Bana göre evlilik birliği icinde her sey ortak oldugu icin bu konuda iki tarafinda hakki var.25 gr bilezige yarim altin gelecek ve gelinin bunun uzerinde durmamasini ve karismamasini beklemek bana gore hayal urunu.Üzgünüm, fikrinize saygı duymakla beraber sizinle aynı fikirde değilim
Sizinde dile getirdiğiniz gibi söz konusu altınlar evlilik birliği içinde değil, ve esasen evlilikte herşey ortakta değil.
Hukuken ve mecelleye göre kimin ailesinin taktığından bağımsız takı takılanın hakkıdır. Birbirlerinin takısı üzerinde hak iddia edemezler. Ortak olarak adlandırmak ve kullanmak elbette karı kocanın tercihi ve isteğine bağlı.
Bu ortaklığın sağlaması ise evlilik birliğinde değil, bitirme kararında ortaya çıkar. Boşanmada takı kimin yakasına iliklendiyse onun hakkıdır. Hukuken ortak değil yani.
Takıların birebir geri gelmesi gerektiği ve bir sonraki nesle devredilen borç olması fikrini hediye olması fikri üzerinde tutarsak; bu durumda kız ailelerinin nişan, erkek ailelerinin düğün takıları üzerinde hak iddia etmesine de kapı aralamış oluruz. İfade ettiğiniz doğru yani. Meselenin birde böyle bir yönü olduğundan pratikte bunu hediye kabul etmek daha kılçıksız.
Sizin önermenizdeki durum ise; kendi evlilik dinamiğinizde değil konu sahibine olan mesajınızda. Siz kocanızında rahatsız olduğu bir konudan rahatsızsınız.
Ancak konu sahibinin kardeşinin mesele etmediği bir konuyu gelin hanımın sorun edip, hakkını arayıp aralarının bozulmasını normal görmüşsünüz. Size o mesajınızdan dolayı yazmıştım.
Şahsen böyle bir sorunla karşılaşsam 'ne münasebet' derdim. Belki durumum yok, belki daha azını takacağım. Ama ayıbım kardeşime karşı. Gelin hanımın hariçten müdahalesi hiç iyi niyetli durmaz.
Normal abla kardeş ilişkisinde erkeğin hanımına 'Ablama bilezik taktım ama o sana tam altın taktı' demesi de hoş değildir. Herhangi bir arkadaş veya akraba değil çünkü.
Normal karı koca ilişkisinde gelinin 'sen ablana ne takmıştın? Ablan bana ne taktı?' diye sorması bir nebze ama ardından buna sorun çıkarıp küsmesi de bana göre normal değil.
Burada da tarafların birbirine karşı ahlaki sorumluluğundan dolayı mesele ediliyor.
Sizin için hayal ürünü olması noktasında bir şey diyemem ama var böyle takıyı hiç konuşmayan insanlar. Kendi çevremde de genele göre az olsalarda varlar. Akrabalarımın bir kısmı muhabbetini yapacak insanlar değiller. Bir kısmı yapabilir bilmiyorum.
Biz takı merasimi yapmadık. Ama yinede hediye geldi. Şu anki olgunluğumda daha farklı yapmış olmayı isteyeceğim şeyler var. O yüzden kendi yaptığımı idealize etmiyorum. Şu konuyu okumak bile bana birşeyler kattı. Ama merasimi atladığım için pişman değilim. Elbette ailemin taktıklarının birebiri hediye edilmedi.
Ancak bunun evde muhabbeti olmadı. Ben büyürkende hiç duymadım. Eşimin abi ve ablalarına ne taktığını, veya ailesinin eltime ne taktığını bilmiyorum.
Netice olarak bu örf meselesi. Toplumun belli alışkanlıkları ve beklentileri var. Bunu da olduğu gibi kabul etmek lazım. Ama takı/borç/hediye konusunun yinede kanbağıyla muhatap olanlar arasında kalması daha doğru olur. Gelin kendi ailesi ile. Damat kendi ailesi ile.