Kanadi Kirilan Kelebekler

okurken bile içim o kadar acıdı ki anlatamam
bunlara ne kadar tepki verirsek verelim kadına verilen değeri yeterli görmüyorum benn.. tecavüzün neredeyse yasallaştırılacağı adalete sahibizz.. yorum yapmak zorr...
 
Sevgili SANSIM, Sevgili danceofdeath ve Sevgili böylesine;

dogru sözlerinize ne hacet. :=S
 
Son düzenleme:
Yazdıklarına cevap yazamama nedenimiz, dilimizin tutulması...

Çok acı şu olaylara konu olmak. Hem de her gün...

Mesela sığınma evleri ile ilgili yazıyı okuyup, yaşadığı işkenceye
devam edecek bir sürü kadın olacak... Gazetecilik adına iyi
bir hamle, hatta sığınma evlerindeki şartların iyileştirilmesi
için de öyle ama genelde kadınlarımız cesaretsiz... Yaşadığı
eziyeti orada bir süre çekeceği cefaya tercih ediyor.

Bu kadar mı zor diye düşünüyorum bazen.. Bu kadar mı zor,
o çaresiz kadınlara sistemli bir yardım eli uzatmak???
 

Insan gercekten tutulup kaliyor, haklisiniz. Türkiye´deki siginma evleri hakkindaki haber beni de cok etkiledi, sartlarin bu kadar yetersiz olabilecegine inanmiyorum ben, Türkiye de istenilse sizin de bahsettiginiz gibi sistemli düzenli insancil sartlar sunulabilir. Ama yukaridaki birkac arkadasin da bahsettigi gibi; yasalar - yönetim - politika - cehalet - bilincsizlik - vs. say say bitmiyor sebepler.
 
Son düzenleme:
Ahhhh biz kadınlar....Eğitim eğitim eğitim....kendine güven...ayaklarının üstüne dimdik durmak ve kuvvetlice basmak...kendine değer vermek ve değer bulmak...vs. okadar çok şey var ki yapmamız gereken neden bu hallere düşüyoruz, düşmek zorunda bırakılıyoruz yada bu zaafiyet güçsüzlük neden...Haydi kuvvet bulalım....kimsenin bizleri ezmeye, üzmeye, yok etmeye, maddi manevi sömürmeye, kullanmaya hiçbişeye ama hiçbişeye hakkı yok izin vermeyelim...dirayetli olalım hadin arkadaşlar...

Konu sahibi arkadaşım belki de meslektaşım...tebrikler bu başlığı açtığınız için...hepimiz iyi niyetle birey olarak bişeyler yapsak, damlaya damlaya göl olsa bu ülkede neler başarılmaz öyle değil mi?
 
okudum yazdıklarınızın tümünü ve yuh diyorum. insanlarda şnsanlık kalmamış. kendi dengi olanlara gücü yetemeyen zavallı adamlar bayanları tartaklıyor işte. ve işin en kötü tarafıda bayanların buna sessiz kalması. bir bayan kocasını aldattığında başına neler geleceğini az çok tahmin edebiliyor.. dayak, cinayet vs. ama bir erkek aldattığında affedilmeyi normal görüyor. bence bayanlara yapılanlara sessiz kalmayalım derken bir başkasına değil önce kendimize yapılana sesimizi çıkartalım. psikolojik şiddet gösteren erkekleri kovalım hayatımızdan. önce kendimizden başlayalım. sonra başkalarının hayatına müdahale edelim. ne kadınlar var eşi pişt dese korkacak ama başkasına akıl veriyor..
 
ben de 1-2 örnek vereyim(kopyala yapıştır yapıyım) de soruna tepkisiz kalmakla suçlanmayayım

-----
Kayseri’nin Talas İlçesi’deki Harman Camii’nin kapısında yer alan “Kişiye hanımını neden dövdüğü sorulmaz” yazısı tepki çekti. İlçe Müftüsü, Turgut Erhan “Kadına karşı şiddeti önlemek için yoğun çaba sarf ederken, böyle bir yazıyla karşılaşmak çok üzücü” dedi

Kayseri’de kadın kılığına girerek karısını öldüren 57 yaşındaki R.K, karısını neden öldürdüğünü soran gazetecilere “Size ne?” yanıtını vermişti.

Eşini malı gibi gören ve neden öldürdüğünün dahi sorgulanmasını istemeyen erkek şiddetinin üzerinden birkaç gün geçmeden kentte tartışma yaratan bir olay yaşandı. Talas İlçesi’ndeki Harman Camii’nin girişine konan elektronik tabelada akan “Kişiye hanımını neden dövdüğü sorulmaz” sözü tepkiyle karşılandı.

Hadis olduğu iddia edilmesine karşın, uzmanların uydurma olabileceğini belirttiği sözün cami avlusunda sunulmasını vatandaşlar, “Bu erkek şiddetini artırır” diye yorumladı. Talas Müftüsü Turgut Erhan da erkek şiddetini meşrulaştıran sözün cami tabelasında yayınlanmasına tepki gösterdi.

----


Kadına şiddetin tartışıldığı bir dönemde, İstanbul Beylikdüzü'ndeki Fatih Sultan Mehmet Camisi'nin duvarına asılan Veda Hutbesi'nde "İtaat etmeyen kadını dövün" ifadesinin yer alması tartışmaya neden oldu.

İbadete 2009'da açılan caminin giriş kapısının bir tarafına İstiklal Marşı, diğer tarafına ise Veda Hutbesi'nden bölümler işlendi. Cami duvarında asılı levhada da Veda Hutbesi'ne yer verildi. Hz. Muhammed'e ait olduğu ileri sürülen sözlerde, itaat etmeyen kadınların erkekler tarafından dövülebileceği ifadesi yer aldı. Beylikdüzü'nde yaşayan Cengiz Alaçayır adlı vatandaş, bu durumu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e bir elektronik posta ile bildirdi. Cumhurbaşkanlığı da konuyu Diyanet İşleri Başkanlığı'na havale etti.

------


galiba sorunun kaynağı tam da bu ha ,ne dersiniz?
 

ibret için bunları şiddet mağduru kadınlara taşlatacaksınız sonra görelim bakalım bir daha yapıyorlarmı. çok kızıyorum böylelerine. Allah kimseyi bunlarla karşılaştırmasın. 30 kadın öleceğine ibretlik 2 erkek ölsün.. çok kötüyüm ama ne yapayım çares bulunamıyor.
 

Ne güzel dediniz; "kisinin öncelikle kendine deger vermesi!" ve "egitim!". Cok cok önemli, olmazsa olmaz kriterler.

Daha önce yazdigim gibi, bu baslik acilirken ilk düsündügüm sey Kadinlar Kulübü´nde sorular yönelten fikirler almaya calisan genc kizlardi! Biri evli birinin kendisine olan ilgisinden bahsetmis beraber olmaya meyilliydi, digeri kendine siddet uygulayan ve terkeden sevgilisini nasil geri kazanacagini sormus, vs. Bu kücük hanimlarin yaslari kücük, tecrübeleri yok, belki de kendilerine egri ile dogru arasindaki farki gösterecek bir aileleri (anneleri) dahi yok... Belki burda yazilan hikayeler bu kizlara örnek olur kim bilir...
 
Son düzenleme:
Mesela Mor Çatı çok daha profesyonelce sürdürebiliyor bu işi...
Neden devlet yürütemez ki??? İnsan ister istemez yapılmak
istenmiyor diye düşünüyor...

Göz göre göre bu kadar kadının ölümünü başka türlü
açıklayamıyorum ben...
 
Kadın kırımı ülkemizde gerçekten şok edici boyutlara ulaştı; bunda medyanın, yargının, yasamanın, yürütmenin, dinin ve toplumun ayrı ayrı parmağı var. Kadının erkekten sonra geldiğini, kız çocuğun miras hakkının sayılmadığı, kadın istihdamının yönetenlerce bile hoş karşılanmadığı, kadının daha fazla çocuk yapma misyonuyla eve hapsedildiği, kadına annelik ve hayırlı bir eşlik dışında vazife biçilmediği, evlilik dışı cinsel ilişki yaşayan kadınların en başta kadınlar tarafından namussuz olarak etiketlendiği, tecavüze, tacize uğrayan kadınların yine en başta kadınlar tarafından suçlayıcı muamelelere maruz bırakıldığı bu ülkede yaşadığımız nefes aldığımız her an şükretmek gerek cidden.

Cinsler arasındaki eşitsizliği ve kadınların tüm dünyada maruz kaldığı bu gibi haksızlıkları yok etmeyi kendine görev edinmiş olan feministleri erkeksiz kalmış lezbiyenler, kadınlıktan çıkmış canavarlar, erkek düşmanları, çirkin-evde kalmış kız kuruları olarak tanımlayan kadın/erkek herkes, kadınların erkeklerle eşit haklara kavuşmasının önünde bir engel olduğunun, memlekette yaşanan kadın katliamına dolaylı da olsa katkıda bulunduğunun farkında olmalı.
Sizi duyarlılığınızdan dolayı kutluyorum, hemcinslerimizin maruz kaldığı kötü muameleyi içselleştirmediği, evlilik hayatlarının bir esir kampı niteliğinden çıktığı, kadınların namus bahanesi ile sivrisinekler gibi öldürülmediği, kadının erkeğin hizmetçisi olmadığı, kadının insandan sayıldığı günleri belki biz göremeyeceğiz ama çocuklarımızın, kızlarımızın görmesi dileğiyle bitireyim mesajımı.
 

mor çatıya mail attım ben kayıt formu gönderdim. destek olabilirim dedim. yardımcı olayım falan diye dönmediler bana hiç.. halbuki eminimki yapabileceğim mutlaka bişey vardır..
 

Dogru söylediniz; aslinda o adamlar (ki adam degiller) zavalli olanlar, cehaletle birlestirdikleri egolarini tatmin etmeyi ne de cok seviyorlar.

Einstein´in de dedigi gibi;

"Ne kadar cok bilgi o kadar düsük ego,
Ne kadar az bilgi o kadar yüksek ego..."

 
Son düzenleme:
Eşime dava açmak istemiyorum. Sahip olduğum olanakları da kaybetmek istemem.

Ancak bunu o kadının yanına bırakmayacağım. Kadına karşı dava açma hakkım var mı? Haklarımı öğrenmek istiyorum.”


Bütün acı olaylar bir yana.. buraya kitlendim.. Kadınların kocalarına toz kondurmamasını..para için kadınlığından, kişiliğinden, onurundan, gururundan vazgeçmesini anlamıyorum. Allah bu duruma düşürmesin kimseyi

Bugün o kadın gidecek yarın başka kadın gelecek...bunu görmemek için kendini nasıl kandırıyor acaba,asıl sorunun pür-i pak kocasında olduğunu nasıl görecek

Allah bu midesizliği yaşatmasın
 

o kadın bunu hiç göremeyecek maalesef. çünkü kocası sadece araç. aslolan kendisine sağlanan maddi imkanlar. kocaymış, gururmuş, aldatmaymışş önemli değil. saygının, evliliğin ne olduğunu sanıyorsa..
 
mor çatıya mail attım ben kayıt formu gönderdim. destek olabilirim dedim. yardımcı olayım falan diye dönmediler bana hiç.. halbuki eminimki yapabileceğim mutlaka bişey vardır..

Ne yazık ki öyle kolay dönmüyorlar. Çünkü oraya sığınan eşini bulmak için
binbir numara çeken ve insanın aklını hayalini durduran erkek populasyonuna
sahibiz biz.

Onlar şimdilik çok iyi bir kadro ile yola devam ediyorlar. Gönüllülük esası ile
çalışan kuruluşlardan biraz daha farklılar ve öyle olmak da zorundalar.

Gizliliği esas tutmaya uğraşıyorlar. İhtiyacı olana da yetişme çabaları
olduğuna bizzat şahidim.
 

Sevgili lakeoftears; Estagfirullah, burdaki amacim asla ve kattiyen kimseyi suclamak degil ve olamaz da zaten. Yürekten rica ediyorum, olmasin böyle cümleler burda, konu zaten gercekten vahim ve ciddi bir konu, bir de konu basligi altinda imalar igneler olmamasini rica ediyorum.

Yazdiginiz habere gelince; evet dinleri - hele ki Kutsal iSLAM´i kullanip, yanlis yorumlayip, yada cikarlarinca degistirip, vs. igrenc sonuclar elde eden insan müsvetteleri icin cehennemin var oldugunu bilmek sevindiriyor. Islam´in kadina verdigi degeri burda tartismak cok yersiz olur, bu bilinen bir gercek.
 
Son düzenleme:
mor çatıya mail attım ben kayıt formu gönderdim. destek olabilirim dedim. yardımcı olayım falan diye dönmediler bana hiç.. halbuki eminimki yapabileceğim mutlaka bişey vardır..

Sevgili piyonist, attiginiz adim öyle böyle degil gercekten takdire sayan büyük bir adim, kutlarim. Geri dönüs yapmamalari belki güvenlik sebebiyledir belki de gercekten ilgisizliktir, bilemiyorum. Ama okudugum bir röportajda Mor Cati görevlilerinden birisinin cümleleri aklimda; " bir kalip sabuna bir paket makarnaya dahi ihtiyacimiz var" diyordu bu görevli ve ihtiyactan kaynaklanan yardimi dile getiriyordu. Eger ki bu röportaji bulabilirsem bu baslik altinda yer almasini saglayacagim.
 
Son düzenleme:


iyi de o değeri dünyaya baktığımızda hiçbir müslüman ülkede göremiyoruz maalesef.
Ayrıca şu da gayet açık ki Türkler müslüman olmadan önce kadının toplumda çok daha başka çok daha önemli bir yeri vardı.
Hatta bilmem ilginiz var mı dünyadaki diğer mitlerin aksine Türk mitolojisinde en büyük tanrıyı bile meydana getirenin dişil bir ruh olduğu yazılır.
Yine bu destanlarda destanın kahramanlarının genellikle ata binebilen hatta iyi kılıç kullanabilen bir karısı olur.Yani kadın her anlamda güçlüydü .ülkeler arası yapılan anlaşmalarda bile hatunun imzası olması gerekirdi,diğer türlü o anlaşma kabul edilmezdi.Erkeğin karısını boşayabildiği gibi ,kadın da erkeğini boşayabilirdi.Maalesef ki bunların hepsi islamiyetin kabulünden sonra değişti.Ha bunlar gerçek islamda var mıdır yoksa islamı aldığımız arapların islamla birlikte bize benimsettikleri kendi kültürü müdür bunu bilemem.Zaten din tartışmak da yasak burda.Ama bence sorunun en büyük kaynağı islam dinidir.
Şimdi nerede bir modernist yaklaşım görülse aman bizim kültürümüzde yok bu kültürümüze dönelim diye arap kültürüne dönülmekten bahsedilir hep ,asıl kendi kültürümüz neymiş onu öğrenip ona dönsek olmaz mı?
 
lisedeydim..bir ramazan gecesiydi,sahura kalkmıştık..aşağı kattan garip sesler geliyordu,böyle inilti gibi..önce ne olduğunu anlayamadık annem babama,bir aşağı inip baksan birşeyler oluyor dedi..tam o sırada bir gürültü koptu.alt katımızdaki abla bağırarak kapıyı yumrukluyordu,açın kapıyı kurtarın beni diye..Allah'ım çok fenaydı..şimdi yazarken bile o güne döndüm,ağlamaya başladım

hemen babam ve karşı komşu aşağı koştu.babamlar dışardan kadın içerden kapıyı yumrukluyor ama adam açmıyor kapıyı.sonra bir sessizlik oldu ve o pislik aynen şunu dedi; bu kapıyı kırıp da içeri gireni karımla işilkisi var sayar elaleme rezil ederim"! düşünün..

babam napırsan yap dedi,o kızcağızı kurtaralım da sen bizi rezil et umrumuzda değil dedi..annem de o sırada polisi aramıştı zaten..

sebep ne,bu manyak neden seni dövdü dedik,sahurda neden yumurta pişirmemiş diye dövmüş!!! sebep bu!

sonra o iki minik çocuk,ay anlatamam ya nasıl korkmuşlardı.offf çok fenaydı..yavrularım benim.

ve birkaç gün sonra adam ve kadını el ele gördüm.şok yaşadım ama.ertesi gün kapısını çaldım,çocuk aklım işte abla dedim bu adam seni öldürüyodu nasıl affettin onu dedim..aynen şöyle dedi bana;

"bak canım,evlilikte bunlar çok normaldir.o an kızdı vurdu ama kocam o benim.çocuklarımın babası,napalım geçti gitti.hem kumarı yok,aldatması yok işte bi bu huyu var.hem dövmeyen adam mı var güzelim"

bu cümleler hala aklımda.o anda o kadından da adamdan da onları böyle yetiştiren ailelerden de nefret ettim..ve o çocuklara çok üzüldüm,çok..çünkü onlar da annelerinin dayak yediğini ama sessiz kaldığını babalarının bir pislik olduğu görerek büyüyecekler ve ilerde aynısını yapma potansiyelleri olacak.


kusura bakmayın uzun oldu biraz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…