Cumartesi gunu son kez bulustuk.
Torpidoyu gösterdi ve orda fotoğraflarımız var dedi. Elime aldım.
Bakmadan çantama koyuyordum. Bize bak dedi. Bir tanesinde beni öpüyordu. Gözlerimdeki mutluluğu çok net görebiliyordum fotoğrafta. Birinde yanyana durmuşuz , ikimiz de musmutlu. Sanki hiç kötü şeyler olmayacakmış gibi. Cüzdanını uzattı sonra içinden fotoğraflarını al dedi. Onları atamam onlar benim için kutsal dedi.:2:
Onlara baktım ve burnumun direği sızladı. Yutkundum.
Sakin bir yere çekti arabayı. Kolundaki saati çıkardı.
"Ben onu sana almıştım" dedim ve kendimi tutamadım . Hıçkırarak ağlıyordum. Sarıldı bana. Burnumu öptü. Gözlerimi öptü. Üzülme herşey nasip dedi.
Onun gözleri de benimki gibi ölü ölü bakıyordu. Belli ki uyumamıştı o da. Gece yarısı kalbindeki acıyla o da ağlamıştı belki.
Benim için artık hayat bitti dedi.
Onu ben bıraktım yüz üstü.
O kadar hayaller kurmuştuk ki. Onunla herşey güzel olacaktı. Çerkes adetlerini ağır saygı kurallarını yapardım ne olmuş ki. Annesiyle yaşayacaktık. Evin tek oğluydu. Benden 10 yaş büyüktü. Babası ölmüştü o askerdeyken. Öyle annesini tek başına bırakamazdık ya. O da bizim çocuklarımıza bkardı. Birlikte mutlu yaşardık.
Canımdı o benim. Nasıl da severdi kocaman elleriyle beni usul usul. Onunla can bulurdu bedenim. Kötü huyları , şiddeti, tehditleri hiç aklıma gelmiyordu. Sadece sevgisi...
En çok ona kızardım. İlgisine muhtaçtım. O benim tapınağımdı, geleceğimdi.
Çantamdan bana evlenme teklifi ederken aldığı yüzüğü çıkardım. O sende kalsın dedi. Almadı.
O kadar sıkı sarıldık ki birbirimize, son kez öptü. Sevenler böyle ayrılır dedi.
Ve ayrıldık.
Bu nasıl bir acı?
Biliyorum birlikte olmazdı, hep sıkıntılı olurdu evlilik. Ama ben neden bunları göze alamayacak kadar korkak oldum. Sevgimizi bıraktım.
Bu acı geçer mi? Ömür boyu onu bıraktığım için pişman olur muyum? Mantık mı , kalp mi ?
Torpidoyu gösterdi ve orda fotoğraflarımız var dedi. Elime aldım.
Bakmadan çantama koyuyordum. Bize bak dedi. Bir tanesinde beni öpüyordu. Gözlerimdeki mutluluğu çok net görebiliyordum fotoğrafta. Birinde yanyana durmuşuz , ikimiz de musmutlu. Sanki hiç kötü şeyler olmayacakmış gibi. Cüzdanını uzattı sonra içinden fotoğraflarını al dedi. Onları atamam onlar benim için kutsal dedi.:2:
Onlara baktım ve burnumun direği sızladı. Yutkundum.
Sakin bir yere çekti arabayı. Kolundaki saati çıkardı.
"Ben onu sana almıştım" dedim ve kendimi tutamadım . Hıçkırarak ağlıyordum. Sarıldı bana. Burnumu öptü. Gözlerimi öptü. Üzülme herşey nasip dedi.

Onun gözleri de benimki gibi ölü ölü bakıyordu. Belli ki uyumamıştı o da. Gece yarısı kalbindeki acıyla o da ağlamıştı belki.
Benim için artık hayat bitti dedi.
Onu ben bıraktım yüz üstü.
O kadar hayaller kurmuştuk ki. Onunla herşey güzel olacaktı. Çerkes adetlerini ağır saygı kurallarını yapardım ne olmuş ki. Annesiyle yaşayacaktık. Evin tek oğluydu. Benden 10 yaş büyüktü. Babası ölmüştü o askerdeyken. Öyle annesini tek başına bırakamazdık ya. O da bizim çocuklarımıza bkardı. Birlikte mutlu yaşardık.
Canımdı o benim. Nasıl da severdi kocaman elleriyle beni usul usul. Onunla can bulurdu bedenim. Kötü huyları , şiddeti, tehditleri hiç aklıma gelmiyordu. Sadece sevgisi...
En çok ona kızardım. İlgisine muhtaçtım. O benim tapınağımdı, geleceğimdi.
Çantamdan bana evlenme teklifi ederken aldığı yüzüğü çıkardım. O sende kalsın dedi. Almadı.
O kadar sıkı sarıldık ki birbirimize, son kez öptü. Sevenler böyle ayrılır dedi.
Ve ayrıldık.
Bu nasıl bir acı?
Biliyorum birlikte olmazdı, hep sıkıntılı olurdu evlilik. Ama ben neden bunları göze alamayacak kadar korkak oldum. Sevgimizi bıraktım.

Bu acı geçer mi? Ömür boyu onu bıraktığım için pişman olur muyum? Mantık mı , kalp mi ?