Kalbinin kötülüğü, yüzüne yansıyan bir görümce

begonyabahcesi .!.:

Sadece kendisinde var diye biliyorum yani yakın ailede kimsede yok. Çok doğru bir konuya el bastınız çok teşekkür ederim. Kesinlikle çok önemli bir husus.
Çok geçmiş olsun bu arada.

Genişletmek için tıkla...

begonyabahcesi .!.:

Aynen öyle. Bir de hepsinde bir şey var ve bunu istedikleri zaman çok güzel kullanıyorlar. Bu devirde kim 100% sağlam ve hastalıksız ki? Herkesin az çok sağlık sorunları var.
İnanın yoruldum şimdiden.

Genişletmek için tıkla...

Oglak kizi .!.:

Daha ne gördün ki kuzum, nişanlıyken erkek ailesi en iyi halini gösterir karşı tarafa, istisnalar elbette vardır, ama bu böyle.
Benimde Evliliğimin ilk ayları kabus gibi geçti, kavga gürültü, kendi evime gelip beni aşağılamaya bile kalktı, susmadım hiç saygısız oldum :) saygı denilen kurum sadece kendisine işlediğini düşünüyor çünkü.
Ailem bakışların değişmiş ne oldu sana bile dedi.
Eşim müdahale ettiğinde ona seni de silerim diye bağıran bir kadın düşün :) eşimde o hasta hap kullanıyor kendini yerlere atıyor diyor başka birşey demiyor. Korktum bende başıma kalacak diye, şimdi 1. Yılımız dolacak, ilk aylarımızı mahfetti ya rahatladı, birde ailem uzakta, beni yalnız görüp saldırıp hasta ayağına yatıyordu, bir kelime ettim bu hareketlerine ben üzülmem beni üzemezsin ama oğlun üzülüyor dedim o gündür susuyor, aynı senin gibi nişanlıyken maddi konularda yapmadığı kalmamıştı.
Anlatsam roman olur, bunları bil evlenince herşey pembe olmuyor.

Genişletmek için tıkla...

begonyabahcesi .!.:

Merhaba herkese,

Yine ben. Yine dertli bir ben. Karşı tarafın ailesi ile uğraşmak ve muhatap olmak gerçekten çok zormuş. Hayalimde iç dinamikleri ve karakterleri ile kendi aileme benzeyen bir aileye sahip olan birisiyle evlenmek vardı fakat öyle olmadı.

Nişanlımın iki ablası var, ve küçük ablası tam tamına kalbinin çirkinliği, yüzüne yansımış birisi. 40 üstü ve bekar, hayatı boyunca tedavi etmesi gereken (öldürmeyen) bir hastalık ile boğuşan, devlet memuru bir kadın cağız. Yani öyle olduğunu zannediyordum fakat çok farklı birisi olduğunu görüyorum şimdi.

Ailede söz sahibi tek kişi olan, her zaman haklı olmak zorunda olan, kardeşini (nişanlımı) istediği gibi yönlendirmek isteyen ve düğün sürecinde parasal meseleleri çok ayıp boyutlarda değerlendiren birisi olduğunu gün geçtikçe daha da iyi anlıyorum.Benimle birlikte olduğu zaman bana farklı konuşan, ardından kardeşiyle (nişanlımla) çok daha farklı şeyleri konuşan birisiymiş meğer.

Nerden mi öğrendim? Dün nişanlım markete gitti telefonu evde bıraktı – ve devamlı mesaj sesleri geldi. Kimden bu kadar mesaj diye baktığımda ise ablasından olduğunu gördüm. Şifrelerimizi birbirimizden gizlemediğimiz için merakımdan baktım tabi – meğer neler neler konuşulmuş. Nişanlıma sen saf salaksın, ucuz takım aldırttın (diğer konumdan hatırlayan varsa anlarlar), düğün süreci seni maddi açıdan mahvedecek, hiçbir şeyin farkında değilsin, sen beni dinleme nişanlını dinle zaten, ben kimim ki, çok şişmansın nasıl damat olacaksın böyle, şişko! (nişanlımın ufacık bir göbekten başka fazlası yok ve giydiği tüm takımlar cuk diye oturdu) gibi şeyler söylemiş durmuş.

Nişanlım ise bazen alttan almış, bazen haddini bildirmiş fakat genel olarak okuduklarımdan çok rahatsız oldum!

Hayatı boyunca tedavi etmesi gereken bir hastalığı ve bekar olduğu için tüm aile ona devamlı müshama gösterilmiş ve kadın bu raddeye gelmiş. Örnek olarak veriyorum: Aileler tanışacağı gün dışarda yemeğe gittik, çok güzel bir restorana (kimse evinde yorulmasın diye düşünülmüştü) ve ablası bayağı bildiğiniz eşofman ile geldi. Çok saygısız bir kadın.

Benim tek ümidim nişanlım ablasına yerini göstermeye devam etmesi – aksi taktirde bir gün çok fena patlamaktan korkuyorum. Nişanlımı devamlı huzursuz ediyor – telefon görüşmeleri yaptıklarında bile devamlı huzursuzluk çıkarıyor. O sakin bir yapıya sahip ama arada o da sabrını kaybediyor. Bana hep 'huzuru sende buluyorum' diyor.

Nişanlımı herşeyden çok seviyorum, evlenmem gereken kişi o ama ailesine bakınca (Anne ve diğer ablada da sorunlar var) dertsiz başıma dert almıyorumdur inşallah diye düşünmüyor da değilim.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Genişletmek için tıkla...

Ozge ve Mete nin annesi .!.:

Çok tanıdık bir durum..Benim eşimde 3 kardeş,2 ablası var.Büyük görümcem 45 yaşında ve hiç evlenmemiş.Bütün sülale illallah etmiştir kendisinden.Eskiden beni uyaranlari "ben ailesiyle evlenmicem ki bana ne onlardan"derdim ama öyle olmuyormuş.Ben canlı örneğim sana..Ki sen daha nişanlısın evlenince nişanlının ailesine olan tavrı değişecek.Kanlı bıçaklı bile olsalar şu an,evlenince can ciğer olacaklar,sen çok yıpranacaksın.Sözün özü"it iti ısırmıyor"

Genişletmek için tıkla...

begonyabahcesi .!.:

Ayy siz de zorluklar ile başetmişsiniz. Tavrınızı çok taktir etiim. Güçlü bir kadınsınız belliki.
Bu dediklerinizi örnek olarak kulağıma küpe edeceğim.
Benim de ailem burda değil uzakta, sonra baktım her dediklerine evet dememi bekliyorlar, annemi kız kardeşimi es geçiyorlar hemen kendime gelip tavrıı değiştirdim. Şu an evlilik sürecinde bir şey yapılacaksa direk annemle konuşulmasını rica ediyorum. Tabiki benim karar vermem gereken şeylere ben direk karar veriyorum ama ailemi es geçmek gerçekten hoş değil.
İki taraf da aynı şekilde dahil olması gerekiyor.

Genişletmek için tıkla...

Cicek kiz .!.:

Bazı eş aileleri kendi arasında böyle şeyler konuşuyodur malesef.. bazen denk geliyoruz konuşmalara ama herşeyi görüyoruz baştan iyi oluyor.

Nişanlınız sizin yanınızda ve herşeyin farkındaysa sıkıntı yok. Ama evlendikten sonra görümcenizden için 'o zaten hasta, alttan alıver' gibi sözler duyarsınız şaşırmayın.

Genişletmek için tıkla...

begonyabahcesi .!.:

Merhaba herkese,

Yine ben. Yine dertli bir ben. Karşı tarafın ailesi ile uğraşmak ve muhatap olmak gerçekten çok zormuş. Hayalimde iç dinamikleri ve karakterleri ile kendi aileme benzeyen bir aileye sahip olan birisiyle evlenmek vardı fakat öyle olmadı.

Nişanlımın iki ablası var, ve küçük ablası tam tamına kalbinin çirkinliği, yüzüne yansımış birisi. 40 üstü ve bekar, hayatı boyunca tedavi etmesi gereken (öldürmeyen) bir hastalık ile boğuşan, devlet memuru bir kadın cağız. Yani öyle olduğunu zannediyordum fakat çok farklı birisi olduğunu görüyorum şimdi.

Ailede söz sahibi tek kişi olan, her zaman haklı olmak zorunda olan, kardeşini (nişanlımı) istediği gibi yönlendirmek isteyen ve düğün sürecinde parasal meseleleri çok ayıp boyutlarda değerlendiren birisi olduğunu gün geçtikçe daha da iyi anlıyorum.Benimle birlikte olduğu zaman bana farklı konuşan, ardından kardeşiyle (nişanlımla) çok daha farklı şeyleri konuşan birisiymiş meğer.

Nerden mi öğrendim? Dün nişanlım markete gitti telefonu evde bıraktı – ve devamlı mesaj sesleri geldi. Kimden bu kadar mesaj diye baktığımda ise ablasından olduğunu gördüm. Şifrelerimizi birbirimizden gizlemediğimiz için merakımdan baktım tabi – meğer neler neler konuşulmuş. Nişanlıma sen saf salaksın, ucuz takım aldırttın (diğer konumdan hatırlayan varsa anlarlar), düğün süreci seni maddi açıdan mahvedecek, hiçbir şeyin farkında değilsin, sen beni dinleme nişanlını dinle zaten, ben kimim ki, çok şişmansın nasıl damat olacaksın böyle, şişko! (nişanlımın ufacık bir göbekten başka fazlası yok ve giydiği tüm takımlar cuk diye oturdu) gibi şeyler söylemiş durmuş.

Nişanlım ise bazen alttan almış, bazen haddini bildirmiş fakat genel olarak okuduklarımdan çok rahatsız oldum!

Hayatı boyunca tedavi etmesi gereken bir hastalığı ve bekar olduğu için tüm aile ona devamlı müshama gösterilmiş ve kadın bu raddeye gelmiş. Örnek olarak veriyorum: Aileler tanışacağı gün dışarda yemeğe gittik, çok güzel bir restorana (kimse evinde yorulmasın diye düşünülmüştü) ve ablası bayağı bildiğiniz eşofman ile geldi. Çok saygısız bir kadın.

Benim tek ümidim nişanlım ablasına yerini göstermeye devam etmesi – aksi taktirde bir gün çok fena patlamaktan korkuyorum. Nişanlımı devamlı huzursuz ediyor – telefon görüşmeleri yaptıklarında bile devamlı huzursuzluk çıkarıyor. O sakin bir yapıya sahip ama arada o da sabrını kaybediyor. Bana hep 'huzuru sende buluyorum' diyor.

Nişanlımı herşeyden çok seviyorum, evlenmem gereken kişi o ama ailesine bakınca (Anne ve diğer ablada da sorunlar var) dertsiz başıma dert almıyorumdur inşallah diye düşünmüyor da değilim.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Genişletmek için tıkla...

Oglak kizi .!.:

İnşallah mutlu olursunuz kuzum, böyle şeyler hiç yaşanmaması gerek fakat burası Ortadoğu ve burada evlilikler ailecek yapılıyor, özellikle erkek ailesi ile, neden çünkü pipisi olan kazanır onlara göre. Çok çok iyi eğitimli değillerse illa ki kız ailesi dışlanıyor kıza bile yeri geliyor seçim hakkı vermiyorlar.
Ben yatakodası takımımı kendim almama rağmen benim hasta kv neden onun istediğini almadım diye surat asmıştı :) annemde sen kendine alırsın onu demişti.
Kendileri bir salon takımı aldı onunda parasını altınlarla aldılar, daha doğrusu annesi aldı lanet olsun dedim verdim, en başta demiştim halbuki yapmayın hiç birşey ben yaparım biz yaparız, ama hava atacak ya yok illa yapacaz dedi zehir etti geldi seçerken bizle karıştı herşeye sonra da şaka gibi altınlarımızı istedi :)
Dedim Ya ilk aylar eşimi tanıyamıyordum, benim üstüme 5 sene titreyen adam ayağıma masaj yapıp öpen adam gitmişti, şimdi iyiyiz şükür, evlilik biraz şans

Genişletmek için tıkla...

Pamukannesi83 .!.:

Nisanliniz cep telefonuna bakmaniza karşı değilse "Abla x şu anda disarda. Markete kadar gitti. Sana dönünce yazar" diye bir mesaj atsanız o ona yeterdi

Genişletmek için tıkla...

begonyabahcesi .!.:

Hayatı boyunca tedavi etmesi gereken bir hastalığı ve bekar olduğu için tüm aile ona devamlı müshama gösterilmiş ve kadın bu raddeye gelmiş.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Genişletmek için tıkla...

cikolataveturkkahvesi .!.:

Ben ne mi düşünüyorum?
Evet ablasının ciddi sorunları var. Asla ablasının yaptıklarını savunmam. Çok haddi aşan davranışlar yapmış.Belki hastalığından dolayı belki iş yaşantısından dolayı.
Ama sizde haddi aştınız.
Siz neden bu agresifliği bekar olmasına bağlıyorsunuz??
Neden ne alaka?
Benim kardeşimin nişanlısı hakkımda böyle düşünecek onunla tüm ilişkimi bitirirdim. Belki kadın evlenmek istemedi neden hemen bekar demek ki ondan diye etiketleniyor.
Ayrıca her agresifliği bekarlığa bağlamak çok bel altı vurmak geliyor bana.
Unutmayın kimse hayatta garantide değil. Siz de değilsiniz.Evlenseniz de garantide değilsiniz. Bazen evlenmek istemezsin bazen istenmeyen durumlar olur bekar kalırsın. Bazen evlenirsin ama sonra bekar kalırsın.
Belli bir yaşın üstünde bekar kadınlara; evlenemedi ondan bunlar demek çok ayıp.
Sizin adınıza utandım ve üzüldüm.

Genişletmek için tıkla...

nur35nur .!.:

40 yas üstü bekar sanki cuzzamli pes yani. Keşke fotoğrafın olsaydı senin kalbinin güzelliği mi tersi mi yüzüne Yansımış

Genişletmek için tıkla...

begonyabahcesi .!.:

Merhaba herkese,

Yine ben. Yine dertli bir ben. Karşı tarafın ailesi ile uğraşmak ve muhatap olmak gerçekten çok zormuş. Hayalimde iç dinamikleri ve karakterleri ile kendi aileme benzeyen bir aileye sahip olan birisiyle evlenmek vardı fakat öyle olmadı.

Nişanlımın iki ablası var, ve küçük ablası tam tamına kalbinin çirkinliği, yüzüne yansımış birisi. 40 üstü ve bekar, hayatı boyunca tedavi etmesi gereken (öldürmeyen) bir hastalık ile boğuşan, devlet memuru bir kadın cağız. Yani öyle olduğunu zannediyordum fakat çok farklı birisi olduğunu görüyorum şimdi.

Ailede söz sahibi tek kişi olan, her zaman haklı olmak zorunda olan, kardeşini (nişanlımı) istediği gibi yönlendirmek isteyen ve düğün sürecinde parasal meseleleri çok ayıp boyutlarda değerlendiren birisi olduğunu gün geçtikçe daha da iyi anlıyorum.Benimle birlikte olduğu zaman bana farklı konuşan, ardından kardeşiyle (nişanlımla) çok daha farklı şeyleri konuşan birisiymiş meğer.

Nerden mi öğrendim? Dün nişanlım markete gitti telefonu evde bıraktı – ve devamlı mesaj sesleri geldi. Kimden bu kadar mesaj diye baktığımda ise ablasından olduğunu gördüm. Şifrelerimizi birbirimizden gizlemediğimiz için merakımdan baktım tabi – meğer neler neler konuşulmuş. Nişanlıma sen saf salaksın, ucuz takım aldırttın (diğer konumdan hatırlayan varsa anlarlar), düğün süreci seni maddi açıdan mahvedecek, hiçbir şeyin farkında değilsin, sen beni dinleme nişanlını dinle zaten, ben kimim ki, çok şişmansın nasıl damat olacaksın böyle, şişko! (nişanlımın ufacık bir göbekten başka fazlası yok ve giydiği tüm takımlar cuk diye oturdu) gibi şeyler söylemiş durmuş.

Nişanlım ise bazen alttan almış, bazen haddini bildirmiş fakat genel olarak okuduklarımdan çok rahatsız oldum!

Hayatı boyunca tedavi etmesi gereken bir hastalığı ve bekar olduğu için tüm aile ona devamlı müshama gösterilmiş ve kadın bu raddeye gelmiş. Örnek olarak veriyorum: Aileler tanışacağı gün dışarda yemeğe gittik, çok güzel bir restorana (kimse evinde yorulmasın diye düşünülmüştü) ve ablası bayağı bildiğiniz eşofman ile geldi. Çok saygısız bir kadın.

Benim tek ümidim nişanlım ablasına yerini göstermeye devam etmesi – aksi taktirde bir gün çok fena patlamaktan korkuyorum. Nişanlımı devamlı huzursuz ediyor – telefon görüşmeleri yaptıklarında bile devamlı huzursuzluk çıkarıyor. O sakin bir yapıya sahip ama arada o da sabrını kaybediyor. Bana hep 'huzuru sende buluyorum' diyor.

Nişanlımı herşeyden çok seviyorum, evlenmem gereken kişi o ama ailesine bakınca (Anne ve diğer ablada da sorunlar var) dertsiz başıma dert almıyorumdur inşallah diye düşünmüyor da değilim.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Genişletmek için tıkla...