Görünen köy kılavuz istemiyor, adalet heykelinin gözleri bağlı (Tarafsız) tamam da, kör değil. Tabi bizim ülkeyi düşünürsek... Neyse...
O bıçağı, hepiniz o tekinsiz yerden geçerken yanınızda taşırdınız, "20 yaşında" bu zamanın Türkiye'sini yaşarken. Biraz daha öngörü sahibi olanlarınız bıçağı kullanabileceği anı hayal ederek daha farklı cmde bıçaklar da tercih edebilirdi.
Kadının ilk ifadesindeki ibare "Kurtarmaya çalıştı"
Şimdiki ifade "Biraz tartışıyorduk"
Bu çocuğun hiç sabıkası yok. Karşısındaki kişi ise 19 sabıkasıyla serbest biri ve bir kavgada karşı karşıyalar.
Ben o anı hayal edebiliyorum ki 19 sabıkasına rağmen dışarıda olabilen birinin Kadirle kavga ederken nasıl güç kullanabileceğini tahayyül etmeye çalışın.
19 sabıkam olsa ve hala dışarıda serbestsem (Adam yaralama sabıkam da var diyelim ölen tip gibi), daha cesur(!) vururdum. Neden? Bir şey olsa yine dışarı çıkarım nasılsa diye. 19 kere kuralların canını okumuşum ve hala dışarıdayım, benim "Adalet"ten aldığım mesaj bu olurdu: Öldüresiye döverim, yine dışarı çıkarım nasılsa.
Kadir "Can havli" ile kullandı o bıçağı, kendimi onun da yerine koyabiliyorum.
20 yaşında dersinde yolunda, sabıkasız bir ergen, 13 santimlik bıçağı yanına neden alır? Çünkü bıçağı kullanacağı zamanı düşünmez. "Karşısındakini korkutmaya" oynar, bıçağın boyunu görünce, bulaşmazlar diye düşünür. Kullanmak değil "Göstermenin" yeterli olacağını düşünür. Ancak 19 sabıkası olan biri boğazınıza yapıştığında, ya ölürsünüz ya refleks olarak bıçağı gelişine kullanırsınız.
19, 20, 25 sabıkası olanların serbest dolaştığı yerde, kılıcını kullanmayan Adalet, 20 yaşındaki Kadir'e "Kendi bıçağını taşımayı" öğütlemiştir çoktan.
Tartıda tartılması gerekenler bunlar, benim gördüğüm "Somut" bu.
Tutuksuz yargılanmasını ve nefsi müdafaa almasını diliyorum.