- 17 Nisan 2019
- 487
- 529
- 33
- 38
- Konu Sahibi begonyabahcesi
- #1
Merhaba herkese,
Yine ben. Yine dertli bir ben. Karşı tarafın ailesi ile uğraşmak ve muhatap olmak gerçekten çok zormuş. Hayalimde iç dinamikleri ve karakterleri ile kendi aileme benzeyen bir aileye sahip olan birisiyle evlenmek vardı fakat öyle olmadı.
Nişanlımın iki ablası var, ve küçük ablası tam tamına kalbinin çirkinliği, yüzüne yansımış birisi. 40 üstü ve bekar, hayatı boyunca tedavi etmesi gereken (öldürmeyen) bir hastalık ile boğuşan, devlet memuru bir kadın cağız. Yani öyle olduğunu zannediyordum fakat çok farklı birisi olduğunu görüyorum şimdi.
Ailede söz sahibi tek kişi olan, her zaman haklı olmak zorunda olan, kardeşini (nişanlımı) istediği gibi yönlendirmek isteyen ve düğün sürecinde parasal meseleleri çok ayıp boyutlarda değerlendiren birisi olduğunu gün geçtikçe daha da iyi anlıyorum.Benimle birlikte olduğu zaman bana farklı konuşan, ardından kardeşiyle (nişanlımla) çok daha farklı şeyleri konuşan birisiymiş meğer.
Nerden mi öğrendim? Dün nişanlım markete gitti telefonu evde bıraktı – ve devamlı mesaj sesleri geldi. Kimden bu kadar mesaj diye baktığımda ise ablasından olduğunu gördüm. Şifrelerimizi birbirimizden gizlemediğimiz için merakımdan baktım tabi – meğer neler neler konuşulmuş. Nişanlıma sen saf salaksın, ucuz takım aldırttın (diğer konumdan hatırlayan varsa anlarlar), düğün süreci seni maddi açıdan mahvedecek, hiçbir şeyin farkında değilsin, sen beni dinleme nişanlını dinle zaten, ben kimim ki, çok şişmansın nasıl damat olacaksın böyle, şişko! (nişanlımın ufacık bir göbekten başka fazlası yok ve giydiği tüm takımlar cuk diye oturdu) gibi şeyler söylemiş durmuş.
Nişanlım ise bazen alttan almış, bazen haddini bildirmiş fakat genel olarak okuduklarımdan çok rahatsız oldum!
Hayatı boyunca tedavi etmesi gereken bir hastalığı ve bekar olduğu için tüm aile ona devamlı müshama gösterilmiş ve kadın bu raddeye gelmiş. Örnek olarak veriyorum: Aileler tanışacağı gün dışarda yemeğe gittik, çok güzel bir restorana (kimse evinde yorulmasın diye düşünülmüştü) ve ablası bayağı bildiğiniz eşofman ile geldi. Çok saygısız bir kadın.
Benim tek ümidim nişanlım ablasına yerini göstermeye devam etmesi – aksi taktirde bir gün çok fena patlamaktan korkuyorum. Nişanlımı devamlı huzursuz ediyor – telefon görüşmeleri yaptıklarında bile devamlı huzursuzluk çıkarıyor. O sakin bir yapıya sahip ama arada o da sabrını kaybediyor. Bana hep 'huzuru sende buluyorum' diyor.
Nişanlımı herşeyden çok seviyorum, evlenmem gereken kişi o ama ailesine bakınca (Anne ve diğer ablada da sorunlar var) dertsiz başıma dert almıyorumdur inşallah diye düşünmüyor da değilim.
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Yine ben. Yine dertli bir ben. Karşı tarafın ailesi ile uğraşmak ve muhatap olmak gerçekten çok zormuş. Hayalimde iç dinamikleri ve karakterleri ile kendi aileme benzeyen bir aileye sahip olan birisiyle evlenmek vardı fakat öyle olmadı.
Nişanlımın iki ablası var, ve küçük ablası tam tamına kalbinin çirkinliği, yüzüne yansımış birisi. 40 üstü ve bekar, hayatı boyunca tedavi etmesi gereken (öldürmeyen) bir hastalık ile boğuşan, devlet memuru bir kadın cağız. Yani öyle olduğunu zannediyordum fakat çok farklı birisi olduğunu görüyorum şimdi.
Ailede söz sahibi tek kişi olan, her zaman haklı olmak zorunda olan, kardeşini (nişanlımı) istediği gibi yönlendirmek isteyen ve düğün sürecinde parasal meseleleri çok ayıp boyutlarda değerlendiren birisi olduğunu gün geçtikçe daha da iyi anlıyorum.Benimle birlikte olduğu zaman bana farklı konuşan, ardından kardeşiyle (nişanlımla) çok daha farklı şeyleri konuşan birisiymiş meğer.
Nerden mi öğrendim? Dün nişanlım markete gitti telefonu evde bıraktı – ve devamlı mesaj sesleri geldi. Kimden bu kadar mesaj diye baktığımda ise ablasından olduğunu gördüm. Şifrelerimizi birbirimizden gizlemediğimiz için merakımdan baktım tabi – meğer neler neler konuşulmuş. Nişanlıma sen saf salaksın, ucuz takım aldırttın (diğer konumdan hatırlayan varsa anlarlar), düğün süreci seni maddi açıdan mahvedecek, hiçbir şeyin farkında değilsin, sen beni dinleme nişanlını dinle zaten, ben kimim ki, çok şişmansın nasıl damat olacaksın böyle, şişko! (nişanlımın ufacık bir göbekten başka fazlası yok ve giydiği tüm takımlar cuk diye oturdu) gibi şeyler söylemiş durmuş.
Nişanlım ise bazen alttan almış, bazen haddini bildirmiş fakat genel olarak okuduklarımdan çok rahatsız oldum!
Hayatı boyunca tedavi etmesi gereken bir hastalığı ve bekar olduğu için tüm aile ona devamlı müshama gösterilmiş ve kadın bu raddeye gelmiş. Örnek olarak veriyorum: Aileler tanışacağı gün dışarda yemeğe gittik, çok güzel bir restorana (kimse evinde yorulmasın diye düşünülmüştü) ve ablası bayağı bildiğiniz eşofman ile geldi. Çok saygısız bir kadın.
Benim tek ümidim nişanlım ablasına yerini göstermeye devam etmesi – aksi taktirde bir gün çok fena patlamaktan korkuyorum. Nişanlımı devamlı huzursuz ediyor – telefon görüşmeleri yaptıklarında bile devamlı huzursuzluk çıkarıyor. O sakin bir yapıya sahip ama arada o da sabrını kaybediyor. Bana hep 'huzuru sende buluyorum' diyor.
Nişanlımı herşeyden çok seviyorum, evlenmem gereken kişi o ama ailesine bakınca (Anne ve diğer ablada da sorunlar var) dertsiz başıma dert almıyorumdur inşallah diye düşünmüyor da değilim.
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?