Kafayı yemek üzereyim

Ben de yakında yurtdışına taşınacağım çok korkuttu beni yazdıklarınız 🙁 saatlerinizi eşinize göre ayarlayacaksınız yapacak birşey yok. Aslında sabaha karışı gelip yatıyorsa (6.00 gibi) öğlen 3 gibi kalksa 3-21.00 arası epey vakit var? Tam saatleri nasıl? Kursa gidiyor musunuz dil için?
 
Gündüz kendiniz için birşeyler yapın. En önemlisi dil kursuna gidin. Dili öğrenirseniz işe girer, siz eşinize destek olursunuz. Belki o da iş arama fırsatı bulur, dil öğrenir hayatınız düzene girer. Evinizin bulunduğu yer uygun mu bilmiyorum, düzenli yürüyüş yapabilirsiniz, kitabınızı alıp bir parkta okuyabilirsiniz. Eşiniz gündüz çalışsada, tüm sosyal hayatınızın eşiniz olmasıda sıkıcı oluyor bir yandan. İnsan eşinin dedikodusunu yapabileceği bir arkadaşı olsun istiyor. Yeni bir düzen için eskisini yıkmak gerekir.
 
Bence çok hassassınız eşinizin yorucu bir işi varsa odaklanamıyor olabilir evde size, kötü bi davrnaışı da yok gibi siz adım adın bütün gün çalışan adam siz planlar yapın vs. Onun dışında 10 günlük hamilelikte kıyafetler almaj sonra onlara sarılmak vs bence drama kraliçesi gibi bi yönünüz var gerekirse psikolojik destek alın türkiyeden online alabilirsiniz ve kendinize meşguliyet yaratın dil kursu o bu şu...
 
Eşinizle bunları,bu şekilde konuşmayı denediniz mi ? ölüm korkunuzu, yalnızlığınızı...Bazen bir cinnet her şeyi halleder derler. En azından konuşursanız belki bir şeylerin farkına varır
 
3 yıldır siz de dil öğrenmediniz mi

Yani bana çok ütopik geliyor 3 yıl evde oturup dil için çabalamamak

Eşiniz gündüz olan bir beden işi bulsun, herhalde az çok biliyordur dil

Sonuçta markette de doktorda da dil lazım keza çoluk çocuk olunca okulda da dil lazım

Acil tarafından dil öğrenmelisiniz ikiniz de
 
Kırmızı oda Boncuk geldi gözümün önüne:KK43:
Acil iki tarafta dil ögrenmeli yani,siz de is bakarsınız o sürede.
Yani böyle bir iliskide cocuk herseyi daha da cıkmaza sokar..
Baba gece yok,anne dil bilmiyor..
Cocıktan önce dil ögrenmek,biraz sosyallesmek lazım.
Yoksa cocuk olunca onu da katarsınız kendi girdabınıza,değisen bisey olmaz:KK43:
 
Ben de yakında yurtdışına taşınacağım çok korkuttu beni yazdıklarınız 🙁 saatlerinizi eşinize göre ayarlayacaksınız yapacak birşey yok. Aslında sabaha karışı gelip yatıyorsa (6.00 gibi) öğlen 3 gibi kalksa 3-21.00 arası epey vakit var? Tam saatleri nasıl? Kursa gidiyor musunuz dil için?
Sen ya calisicaksin yada dil kursuna gideceksin
Esin is disinda ilgilenirse sorun olmaz
Ama gurbet baska bisey unutmayin
Tabiki turk marketleri restoranlari herseyi var ama herkesle arkadaslik dostluk kuramazsin ilk etapta belki zorlanirsin ama zamanla alisirsin
 
Pardon acınızı küçümsemek degil amacım sadece bir nebze teselli
Hamile oldugunuzu öğrendiniz 10 gün sonra düşük yaptınız dogru anladıysam ne ara kıyafet aldınızda düştü diye bebeğimin kıyafetlerine sarılıp ağladım diyecek kadar psikolojinizi bozdunuz sorun eşininizin çalışma saatleri sizin sosyalleşememeniz bence bu konuda birseyler yapın dil öğrenin iş bulun kurslara gidin böyle ah vah vasiyetle olmaz
 
Kızlar ben evlenip yurt dışına gelin geldim. 22 ağustosta tam 3 sene dolacak. Eşim gece çalışıyor. Her zaman bu şekilde. Vardiyalı falan değil yani. Gündüz ben uyuyorken geliyor. Saat 6 gibi. Yatıyor. Sonra o uyuyorken ben kalkıyorum. İşlerimi falan hallediyorum. Onu uyandırıyorum. Hazırlanıp çıkıyor. Hafta içi çoğu kez birbirimizi görmüyoruz resmen. Bi ara akşam erken yatıp sabah onun gelme saatine kalkmaya başlamıştım. Sonra düzeniz kaydı tekrar. Bi tek hafta sonları görüyorum yani. Onda da ilişkimiz o kadar değişti ki. Sanki bambaşka biriyle evliyim. Bana ilgisi o kadar azaldı ki. Nereden baksanız 7-8 sene bekledi beni. 10 bile diyebiliriz. 4 sene farklı ülkelerde nişanlı kaldık. Toplam süre zarfında hep hemen evlenmek istedi. Öncesinde hep sevgili olmak istedi. Ben kaç kere reddettim. Ayrıldım. Yine de peşimi bırakmadı. Ama şu an…. Sanki o kadar sene peşimden koşan o değilmiş gibi. Dışarı çıkıyoruz elimi tutmuyor hiç. Ben dersem tutuyor. Evde ben onu öpüyorum sürekli. Güzel şeyler söylüyorum. Sarılıyorum. O ise sadece yatak işi olunca geliyor yanıma. Bazen çok kötü olunca ağlıyorum. O zaman da yanıma gelip sarılıyor. Özür diliyor falan.
Kimsem yok burada. Bi tek eşimin ailesi. Onlarla da arada bir araya geliriz ama onları hiç benimseyemedim. Akrabam olmalarına rağmen. Çoğu zaman kendimi çok yalnız hissediyorum. Bir gün yine kendimi aşırı yalnız hissettiğim bir gün Allah’a yalvardım bana arkadaş yoldaş olacak bi evlat nasip et diye. Üstüne hemen hamile kaldım. O kadar mutlu olmuştuk Ki. 10 gün sürdü mutluluğum. Hemen bırakıp gitti beni. Şimdi evde yalnız kalıp kimseyle konuşamadığım zaman bebeğime binbir hevesle aldığım kıyafetlerine sarılıp ağlıyorum.
bu durumlar beni o kadar hassas biri yaptı ki. Her şeye ağlar oldum. Sürekli ölüm aklıma gelmeye başladı. Bugün neden bilmiyorum birden aklıma vasiyetimi yazmak geldi. Çok korktum ama kendimi bunu yapmaktan da alıkoyamadım. Sürekli ölüm var aklımda. Sürekli. İki gündür de uyuyamıyorum ya uyurken ölürsem diye. Araba sürmek istemiyorum. Ya bsey olursa diye.
hasret çok zor bseymiş. Yalnızlık çok zor bseymiş. Evde dört duvar arasında kafayı yiyeceğim artık. Bir yerden sonra her şeyi de içime atmaya başladım. Bilmiyorum bunları neden yazıyorum ama biraz daha konuşmazsam daha da kötü olacağım gibi hissediyorum ……

Merhaba, akraba evliliği mi yaptınız? bence çocuk sahibi olmadan önce iyice bir düşünün, eğer aranızda kan bağı varsa Allah korusun çocuğunuzda bir sakatlık durumu olabilir. ne kadar yakınsınız akraba olarak?

Gençsiniz diye tahmin ediyorum, ben olsam dil öğrenir bir işe girer, belki bir derneğe vesaire üye olurdum, faydalı bir şeyler yapmaya çalışırdım. Bunları yaptığınızda da eşinizin önüne geçmiş olacaksınız, çünkü o kaç senedir yaşadığı ülkenin dilini öğrenmeye gayret bile göstermemiş. Eşinizin önüne geçtiğinizde ise aranız daha da açılabilir, ama bence bu sizin hayrınıza, ve belki de sonunda yollarınızı ayırmaya karar vereceksiniz. Ama derseniz ki ben uğraşamam dil öğrenmek, işe girmekle, evde oturmak istiyorum, o zaman kocanızı ikna edin dil öğrenmeye, o gündüz işine geçsin.
 
Konu sahibi dil öğrenmeden olmaz bakın ben İngilizceyi çok iyi konuşabildiğim ve gittiğim yerde de insanlar İngilizce bildiği halde gideceğim yerin dilini öğreneceğim. İyi şartlara gidiyoruz belki çalışmaya hiç ihtiyacım olmayacak ama en çok ileride çocuk sahibi olduğumda, çocuğum için dil öğreneceğim. Çünkü hamilelik takibi var, çünkü bebeğin sağlık kontrolü var, ileride yüzme kursu anaokulu sınıf arkadaşlarıyla toplantısı öğretmen görüşmesi var oğlu var. Sen daha 22 sin, ben 35 inden sonra yapacağım.
Sen yaptıkça eşin de senden özenip öğrenecek
 
Kızlar ben evlenip yurt dışına gelin geldim. 22 ağustosta tam 3 sene dolacak. Eşim gece çalışıyor. Her zaman bu şekilde. Vardiyalı falan değil yani. Gündüz ben uyuyorken geliyor. Saat 6 gibi. Yatıyor. Sonra o uyuyorken ben kalkıyorum. İşlerimi falan hallediyorum. Onu uyandırıyorum. Hazırlanıp çıkıyor. Hafta içi çoğu kez birbirimizi görmüyoruz resmen. Bi ara akşam erken yatıp sabah onun gelme saatine kalkmaya başlamıştım. Sonra düzeniz kaydı tekrar. Bi tek hafta sonları görüyorum yani. Onda da ilişkimiz o kadar değişti ki. Sanki bambaşka biriyle evliyim. Bana ilgisi o kadar azaldı ki. Nereden baksanız 7-8 sene bekledi beni. 10 bile diyebiliriz. 4 sene farklı ülkelerde nişanlı kaldık. Toplam süre zarfında hep hemen evlenmek istedi. Öncesinde hep sevgili olmak istedi. Ben kaç kere reddettim. Ayrıldım. Yine de peşimi bırakmadı. Ama şu an…. Sanki o kadar sene peşimden koşan o değilmiş gibi. Dışarı çıkıyoruz elimi tutmuyor hiç. Ben dersem tutuyor. Evde ben onu öpüyorum sürekli. Güzel şeyler söylüyorum. Sarılıyorum. O ise sadece yatak işi olunca geliyor yanıma. Bazen çok kötü olunca ağlıyorum. O zaman da yanıma gelip sarılıyor. Özür diliyor falan.
Kimsem yok burada. Bi tek eşimin ailesi. Onlarla da arada bir araya geliriz ama onları hiç benimseyemedim. Akrabam olmalarına rağmen. Çoğu zaman kendimi çok yalnız hissediyorum. Bir gün yine kendimi aşırı yalnız hissettiğim bir gün Allah’a yalvardım bana arkadaş yoldaş olacak bi evlat nasip et diye. Üstüne hemen hamile kaldım. O kadar mutlu olmuştuk Ki. 10 gün sürdü mutluluğum. Hemen bırakıp gitti beni. Şimdi evde yalnız kalıp kimseyle konuşamadığım zaman bebeğime binbir hevesle aldığım kıyafetlerine sarılıp ağlıyorum.
bu durumlar beni o kadar hassas biri yaptı ki. Her şeye ağlar oldum. Sürekli ölüm aklıma gelmeye başladı. Bugün neden bilmiyorum birden aklıma vasiyetimi yazmak geldi. Çok korktum ama kendimi bunu yapmaktan da alıkoyamadım. Sürekli ölüm var aklımda. Sürekli. İki gündür de uyuyamıyorum ya uyurken ölürsem diye. Araba sürmek istemiyorum. Ya bsey olursa diye.
hasret çok zor bseymiş. Yalnızlık çok zor bseymiş. Evde dört duvar arasında kafayı yiyeceğim artık. Bir yerden sonra her şeyi de içime atmaya başladım. Bilmiyorum bunları neden yazıyorum ama biraz daha konuşmazsam daha da kötü olacağım gibi hissediyorum ……
Dil kursuna yazilin sonra is arayıp calisin sosyallesin evde kafayı yersiniz.

Asimile olmak herkeste farki bir zaman alıyor. Sadece eşinizle kontak kuruyorsunuz oda is güc derken ilgisizlesince yikiliyorsunuz evde durmayin kursa gidin calisin .
 
Kusura bakmayın ama siz kendi kendimizi mutsuz etmek için uğraşıyorsunuz bence. 3 koca sene hiç arkadaş edinemediyseniz sorun sizde. Niye illa eş ailesine bağlısınız? Yurt dşında en saçma ülkede bile illa Türkler var, sokağa çıksanız bile tanışırsınız. Yaşadığın ülkenin dilini bilmemeyi, öğrenme çabası göstermemeyi gerçekten aklım almıyor. Şimdiye dil kursuna yazılıp öğrenip üstüne işe girmeliydiniz. Dil bilmeden bile çalışabileceğiniz işler var aslında. Tek hayatınız camda kocanızı beklemek, arkadaş yok, sosyallik yok. Bu şekilde hayat geçmez. Bebeği de arkadaş olsun diye istemişsiniz ama bu da sağlıklı bir ruh hali değil. Daha siz kendi kocanızı göremiyorsunuz. Bir başınıza dilini bilmediğiniz ülkede nasıl çocuk bakıp büyüteceksiniz? Allah korusun düşse kocanıza ulaşamasanız hastaneye götürüp derdinizi nasıl anlatacaksınız? Çocuk fikrini erteleyin ve kendinize bir meşguliyet bulun. Aksi halde bu şekilde depresyon ruh haliyle yaşar gidersiniz.
 
X