Kafayı yemek üzereyim

Sizinki kadar degil ama benimde esimin calisma saatleri cok cok uzun ve ben evden calisiyordum bu donemde, yurtdisinda yasiyorum. Hissettiginiz seyi o kadar iyi anliyorum ki. Nacizane soyle onerilerim olabilir. Kendinize bir gunluk plan hazirlayin her saatinizi doldurun bir seylerle. O zaman insan ise yarar hissettikce daha da keyifli oluyor. Az vakit gecirmek ister istemez uzaklastiriyor, sizi beraber heyecanlandiracak bir seyler yapin bunun illa cok kompleks seyler olmasina da gerek yok. Ben ozledigimi ve az zaman gecirebildigimizi soyleyince beraber bir saat belirledik ikimizde ne kadar yogun olsak her gun o saati beraber geciriyoruz. Bazen cikip yuruyoruz bazen cay iciyoruz, bazen daha hareketli seyler yapiyoruz ama yapiyoruz yani. Umarim size faydali seyler tavsiye etmisimdir.
Beraber bseyler yapmayı ben de çok istiyorum. 1-2 günlüğüne de olsa bi yerlere gidelim diyorum. Bi değişiklik olsun. Ama zaten hafta içi sürekli çalıştığı için hafta sonu da evde kalmak istiyor. Bakın cumartesi ve pazar da aynen şu şekil oluyor. Cumartesi sabah kahvaltı yapıyoruz. Kahvaltıdan sonra alışverişe çıkıyoruz. Alışveriş benim için bir rutin yani. Bi aktivite gibi değil. Sonra eve geliyoruz. O sabah uyumadığı için eve gelince uyuyor genelde. Sonra akşam yemeği falan. Sonra Tv izliyoruz sabaha kadar. Sabah epey geç yatıyoruz. 3-4 gibi. Pazar günü de 1-2-3 gibi uyanıp kahvaltı ve normal günün devamı işte. Tv falan. Bu durumda bile inanın hafta sonunun gelmesini iple çekiyorum. Ama son 1-2 aydır bana karşı ilgisizliği beni çok rahatsız etmeye başladı işte
 
5 senedir ordaysa nasil dil bilmiyor neden ogrenmemis? İkinizde yasadigniz ulkenin dilini ogrenin boyle bahanemi olur? Dil ogrensin baska bir ise girsin sende gerekirse ise gir kursa git oncw bilmiyorsan dil kursuna git. He bunlari yapmayacak sanada yaptirmayacak kadar geri kafali biriyse ayrilabilirain yanliz omur gecermi gecmez
Kendisi burada doğdu aslında. 7 yaşına kadar buradaydı. Sonra Türkiye’ye göndermiş babası. Liseyi falan hep orada okumuş. Sonra tekrar dönmüş Fransa’ya. Burada kurslara gitmiş. Sonra tekrar üniversite için Türkiye’ye gitmiş. Yani tam yerleşik bi hayatı olmayınca çok iyi değil dil seviyesi. Ben de geldiğim sene A1 seviyesine gittim. 5-6 ay sonra A2 ye gittim. Sonra araya pandomim girdi. Tüm kurslar kapandı. Eylül ekim gibi açık kurs olursa tekrar gideceğim
 
Dil öğrenmelisiniz eşiniz de siz de. Yaşadığınız yerin dilini bilmemek ne demek aklım almıyor. Bu şekilde önünüz açılır anca başka türlü bunalırsınız tabiki.
 
Maalesef hayatin aci gercegi, gurbet
Iste tamda gurbet budur
Bazen adanada yasayan teyzem Istanbuldaki kizindan icin gurbette kizim diye yakiniyo ama istese 1bucuk saate yaninda oluyo.
Biz oylemiyiz, etrafin yabanci insan dolu
Ben gurbetin acisini yasamadim kucukken geldik yasadigimiz ulkeye, arkadaslarim okulum isim herseyim burada. Ama annemden biliyorum
Ilk geldigimiz yillar cok bocaladi, ustune bide babamla sorunlari olunca intihara kalkisti falan. Coook zor seyler atlattik. Yaninda maalesef akraba olarak destek olacak paylasacak akil alacak kimsen yok. Teksin. Bayramlarimiz bile burkuk.
Burada cok akrabamiz yok bir dayimgil var ama onlarlada buraya geldigimizden beri iliskimiz hic saglam olmadi

Yasadiginiz ulkede hic turk yokmu onlarla tanisip kaynassaniz size iyi gelir

Esinizd gelince soyle soyleyim, abimde gececiydi daha nisanliyken isi birakip baska bi ise gecti. Cunku gece isi evli bi adama olmaz.
Yurtdisinda yasiyomusunuz hangi ulke bilmiyorum ama avrupa ulkelerindense is bulmak hayli kolay. Yeterki istek olsun
Aslında akraba olarak Dayım var. Eşim zaten dayımın oğlu. Ama dayım teee gençken gitmiş Türkiye’den. Sadece adını duyardık. Kendisini bile bilmezdik. O yüzden inanın akrabam olmasa belki daha yakın olurdum. Hani ha dayın varmış demeyin. Hiç öyle bi ilişkimiz yok hiç dayı gibi göremedim.
bayramlar ennnnn zoru zaten. Bu kurban bayramında Türkiye’de olmayı çok isterdim. Bilet fiyatlarından dolayı anca ağustosda gidiyorum işte. Dil öğrenip ben de çalışmak istiyorum ama çok ileri seviye dil öğrenmek epey zaman alacak gibi
 
Türkiyeden yeni gelen gelinler ya esleriyle cok iyidir buraya alismasi zor olmuyo, ya es ailesiyle. Yani akrani vardir onla konusur sohbet eder onla gezer. Veya kendini ugrasilara verir
Eger arkadas ortami istiyosaniz camiye gidip onlarin faaliyetlerine katilabilirsiniz
Orada arkadas edinirsiniz, dil kursuna gidin
Benim için eştir buraya alışmamda yardımcı olan. Yani nasıl desem. Korumacı mesela bana karşı. Çok üzgün olduğumda da o kadar güzel yanımda olur ki. Ama normalde hiç sevgisini belli etmez. Yine de 1 dediğimi 2 etmediği için geçindik şimdiye kadar. Dil kursundan 1 tane arkadaşım oldu. Onun da kendi kaynanasıyla görümceleriyle arası çok çok iyi. Sürekli onlarla
 
Kusura bakmayın ama siz kendi kendimizi mutsuz etmek için uğraşıyorsunuz bence. 3 koca sene hiç arkadaş edinemediyseniz sorun sizde. Niye illa eş ailesine bağlısınız? Yurt dşında en saçma ülkede bile illa Türkler var, sokağa çıksanız bile tanışırsınız. Yaşadığın ülkenin dilini bilmemeyi, öğrenme çabası göstermemeyi gerçekten aklım almıyor. Şimdiye dil kursuna yazılıp öğrenip üstüne işe girmeliydiniz. Dil bilmeden bile çalışabileceğiniz işler var aslında. Tek hayatınız camda kocanızı beklemek, arkadaş yok, sosyallik yok. Bu şekilde hayat geçmez. Bebeği de arkadaş olsun diye istemişsiniz ama bu da sağlıklı bir ruh hali değil. Daha siz kendi kocanızı göremiyorsunuz. Bir başınıza dilini bilmediğiniz ülkede nasıl çocuk bakıp büyüteceksiniz? Allah korusun düşse kocanıza ulaşamasanız hastaneye götürüp derdinizi nasıl anlatacaksınız? Çocuk fikrini erteleyin ve kendinize bir meşguliyet bulun. Aksi halde bu şekilde depresyon ruh haliyle yaşar gidersiniz.
Problem bende de var aslına bakarsınız. Ben aşşşşşırı çekingen biriyim. Yani normalde de böyleyim. Eşim de öyle. Mesela oturduğumuz apartmanda bi Türk çift varmış. Aynı bizim gibi yeni evli karı koca. Bilmiyorum. Başkası olsa heralde gidip bir şekilde tanışır. 3 senedir buradayız. Hala kadının yüzünü görmedim mesela .
Eylül ve ekimde açık kurs olursa hemen gitmek istiyorum zaten. Sağlık sektöründen mezunum. Ve buradakilerin dediğine göre hemen iş bulurmuşum. Çok çabuk dil öğrenip çalışmak istiyorum ben de
 
anladim.. ayri ulkelerde nisanli bekledik dediniz, ailesi de oradaymis.. nasil dil bilmiyor hayret.. ve bu duzende calismaya devam ettikce de dil ogrenemeyecek. ne olacak sonunuz boyle?
Ben bir şekilde kursa gidip falan öğreneceğim mutlaka ama kendisinin gitmeye zamanı olmuyor. Ekstra bi çabası da yok zaten. Çok dedim bseyler yapalım diye ama. Bilmiyorum
 
Ben de yakında yurtdışına taşınacağım çok korkuttu beni yazdıklarınız 🙁 saatlerinizi eşinize göre ayarlayacaksınız yapacak birşey yok. Aslında sabaha karışı gelip yatıyorsa (6.00 gibi) öğlen 3 gibi kalksa 3-21.00 arası epey vakit var? Tam saatleri nasıl? Kursa gidiyor musunuz dil için?
Kursa gittim ama sonra pandemi yüzünden gidemedim. Akşam 6 sabah 6 çalışma saatleri. Gelince bseyler yiyip yatıyor. Aslında o saatlerde ben uyanık olsam daha iyi olur belki ama bir yerden sonra yapamıyorum. Sonra zaten 5 de uyandırıyorum. Hemen hazırlanıp çıkıyor
 
Bence çok hassassınız eşinizin yorucu bir işi varsa odaklanamıyor olabilir evde size, kötü bi davrnaışı da yok gibi siz adım adın bütün gün çalışan adam siz planlar yapın vs. Onun dışında 10 günlük hamilelikte kıyafetler almaj sonra onlara sarılmak vs bence drama kraliçesi gibi bi yönünüz var gerekirse psikolojik destek alın türkiyeden online alabilirsiniz ve kendinize meşguliyet yaratın dil kursu o bu şu...
Onun da açıklaması o aslında. Hafta içi uykusuz yorgun vs oluyor. Bunu ben de anlıyorum ama en azından hafta sonu sevgisini göstersin istiyorum. Beni normal bi zamanda öpmek istesin bi kere yani. Normal zaman dediğim sonrasında yatağa gitmediğimiz zaman kfkemd neyse. O dediğiniz şey var bende biraz. Drama queen. Maaaalesef var ama kendimi de alamıyorum. Her yalnız hissettiğimde o geliyor aklıma. Bseye sarılmak istiyorum. Bi şey hissetmek. Ne bileyim…..
 
Eşinizle bunları,bu şekilde konuşmayı denediniz mi ? ölüm korkunuzu, yalnızlığınızı...Bazen bir cinnet her şeyi halleder derler. En azından konuşursanız belki bir şeylerin farkına varır
Çok konuştum. Çok ağladım. Daha geçen hafta. O an her şey düzelmiş gibi oluyor. Beni anladığını düşünüyorum. Ama sonra hep aynı şeyler
 
3 yıldır siz de dil öğrenmediniz mi

Yani bana çok ütopik geliyor 3 yıl evde oturup dil için çabalamamak

Eşiniz gündüz olan bir beden işi bulsun, herhalde az çok biliyordur dil

Sonuçta markette de doktorda da dil lazım keza çoluk çocuk olunca okulda da dil lazım

Acil tarafından dil öğrenmelisiniz ikiniz de
Yani ben dil biliyorum ama düzeyim şu an A2. En azından B1 olması gerekiyor iş için. Yoksa alışverişe gidip çat pat derdimi tabi ki anlatıyorum. Kursa gittim. Sonrasında kitap aldım. Evde ona çalışıyorum. Ama akıcı değilim hala. Mesela evet doktora gidemiyoruz bu yüzden. Ben çabalıyorum bir şekilde
 
Kırmızı oda Boncuk geldi gözümün önüne:KK43:
Acil iki tarafta dil ögrenmeli yani,siz de is bakarsınız o sürede.
Yani böyle bir iliskide cocuk herseyi daha da cıkmaza sokar..
Baba gece yok,anne dil bilmiyor..
Cocıktan önce dil ögrenmek,biraz sosyallesmek lazım.
Yoksa cocuk olunca onu da katarsınız kendi girdabınıza,değisen bisey olmaz:KK43:
Haklısınız sanırım
 
Pardon acınızı küçümsemek degil amacım sadece bir nebze teselli
Hamile oldugunuzu öğrendiniz 10 gün sonra düşük yaptınız dogru anladıysam ne ara kıyafet aldınızda düştü diye bebeğimin kıyafetlerine sarılıp ağladım diyecek kadar psikolojinizi bozdunuz sorun eşininizin çalışma saatleri sizin sosyalleşememeniz bence bu konuda birseyler yapın dil öğrenin iş bulun kurslara gidin böyle ah vah vasiyetle olmaz
10 günlük gebelikte aşırı istiyorsa ve hevesliyse en azından 1-2 parça bsey almıştır bence herkes. Dolaplar dizmekten bahsetmiyorum. Bi de her zaman değil zaten. Bazen bseye ya da birine çok sarılmak istiyorsam. Bakın şöyle. Şimdi durup düşününce ben de tamam toparlan bi diyorum kendime. Ama o ana düşünce o yalnızlık problemler anne hasreti. Öyle bi hale geliyorum ki. Bilmiyorum
 
Merhaba, akraba evliliği mi yaptınız? bence çocuk sahibi olmadan önce iyice bir düşünün, eğer aranızda kan bağı varsa Allah korusun çocuğunuzda bir sakatlık durumu olabilir. ne kadar yakınsınız akraba olarak?

Gençsiniz diye tahmin ediyorum, ben olsam dil öğrenir bir işe girer, belki bir derneğe vesaire üye olurdum, faydalı bir şeyler yapmaya çalışırdım. Bunları yaptığınızda da eşinizin önüne geçmiş olacaksınız, çünkü o kaç senedir yaşadığı ülkenin dilini öğrenmeye gayret bile göstermemiş. Eşinizin önüne geçtiğinizde ise aranız daha da açılabilir, ama bence bu sizin hayrınıza, ve belki de sonunda yollarınızı ayırmaya karar vereceksiniz. Ama derseniz ki ben uğraşamam dil öğrenmek, işe girmekle, evde oturmak istiyorum, o zaman kocanızı ikna edin dil öğrenmeye, o gündüz işine geçsin.
Aksine o dil öğren. Benden iyi ol diyor. O konuda sorun yok. Benim kendi işimi kendim görmem onu daha da mutlu eder. A2 seviyesine kadar gittim kursa. Sonra araya pandemi girince kapandı kurslar. Eylül ekim gibi tekrardan başlayacağım. 24 yaşındayım. Dayımın oğlu. Düşünüyoruz sakatlık meselesini ama bir yola girdik artık maalesef. Engelleyici bsey falan da yok sanırım artık. Bilmiyorum ne olacak
 
Konu sahibi dil öğrenmeden olmaz bakın ben İngilizceyi çok iyi konuşabildiğim ve gittiğim yerde de insanlar İngilizce bildiği halde gideceğim yerin dilini öğreneceğim. İyi şartlara gidiyoruz belki çalışmaya hiç ihtiyacım olmayacak ama en çok ileride çocuk sahibi olduğumda, çocuğum için dil öğreneceğim. Çünkü hamilelik takibi var, çünkü bebeğin sağlık kontrolü var, ileride yüzme kursu anaokulu sınıf arkadaşlarıyla toplantısı öğretmen görüşmesi var oğlu var. Sen daha 22 sin, ben 35 inden sonra yapacağım.
Sen yaptıkça eşin de senden özenip öğrenecek
Dil öğreniyorum. Daha da gideceğim kursa
 
Kızlar ben evlenip yurt dışına gelin geldim. 22 ağustosta tam 3 sene dolacak. Eşim gece çalışıyor. Her zaman bu şekilde. Vardiyalı falan değil yani. Gündüz ben uyuyorken geliyor. Saat 6 gibi. Yatıyor. Sonra o uyuyorken ben kalkıyorum. İşlerimi falan hallediyorum. Onu uyandırıyorum. Hazırlanıp çıkıyor. Hafta içi çoğu kez birbirimizi görmüyoruz resmen. Bi ara akşam erken yatıp sabah onun gelme saatine kalkmaya başlamıştım. Sonra düzeniz kaydı tekrar. Bi tek hafta sonları görüyorum yani. Onda da ilişkimiz o kadar değişti ki. Sanki bambaşka biriyle evliyim. Bana ilgisi o kadar azaldı ki. Nereden baksanız 7-8 sene bekledi beni. 10 bile diyebiliriz. 4 sene farklı ülkelerde nişanlı kaldık. Toplam süre zarfında hep hemen evlenmek istedi. Öncesinde hep sevgili olmak istedi. Ben kaç kere reddettim. Ayrıldım. Yine de peşimi bırakmadı. Ama şu an…. Sanki o kadar sene peşimden koşan o değilmiş gibi. Dışarı çıkıyoruz elimi tutmuyor hiç. Ben dersem tutuyor. Evde ben onu öpüyorum sürekli. Güzel şeyler söylüyorum. Sarılıyorum. O ise sadece yatak işi olunca geliyor yanıma. Bazen çok kötü olunca ağlıyorum. O zaman da yanıma gelip sarılıyor. Özür diliyor falan.
Kimsem yok burada. Bi tek eşimin ailesi. Onlarla da arada bir araya geliriz ama onları hiç benimseyemedim. Akrabam olmalarına rağmen. Çoğu zaman kendimi çok yalnız hissediyorum. Bir gün yine kendimi aşırı yalnız hissettiğim bir gün Allah’a yalvardım bana arkadaş yoldaş olacak bi evlat nasip et diye. Üstüne hemen hamile kaldım. O kadar mutlu olmuştuk Ki. 10 gün sürdü mutluluğum. Hemen bırakıp gitti beni. Şimdi evde yalnız kalıp kimseyle konuşamadığım zaman bebeğime binbir hevesle aldığım kıyafetlerine sarılıp ağlıyorum.
bu durumlar beni o kadar hassas biri yaptı ki. Her şeye ağlar oldum. Sürekli ölüm aklıma gelmeye başladı. Bugün neden bilmiyorum birden aklıma vasiyetimi yazmak geldi. Çok korktum ama kendimi bunu yapmaktan da alıkoyamadım. Sürekli ölüm var aklımda. Sürekli. İki gündür de uyuyamıyorum ya uyurken ölürsem diye. Araba sürmek istemiyorum. Ya bsey olursa diye.
hasret çok zor bseymiş. Yalnızlık çok zor bseymiş. Evde dört duvar arasında kafayı yiyeceğim artık. Bir yerden sonra her şeyi de içime atmaya başladım. Bilmiyorum bunları neden yazıyorum ama biraz daha konuşmazsam daha da kötü olacağım gibi hissediyorum ……
Çalişmiyor olman dort duvara habsolman demek değil ki? Hergun çik dişariya khlakliğini da tak yuruyuş yap. Guzel bir kitap al guzel bir yerde otur oku. El işi yap, yapboz al onla uğraş. Yabanci dil öğren. Dil kursuna yazil. Takilar yap, resim çiz. Komik bir diziye başla. Egzersize başla. Bir spora yazil. Kendine bir hesap aç yemek vidyolari, ya da yaptiğin takilari paylaş. Yeter ki kendj başina kalma. Hayatini sinirlama. Bir yerden başla. Ama erteleme. Bazen insanin kendinden kaçmasina ihtiyaci vardir. Hep derler ya bir insana en buyuk kotuluğu yine kendisi yapar diye. O yuzden kendjnle baş başa kalma bir sure
 
Ben şunu anlamadım. Kaç kere reddettim demişsiniz, demek ki sevmemişsiniz eşinizi. Sonradan neden evlendiniz, ne değişti? Yoksa sırf beni seviyor diye mi ikna olup evlendiniz?
Aaaah ah. Bu o kadaaaaar uzun bir konu ki. Bu konuyu açarsam 5 sayfalık yazı yazmam gerekir 😅
 
Tek çözüm eşinizin iş değiştirmesi gibi görünüyor. Ama ne kadar mümkün bilmiyorum.. İnşallah mümkün olur da sizde bir düzene girersiniz..

Size kurslara gidin dil öğrenin, arkadaş ortamınız olsun diyeceğim ama sorun yine değişmeyecek çünkü eşiniz yine sizinle olmuş olmayacak.. Şuan ona da çok kızamıyorum çünkü işi gereği bütün enerjisi çekilmiş olabilir. Kolay birşey değil herkes uyurken çalışıp, hayat başladığında uyumak.. Öyle olunca haftasonu da düzeni alt üst oluyor.. İnsan kendini bu şekilde hiçbirşeye adapte edemez..

Eşinizle konuşun güzelce durumu anlatın.. En azından işten çıkmasa bile yeni iş arayışına girsin.. Eğer durum değişmezse bu sefer de bebeğimle yalnızız diye üzüleceksiniz ki bebek için de iyi bir suru. Değil.. Babasıyla hiç vakit geçiremeyecek..

Rabbim size inşallah güzel kapılar açar da eşiniz işini değiştirir..
 
Çalişmiyor olman dort duvara habsolman demek değil ki? Hergun çik dişariya khlakliğini da tak yuruyuş yap. Guzel bir kitap al guzel bir yerde otur oku. El işi yap, yapboz al onla uğraş. Yabanci dil öğren. Dil kursuna yazil. Takilar yap, resim çiz. Komik bir diziye başla. Egzersize başla. Bir spora yazil. Kendine bir hesap aç yemek vidyolari, ya da yaptiğin takilari paylaş. Yeter ki kendj başina kalma. Hayatini sinirlama. Bir yerden başla. Ama erteleme. Bazen insanin kendinden kaçmasina ihtiyaci vardir. Hep derler ya bir insana en buyuk kotuluğu yine kendisi yapar diye. O yuzden kendjnle baş başa kalma bir sure
Hep bseylere başladım aslında. Pasta yapmaya. Hatta İnstagram hesabı açıp paylaştım da. Resim yaptım. Spor. Dizi. Hepsi var. Vardı. Çok sarmayınca bi yerden sonra bıraktım onları da
 
X