merhabalar öncelikle, benim için oldukça önemli bir konuyu danışmak niyetiyle buraya üye oldum.
buradaki sağduyulu, akıllı ve tecrübeli kadınların fikirlerine ihtiyacım var...
şimdi çok uzatmadan en kritik noktaları aktarmaya çalışacağım.
eşimle geçen yıl temmuzda evlendik. 3 aylık nişanlılık sürecimiz ve çok hızlı bir düğün sürecimiz oldu. zaten öncesinde lise 1'den başlayan 11 yıllık bir ilişkimiz vardı, okullar bitti yüksek lisanslar bitti işler bulundu falan imkan bulduğumuz ilk fırsatta evlendik diyebilirim. birlikte büyüdük zira zaten kafamızda bir soru işareti yoktu evlenirken birbirimize dair.
nişan, kına, düğün süreci boyunca hiçbir şey istemedim ne kendi ailemden ne eşimin ailesinden. herhangi bir altın, eşya, bohça isteğim vs olmadı. bu konularda her zaman kendimi, kendi değerimi benim için harcanan parayla ölçmemek gerektiği bilgisiyle yetiştirmeye çalıştım, hiç kimse zorlanmadan kolaylıkla en uygun biçimde evlenelim istedim, nitekim öyle de oldu.
fakat aradan bir yıl geçmesine rağmen benim kafama yeni yeni dank eden şeyler var. ben altınmış düğünmüş bu konularda çok saftım çünkü ne ilgim ne bilgim vardı. ne nasıl olmalı, doğru mu yapıyorum yoksa hakkım mı yeniyor açıkçası etraftan duya duya ancak ampul yandı kafamda ve bazı şeyleri sorun etmeye başladım diyebilirim.
1. bin kişilik yemekli bir düğün yapıldı bize, eşimin ailesi yaptı ve hem onların tarafından hem bizim tarafımızdan inanılmaz altın, para takıldı. düğünün çoğu takı sırasıyla geçti yine de zar zor bitirdik diyebilirim. fakat ben o takılanları yalnızca düğün video kaydımda gördüm, takı sırası bittiği an boynumuzdaki kurdeleler alındı, bütün altınlar paralar toplandı ve ben bunların ne kadar ettiğini, kimin ne taktığını hiçbir şekilde öğrenemeden yok oldu. eşimin anne ve babası aldılar, yaptıkları düğünün parasını buradan karşılamışlar. düğün sonrası benim elimde kalan sadece eşimin ailesinin bana taktığı 60 gram bilezik, bir adet beşi bir yerde kolye idi. başka da bir şey yapılmadı. baktım herhalde 80 gram bile etmiyor. kendi ailemin taktığı bilezikler ve birinci dereceden akrabaların taktığı 4 bilezik. bize kalanlar finalde bu oldu. bir de ben salak gibi nişanımda bana takılan altınlara da dokunmadan aldım götürdüm düğün altınlarına kattım. ki bunlar da biz istanbul'da yaşadığımız için güvenlik dolayısıyla kayınvalidemin evinde, kasasında ayrı bir kesede toplanmış duruyor. altınlarım bende değil, kayınvalidemde. bana sorulmadı zaten orada kalmasına "karar verilmiş."
2. düğün haricinde her şeyi inanılmaz kolaylaştıran bir gelin olduğum için açıkçası başka herhangi bir masraf yapılmadı bana. stüdyo fotoğrafım indirimli olsun diye akrabaları tarafından çekildi ki korkunç ötesiydi düğünden gelinliğimle doğru düzgün tek bir fotoğrafım yok. fikrim sorulmadı zaten ama sorulsa da ben tamam olsun tanıdığınızla iş yapmak istiyorsanız öyle olsun derdim. kuaför aynı şekilde eşimin çok yakın bir akrabası (mahalle kuaförü) tarafından muhtemelen ücretsiz yapıldı. zaten o yüzden korkunçtu. bohça istemedim, insanlar masrafa girmesin diye hiçbir şey istemedim.
3. şimdi gelelim benim en çok canımı yakan konuya. yüksek lisans sürecinde aldığımız burslarla ben kendi çeyizimi düzmüştüm, eşim de o süreçte 100 gram altın biriktirmiş meğer. benim bundan haberim yoktu. geçenlerde öğrendim, o 100 gram altını ailesine düğün sürecinde kullanmaları için vermiş. annesi de 50 gramı kullanmış, 50 gram yoktu ortada. ben sorunca söyledi, hani bizim altınlarımız vardı ya bize ait olanlar tek bir yerde duruyordu. orada olması lazımmış ama yokmuş. sorunca söyledi annesi, 50 gramıyla bilezik yaptım başka yerde duruyor o dedi. size vericem o sizin falan demedi konu değişti gitti. ben zaten altının a'sını ağzıma alsam eşim triplere giriyor. daha evvel bundan dolayı kavga ettik maalesef. anamın babamın alın teri o altınlar gibi laflar söyledi, midem bulandı üç kuruşluk altın için polemiğe girmem dedim kurcalamadım. ama asla altınla ilgili soru sormamı, bunu sorgulamamı, nedir ne değildir diye üzerine düşünmemi bile istemiyor. ama benim kafama dank eden şu: düğünde bir gram çeyrek bile bırakmadan aldıkları o altınlar zaten düğünü karşılamış çünkü kayınvalidem sıfır borçla çocuk evlendirdim dedi, oğlumun verdiği 100 gramdan 50 gramla beyaz eşya parası verdik vs demişti ama aslında bu mümkün değil çünkü bizim beyaz eşyamız 100 bin lira tutmamıştı, mobilyalarımızı balayımızı, nişan yüzüklerini, aradaki ıvır zıvır bütün masrafları zaten eşim ödemişti kendi parasıyla. 100 gram paramız bağıra bağıra gitti gibi bir durum görüyorum ben arkadaşlar, bilemiyorum siz nasıl yorumluyorsunuz? bunlar normal mi allah aşkına ben mi bilmiyorum acaba? evlilik birliğinden önceki altın sonuçta beni ilgilendirmez diyorum ama nişanlıydık sonuçta ve 100 gram da az buz bişey değil onu burslarıyla biriktirip gitmiş ailesine vermiş, bana haber bile vermemiş. buna kızmam normal değil mi? ayrıca bu durumda eşimin onlara teslim ettiği altın, anne babasının bana taktığı altından çok daha fazla. bu durumda ailesi yalnızca düğün yapmış oluyor ki onu da düğünde takılan para ve altınlarla ödemiş oluyorlar. yani elde var sıfır. ama evlendiğimizden beri kayın ailem maşallah oğlumu şöyle evlendirdim böyle düğününü yaptım anlatıp duruyorlar her yerde.
4. bir mesele daha var ki aslında bundan öncekileri dert etmemi tetikleyen "adaletsizlik" duygusu. eşimin bir de erkek kardeşi var, üç yaş küçük bizden. iki kardeşler zaten başka çocuk yok. evet farkındayım bu kök aile arasındaki mevzular benim söz hakkım yok ama takılmadan edemiyorum. bu erkek kardeş ne yazık ki eşim gibi değil, inanılmaz şımartılmış ve standartlarını hiçbir zaman düşürmemiş, özel kurslar dershaneler markalı kıyafetler ayakkabılar her şeyini ailesi karşılıyor yıllardır. gezmesi tozması bilmem nesi lüksünden hiç ödün vermez ve anne babası ne derse yapıyor. onun da bir kız arkadaşı var liseden beri, kızın ailesi zenginmiş. herhalde zengin kızıyla sevgili olduğu için ona mahcup olmasın diye aynı zengin çocuğu gibi takılmasına yardım ediyor eşimin ailesi. benim eşim liseden beri ailesinden bir kuruş almadan dershaneye bile gitmeden kendi burslarıyla okudu, mezun oldu, memur oldu. kardeşi hala koskoca adam daha bir kuruş hayrı dokunmamıştır kimseye. bugün yarın evlilik sürecine girdiğinde abisi gibi 100 gram altın yapıp ailesine verecek mi acaba? mümkün değil. ya da eşimin ailesi bana yaptıkları gibi mahalle kuaförünü merdiven altı stüdyo fotoğrafçısıyla kapatabilecekler mi süreci? bu noktada kanıma dokunan eşime yapılan haksızlık, ağzımı açmıyorum beni ilgilendirmez diye telkin ediyorum kendimi ama zoruma gidiyor. kayınvalidem sürekli "büyüğe ne yaptıysam küçüğe de o, diğer geline de beşi bir yerde kolye ve 60 gram bilezik yapıcam" diyip duruyor. ısrarla ben çocuklarımı ayırmam ikisine de eşit masraf ederim vs diyor tabi yersen. zerre samimi bulmuyorum. zaten diğer gelinin beşi bir yerdesinin hazır olduğunu biliyorum, allah affetsin günahını almak istemem ama bence o 60 gram bileziği de hazır o küçük gelinin. kimin parasıyla acaba?
bir de evlendiğimizden beri her ay kayınvalidemdeyiz gık dese gidiyoruz bu kadar içli dışlı olmayı da hiç sevemedim çünkü kadına bir türlü ısınamıyorum negatif bir enerji alıyorum sürekli. görünürde bir şey yok ama yok yani olmuyor, sevemiyorum.
çok uzattım ama mevzular aşağı yukarı böyle. bu 100 gram altın meselesinde ne yapmalıyım, evlendikten sonra bir anda anne baba düşkünü olan kocama karşı nasıl davranmalıyım, düğün sonrası bütün altınlara çökülmesini hoş mu karşılamalıyım, ileriki süreçleri nasıl yönetmeliyim? teşekkür ederim lütfen fikirlerinizi esirgemeyin benden.
buradaki sağduyulu, akıllı ve tecrübeli kadınların fikirlerine ihtiyacım var...
şimdi çok uzatmadan en kritik noktaları aktarmaya çalışacağım.
eşimle geçen yıl temmuzda evlendik. 3 aylık nişanlılık sürecimiz ve çok hızlı bir düğün sürecimiz oldu. zaten öncesinde lise 1'den başlayan 11 yıllık bir ilişkimiz vardı, okullar bitti yüksek lisanslar bitti işler bulundu falan imkan bulduğumuz ilk fırsatta evlendik diyebilirim. birlikte büyüdük zira zaten kafamızda bir soru işareti yoktu evlenirken birbirimize dair.
nişan, kına, düğün süreci boyunca hiçbir şey istemedim ne kendi ailemden ne eşimin ailesinden. herhangi bir altın, eşya, bohça isteğim vs olmadı. bu konularda her zaman kendimi, kendi değerimi benim için harcanan parayla ölçmemek gerektiği bilgisiyle yetiştirmeye çalıştım, hiç kimse zorlanmadan kolaylıkla en uygun biçimde evlenelim istedim, nitekim öyle de oldu.
fakat aradan bir yıl geçmesine rağmen benim kafama yeni yeni dank eden şeyler var. ben altınmış düğünmüş bu konularda çok saftım çünkü ne ilgim ne bilgim vardı. ne nasıl olmalı, doğru mu yapıyorum yoksa hakkım mı yeniyor açıkçası etraftan duya duya ancak ampul yandı kafamda ve bazı şeyleri sorun etmeye başladım diyebilirim.
1. bin kişilik yemekli bir düğün yapıldı bize, eşimin ailesi yaptı ve hem onların tarafından hem bizim tarafımızdan inanılmaz altın, para takıldı. düğünün çoğu takı sırasıyla geçti yine de zar zor bitirdik diyebilirim. fakat ben o takılanları yalnızca düğün video kaydımda gördüm, takı sırası bittiği an boynumuzdaki kurdeleler alındı, bütün altınlar paralar toplandı ve ben bunların ne kadar ettiğini, kimin ne taktığını hiçbir şekilde öğrenemeden yok oldu. eşimin anne ve babası aldılar, yaptıkları düğünün parasını buradan karşılamışlar. düğün sonrası benim elimde kalan sadece eşimin ailesinin bana taktığı 60 gram bilezik, bir adet beşi bir yerde kolye idi. başka da bir şey yapılmadı. baktım herhalde 80 gram bile etmiyor. kendi ailemin taktığı bilezikler ve birinci dereceden akrabaların taktığı 4 bilezik. bize kalanlar finalde bu oldu. bir de ben salak gibi nişanımda bana takılan altınlara da dokunmadan aldım götürdüm düğün altınlarına kattım. ki bunlar da biz istanbul'da yaşadığımız için güvenlik dolayısıyla kayınvalidemin evinde, kasasında ayrı bir kesede toplanmış duruyor. altınlarım bende değil, kayınvalidemde. bana sorulmadı zaten orada kalmasına "karar verilmiş."
2. düğün haricinde her şeyi inanılmaz kolaylaştıran bir gelin olduğum için açıkçası başka herhangi bir masraf yapılmadı bana. stüdyo fotoğrafım indirimli olsun diye akrabaları tarafından çekildi ki korkunç ötesiydi düğünden gelinliğimle doğru düzgün tek bir fotoğrafım yok. fikrim sorulmadı zaten ama sorulsa da ben tamam olsun tanıdığınızla iş yapmak istiyorsanız öyle olsun derdim. kuaför aynı şekilde eşimin çok yakın bir akrabası (mahalle kuaförü) tarafından muhtemelen ücretsiz yapıldı. zaten o yüzden korkunçtu. bohça istemedim, insanlar masrafa girmesin diye hiçbir şey istemedim.
3. şimdi gelelim benim en çok canımı yakan konuya. yüksek lisans sürecinde aldığımız burslarla ben kendi çeyizimi düzmüştüm, eşim de o süreçte 100 gram altın biriktirmiş meğer. benim bundan haberim yoktu. geçenlerde öğrendim, o 100 gram altını ailesine düğün sürecinde kullanmaları için vermiş. annesi de 50 gramı kullanmış, 50 gram yoktu ortada. ben sorunca söyledi, hani bizim altınlarımız vardı ya bize ait olanlar tek bir yerde duruyordu. orada olması lazımmış ama yokmuş. sorunca söyledi annesi, 50 gramıyla bilezik yaptım başka yerde duruyor o dedi. size vericem o sizin falan demedi konu değişti gitti. ben zaten altının a'sını ağzıma alsam eşim triplere giriyor. daha evvel bundan dolayı kavga ettik maalesef. anamın babamın alın teri o altınlar gibi laflar söyledi, midem bulandı üç kuruşluk altın için polemiğe girmem dedim kurcalamadım. ama asla altınla ilgili soru sormamı, bunu sorgulamamı, nedir ne değildir diye üzerine düşünmemi bile istemiyor. ama benim kafama dank eden şu: düğünde bir gram çeyrek bile bırakmadan aldıkları o altınlar zaten düğünü karşılamış çünkü kayınvalidem sıfır borçla çocuk evlendirdim dedi, oğlumun verdiği 100 gramdan 50 gramla beyaz eşya parası verdik vs demişti ama aslında bu mümkün değil çünkü bizim beyaz eşyamız 100 bin lira tutmamıştı, mobilyalarımızı balayımızı, nişan yüzüklerini, aradaki ıvır zıvır bütün masrafları zaten eşim ödemişti kendi parasıyla. 100 gram paramız bağıra bağıra gitti gibi bir durum görüyorum ben arkadaşlar, bilemiyorum siz nasıl yorumluyorsunuz? bunlar normal mi allah aşkına ben mi bilmiyorum acaba? evlilik birliğinden önceki altın sonuçta beni ilgilendirmez diyorum ama nişanlıydık sonuçta ve 100 gram da az buz bişey değil onu burslarıyla biriktirip gitmiş ailesine vermiş, bana haber bile vermemiş. buna kızmam normal değil mi? ayrıca bu durumda eşimin onlara teslim ettiği altın, anne babasının bana taktığı altından çok daha fazla. bu durumda ailesi yalnızca düğün yapmış oluyor ki onu da düğünde takılan para ve altınlarla ödemiş oluyorlar. yani elde var sıfır. ama evlendiğimizden beri kayın ailem maşallah oğlumu şöyle evlendirdim böyle düğününü yaptım anlatıp duruyorlar her yerde.
4. bir mesele daha var ki aslında bundan öncekileri dert etmemi tetikleyen "adaletsizlik" duygusu. eşimin bir de erkek kardeşi var, üç yaş küçük bizden. iki kardeşler zaten başka çocuk yok. evet farkındayım bu kök aile arasındaki mevzular benim söz hakkım yok ama takılmadan edemiyorum. bu erkek kardeş ne yazık ki eşim gibi değil, inanılmaz şımartılmış ve standartlarını hiçbir zaman düşürmemiş, özel kurslar dershaneler markalı kıyafetler ayakkabılar her şeyini ailesi karşılıyor yıllardır. gezmesi tozması bilmem nesi lüksünden hiç ödün vermez ve anne babası ne derse yapıyor. onun da bir kız arkadaşı var liseden beri, kızın ailesi zenginmiş. herhalde zengin kızıyla sevgili olduğu için ona mahcup olmasın diye aynı zengin çocuğu gibi takılmasına yardım ediyor eşimin ailesi. benim eşim liseden beri ailesinden bir kuruş almadan dershaneye bile gitmeden kendi burslarıyla okudu, mezun oldu, memur oldu. kardeşi hala koskoca adam daha bir kuruş hayrı dokunmamıştır kimseye. bugün yarın evlilik sürecine girdiğinde abisi gibi 100 gram altın yapıp ailesine verecek mi acaba? mümkün değil. ya da eşimin ailesi bana yaptıkları gibi mahalle kuaförünü merdiven altı stüdyo fotoğrafçısıyla kapatabilecekler mi süreci? bu noktada kanıma dokunan eşime yapılan haksızlık, ağzımı açmıyorum beni ilgilendirmez diye telkin ediyorum kendimi ama zoruma gidiyor. kayınvalidem sürekli "büyüğe ne yaptıysam küçüğe de o, diğer geline de beşi bir yerde kolye ve 60 gram bilezik yapıcam" diyip duruyor. ısrarla ben çocuklarımı ayırmam ikisine de eşit masraf ederim vs diyor tabi yersen. zerre samimi bulmuyorum. zaten diğer gelinin beşi bir yerdesinin hazır olduğunu biliyorum, allah affetsin günahını almak istemem ama bence o 60 gram bileziği de hazır o küçük gelinin. kimin parasıyla acaba?
bir de evlendiğimizden beri her ay kayınvalidemdeyiz gık dese gidiyoruz bu kadar içli dışlı olmayı da hiç sevemedim çünkü kadına bir türlü ısınamıyorum negatif bir enerji alıyorum sürekli. görünürde bir şey yok ama yok yani olmuyor, sevemiyorum.
çok uzattım ama mevzular aşağı yukarı böyle. bu 100 gram altın meselesinde ne yapmalıyım, evlendikten sonra bir anda anne baba düşkünü olan kocama karşı nasıl davranmalıyım, düğün sonrası bütün altınlara çökülmesini hoş mu karşılamalıyım, ileriki süreçleri nasıl yönetmeliyim? teşekkür ederim lütfen fikirlerinizi esirgemeyin benden.