Kafayı yemek üzereyim ne yapacağımı bilmiyorum :(

AdukeT

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
26 Nisan 2012
371
4
0
- Yurtdışı
2 ay önce evlendim. Evlenmeden önce herşey güzeldi. Sevdiğimden başka kimseyi dinlemedim, uyardılar kulak asmadım. Yüreğimin sesini dinledim, sadece eşime güvendim. O yanımda olsaydı yeterdi, beni hep korurdu, kimseler üzemezdi... Evlendim, kaynana kayınpeder ve 2 bekar görümcemle yaşamak üzere buraya geldim. Korkularım vardı, ev ev üstüne olmaz dedim. Eşime nişanlıyken korkularımdan bahsettim, ama hep tepkiyle karşılık verdi, herşeyin en kötüsünü düşünüyormuşum öyle dedi. Şimdi o düşüncelerimden de kötü bir haldeyim, eşim beni yeterince koruyamıyor. Kendi köyümü bilmezken, sevdiğim için köye yerleştim. Evet, köyde yaşıyoruz :) Ben bekarken de evden çıkmazdım, burda da çok az insan var. Problem olmaz diye düşündüm ama, evde görümcelerim tarafından sebebini anlamadığım şekilde dışlandım. Huzursuzluklar oldu, kavgalar çıktı. Hep ben haksız oldum. Eşim hep yanımda, ama yetmiyor. Bunalıma girdim, işin içinden çıkamadım antidepresana başladım. "Sen orda yaşayamazsın" dediler, kimseyi dinlemedim. Şimdi binlerce kez pişmanım. Evimizi ayıralım şehre taşınalım diyorum, burdaki işleri bırakıp gidemiyor. Borç deseniz gırtlaktan akıyor. Ailem halimden memnun değil, böyle giderse beni geri alacaklarını söylüyorlarmış. Eşime olan güvenimi gün gün yitirmekteyim, bu şekilde nasıl yaşayacağımı bilmiyorum. Burnumun dikine gittim, gördüm işte günümü. Köyde ne iş var artık eskisi gibi diyordu, geldiğim günden beri iş güç birbirini kovalıyor. Kaçta yatarsan yat sabah 8'de ayakta olmak zorundasın. Hasta olsan da mecbursun, işler beklemez çünkü. Sosyal hayatım sıfır, insan yüzü görmüyorum. Her sabah gözümü açtığımda hüngür hüngür ağlıyorum. Yemeden içmeden kesildim, dal kadar kaldım. Burda günler geçmiyor, saatler geçmiyor. Hapishanedeyim sanki. Gitmek istiyorum artık, bu yalnızlıktan kurtulmak istiyorum. Sanırım bir de vajinusmus'um var, hala birlikte olamıyoruz. Bu kafayla, bu kadar stresle bir de bu dertle mücadele etmek zor geliyor. Yapamıyorum.

Eşimden soğumaya başladım, sürekli aklımda kaçıp gitme isteği var. Ne yapacağımı bilmiyorum boğuluyorum sanki.... (Şuan salya sümük hastayım,başım çatlıyor. Bu haldeyken bile kıçımı yere koyamıyorum)
 
henüz birlikte olmadığınıza ya da olamadığınıza sevindim desem bana kızmayın , daha çok yeni evliyken yani cicim aylarındayken bile bu kadar mutsuzsanız eşinize biraz daha şans tanıyın , değerlendiremezse kararınızı verin; ya onlardan( bakın eşinizden demiyorum.çünkü siz iki kişilik değil cümbür cemaat aile olmuşsunuz) ya da mutluluğunuzdan vazgeçin.ama siz anne-babanızın birtanesisiniz. kimseye kendinizi ezdirmeyin.
 
Son düzenleme:
canım önce şunu söyliyim köyde internet gelmiş valla baya bi gelişmiş bu şekilde derdini anlatıcak vakit bulabiliyosan herşeye vakit bulursun gördüğüm kadarıyla uzun süredir online sin oturucak vaktim yok diyosun ben biraz seni çelişkili gördüm.öncelikle sende köyde yaşamışsın biliyosun işin bitmeyeceğini ailece kaç kişisiniz bilmiyorum ama birde eşinin tarafı kalabalık bile bile lades demişsin benim aklım almadı yinede Allah yardımcın olsun
 
Köyde internet olması niye bu kadar tuhaf geldi? Altı üstü telefon hattına bi modem takılıyor. Ayrıca internete telefonumdan giriyorum. Ben burda neyin derdindeyim, siz neyin derdindesiniz. Bu arada ben hiç köyde yaşamadım.
 
Bana da tuhaf geldi biraz bazı şeyler. Şöyle ki köyler eski köyler gibi değil. Onlar da değiştiler, mantaliteler artık yeni kuşağa daha yatkın. Ben bayramda eşimin köyüne gittim. Evde bir babaannesi var 80 yaşında bir babası var yaşlı benim kızım küçük diye bana hiçbir iş yaptırmadılar çocuğuna bak diye. Eskiden öylemiymiş kayınpeder içeri girince gelin yerinden kalkarmış. Yani her şey esnedi orda da. Sabah erken kalkıp gece yatana kadar iş güç kaldığını sanmıyorum kaldı ki otomatik makinalar her evde var. Telefonundan net bağlantısı yapabilip de şurada bunları yazacak zaman buluyorsan bence ortam o kadar kötü değildir.
 
ayrı eve çıkmadan da mutlu olamazsın

ama hem borçlar hemde herşeyi kabul edip 2 ay sonra da ben vazgeçtim ayrı ev istiyorum demeni eşin pek umursamayacak gibi geliyor

eşin ayrı ev isteseydi zaten aynı evde yaşamazdınız
 
Zor bir durum elbette ama bu sonuçta sürpriz olmasa gerek..

Körü körüne herşeye ' evet ' demek ne kadar da yanlış değil mi ?

En azından diğer genç kızlarımız şu durumdan ders çıkarsın lütfen..



Sevgili konu sahibinin durumuna üzüldüm elbette ama bu duruma biri seni silah zoru ile getirmedi maalesef.. Kişisel tercihler vardır.. Ailenin bile seni durduramadığı.. Evlilik / evlendikten sonraki yaşam alanı gibi..

Bu senin tercihin, keşke diklenmek yerine gözünü bu kadar karartmak yerine ' Ailem benim kötülüğümü istemez ' diye düşünebilseydin.. Eşine ' madem seviyorsun sen benim şehrime gel ya da ortak bir yerde yuva kuralım ben köy yaşantısını bilmiyorum , kalabalık bir ev istemiyorum ' diyebilseydin..

Bir musibet bin nasihatten meselesi..
 
koy yasantısını bılmesende az cok tahmın etmelıydın.sevgı askın bır yere kadar oldugunu dusunuyorum senınkı cok erken korelmıs ama sen kendı elınle yapmıssın yasadıgın durum zor ayak uyduramıyorsun bunu bastan bılmıyormuydun.koydekı ınsanların yasantılarını hor gormuyorum ama herkes alıstıgı hayatı ıster sen bunları bastan gorup bıle bıle lades dedıysen yanlıs yapmıssın.daha cok basındasın vazgecme sansın var.gorumce meselesıde kısmen tum bayanlar olarak yasıyoruz boyle durumları kadın kadının dusmanı olmus durumda malesef allah kolaylık versın dıyorum ıns selamete cıkarsınız.
 
evli kalman için hiçbir sebebin yok,ailende geri alıcağını söylediğine göre sahiplenici aile...
senin kafayı yemelik bir durumun yok, bir anlık cesaretle harekete geçip kurtulacaksın sadece.
seni tutan başka birşey yoksa..
 
Keşkeler ile başlamayacağım, çünkü zaten sen kendi "keşkeler"inin farkındasın.
Sana verebileceğim tek tavsiye eşin ile oturup konuşman.
İsteklerini ve hayatını zorlaştıran yönleti açık açık konuşarak uzlaşmanız.
Aksi halde sen böyle kendine kapanıp, olumsuzlukları yaşadığın sürece evliliğiniz uçurum kenarına doğru adım adım ilerleyecektir. Tek çözüm, önce iletişim...

Baktın olmuyor, ailenin yanına dönmeni tavsiye ederim, eğer eşin bu durumda senin haline bakarak seni düşünerek bir yol izlemezse bencil davranmış olacaktır. Senin sağlık düşünerek, evliliğini de sağlıklı bir şekilde ilerletebilmen için, önce kendi sağlığının yerinde olması gerekir. Yoksa kendinde dahil olmak üzere, kimseye bir faydan dokunmaz. Elbette seni kimse şu anda yaşadığın hayata zorlamadı ve sen kendi tercihin ile oraya gittin. Fakat kimse sana bu yaşayacaklarını anlatmadığı için, sen eşine güvenerek gittin. Aileni her zaman dinle ve hiç bir zaman konu dışında bırakma. Çünkü onlar senin için en iyi olanı isteyecek ve en iyi olanın olması için uğraşacaktır.

Köy hayatının kolay olduğunu kim söylemişse palavranın en büyüğünü atmış. Bizim akrabalarımızın çoğu köydedir. Hem hayvancılık hem de tarım ile uğraşırlar. Siz yine iyi sabahın 8'inde kalkıyormuşsunuz, bizim akrabalar sabah 5 dedi mi ayaktalar. Sağılması gereken hayvanlar, otlatılması gerekenler, sonra işçilere yemek hazırla, tarlaya koştur, hayvanları dönüşte karşıla, sonra eve yemek hazırla, evdekileri doyur 3 öğün.... Bunlar zor işler... Alışkın olmayan birisi için gerçekten yıpratıcı. Bizim akrabalar yıllardır bu işleri yaptıkları için, ben şaşıyorum onların pratikliğine koşturmacasına, herşeye yetebilmelerine. Şahsen bende kaldıramam sanıyorum öyle bir hayatı... Güzel, temiz, kendi ürününü yiyebildiğin, çocukların gelişimi açısından müthiş bir hayat. Fakat meşakatli, yorucu, kadının gerçekten herkese el & ayak olduğu bir hayat. O yüzden Allah sana kolaylık versin, inşallah eşin seni düşünerek, sağlığını düşünerek sağlıklı kararlar alabilir...

Daha 2 aylık evlisin, çok uzun bir zaman değil bu. Şimdiden bunalmış, ne yapacağını bilmez hale gelmişsin.
Sağlıklı dahi düşünemez hale gelmişsindir eminim. Allah yardımcın olsun, inşallah hakkında hayırlısı olur...
 
Son düzenleme:
kolay olanı kaçıştır.kolay olanı herkes yapabilir..zor olanı yer edinene kadar mücadele etmektir.sadece sizin için değil tüm hane halkı için kolay olmayan bir durum..
henüz daha yeni evlisiniz,hepinizin birbirinize alışma sürecindesiniz..elbetteki ev üstüne ev olmaz ama borçlar bitene,başka eve çıkana kadar olanla mücadele etmelisiniz..
birarada oturmayı kabul edebilecek gücü kendinizde bulabildiğinize göre,o gücü tekrar kendinizde bulun ve o evde sizinde varolduğunuzu gösterin,o ev artık sizinde eviniz..bir kenara pısarak,sadece denilenleri yapmak sizi bunalımaitelemekten başka hiçbir işe yaramayacaktır..
asla kötü olmayın; konuşarak,iletişime geçerek çözüme daha çabuk ulaşabilirsiniz..görümcelerinizle konuşun,anlaşma yoluna gidin,paylaşımlarda bulunun..zaten onları kazandıktan sonra oradaki yaşam sizin için daha kolay olacaktır..
eşinizle birlikte olamayışınızda şuanda kendinizi baskı altında hissediyor olmanızdan ötürü olabilir..unutmayın bedeniniz size ait,ne yapıp ne yapamayacağına siz karar verebilirsiniz..
 
Neye güvenerek gittin ki oraya anlamadım.. Cümbür cemaat küçük bi köyde, bir evde olur mu hiç öyle şey. Şehre ve ayrı bi eve çıkmanız lazım 2 ayda bu duruma geldiysen sonrası senin için daha zor olur.. Hakkında hayırlısı olsun canım..
 
ben de köyde yaşamadım ama amcamlar ve kuzenimle eşi de köydeler. amcamın gelini başka köyden amcamlara gelin geldi, yaşı küçüktü ama çok zorlandı. işi çok olan köyde yaşam zordur arkadaşlar. köy hayatını bilmeyenler bence çok yorum yapmasın. amcamların evi benim evimden lüks eşyalarla dolu, adamların evde lig kanalı dahi var, internete de bizimle hemn aynı zamanda abone olmuşlardı. ama çok zordur köy hayatı, ne kadar çalışan işçiler olsa da kendi işlerinin başında olmak zorundalar. maddi sıkıntı bizimkilerde yok şükür ama o gelin geldiğinde tombişken zavallım çocuk doğurdu ama bir deri bir kemik!!! allah yardımcın olsun arkadaşım. erkekler genelde zaten eşlerini tutmaz, senin eşin yine iyiymiş. konuşmalısın açıkça. bu hayatı göze alamıyorsan bence ya eşini ikna et köyden çık ya da başka seçenek düşün. köy hayatı değişmez çünkü....
 
"ya bu Deveyi güdecen, ya bu Diyardan gidecen"

ailende kabul ediyomus,arkandalarmis.
yada esini ikna edip ayri eve sehire tasinacaksin. caresiz degilsin. :34:
 
Son düzenleme:
Bak şöyle yapabilirsin bence köyde para kazanabileceğin bir iş yoktur muhakkak.Şehre gelip bir süre çalışıp para biriktir sende böylece eşine destek olursun ve sonra biriktirdiğiniz parayla yeni bir ev alırsınız.O evden çıkmadan mutlu olamazsın.
 
En sinir olduğum erkek tiplerinden birisi de; ev geçindirmeye ekonomik gücü veya isteği yoktur. Ama ne hikmetse evlenmeye her türlü isteği mevcuttur. Sonra efendi bir kız çıkar karşısına, ekonomik yetersizliğini, ev alacak kadar para biriktirmeyi, ailesine karşı gelemeyeceğini vs. ileri sürerek, kızı her şartta ailesine karşı koruyacağına! and içerek evlenmeye ikna eder. Çocuğun odasına güzelce bir çift kişilik yatak odası takımı konulup başgöz edilir.

Evlendikten sonra da aileye gelen gelin evin her işine koşmakla mükelleftir. Gizlisi saklısı yoktur. Her adımı herkes tarafından bilinir. Eğer çocuğu olmadan, eşini ayrı eve ikna ederse eder, edemezse çocuk kayınvalidenin gözetimi altında ergenliğe doğru yol alır.

Bence canım, sen bu noktadasın sakın aceleye getirip çocuk falan yapma. Diğer konunda vajinismusu yendiğini söylemişsin eğer öyleyse dikkat et korun. Ne zaman ki ayrı eve çıkarsın, huzura erersin o zaman düşün derim.

Bu arada yukarıda yazdıklarım, KK da eşinin ailesiyle yaşayanların hayatından çıkardığım en iyi özet. Aynı evde yaşamayı kabul ederek hataların büyüğünü yapmışsın, bundan sonrası için lütfen dikkat et tavrını koy.
 
En sinir olduğum erkek tiplerinden birisi de; ev geçindirmeye ekonomik gücü veya isteği yoktur. Ama ne hikmetse evlenmeye her türlü isteği mevcuttur. Sonra efendi bir kız çıkar karşısına, ekonomik yetersizliğini, ev alacak kadar para biriktirmeyi, ailesine karşı gelemeyeceğini vs. ileri sürerek, kızı her şartta ailesine karşı koruyacağına! and içerek evlenmeye ikna eder. Çocuğun odasına güzelce bir çift kişilik yatak odası takımı konulup başgöz edilir.

Evlendikten sonra da aileye gelen gelin evin her işine koşmakla mükelleftir. Gizlisi saklısı yoktur. Her adımı herkes tarafından bilinir. Eğer çocuğu olmadan, eşini ayrı eve ikna ederse eder, edemezse çocuk kayınvalidenin gözetimi altında ergenliğe doğru yol alır.

Bence canım, sen bu noktadasın sakın aceleye getirip çocuk falan yapma. Diğer konunda vajinismusu yendiğini söylemişsin eğer öyleyse dikkat et korun. Ne zaman ki ayrı eve çıkarsın, huzura erersin o zaman düşün derim.

Bu arada yukarıda yazdıklarım, KK da eşinin ailesiyle yaşayanların hayatından çıkardığım en iyi özet. Aynı evde yaşamayı kabul ederek hataların büyüğünü yapmışsın, bundan sonrası için lütfen dikkat et tavrını koy.

evet erkek tarafından bakınca doğru söylemişsiniz ama birde bunun bayan tarafı var onu unutmuşsunuz
aşktan gözü kör olmuştur hemen evleneyeyim aynı evde 5 kişi olsa da yaşarım demiştir okumak işe girmek gibi düşüncesi yoktur
kocanın borcu var kiraya para veremem laflarına boyun eğmek zorundadır
etrafın söylediklerine kulak asmamıştır bu zaman da bile aynı evde mutlu olmayı düşünüyordur
para biriktirince ayrı eve çıkarız yalanlarına o zaman para biriktirince evleniriz diye karşılık veremez kabul eder
sonra da birden kayınvalide cadı kayınpeder fena olur evde rahat edemez şikayetler başlar
1 aydan sonra pes eder huzursuzluklar yaşanır kimse kimseyi kandırmamıştır halbuki
aslında kocadan daha çok kabul edende hata var bana göre
adam belli ev belli 2 görümce var köy hayatı nasıl rahat edeceğini mutlu olacağını düşünüyordun ki kabul etti
herşeye kabul edip 2 ay sonra söylenen insana baştan kabul etmeseydin derler
 
Kolay olmayacağını biliyodum, ama bu kadarını değil. En basitinden burda TV izleme lüksünün olmadığını bilmiyodum. Şuan evde tekim, millet dışarda koşturuyo ben evin işini görüyorum. Boş oturduğum vakit bile tek başıma TVyi açamıyorum, çünkü herkes bi işin ucundan tutarken bana bi iş olmasada boş oturmak yasak. Ha bir de, yemeklerin odun ocağında piştiğini bilmiyodum. Malum, köy yerinde odun çok olduğundan tüpe para vermek mantıksız. Hergün kara kara tencerelerde yemek, kara kara güğümlerde su kaynatmak zorundasın. Çay bile semaverde demleniyor.
 
Bana nişanlıyken istediğim gibi bir hayat sunacağını vaad eden eşim, köyden çıktığımız zaman geçinemeyip geri dönersek bu ayıbın(!) sorumluluğunun bana ait olduğunu söylüyor.
 
Back
X