir şeyi olmayıp uzun yazı okumaktan rahatsız olmayanlar içindir;



Benim konum da yine aynı ...
Aslında çok şanslıyım, çünkü dünya iyisi bir babam var. Otuz yaşındayım, bunca sene gördüğüm; evdeki birini incitecek kelime kullanmaktan imtina eder, kalp kırmaktan kaçınır, evini sever, ev ahalisiyle sohbet eder, yemek yapar, çamaşır asar, alışveriş yapar, bizi sevdiğini dile getirmekten kacinmaz, balkonda tüm sandalyeler doluysa kucağına falan oturtur. Böyle minnoş bir baba. Ama evdeki tümm sorumluluk anneme aittir. Her iki tarafın akrabalarıyla ilgili tüm iletisimi annem yürütür (bayramda seyranda babamın kardeşlerini bile annem arar, sonra 'x de seni istiyor' der,babama verir. İki cümle konuşurlar). Babamın Miras davasıyla annem ilgilenir, babamın yeğeninin düğününe, akrabasının cenazesine şehir dışına annem çıkar, çocukların tüm sorumluluğu annemdedir,babam asla 'hayir' demez, 'annenize sorun' der. Şu mu alınacak, makina mı bozuldu, çocuklar hangi dersaneye gidecek... Her türlü ev yükü annemin omzundadir, babam sadece onun kararlarına saygı duyup destek olur. Ama yüz yılda bir kere 'hadi bu haftasonu da pikniğe gidelim' bile demez. Biz gidelim dersek plan yapıp ona saatini söylersek gelir...
İşte , benim de istisnasız bulduğum her tip böyle...
Yani bu benzerliği ben de son yıllarda üstüne düşünce farkettim..
Bunca yıldir hayatıma giren erkekler hep çok minnoş insanlar olmuştur (ilişki içindeyken bu saydıklarım. Terkedilince cirkinlesip minnosluk çizgisinden cikanlar da var).
Hepsi hoşsohbet insanlardir. Hiç sevdigini gizleyen -sever ama belli etmez- tarzı biri hayatıma girmemiştir. Ya da kıskanç , şunu neden ekledin,bunu niye giydin diyen (en son bir çürük yumurta çıktı gerçi, kıskanç bir iliskim oldu ama iki aylık bir şeydi).
Hayatıma aldığım (öylesine takilmalik insanlar bile) inanilmazzz sakin insanlardır. Kavga edilecekse ben tek basima ederim.
(Şu yaptıklarımi kesinlikle savunmuyorum,hatta böyle biri olmamak için öfke yönetimi için yoga-nefes eğitimi almıştım. Şimdi de terapistimle bu konuya egiliyoruz) ayrılık anında ben sinirlenip telefonlarıni kirmişsam, kızdığım bir an yanağını cırmalamışsam, itip kakmişsam, evinin camını kirmişsam, yağmurlu bir ormanda gecenin bir yarısı eşyalarını dışarıya atıp çadırdan kovmuşsam, evindeki tüm kagitlari sobaya atmıssam bile karşımdaki insanın tepkisi sakince kalıp benim enerjimi atıp sakinlesmemi beklemek olur. Bu bir, iki, üç falan degil, gerçekten çok kere yaşanan bir durumdu ve karşındaki insanlarin hepsinin tepkisi sakince beni beklemek olmuştu.
Benim sesim çok çirkindir , gerçekten çok ince ve tiz. Ama sevgililerim bana şarkı söyletip durur, aynı sekilde telefonum hayatıma giren insanların bana şarkı söyledikleri ses kayıtlarıyla doludur , sevgililerim saçlarımı boyarlar, benim sacimi yapmak için YouTube'dan saç örme videoları izlerler, yokuş falan çıkacakken 'bin istersen sirtima' cumlesini kaç kişiden duydum,Allah bilir...
Bunlar bana minnoş gelen, benim meylettigim şeyler (evet bazilari cringe, tabii ki farkındayım)
Ama şöyle de bir şey var, bugüne kadar asssslaaaaaaa ama asssslaaaaaa duymadım ki şöyle bir cümle ; "suprizz, bize bilet aldım"
O biletin yapılacağı etkinliği mutlaka ben bulmuş,hakkında yorumları ben okumuş, kendi kartımla ben almış, adresini ben ogrenmisimdir .
Hadi konseri geç, 'bu pazar kemerburgaz ormanına gidelim' bile demezler. Çok çok 'mangal yaksak mi?' derler (mangal da benim bu arada) , ben hava durumuna bakarım, toplu taşımayla gidecek yer ararım, telefon açıp mangalın yasak olup olmadığını sorarım, yol güzergahını belirlerim, çantama mangallik malzemeleri,tabağı çanağı örtüyü atarım, o da ne yiyeceğimizi bana sorar!
Bunu ilkten sona, tüm ilişkilerinizde yaşadığınızı düşünsenize😱😱
Geçen aylarda bir ex bana mesaj atmış 'hayati guzel yaşamayı öğrettin, güzel mekanlar öğrettin. Senin beni götürdüğün her yere ben hala arada gidiyorum' diye .
Okuyunca sevinmedim,sinirlendim. Çünkü kimse beni güzel mekanlara götürmüyor, kimse yüzünden yeni yerler görmüyorum. Çocugun da dediği gibi her yeri ben keşfedip ben buluyorum, ben öneriyorum, ben güzel tekliflerle geliyorum...
Bir süre sonra bıkıyorum tabii ki, çünkü ben bir adım atmazsam hiç bir şey yapılmıyor.
Etrafıma , milletin ilişkisine bakıyorum, hiç de benim gibi değil. Genelde sevgilileri yapıyor planları, ya da şuraya gidelim mi diye soruyor falan çocuklar. İnanın ki ben bu cümleyi ömrümde duymadım bir sevgilimden 😅😅
Üniversitede çok ciddi, az kaldı evleneceğim (ki şükür evlenmedigim) bir sevgilim vardı,babamla falan tanişmıştı,devamlı beni evlilik fikriyle manipüle ederdi. Uzak bir şehre atanmıştı. Benim elimde takvim '29 Ekim saliya denk geliyor, o zaman cumadan bilet al gel,ötesi izin al,sali dön' falan, plan yapardım, ben ucuz bilet bulurdum, alırdı. Şuraya buraya gidelim derdim, giderdik. İkimizde de internet varken tüm biletleri hep ben araştırirdim.
Sonra ondan ayrıldım, arap bir erkekle sevgili oldum. Çocuk elaleme parayla turist rehberliği yapardı, bilmediği yer yoktu. Ama söz konusu ben olunca 'ben İstanbul'u bilmiyroum ki Habibi,sen bul' derdi. Kendi doğumgünümde bile benim bulduğum yere gittik. Onu geç, bir kere benle Antalya'ya gittiğini sanıyordu, uygun saatte bilet bulamadığım için başka yere bilet almıştım, söylemeyi unutmuşum,gidince anladi. Umrunda bile olmadı. Ha antalyaaaa ha Malatya... Adamın umru değil ki... Biletler benden, gideceğimiz yere ulaşım benden, o mevsimde minibüs yok diye araba bulamazsak strese girmesi benden, kalacak yer bulma benden, yeme içme ayarlama benden,tüm para hesabı kitabı benden... Bütün stres , bütün plan hep benim üzerimde.
Ne zaman 'nereye gitsek?' desem, duyduğum tek cevap 'sen nereye istersen habibi'
Ya, Allah hakkı için , bir gün de sen bul bir yer...
En sonunda ayrıldım,sonra
eşi dostu, arkadaş çevresi kalabalık adam buldum. Adam benle tanıştığı gibi herkesle arasına mesafe koyup ev kuşu oldu. Anca ben çektim,oraya buraya geldi. 'hangi filmi izleyelim?' sorusuna bile 'farketmez,sen ne istersin?' cevabı aldım. Beni bilmedigim bir yere bile götürmedi, tüm sinemaalra,tiyatrolara biletleri ben aldım. Onunla da bir senelik bir ilişkimiz oldu, bir kere bile 'bugun planlar benden' cümlesini duymadım. Benim plan yapmayip ondan beklediğim her gün ya eve gidip yemek yapıp tavla oynadık, ya da o bir şeyler hazirlayip benim ilçeme geldi, benim daha önce ona gösterdiğim yeşillik alanda piknik yaptık..
Sonuç olaak ondan da ayrıldım...
Sonra ABD'li bir adamla tanistim. Adam dünyadaki neredeyse tüm kitalara ayak basmış, tek başına, küçücük sırt çantasıyla diyar diyar gezmiş.
Ama böyle bir adam bile söz konusu ben olduğumda 'hic farketmez,sen ne istersen' e bağladı. Hadi o Türkiye'deyken ben biliyorum, ben gezdirdim, ona da kabul. Ama onun daha önce de gezdiği bir başka ülkede bile tüm planları bana yaptırdı. Haritada ben buldum,ben işaretledim,ben gezdim. Dondurma yiyelim mi dedim,dondurma yedik, şurada oturalım mi dedim,orada oturduk. İnsanmazsiniz onun bilmem nereden bilmemnereye biletini bile ben aldım. Ve bu adam dünyayı kendi başına gezen bir özgür ruh. O bile benim yanimdayken herşeyi benden bekleyen bir insana dönüştü.
Sonra bambaşka bir ırktan bir adama aşık oldum. Adam geçtiğimiz sene, kendi ülkesinden başka bir kitada- Asya'da 5 ay bir başına yaşayıp birkaç aylığına yanıma geldi. Dünyanın her yerinde kendisi başının çaresine bakabilecek- zamanında bakmış bir insan. Ama benim yanimdayken evini bana tutturttu, aylarca ona kiralık ev bulacam diye iş cikisi gezip durdum , tüm menülerini bana çevirtirdi, normalde gittiği ülkelerde translateden rahatlıkla çevirip Google'dan bakabilirken benim ulkemdeyken hep bana mesaj atardi 'bu ne? İçinde ne var? Hamsiyle istavritin farkı ne? Kebapla köfte arasındaki fark ne? Nereden peynir alabilirim, oraya nasıl gidebilirim? Beğendiğim kıyafetin bedeni kalmamış/kodunu çektim, sen telefon açar mısın diğer şubelere ,orada var mi....
Beraber olduğumuz her an tüm angaryalara ben koştum (sonra donunce ayrıldım)... en son bu arkadaş geçenlerde bir supriz yapıp yanıma geldi. Hem çok özlediğimi farkettim hem de aynı şeylere hız kesmeden devam etti, kaldığı günler boyunca her şeyi bana sorup, benden yardım isteyip durdu.
IMG_20210206_144923.jpg

Hatta dayanamayip şöyle bir mesaj attım / kendimi turist uygulaması gibi hissediyorum diye .
Ona yazınca daha bir tanıdık geldi his.
Gerçekten de hayatıma aldığım insanlar bir uygulama, application gibi kullanıyor beni. Tüm angaryalari, tüm planlari hep benim üzerimden yapıyorlar.
Bu saydıklarım sadece ciddi ciddi ilişki yaşadığım insanlar ,ama flortlerim, tatil aşklarım, başladığı ay biten ilişkilerim, öylesine takildigim insanlar falan da tam olarak bu stereotipe sahipler.
hepsi asla sesini yükseltmeyen, saygisizlik yapmayan, kıskançlık yapmayan,kırmaktan üzmekten çekinen, bana saygı duyan, yokuşlarda 'gel seni tasiyayim' diyen, sevgisini dile getirmekten çekinmeyen , öpmeyi koklamaya seven insanlar.
Ama hepsi de 'ben bilmem, sen karar ver' diyen insanlar...
Uzun olduğu için özür dilerim ama yengenc konusu nasıl kısa olabilir???
Sizin de böyle kader Motifi örnekleriniz var mı?
Ben bu döngüyü nasıl kirabilirim??
terapiye de gidiyorum aslında, ama benim terapistim öyle kader motifi falan diyen bir insan değil, hatta bence inanmiyor buna:)
Yaşım bu sene otuz olacak, ve hep aynı insanlarla tanışmaktan sıkıldım. İnanın hepsiyle tanışmam bambaşka şekillerde , hepsinin görünüşü bambaşka, hepsi bambaşka ulkeden-ya da bizim ülkenin bambaşka yörelerinden. Hepsinin aile yapısı birbirinden farklı...ama iş benimle sevgili olmaya gelince hepsi birbirinin laciverti.
Neden boyle oluyor???
Bu döngüyü nasıl bozabilirim????
Her yeni başlayan iliskimde bu gerçeği farkedip 'yine mı başlıyoruz 🤦🤦🤦' demekten çok sıkıldım.
Umarım çok taşlanmadan, güzel yorumlar gelir
En Büyük KK En Büyük KK
 
Sonuna kadar okudum 😂 tek diyebileceğim şu, biz aslında karşımızdaki insana belli ediyoruz birçok şeyi. Mesela her şeye yetişebileceğimizi. Onlar da bunu anladıkları zaman mücadele etmemeye başlıyor. Keza babanız da öyle davrandığı için siz her şeye yetişmeye alıştığınızdan karşıya da bu elektriği verdiğinizi düşünüyorum. Yani aslında ailede öğrendiklerimizi birebir uygulamasak dahi karşıya bunu hissettirebiliyoruz bilinçdışı maalesef 😔
Bi de yengeç burçlarını üzmesinler ya kıyamam duygulanıyorlar sonra onlar 😢😂
 
Son düzenleme:
Keşke babam gibi bir insan gelse sorumluluğu babam alır aldatmaz sevgi doludur bakalım babam gibi bir adam arayışındayım ama babamın ilişki tavsiyelerini hep dinlerim hepsi doğru çıkıyor bedavadan bir ilişki danışmanım var
 
Yıllar önce psikoloğum ile benzer bir sohbet yapmıştık, dış görünüşe önem veren erkeklerden nefret ediyorsun, ruh inceliği arıyorsun ama ama dış görünüşüne çok önem veriyorsun, elbiselerin birbirine uymadığında bütün günü mutsuz geçiriyorsun, hareketlerinden oturuş kalkışına kadar, konuşmana kadar her şeye dikkat ederek böyle erkekleri farkında olmadan kendine çekiyorsun demişti.
( Bu arada dış görünüşe önem vermek derken, normal boyutlarda değildi. Şemsiyemin rengi mantoma uymuyorsa yağmurda ıslanır, yine de o şemsiyeyi açmazdım mesela. Hastalık boyutuydu. )
Velhasıl psikolojik yardım olmadan zor.
 
Sanki benim babamı anlatmışsınız🤭 ama yok benim eşim böyle değil. Acaba siz mi karşı tarafa böyle yansıtıyorsunuz kendinizi? Yani karşı tarafa ben herşeye yeterim, herşeyi yaparım modunda gidince sonuç olarak herşey o kişinin üstüne kalıyor bence.

Ek olarak arkadaşınız için şu geldi aklıma, acaba ilişkiye başladıktan sonra çok mu sıkıyor karşı tarafı? Benim arkadaşım da böyleydi. Yürümedi çoğu ilişkisi.
 
Müthiş emekli bir konu öncelikle tebrik ederim.

Daha hayatını tam oturtamamış, yolun başında olan , kendini yeni yeni tanıyan arayışta olan insanlardan etkilenemiyorum. Böyle bir şeye hakkım yok, sonuçta ben de daha hayatımı kurma aşamasındayım. Ama yaşıtlarım bu sebeple beni hiç çekmiyor. Tam tersi hayatında başarılı saygın konumdaki, hayatına kendine hakim insanlar beni çok etkiliyor.

Çünkü istiyorum ki bu insanlar bana yol göstersin, tökezlediğimde yardımcı olsun. Bana destek olsunlar. Ama hep ben ben ben, ben kimseye yol göstermek destek olmak istemiyorum. Bu nedenle yalnızım.

Konuyla alakası hayatım boyunca kendim de çabalasam da bir sorunum olduğunda babamın orada olup bu konuyla ilgileneceğini çözebileceğini biliyordum. Şimdi aynı şeyi karşımdaki insandan bekliyorum. Kararsız kaldığımda bana yol göstersin , evet bu yöne gitmen gerek desin istiyorum.

Neyse bilmiyorum bir yere bağlayamadım ama üzgün hissettim şu an:olamaz:
 
Yillarca babam cok fevridir kizdiginda sinirlenir bagirir cagirir alkol alir diye heo en buyuk zaafim alkol oldu konustuklarim gorustuklerime ilk sordugum soru alkol oluyosan olmazdi. Denedim eledim sevdim evlendim adam alkol kullanmiyor ama ruhu hasta. Ofke kontrolu yok bir kere. Ozman anladim ki babami mumla ariyorum merhameti yeter. Yine senin dedigine geldi olay haklisin bence. Senin durumuna gelince onlari cok rahata alistiriyosun bence biraz miymiy ol naza cek bende bilmemki istanbulu de kedi gibi mrrrrr😂 vallahi oylesi yaraniyor. Gozu kapali bes cesit yemek tatli cikaririm koca evi temizlerim fatiralar gelirler giderler ayni zamanda iş hastalar dugunler hepsi bende. Bir tesekkur eden yok vallahi. Kuzenime bakiyorum masallah yerinden kalkmadan hem marketi hallettiriyor cani isterse yemek yapar temizlik ne zman kafasi eserse. Eve misafir gelir esine soyler yardim et diye ne adamda masallah dibine dusuyor. Şans bence birazda
 
Konuyu sonuna kadar okumadım ama ben karşılaştığı erkeklerin arkadaşınızı tanıyınca sevmemiş olabileceklerini düşündüm. Babasıyla, kaderle pek bağdaştıramadım. Çevremde başlığa uyacak sadece bir kadın var. O da 21 yaşında atanır atanmaz eşini bulup derhal evlendiği için tecrübesizliğine verilebilecek bir durumun içinde.
 
Yengeç okumak istedim ama atlaya atlaya gitmek durumunda kaldım 😀

Tersten bakmayı denedin mi hiç, babana benzeyen erkekleri bulmak değilde ilişkide annen gibi yöneten tarafta olduğun için aynı şeyleri yaşıyor olabilir misin?
 
Konuyu okuyamadım
Çok alakasız olursa kusura bakmayın şimdiden 🙈

Yorumlardan ve başlıktan giderek yorum yapıyorum
Babamıza benzeyen kişileri bulmamız bana normal geliyor
Çünkü zaten bir yerden sonra hepimiz annelerimize benziyoruz sanırım
Buna kader mi denir bilinçdışı tercih mi denir onu bilmiyorum ama

Siz de büyük ihtimalle anneniz gibi baskın taraf olduğunuz için anlaştığınız kişiler babanız gibi kişiler oluyor
 
Hepsını tabi ki okumadım aradan aradan okudum.
Gözüm kader motifine çarptı ben böyle şeylere pek inanmıyorum insanları belli sınırlara belli düşüncelere hapsediyor gibi yeni trend bu motif işleri de ....
Yani seçtiğimiz erkeklerinde çok travmatik olaylar yaşamadıysak babamızla alakası olduğunu düşünmüyorum.

babamla zıt babama benzer insanlarla ilişkim oldu fakat siz yazana kadar babamla hiç kıyaslamamıştım
Bu sizin seçtiğiniz insanlara bağlı hepsi bu çok içselleştirip düşünmek saçma

bütün planları yapmak istemiyorsanız yönde adam bulunur ilişki içine girene kadar da bazı şeyler anlaşılmaz zaten

babanızla aynı değil sadece benziyordur
 
Ben yasadim hatta esimle tanismadan once cok verici oldugum cok umutlu oldugum bir tuhaf iliski icindeydim sanki onunla olursam gecmisimi degistirecektim
Sonra esim karsima cikti
Tek bir cumle beni ikna etmisti bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma diyen arkadasim gorusmeye ikna etti
Gordugum an anlamistim adini bile sormadim ortak tanidigin facebook hesabina girip esimi bulup bu olurmus iste diyip stalk yaptim ilk gun elle bol ketcapli pizza yedik 5 saate yakin oturmus yolu uzatmak icin donuste yurumustuk
Donguyu kirmak aslinda basitmis sadece tamam 1 saat gorusurum demem yeterli oldu.
Bazi seyler kismet ama bazende 2 3 kez dusunmek gerekir
Seni az cok taniyorum evet kendini cok aşma ama farkli acilardanda dusunmeye calis sen ne istedigini biliyorsun
Esimin bir arkadasi 39 yasinda Istanbulun gobeginde evi var kira geliri var gezmeyi sever cok calisir evlenmeyi cok istiyor ama hep olmayacak isler pesinde inan doktorluk oldu oysa esiminde ona soyledigi insanlari dusunse en azindan deneyip saplandigi insanlardan kacsa birseyler degisecekti
 
Çok uzundu bazı yerleri okuyamadım da babana benzeyen erkekleri buluyor düşüncesi yerine sen annene benziyor olabilir misin ilişkilerinde?
Tersten bakmayı denedin mi hiç, babana benzeyen erkekleri bulmak değilde ilişkide annen gibi yöneten tarafta olduğun için aynı şeyleri yaşıyor olabilir misin?
Çünkü zaten bir yerden sonra hepimiz annelerimize benziyoruz sanırım
Buna kader mi denir bilinçdışı tercih mi denir onu bilmiyorum ama

Siz de büyük ihtimalle anneniz gibi baskın taraf olduğunuz için anlaştığınız kişiler babanız gibi kişiler oluyor
Hiiii:KK35::KK35::KK35:
Anneme benzemek miii
Ay Allahim, lütfen olmasin öyle bir şey 😅😅
İşte ben zaten ona benzemek istemiyorum, o halinden çok mutlu, tam kendine göre bir eş buluşmuş.
Ama ben bu tarz ilişkilerde mutlu olamıyorum, bir yerden sonra bunalıp bitiriyorum :KK43:
 
Son düzenleme:
Benim babam minnoş veya sakin degildi. Aksine aramizda mesafe vardi herzaman yani sever ama sevgisini goremedim yani sarilmayiz bile pek. Sadece parasal olarak fedakarlik yapmiştir benim icin.
Cocukken hoş olmayan seylere de şahit olmuslugum var ama hiç bana kotu davranan höt zöt yapan, deger ve sevgi gostermeyen biriyle birlikte olmadim tabi. Sevgili tiplerim birbirlerinden oldukça farkliydi (cogu ergenlik iliskisi tabi) oyle birebir hepsi ayni diyemem, belli bir kesim takilip kalmadim.

Eşim de sizin anlattiginiz gibi biri hemen hemen herşeyi bana birakir. Gidecegimiz yeri, o yerde nereye oturacagiz, nereleri gorecegiz hep ben soylerim.
Ev alirken bile nereden alinacagina ben karar verdim eşim yorum yapmadi.
Buna benzer birsuru şey. Eşim ozguvensiz, hicbisey bilmeyen, yonetemeyen biri de degil ama dediginiz gibi kendi basina da yurtdisina cikmis, gezmiş insan ama ben olunca herseyi bana birakiyor.

Bir ara sorun ettim ama artik sorun etmiyorum. Kabul edilebilir bir durum benim için. 😁
 
Çok uzundu okuyamadım profil resmine bi baktım 😂
Başlığa istinaden yazayım evet nedense biz kadınlar aynı babalarımız gibi birini seçiyoruz evlilik terapistleri de bunu onaylıyor benim eşim de kendi babasından çok benim babama benziyor. Erkek kardeşim bu kadar benzemiyor huy olarak
 
Yıllar önce psikoloğum ile benzer bir sohbet yapmıştık, dış görünüşe önem veren erkeklerden nefret ediyorsun, ruh inceliği arıyorsun ama ama dış görünüşüne çok önem veriyorsun, elbiselerin birbirine uymadığında bütün günü mutsuz geçiriyorsun, hareketlerinden oturuş kalkışına kadar, konuşmana kadar her şeye dikkat ederek böyle erkekleri farkında olmadan kendine çekiyorsun demişti.
( Bu arada dış görünüşe önem vermek derken, normal boyutlarda değildi. Şemsiyemin rengi mantoma uymuyorsa yağmurda ıslanır, yine de o şemsiyeyi açmazdım mesela. Hastalık boyutuydu. )
Velhasıl psikolojik yardım olmadan zor.
Yaaa ne güzel, verimli bir sohbet yapmışsınız psikologunuzla. Kendi terapistimi seviyorum ama henüz daha bana böyle akıl dolu betimlemelerde bulunmadı. Peki sizin psikologunuzun önerileri ne oldu mesela? Dış gorusunusuze karşı aşırı özenin altına yatan nedenleri bulmanızı mi sağladı, size neler önerdi? Basitçe, hatırladığım kadarıyla yazabilir misiniz?
 
X