Kaynana ve sütten kesilmemiş eş

Tipik kaynana.Oğlu da ayrı hödükmüş.Benim kaynana da nerdeyse bir ay boyunca mama mı verdin meme mi, şunun şunun gelinin şutu çokmuş, görümce her gün arayıp sordu zaten emziriyo mu diye.Delirecektim ama ağırlığımı koydum yeri geldi surat yaptım yeri geldi cevap verip kendimi savundum şimdi eskisi kadar söylenmiyo.Bebeğim de iki aylık oldu çok şükür.Umarım gönlünüzce olmuştur hersey sizin için
 
B babyshark Valla kardeşim Allah yardımcın olsun. Kısmen benzer bir durum yaşadım. En son yaptığım şey bana sifa oldu yuvamı kurtardım. Benim kocamda seninki gibi. En son bir gün kaynanayi aradım. Dedim ben el kızıyım bu koca benim kocamsa seninde oğlun. Ben kocadan vazgeçerim dedim. Ellerini çek yuvamin üzerinden bosanirsak senin yüzünden günahı vebali senin boynuna Karı Koca arasına girmek şeytanın işidir dedim. Ben bosanirsam yarin bekar biriyle evlenirim ama senin gibi bir annenin boşanmış ogluna kim kız verecek dedim. 30 dk hiç onu dinlemeden konuştum. Ben bisey yapmiyorum ki dedi sonra bende yalan söyleme yalancı dedim. Anlayacan canıma tak ettiğinde aradım eğer o şekilde devam etseydi bosanacaktim çok ciddiydim kocamda biliyor bunu. O günden sonra ağzını bile açamadı kaynana. Kocamla şimdi çok mutluyuz iyi ki öyle yapmışsın canım diyor
 
okurken içim şişti, insan değil o varlık, bir de o insanımsıya hediye almışsınız. Kendinizi hiç mi sevmiyorsunuz? size de yavrularınıza da çok üzüldüm, Allah yardımcınız olsun
 
Merhabalarr

3 yıllık evliyim. Çok severek olmasada bir evlilik yaptım. Evlenmeden önce çok güzel kazanmasamda kendimi geçindirecek kendi evimin kirasını vs karşılayıp dışarıda yiyip içebilecek kadar paramı kazanıyordum ve en güzeli deniz kenarında güzel bir yerde yaşıyordum.Herşey o kadar güzeldi ki saygı,sevgi dedim ki evlen bu adamla e yaşta geliyor. Tabii eşimin tayini dolayısı ile şehir değiştirmem ve işimi bırakmam gerekecek sorun etmedim. Çocuk hayalleri,gezmeler,yemek,içmek bir yana bir sorunum olduğunda göz ardı etmiyor herşeyimle ilgileniyor hep destekçim oluyordu.. Sonra evlendik . 2 ay sonra hamile kaldım. Belki de hayatımın dönüm noktasıydı çoğul gebelik... tabii çok sevindik herşey güzel vs. Sonra benim hormonlarım yavaş yavaş kendini göstermeye başladı sürekli birilerinin doğum hatıralarını okuyordum bir yandan bebek bakımı ile ilgili kitaplarda okuyordum tabii. Kadınların kayınvalideleriyle veya anneleriyle yaşadıkları problemler doğum sonrası unutulmayan anılar,bunalımlar. Dedim ki doğumda hiç kimse gelmesin gidelim doğumu yapıp çıkalım sonra bi 10-15 gün sonra herkes gelsin. İlk kavgamız burada patladı “sen benim ailemi istemiyorsun” e dedim kendi ailemide istemiyorum kimseyi istemiyorum. Kendi ailemdende onun ailesindende olabilecekleri kestirebiliyordum. Bir evin bir oğlu sendromu. Nişan yaptık annesi darılacak birşey buldu. Düğün olacak farklı şehirlerde yaşadığımız için 2 tane düğün yaptık 2 düğündede darılacak birşeyler buldu saçma sapan kız kardeşine mesajlar yazdırdı neden böyle dedin neden şunu yaptın annem darıldı,ağladı,üzüldü. O mutlu günümüzde birde annesini düşündük ,dertlendik. Yine gölgesini düşürmeyi başardı. Herneyse doğum zamanı yaklaştıkça benim ailemdende baskı arttı biz gelmeyelim o gelsin oğlan anası.. Tamam dedim gelsin hemde eşim sevinir. Baksın dediğimde torunlarını görsün yoksa çocuklarıma kendim bakarım asla yardım almam diye söyledim. Çünkü destek değil herzaman köstek olacağını biliyordum. Velhasıl kelam bu tartışmalar sürerken sinir stres 8 aylıkken apar topar doğumum oldu bir gece. Sabah annesi geldi çocuklar o gece önlem amaçlı yoğun bakımda kaldılar sabah getirecekler. Annesinin arkasından bebeklerde geldi . Birtanesini aldığımda hani sevinsin mutlu olsun diye aaa Anne aynı halasına benziyor dedim yine Hep gülüyorum, sürekli sağol iyi ki geldin falan diyorum ama bunun surat asık yine. O arada en yakın arkadaşımda doğum yaptığımı duyunca şehir dışından kalktı geldi ki iyiki gelmiş. Annem babam çok yoğun çalıştığı için bi uğrayıp gittiler. Seçim zamanı herkes çalışıyor. Sonra işkence başladı çocuklar ağladıkça “neden ağlıyorlar,neden ağlıyorlar” ya küçükler daha ağlamaları normal ama serzeniş hiç bitmiyor “neden ağlıyorlar,ağrı kesici iğnemi yaptırsak” demeler. Sallama diyorum çocuğu sallamalar.. sallama dedikçe tekrar tekrar sallayıp “ama ağlıyorlar” demeler. Sürekli sürekli hiç susmadan “neden ağlıyorlar” Sonra hemşire geldi emzirmeyi göstermek için sütüm daha yok ama yinede emzir gelir diyorlar . Bebekler ağızlarını açamıyorlar zaten 2 kg prematüre doğdular hemşireden önce atlayıp göğüslerimi çekiştirmeler,bebeklerin ağzına sokmaya çalışmalar ben yine susuyorum... Sürekli telefonu çalıyor akrabaları arıyor emziriyormu?Göğüslerinin ucu varmı? Buda bir güzel bağıra bağıra anlatıyor. Emziremiyor,yok göğüslerinin ucu... Allah’ım diyorum kötü niyetli yapmıyor sabır.. 3-4-5-6 kişi her arayana göğüslerimi anlatmaya devam ediyor eşim olacakta öyle susup dinliyor en son dedim ki kim ya o terbiyesiz ayıp denen birşey var emziriyor de kapat kime neymiş?? Tabii sessizlik 5 dk sonra telefon çalışı ve kapının önüne çıkıp bağıra bağıra yine göğüslerimi,emziremeyişimi anlatışla güne devam. Akşama doğru artık aynı muhabbetler devam edince eşime dedim ki sen anneni götür yorgundur dinlensin sende birkaç saat dinlen sonra gelirsin sonra arkadaşım eve gider biz kalırız birlikte hastanede. Tabii sonra ben arkadaşımla dedikodu yapmak için onları eve göndermiş oldum orası ayrı. Gidiş o gidiş arıyorum eşimin telefonu kapalı,annesini arıyorum sabahtan beri herkesi duyan annesi nedense asla benim aramalarımı duymuyor. Eşim sabah 6 da çıkıp geliyor ben yine susuyorum. Ama ilk kırılma orada başlıyor hayatımda ilk kez kendimi bu kadar değersiz hissediyorum. O gün taburcu oluyoruz bebeklerin sarılık değerleri sınırda 2 gün sonra kontrole gideceğiz. Eve bir geliyorum hamileyken hep dalga geçiyordum gelinini sevmeyen kayınvalideler kuru fasulye yapıyorlarmış diye ve bingo yemekte kurı fasulye. Bir kez daha o değersizlik hissi gelip yapışıyor yakama. Ama susuyorum. İtiraf eşimden geliypr gaz çıkarmadan taburcu olamaz dediğinde anneme kuru fasülye yapalım demiştim o da lohusaya kuru fasülye yapılmaz demişti diyor. Sonra annesine sen böyle demiştin şimdi neden kuru fasülye yaptın dediğinde yooo ben öyle birşey söylemedim diyor..bebekler sürekli uyuyorlar bu arada sütüm geliyor ama çocuklar ağızlarını,gözlerini açmadan uyuyorlar sağıp biberonla onu bile zorla verebiliyorum göğüslerim hep yara ve kayınvalidem başımda “tühhh keşke emselerdi sanki biberonla verdiğim süt değil” bir teselli yok üzülme kızım demek yok.. Ağlıyorlar suçlanıyorum,sütüm gelmiyor suçlanıyorum,süt geliyor biberonla veriyorum yine suçlanıyorum ama hep susuyorum. Allah’ım diyorum sabır! 2 gün sonra kontrole gittiğimizde çocukların ikiside sarılık ve yatış yapılması gerekiyor. Eve gidip biberon,emzik vs alacağız yolda diyorum ki lütfen annen gelmesin ben çok panikliyorum strese sokuyor sürekli serzenişte diyorum nasıl olduysa bu sefer kopmayı başarıyor ve tamam diyor. Sonraki sabah eve döndüğümüzde odadayım sesi geliyor annesi oğlum ben şu yere pike serdim orda yattım ,banyo yaptım suyunu kıyafetlerime silindim diyor. Ben yine susuyorum yine kötü düşünmek istemiyorum . O gün doğum günüm arkadaşım geliyor gece 12 de sürprizzzz pasta kesiliyor sarılmalar,öpüşmeler kayınvalidem bir kez dönüp iyi ki doğdun kızım demeye tenezzül etmiyor. Sonraki gün babaannem geliyor kutluyor sarılıp öpüyor kayınvalidem yine seslenmiyor. Konuşuyoruz normalde çalışıyordun seçimdende kurtuldun hadi iyisin diyorlr bende espri yapıyorum ben doğurdum öyle kurtuldu diye kayınvalidem hemen atlayıp “hııı çocuklar doğmak istemese doğurabilcekmiydin” diyor... ve ben yine susuyorum. O gece çocuklar hiç uyumuyor eşimde uykuya bayılır yeni doğum yapmış karısını ve çocuğunu hastanede bırakıp gidip uyuyabilecek kadar rahattır yani. Her neyse eşime diyorum ki sen git içeride yat bu gece ben bakayım bebeklere sabahta siz bakarsınız tamam diyor gidiyor. Bebek ağlamaya devam ederken patt yatakodasının kapısı açılıyor kapıya vurmak yok,müsaade istemek yok kocaman sesiyle kayınvalidem yine o meşhur sözünü söylüyor “niye ağlıyor bu” işte orada bütün sabrım taşıyor... Yardım edeyim mi değil,birşeye ihtiyacın varmı değil derdi aslında bir çocuğa bakamıyorun neden ağlıyor bu?? Diyorum ki nerden bileyiö ben doğduklarından beri neden ağlıyor diyorsun bebek bu ağlayacak ben bakıyorum işte sen git yat.. Bebeklerin saat başı beslenmesi gerekiyor 30 dk sağ 30 dk sağ göğsümü sağıyorum. Uyusalarda zorla uyandırıp 30 dk birini 30 dk diğerini besliyorum. Sonra yine başa dönüyorum sağ,besle,sağ,besle. Odadan bile çıkamıyorum. Derken eşim geldi içeriye ağlıyor. Kardeşi mesaj yazmış “annemi oraya ağlatmayamı çağırdınız,insan bi gidip bakar o senin annen” bu arada eşimde sabahtan beri annesinin yanında oturuyor. Annesi sürekli ağlıyormuş bu sordukça birşey yok diyormuş ama arayıp kızına dert yanmış. Ben daha ne olduğunu anlayamadan eşim kalktı hadi topla çantalarını seni garaja bırakayım dedi. Ben hala ya saçmalamayın oturalım konuşalım ben birşey yaptıysam özür dilerim falan diyorum. Neyse bu annesini götürüp otobüse bindiriyor birdaha da beni aramayın diyor. Annemler geliyor o gün olur böyle şeyler arasın özür dilesin birşeye alınmıştır falan diyorlar ben hala herşeyi bırakıp arayayım annen o küslük olmaz falan diyorum. Eşimde aramıcaksın falan diye bana kızıyor. Sonra bir duyuyorum k.wlidem anneme demiş çocuğu elimden çekti aldı beni odadan kovdu hiçbirini yapmadım. Anneanneme diyor hastaneye gittiler oda tuttular beni götürmediler sanki 5 yıldızlı otele tatile gittik. Nitekim eşim 15 gün anasının arkasından ağlıyor ve yine benim en mutlu günlerim zehir oluyor. Oraya gittikten sonra göğüslerimi anlatmaya devam etmiş yok ucuna silikon takıp emziriyordun diye arayıp 2-3 kişi daha hala takıyomusun diye sordu. Ha birde arkamdan oğlunun yanına “cılbır yılan” girince nasılda değişiyor dediğini duydum. Sonuç olarak arkamdan konuştuğunu duyduktan sonra bir yandan keşke önceden patlasaydım diye pişman oldum,bir yandan yine de saygısızlık etmediğim için sevindim,8 ay gitmedim gelmelerine müsade etmedim. Eşim halasına birgün anlatırken bana şunu yaptı bana bunu yaptı diyerek anlattı beni rezil etti annem falan diye ozaman anladım ki suçlu yine ben oldum. Zerre değerim yoktu. Dedim ki ya neden bana yaptıklarını anlatmıyorsun ne yaptı ki sana dedi ... ne değerli göğüslerin varmış dedi... Arkadaşınla dedikodu yapmak için annemi hastaneden gönderdin dedi... Annemi evden kovdun dedi... Bu tartışmalar sürerken kendi halasına benziyor dediğim çocuğu kucağından düşürmeyip beslenme sorunu olan çocuğu hiç ellemedi ve beni çocukları ayırmakla suçladı. Bebekte dil bağı olduğu için biberonu bile ememez beslenemez hale geldi bulduğum doktor şehir dışındaydı ben gidemem dedi,sende götüremezsin dedi. Sonra anlaşıldı derdi ben çocuk ölüyor kilo kaybı başladı Dedikçe bu annem 8 aydır gelmiyor dedi. Ben ama bebeğin acil ameliyat olması lazım dedikçe bu annem gelmiyor dedi. Dedi de dedi... Tiksindirdi...Zar zor kavga kıyamet doktora gidildi bebek ameliyata girdi bu sefer diğer bebeği getirmedik diye beni azarladı ameliyathane kapısında başkaları teselli etti.Ameliyattan sonra her tartışmada bu çocuk iyileşmesin görüşürüz seninle dedi bebek gayet iyi beslenebilir duruma geldi ama dönüp birkez bile iyi ki götürdük demedi. Hadi dedim küslük olmasın bir bayramda davet ettim ailesini hediye aldım Annesine verdim yüzüme bile bakmadı , sıfır tepki elini bile uzatıp almadı yanına koydum çekildim sığıntı gibi. 9 aylık bebeğin eline vermeyin sakın dediğim halde çekirdeğiyle kiraz verdi sonra yine o meşhur sözünü söyledi “ama ağlıyordu” yani ağlamasın ama ölsün mü diyorsun dedim eşim sustu yine ben suçlu oldum. Bu süreçte ev taşıdık 16 saatlik mesafe benim ailem geldi yerleştirdi birkez arayıp bir ihtiyacınız varmı diyen olmadı. Daha bir sürü örnek var . Ben bu süreçte boşanmaya kalktım ailem yanımda olmadı güya yuva yıkılmasın diye hep onun tarafını tuttular mecbur barıştım ki anneme laf söyleyeceksen barışmayalım ömür boyu çocukları görmemeye razıyım bile dedi. Ama aile arkada durmayınca 2 tane bebeklede küçük olduklarından dolayı çalışamayacağım için mecbur geldim. Beni yok saymalar,konuşmamalar,herşeyi sorgulamalar başladı . Ve pskolojik baskı en sonunda yerini şiddete bıraktı. Bu kez ailem arkamda durdu gel dedi fakat somra yine geri vites uaptılar...Affetmiyorum. Affedilmeyi bekleyende yok zaten. Çünkü hep haklılar herzaman haklılar. Bir kayınvalideyi daha oğlunun yuvasını yıktığı için tebrik ediyor ve böylelerinden Allah korusun deyip burdan kurtulmak için gün sayıyorum. Siz olsanı
 

Merhabalarr

3 yıllık evliyim. Çok severek olmasada bir evlilik yaptım. Evlenmeden önce çok güzel kazanmasamda kendimi geçindirecek kendi evimin kirasını vs karşılayıp dışarıda yiyip içebilecek kadar paramı kazanıyordum ve en güzeli deniz kenarında güzel bir yerde yaşıyordum.Herşey o kadar güzeldi ki saygı,sevgi dedim ki evlen bu adamla e yaşta geliyor. Tabii eşimin tayini dolayısı ile şehir değiştirmem ve işimi bırakmam gerekecek sorun etmedim. Çocuk hayalleri,gezmeler,yemek,içmek bir yana bir sorunum olduğunda göz ardı etmiyor herşeyimle ilgileniyor hep destekçim oluyordu.. Sonra evlendik . 2 ay sonra hamile kaldım. Belki de hayatımın dönüm noktasıydı çoğul gebelik... tabii çok sevindik herşey güzel vs. Sonra benim hormonlarım yavaş yavaş kendini göstermeye başladı sürekli birilerinin doğum hatıralarını okuyordum bir yandan bebek bakımı ile ilgili kitaplarda okuyordum tabii. Kadınların kayınvalideleriyle veya anneleriyle yaşadıkları problemler doğum sonrası unutulmayan anılar,bunalımlar. Dedim ki doğumda hiç kimse gelmesin gidelim doğumu yapıp çıkalım sonra bi 10-15 gün sonra herkes gelsin. İlk kavgamız burada patladı “sen benim ailemi istemiyorsun” e dedim kendi ailemide istemiyorum kimseyi istemiyorum. Kendi ailemdende onun ailesindende olabilecekleri kestirebiliyordum. Bir evin bir oğlu sendromu. Nişan yaptık annesi darılacak birşey buldu. Düğün olacak farklı şehirlerde yaşadığımız için 2 tane düğün yaptık 2 düğündede darılacak birşeyler buldu saçma sapan kız kardeşine mesajlar yazdırdı neden böyle dedin neden şunu yaptın annem darıldı,ağladı,üzüldü. O mutlu günümüzde birde annesini düşündük ,dertlendik. Yine gölgesini düşürmeyi başardı. Herneyse doğum zamanı yaklaştıkça benim ailemdende baskı arttı biz gelmeyelim o gelsin oğlan anası.. Tamam dedim gelsin hemde eşim sevinir. Baksın dediğimde torunlarını görsün yoksa çocuklarıma kendim bakarım asla yardım almam diye söyledim. Çünkü destek değil herzaman köstek olacağını biliyordum. Velhasıl kelam bu tartışmalar sürerken sinir stres 8 aylıkken apar topar doğumum oldu bir gece. Sabah annesi geldi çocuklar o gece önlem amaçlı yoğun bakımda kaldılar sabah getirecekler. Annesinin arkasından bebeklerde geldi . Birtanesini aldığımda hani sevinsin mutlu olsun diye aaa Anne aynı halasına benziyor dedim yine Hep gülüyorum, sürekli sağol iyi ki geldin falan diyorum ama bunun surat asık yine. O arada en yakın arkadaşımda doğum yaptığımı duyunca şehir dışından kalktı geldi ki iyiki gelmiş. Annem babam çok yoğun çalıştığı için bi uğrayıp gittiler. Seçim zamanı herkes çalışıyor. Sonra işkence başladı çocuklar ağladıkça “neden ağlıyorlar,neden ağlıyorlar” ya küçükler daha ağlamaları normal ama serzeniş hiç bitmiyor “neden ağlıyorlar,ağrı kesici iğnemi yaptırsak” demeler. Sallama diyorum çocuğu sallamalar.. sallama dedikçe tekrar tekrar sallayıp “ama ağlıyorlar” demeler. Sürekli sürekli hiç susmadan “neden ağlıyorlar” Sonra hemşire geldi emzirmeyi göstermek için sütüm daha yok ama yinede emzir gelir diyorlar . Bebekler ağızlarını açamıyorlar zaten 2 kg prematüre doğdular hemşireden önce atlayıp göğüslerimi çekiştirmeler,bebeklerin ağzına sokmaya çalışmalar ben yine susuyorum... Sürekli telefonu çalıyor akrabaları arıyor emziriyormu?Göğüslerinin ucu varmı? Buda bir güzel bağıra bağıra anlatıyor. Emziremiyor,yok göğüslerinin ucu... Allah’ım diyorum kötü niyetli yapmıyor sabır.. 3-4-5-6 kişi her arayana göğüslerimi anlatmaya devam ediyor eşim olacakta öyle susup dinliyor en son dedim ki kim ya o terbiyesiz ayıp denen birşey var emziriyor de kapat kime neymiş?? Tabii sessizlik 5 dk sonra telefon çalışı ve kapının önüne çıkıp bağıra bağıra yine göğüslerimi,emziremeyişimi anlatışla güne devam. Akşama doğru artık aynı muhabbetler devam edince eşime dedim ki sen anneni götür yorgundur dinlensin sende birkaç saat dinlen sonra gelirsin sonra arkadaşım eve gider biz kalırız birlikte hastanede. Tabii sonra ben arkadaşımla dedikodu yapmak için onları eve göndermiş oldum orası ayrı. Gidiş o gidiş arıyorum eşimin telefonu kapalı,annesini arıyorum sabahtan beri herkesi duyan annesi nedense asla benim aramalarımı duymuyor. Eşim sabah 6 da çıkıp geliyor ben yine susuyorum. Ama ilk kırılma orada başlıyor hayatımda ilk kez kendimi bu kadar değersiz hissediyorum. O gün taburcu oluyoruz bebeklerin sarılık değerleri sınırda 2 gün sonra kontrole gideceğiz. Eve bir geliyorum hamileyken hep dalga geçiyordum gelinini sevmeyen kayınvalideler kuru fasulye yapıyorlarmış diye ve bingo yemekte kurı fasulye. Bir kez daha o değersizlik hissi gelip yapışıyor yakama. Ama susuyorum. İtiraf eşimden geliypr gaz çıkarmadan taburcu olamaz dediğinde anneme kuru fasülye yapalım demiştim o da lohusaya kuru fasülye yapılmaz demişti diyor. Sonra annesine sen böyle demiştin şimdi neden kuru fasülye yaptın dediğinde yooo ben öyle birşey söylemedim diyor..bebekler sürekli uyuyorlar bu arada sütüm geliyor ama çocuklar ağızlarını,gözlerini açmadan uyuyorlar sağıp biberonla onu bile zorla verebiliyorum göğüslerim hep yara ve kayınvalidem başımda “tühhh keşke emselerdi sanki biberonla verdiğim süt değil” bir teselli yok üzülme kızım demek yok.. Ağlıyorlar suçlanıyorum,sütüm gelmiyor suçlanıyorum,süt geliyor biberonla veriyorum yine suçlanıyorum ama hep susuyorum. Allah’ım diyorum sabır! 2 gün sonra kontrole gittiğimizde çocukların ikiside sarılık ve yatış yapılması gerekiyor. Eve gidip biberon,emzik vs alacağız yolda diyorum ki lütfen annen gelmesin ben çok panikliyorum strese sokuyor sürekli serzenişte diyorum nasıl olduysa bu sefer kopmayı başarıyor ve tamam diyor. Sonraki sabah eve döndüğümüzde odadayım sesi geliyor annesi oğlum ben şu yere pike serdim orda yattım ,banyo yaptım suyunu kıyafetlerime silindim diyor. Ben yine susuyorum yine kötü düşünmek istemiyorum . O gün doğum günüm arkadaşım geliyor gece 12 de sürprizzzz pasta kesiliyor sarılmalar,öpüşmeler kayınvalidem bir kez dönüp iyi ki doğdun kızım demeye tenezzül etmiyor. Sonraki gün babaannem geliyor kutluyor sarılıp öpüyor kayınvalidem yine seslenmiyor. Konuşuyoruz normalde çalışıyordun seçimdende kurtuldun hadi iyisin diyorlr bende espri yapıyorum ben doğurdum öyle kurtuldu diye kayınvalidem hemen atlayıp “hııı çocuklar doğmak istemese doğurabilcekmiydin” diyor... ve ben yine susuyorum. O gece çocuklar hiç uyumuyor eşimde uykuya bayılır yeni doğum yapmış karısını ve çocuğunu hastanede bırakıp gidip uyuyabilecek kadar rahattır yani. Her neyse eşime diyorum ki sen git içeride yat bu gece ben bakayım bebeklere sabahta siz bakarsınız tamam diyor gidiyor. Bebek ağlamaya devam ederken patt yatakodasının kapısı açılıyor kapıya vurmak yok,müsaade istemek yok kocaman sesiyle kayınvalidem yine o meşhur sözünü söylüyor “niye ağlıyor bu” işte orada bütün sabrım taşıyor... Yardım edeyim mi değil,birşeye ihtiyacın varmı değil derdi aslında bir çocuğa bakamıyorun neden ağlıyor bu?? Diyorum ki nerden bileyiö ben doğduklarından beri neden ağlıyor diyorsun bebek bu ağlayacak ben bakıyorum işte sen git yat.. Bebeklerin saat başı beslenmesi gerekiyor 30 dk sağ 30 dk sağ göğsümü sağıyorum. Uyusalarda zorla uyandırıp 30 dk birini 30 dk diğerini besliyorum. Sonra yine başa dönüyorum sağ,besle,sağ,besle. Odadan bile çıkamıyorum. Derken eşim geldi içeriye ağlıyor. Kardeşi mesaj yazmış “annemi oraya ağlatmayamı çağırdınız,insan bi gidip bakar o senin annen” bu arada eşimde sabahtan beri annesinin yanında oturuyor. Annesi sürekli ağlıyormuş bu sordukça birşey yok diyormuş ama arayıp kızına dert yanmış. Ben daha ne olduğunu anlayamadan eşim kalktı hadi topla çantalarını seni garaja bırakayım dedi. Ben hala ya saçmalamayın oturalım konuşalım ben birşey yaptıysam özür dilerim falan diyorum. Neyse bu annesini götürüp otobüse bindiriyor birdaha da beni aramayın diyor. Annemler geliyor o gün olur böyle şeyler arasın özür dilesin birşeye alınmıştır falan diyorlar ben hala herşeyi bırakıp arayayım annen o küslük olmaz falan diyorum. Eşimde aramıcaksın falan diye bana kızıyor. Sonra bir duyuyorum k.wlidem anneme demiş çocuğu elimden çekti aldı beni odadan kovdu hiçbirini yapmadım. Anneanneme diyor hastaneye gittiler oda tuttular beni götürmediler sanki 5 yıldızlı otele tatile gittik. Nitekim eşim 15 gün anasının arkasından ağlıyor ve yine benim en mutlu günlerim zehir oluyor. Oraya gittikten sonra göğüslerimi anlatmaya devam etmiş yok ucuna silikon takıp emziriyordun diye arayıp 2-3 kişi daha hala takıyomusun diye sordu. Ha birde arkamdan oğlunun yanına “cılbır yılan” girince nasılda değişiyor dediğini duydum. Sonuç olarak arkamdan konuştuğunu duyduktan sonra bir yandan keşke önceden patlasaydım diye pişman oldum,bir yandan yine de saygısızlık etmediğim için sevindim,8 ay gitmedim gelmelerine müsade etmedim. Eşim halasına birgün anlatırken bana şunu yaptı bana bunu yaptı diyerek anlattı beni rezil etti annem falan diye ozaman anladım ki suçlu yine ben oldum. Zerre değerim yoktu. Dedim ki ya neden bana yaptıklarını anlatmıyorsun ne yaptı ki sana dedi ... ne değerli göğüslerin varmış dedi... Arkadaşınla dedikodu yapmak için annemi hastaneden gönderdin dedi... Annemi evden kovdun dedi... Bu tartışmalar sürerken kendi halasına benziyor dediğim çocuğu kucağından düşürmeyip beslenme sorunu olan çocuğu hiç ellemedi ve beni çocukları ayırmakla suçladı. Bebekte dil bağı olduğu için biberonu bile ememez beslenemez hale geldi bulduğum doktor şehir dışındaydı ben gidemem dedi,sende götüremezsin dedi. Sonra anlaşıldı derdi ben çocuk ölüyor kilo kaybı başladı Dedikçe bu annem 8 aydır gelmiyor dedi. Ben ama bebeğin acil ameliyat olması lazım dedikçe bu annem gelmiyor dedi. Dedi de dedi... Tiksindirdi...Zar zor kavga kıyamet doktora gidildi bebek ameliyata girdi bu sefer diğer bebeği getirmedik diye beni azarladı ameliyathane kapısında başkaları teselli etti.Ameliyattan sonra her tartışmada bu çocuk iyileşmesin görüşürüz seninle dedi bebek gayet iyi beslenebilir duruma geldi ama dönüp birkez bile iyi ki götürdük demedi. Hadi dedim küslük olmasın bir bayramda davet ettim ailesini hediye aldım Annesine verdim yüzüme bile bakmadı , sıfır tepki elini bile uzatıp almadı yanına koydum çekildim sığıntı gibi. 9 aylık bebeğin eline vermeyin sakın dediğim halde çekirdeğiyle kiraz verdi sonra yine o meşhur sözünü söyledi “ama ağlıyordu” yani ağlamasın ama ölsün mü diyorsun dedim eşim sustu yine ben suçlu oldum. Bu süreçte ev taşıdık 16 saatlik mesafe benim ailem geldi yerleştirdi birkez arayıp bir ihtiyacınız varmı diyen olmadı. Daha bir sürü örnek var . Ben bu süreçte boşanmaya kalktım ailem yanımda olmadı güya yuva yıkılmasın diye hep onun tarafını tuttular mecbur barıştım ki anneme laf söyleyeceksen barışmayalım ömür boyu çocukları görmemeye razıyım bile dedi. Ama aile arkada durmayınca 2 tane bebeklede küçük olduklarından dolayı çalışamayacağım için mecbur geldim. Beni yok saymalar,konuşmamalar,herşeyi sorgulamalar başladı . Ve pskolojik baskı en sonunda yerini şiddete bıraktı. Bu kez ailem arkamda durdu gel dedi fakat somra yine geri vites uaptılar...Affetmiyorum. Affedilmeyi bekleyende yok zaten. Çünkü hep haklılar herzaman haklılar. Bir kayınvalideyi daha oğlunun yuvasını yıktığı için tebrik ediyor ve böylelerinden Allah korusun deyip burdan kurtulmak için gün sayıyorum. Siz olsanız ne yapardınız???
Uzerinden epey vakit gecmis ne oldu barismami bosanmami? " 8 ay gelmelerine izin vermedim" demissiniz 8 ay kocaniz buna izin verdiyse cokta anneci degilmis sahsen ben kocama derdim sen git disari annemi gormek istemiyorsan benim annem evimede gelecek cocuklarimida gorecek. Zaten bu kadar ayrintili yazmaniz sizinde kolay bir insan olmadiginizi gosteriyor biraz oz elestiri yapin anlattiginiz seyler cokda ucta seyler degil benzer seyleri oz annesiylede yasayan var yani oglanlarda yerden bitme olamiyor biraz ben bilirimden cikip buyuklerin tecrubelerindende faydalanin.
 
Ya tamam haklısınız ama. Sürekli en ufak şeyleri bile unutmadan buraya ince ince yazmışsınız hayat böyle çok zordur eminim. Biraz yüzeysel düşünün. Kendinizi yıpratmayın.
Bence yaşamadan büyük konuşmayın insanı çıldırtacak çok insan var önce delirtirler sonra zaten deliydi derler
 
Bir baba nasıl çocuklarını tek kalemde siler.Eşiniz merhamet yoksunu.Bunu söyleyenden hiç bir şey beklenemez
 
En çok buna kızdım .her satırda 'sustum sustum sustum ' yazmışsın . Her defasında susmana rağmen suclanmissin neden sustun ki ? Susma sustukça sıra sana gelicek sözü yankılandı resmen kulağımda
 
Merhabalarr

3 yıllık evliyim. Çok severek olmasada bir evlilik yaptım. Evlenmeden önce çok güzel kazanmasamda kendimi geçindirecek kendi evimin kirasını vs karşılayıp dışarıda yiyip içebilecek kadar paramı kazanıyordum ve en güzeli deniz kenarında güzel bir yerde yaşıyordum.Herşey o kadar güzeldi ki saygı,sevgi dedim ki evlen bu adamla e yaşta geliyor. Tabii eşimin tayini dolayısı ile şehir değiştirmem ve işimi bırakmam gerekecek sorun etmedim. Çocuk hayalleri,gezmeler,yemek,içmek bir yana bir sorunum olduğunda göz ardı etmiyor herşeyimle ilgileniyor hep destekçim oluyordu.. Sonra evlendik . 2 ay sonra hamile kaldım. Belki de hayatımın dönüm noktasıydı çoğul gebelik... tabii çok sevindik herşey güzel vs. Sonra benim hormonlarım yavaş yavaş kendini göstermeye başladı sürekli birilerinin doğum hatıralarını okuyordum bir yandan bebek bakımı ile ilgili kitaplarda okuyordum tabii. Kadınların kayınvalideleriyle veya anneleriyle yaşadıkları problemler doğum sonrası unutulmayan anılar,bunalımlar. Dedim ki doğumda hiç kimse gelmesin gidelim doğumu yapıp çıkalım sonra bi 10-15 gün sonra herkes gelsin. İlk kavgamız burada patladı “sen benim ailemi istemiyorsun” e dedim kendi ailemide istemiyorum kimseyi istemiyorum. Kendi ailemdende onun ailesindende olabilecekleri kestirebiliyordum. Bir evin bir oğlu sendromu. Nişan yaptık annesi darılacak birşey buldu. Düğün olacak farklı şehirlerde yaşadığımız için 2 tane düğün yaptık 2 düğündede darılacak birşeyler buldu saçma sapan kız kardeşine mesajlar yazdırdı neden böyle dedin neden şunu yaptın annem darıldı,ağladı,üzüldü. O mutlu günümüzde birde annesini düşündük ,dertlendik. Yine gölgesini düşürmeyi başardı. Herneyse doğum zamanı yaklaştıkça benim ailemdende baskı arttı biz gelmeyelim o gelsin oğlan anası.. Tamam dedim gelsin hemde eşim sevinir. Baksın dediğimde torunlarını görsün yoksa çocuklarıma kendim bakarım asla yardım almam diye söyledim. Çünkü destek değil herzaman köstek olacağını biliyordum. Velhasıl kelam bu tartışmalar sürerken sinir stres 8 aylıkken apar topar doğumum oldu bir gece. Sabah annesi geldi çocuklar o gece önlem amaçlı yoğun bakımda kaldılar sabah getirecekler. Annesinin arkasından bebeklerde geldi . Birtanesini aldığımda hani sevinsin mutlu olsun diye aaa Anne aynı halasına benziyor dedim yine Hep gülüyorum, sürekli sağol iyi ki geldin falan diyorum ama bunun surat asık yine. O arada en yakın arkadaşımda doğum yaptığımı duyunca şehir dışından kalktı geldi ki iyiki gelmiş. Annem babam çok yoğun çalıştığı için bi uğrayıp gittiler. Seçim zamanı herkes çalışıyor. Sonra işkence başladı çocuklar ağladıkça “neden ağlıyorlar,neden ağlıyorlar” ya küçükler daha ağlamaları normal ama serzeniş hiç bitmiyor “neden ağlıyorlar,ağrı kesici iğnemi yaptırsak” demeler. Sallama diyorum çocuğu sallamalar.. sallama dedikçe tekrar tekrar sallayıp “ama ağlıyorlar” demeler. Sürekli sürekli hiç susmadan “neden ağlıyorlar” Sonra hemşire geldi emzirmeyi göstermek için sütüm daha yok ama yinede emzir gelir diyorlar . Bebekler ağızlarını açamıyorlar zaten 2 kg prematüre doğdular hemşireden önce atlayıp göğüslerimi çekiştirmeler,bebeklerin ağzına sokmaya çalışmalar ben yine susuyorum... Sürekli telefonu çalıyor akrabaları arıyor emziriyormu?Göğüslerinin ucu varmı? Buda bir güzel bağıra bağıra anlatıyor. Emziremiyor,yok göğüslerinin ucu... Allah’ım diyorum kötü niyetli yapmıyor sabır.. 3-4-5-6 kişi her arayana göğüslerimi anlatmaya devam ediyor eşim olacakta öyle susup dinliyor en son dedim ki kim ya o terbiyesiz ayıp denen birşey var emziriyor de kapat kime neymiş?? Tabii sessizlik 5 dk sonra telefon çalışı ve kapının önüne çıkıp bağıra bağıra yine göğüslerimi,emziremeyişimi anlatışla güne devam. Akşama doğru artık aynı muhabbetler devam edince eşime dedim ki sen anneni götür yorgundur dinlensin sende birkaç saat dinlen sonra gelirsin sonra arkadaşım eve gider biz kalırız birlikte hastanede. Tabii sonra ben arkadaşımla dedikodu yapmak için onları eve göndermiş oldum orası ayrı. Gidiş o gidiş arıyorum eşimin telefonu kapalı,annesini arıyorum sabahtan beri herkesi duyan annesi nedense asla benim aramalarımı duymuyor. Eşim sabah 6 da çıkıp geliyor ben yine susuyorum. Ama ilk kırılma orada başlıyor hayatımda ilk kez kendimi bu kadar değersiz hissediyorum. O gün taburcu oluyoruz bebeklerin sarılık değerleri sınırda 2 gün sonra kontrole gideceğiz. Eve bir geliyorum hamileyken hep dalga geçiyordum gelinini sevmeyen kayınvalideler kuru fasulye yapıyorlarmış diye ve bingo yemekte kurı fasulye. Bir kez daha o değersizlik hissi gelip yapışıyor yakama. Ama susuyorum. İtiraf eşimden geliypr gaz çıkarmadan taburcu olamaz dediğinde anneme kuru fasülye yapalım demiştim o da lohusaya kuru fasülye yapılmaz demişti diyor. Sonra annesine sen böyle demiştin şimdi neden kuru fasülye yaptın dediğinde yooo ben öyle birşey söylemedim diyor..bebekler sürekli uyuyorlar bu arada sütüm geliyor ama çocuklar ağızlarını,gözlerini açmadan uyuyorlar sağıp biberonla onu bile zorla verebiliyorum göğüslerim hep yara ve kayınvalidem başımda “tühhh keşke emselerdi sanki biberonla verdiğim süt değil” bir teselli yok üzülme kızım demek yok.. Ağlıyorlar suçlanıyorum,sütüm gelmiyor suçlanıyorum,süt geliyor biberonla veriyorum yine suçlanıyorum ama hep susuyorum. Allah’ım diyorum sabır! 2 gün sonra kontrole gittiğimizde çocukların ikiside sarılık ve yatış yapılması gerekiyor. Eve gidip biberon,emzik vs alacağız yolda diyorum ki lütfen annen gelmesin ben çok panikliyorum strese sokuyor sürekli serzenişte diyorum nasıl olduysa bu sefer kopmayı başarıyor ve tamam diyor. Sonraki sabah eve döndüğümüzde odadayım sesi geliyor annesi oğlum ben şu yere pike serdim orda yattım ,banyo yaptım suyunu kıyafetlerime silindim diyor. Ben yine susuyorum yine kötü düşünmek istemiyorum . O gün doğum günüm arkadaşım geliyor gece 12 de sürprizzzz pasta kesiliyor sarılmalar,öpüşmeler kayınvalidem bir kez dönüp iyi ki doğdun kızım demeye tenezzül etmiyor. Sonraki gün babaannem geliyor kutluyor sarılıp öpüyor kayınvalidem yine seslenmiyor. Konuşuyoruz normalde çalışıyordun seçimdende kurtuldun hadi iyisin diyorlr bende espri yapıyorum ben doğurdum öyle kurtuldu diye kayınvalidem hemen atlayıp “hııı çocuklar doğmak istemese doğurabilcekmiydin” diyor... ve ben yine susuyorum. O gece çocuklar hiç uyumuyor eşimde uykuya bayılır yeni doğum yapmış karısını ve çocuğunu hastanede bırakıp gidip uyuyabilecek kadar rahattır yani. Her neyse eşime diyorum ki sen git içeride yat bu gece ben bakayım bebeklere sabahta siz bakarsınız tamam diyor gidiyor. Bebek ağlamaya devam ederken patt yatakodasının kapısı açılıyor kapıya vurmak yok,müsaade istemek yok kocaman sesiyle kayınvalidem yine o meşhur sözünü söylüyor “niye ağlıyor bu” işte orada bütün sabrım taşıyor... Yardım edeyim mi değil,birşeye ihtiyacın varmı değil derdi aslında bir çocuğa bakamıyorun neden ağlıyor bu?? Diyorum ki nerden bileyiö ben doğduklarından beri neden ağlıyor diyorsun bebek bu ağlayacak ben bakıyorum işte sen git yat.. Bebeklerin saat başı beslenmesi gerekiyor 30 dk sağ 30 dk sağ göğsümü sağıyorum. Uyusalarda zorla uyandırıp 30 dk birini 30 dk diğerini besliyorum. Sonra yine başa dönüyorum sağ,besle,sağ,besle. Odadan bile çıkamıyorum. Derken eşim geldi içeriye ağlıyor. Kardeşi mesaj yazmış “annemi oraya ağlatmayamı çağırdınız,insan bi gidip bakar o senin annen” bu arada eşimde sabahtan beri annesinin yanında oturuyor. Annesi sürekli ağlıyormuş bu sordukça birşey yok diyormuş ama arayıp kızına dert yanmış. Ben daha ne olduğunu anlayamadan eşim kalktı hadi topla çantalarını seni garaja bırakayım dedi. Ben hala ya saçmalamayın oturalım konuşalım ben birşey yaptıysam özür dilerim falan diyorum. Neyse bu annesini götürüp otobüse bindiriyor birdaha da beni aramayın diyor. Annemler geliyor o gün olur böyle şeyler arasın özür dilesin birşeye alınmıştır falan diyorlar ben hala herşeyi bırakıp arayayım annen o küslük olmaz falan diyorum. Eşimde aramıcaksın falan diye bana kızıyor. Sonra bir duyuyorum k.wlidem anneme demiş çocuğu elimden çekti aldı beni odadan kovdu hiçbirini yapmadım. Anneanneme diyor hastaneye gittiler oda tuttular beni götürmediler sanki 5 yıldızlı otele tatile gittik. Nitekim eşim 15 gün anasının arkasından ağlıyor ve yine benim en mutlu günlerim zehir oluyor. Oraya gittikten sonra göğüslerimi anlatmaya devam etmiş yok ucuna silikon takıp emziriyordun diye arayıp 2-3 kişi daha hala takıyomusun diye sordu. Ha birde arkamdan oğlunun yanına “cılbır yılan” girince nasılda değişiyor dediğini duydum. Sonuç olarak arkamdan konuştuğunu duyduktan sonra bir yandan keşke önceden patlasaydım diye pişman oldum,bir yandan yine de saygısızlık etmediğim için sevindim,8 ay gitmedim gelmelerine müsade etmedim. Eşim halasına birgün anlatırken bana şunu yaptı bana bunu yaptı diyerek anlattı beni rezil etti annem falan diye ozaman anladım ki suçlu yine ben oldum. Zerre değerim yoktu. Dedim ki ya neden bana yaptıklarını anlatmıyorsun ne yaptı ki sana dedi ... ne değerli göğüslerin varmış dedi... Arkadaşınla dedikodu yapmak için annemi hastaneden gönderdin dedi... Annemi evden kovdun dedi... Bu tartışmalar sürerken kendi halasına benziyor dediğim çocuğu kucağından düşürmeyip beslenme sorunu olan çocuğu hiç ellemedi ve beni çocukları ayırmakla suçladı. Bebekte dil bağı olduğu için biberonu bile ememez beslenemez hale geldi bulduğum doktor şehir dışındaydı ben gidemem dedi,sende götüremezsin dedi. Sonra anlaşıldı derdi ben çocuk ölüyor kilo kaybı başladı Dedikçe bu annem 8 aydır gelmiyor dedi. Ben ama bebeğin acil ameliyat olması lazım dedikçe bu annem gelmiyor dedi. Dedi de dedi... Tiksindirdi...Zar zor kavga kıyamet doktora gidildi bebek ameliyata girdi bu sefer diğer bebeği getirmedik diye beni azarladı ameliyathane kapısında başkaları teselli etti.Ameliyattan sonra her tartışmada bu çocuk iyileşmesin görüşürüz seninle dedi bebek gayet iyi beslenebilir duruma geldi ama dönüp birkez bile iyi ki götürdük demedi. Hadi dedim küslük olmasın bir bayramda davet ettim ailesini hediye aldım Annesine verdim yüzüme bile bakmadı , sıfır tepki elini bile uzatıp almadı yanına koydum çekildim sığıntı gibi. 9 aylık bebeğin eline vermeyin sakın dediğim halde çekirdeğiyle kiraz verdi sonra yine o meşhur sözünü söyledi “ama ağlıyordu” yani ağlamasın ama ölsün mü diyorsun dedim eşim sustu yine ben suçlu oldum. Bu süreçte ev taşıdık 16 saatlik mesafe benim ailem geldi yerleştirdi birkez arayıp bir ihtiyacınız varmı diyen olmadı. Daha bir sürü örnek var . Ben bu süreçte boşanmaya kalktım ailem yanımda olmadı güya yuva yıkılmasın diye hep onun tarafını tuttular mecbur barıştım ki anneme laf söyleyeceksen barışmayalım ömür boyu çocukları görmemeye razıyım bile dedi. Ama aile arkada durmayınca 2 tane bebeklede küçük olduklarından dolayı çalışamayacağım için mecbur geldim. Beni yok saymalar,konuşmamalar,herşeyi sorgulamalar başladı . Ve pskolojik baskı en sonunda yerini şiddete bıraktı. Bu kez ailem arkamda durdu gel dedi fakat somra yine geri vites uaptılar...Affetmiyorum. Affedilmeyi bekleyende yok zaten. Çünkü hep haklılar herzaman haklılar. Bir kayınvalideyi daha oğlunun yuvasını yıktığı için tebrik ediyor ve böylelerinden Allah korusun deyip burdan kurtulmak için gün sayıyorum. Siz olsanız ne yapardınız???
Çok üzüldüm şiddet yani dayak mi attı eşiniz çok yazık böyle adamlara
 
Muhtemelen aktif değilsiniz son görüntülemeye bakarsak, daha beterleri var desem yeterlidir sanırım.
 
Evet benzerlerini yasadık. Kayınvalide ler doğumu genelde sabote ediyor Allah ıslah etsin. Benim de ilk doğumumda cok canımı sıkıştı. Önemsemeyin
 
Ben sırf aynı şeyleri yaşadım diye merakla okudum. Premature bebeğim vardı ve kısmen aynı şeyler geldi başıma. Ne mi yaptım kavga edip küstüm ailesi ile konuşmuyorum oh rahat kafa. Eşime de sen konuş bana karışma dedim kızsa da umursamıyorum artık.kendi annesi benim değil. Tavrınizi herkese belli edin lütfen iki çocuk var sadece kaynana için boşanmak çocuklara haksızlık gibi geliyor. Umarım kaynaniz ölür desem çok canice olur sanırım.🙈 Rabbim kolaylık versin inşallah
 
Cok severek olmasa da evlendim deniz kenarını bırakıp tayınle baska sehire geldım. Bu kısımda bıraktım konuyu devamını okumadım.

En basta evlenmeyecektın. Insan kurulu duzenını cok sevdıgı bırı ıcın bırakmalı ancak.
Aşkından ölse de kurulu düzenini değiştirmesin kimse bence. Günün sonunda %99una asla değmiyor. İnsanın kendisinden ötesi yokmuş onu öğrendim.
 
sütten kesilmeyen adamla ne diye evlenirsin a bacım görmüşsün nişanda kadını da öcesinde fark etmemiş olsan bile. gitsin anası yetiştirsin sonra al alacaksan adamı böyle hayat mı geçer.
 
Yasadiklariniza uzuldum. Hamilelik baslibasina zor bir surecken dogum sonrasi kimbilir ne kadar zordur.. ucuncu sahislarin bunu daha da zorlastirmasi kabul edilebilir sey degil. Burda en buyuk hatayi esinizde buldum. Cocuk gibi anasinin dibinden ayrilmamis arkasindan aglamis bilmem ne. Bu nedir ya? Insan esinin en hassas doneminde karisina destek olur gozunun icine bakar. Bundan sonrasi icin ne desem bilmiyorum, esinizle ciddi bir konusma yapmaniz gerekiyor. Cekirdek ailesine sahip cikmayacaksa daha fazla yipratmasin sizi.
 
Merhabalarr

3 yıllık evliyim. Çok severek olmasada bir evlilik yaptım. Evlenmeden önce çok güzel kazanmasamda kendimi geçindirecek kendi evimin kirasını vs karşılayıp dışarıda yiyip içebilecek kadar paramı kazanıyordum ve en güzeli deniz kenarında güzel bir yerde yaşıyordum.Herşey o kadar güzeldi ki saygı,sevgi dedim ki evlen bu adamla e yaşta geliyor. Tabii eşimin tayini dolayısı ile şehir değiştirmem ve işimi bırakmam gerekecek sorun etmedim. Çocuk hayalleri,gezmeler,yemek,içmek bir yana bir sorunum olduğunda göz ardı etmiyor herşeyimle ilgileniyor hep destekçim oluyordu.. Sonra evlendik . 2 ay sonra hamile kaldım. Belki de hayatımın dönüm noktasıydı çoğul gebelik... tabii çok sevindik herşey güzel vs. Sonra benim hormonlarım yavaş yavaş kendini göstermeye başladı sürekli birilerinin doğum hatıralarını okuyordum bir yandan bebek bakımı ile ilgili kitaplarda okuyordum tabii. Kadınların kayınvalideleriyle veya anneleriyle yaşadıkları problemler doğum sonrası unutulmayan anılar,bunalımlar. Dedim ki doğumda hiç kimse gelmesin gidelim doğumu yapıp çıkalım sonra bi 10-15 gün sonra herkes gelsin. İlk kavgamız burada patladı “sen benim ailemi istemiyorsun” e dedim kendi ailemide istemiyorum kimseyi istemiyorum. Kendi ailemdende onun ailesindende olabilecekleri kestirebiliyordum. Bir evin bir oğlu sendromu. Nişan yaptık annesi darılacak birşey buldu. Düğün olacak farklı şehirlerde yaşadığımız için 2 tane düğün yaptık 2 düğündede darılacak birşeyler buldu saçma sapan kız kardeşine mesajlar yazdırdı neden böyle dedin neden şunu yaptın annem darıldı,ağladı,üzüldü. O mutlu günümüzde birde annesini düşündük ,dertlendik. Yine gölgesini düşürmeyi başardı. Herneyse doğum zamanı yaklaştıkça benim ailemdende baskı arttı biz gelmeyelim o gelsin oğlan anası.. Tamam dedim gelsin hemde eşim sevinir. Baksın dediğimde torunlarını görsün yoksa çocuklarıma kendim bakarım asla yardım almam diye söyledim. Çünkü destek değil herzaman köstek olacağını biliyordum. Velhasıl kelam bu tartışmalar sürerken sinir stres 8 aylıkken apar topar doğumum oldu bir gece. Sabah annesi geldi çocuklar o gece önlem amaçlı yoğun bakımda kaldılar sabah getirecekler. Annesinin arkasından bebeklerde geldi . Birtanesini aldığımda hani sevinsin mutlu olsun diye aaa Anne aynı halasına benziyor dedim yine Hep gülüyorum, sürekli sağol iyi ki geldin falan diyorum ama bunun surat asık yine. O arada en yakın arkadaşımda doğum yaptığımı duyunca şehir dışından kalktı geldi ki iyiki gelmiş. Annem babam çok yoğun çalıştığı için bi uğrayıp gittiler. Seçim zamanı herkes çalışıyor. Sonra işkence başladı çocuklar ağladıkça “neden ağlıyorlar,neden ağlıyorlar” ya küçükler daha ağlamaları normal ama serzeniş hiç bitmiyor “neden ağlıyorlar,ağrı kesici iğnemi yaptırsak” demeler. Sallama diyorum çocuğu sallamalar.. sallama dedikçe tekrar tekrar sallayıp “ama ağlıyorlar” demeler. Sürekli sürekli hiç susmadan “neden ağlıyorlar” Sonra hemşire geldi emzirmeyi göstermek için sütüm daha yok ama yinede emzir gelir diyorlar . Bebekler ağızlarını açamıyorlar zaten 2 kg prematüre doğdular hemşireden önce atlayıp göğüslerimi çekiştirmeler,bebeklerin ağzına sokmaya çalışmalar ben yine susuyorum... Sürekli telefonu çalıyor akrabaları arıyor emziriyormu?Göğüslerinin ucu varmı? Buda bir güzel bağıra bağıra anlatıyor. Emziremiyor,yok göğüslerinin ucu... Allah’ım diyorum kötü niyetli yapmıyor sabır.. 3-4-5-6 kişi her arayana göğüslerimi anlatmaya devam ediyor eşim olacakta öyle susup dinliyor en son dedim ki kim ya o terbiyesiz ayıp denen birşey var emziriyor de kapat kime neymiş?? Tabii sessizlik 5 dk sonra telefon çalışı ve kapının önüne çıkıp bağıra bağıra yine göğüslerimi,emziremeyişimi anlatışla güne devam. Akşama doğru artık aynı muhabbetler devam edince eşime dedim ki sen anneni götür yorgundur dinlensin sende birkaç saat dinlen sonra gelirsin sonra arkadaşım eve gider biz kalırız birlikte hastanede. Tabii sonra ben arkadaşımla dedikodu yapmak için onları eve göndermiş oldum orası ayrı. Gidiş o gidiş arıyorum eşimin telefonu kapalı,annesini arıyorum sabahtan beri herkesi duyan annesi nedense asla benim aramalarımı duymuyor. Eşim sabah 6 da çıkıp geliyor ben yine susuyorum. Ama ilk kırılma orada başlıyor hayatımda ilk kez kendimi bu kadar değersiz hissediyorum. O gün taburcu oluyoruz bebeklerin sarılık değerleri sınırda 2 gün sonra kontrole gideceğiz. Eve bir geliyorum hamileyken hep dalga geçiyordum gelinini sevmeyen kayınvalideler kuru fasulye yapıyorlarmış diye ve bingo yemekte kurı fasulye. Bir kez daha o değersizlik hissi gelip yapışıyor yakama. Ama susuyorum. İtiraf eşimden geliypr gaz çıkarmadan taburcu olamaz dediğinde anneme kuru fasülye yapalım demiştim o da lohusaya kuru fasülye yapılmaz demişti diyor. Sonra annesine sen böyle demiştin şimdi neden kuru fasülye yaptın dediğinde yooo ben öyle birşey söylemedim diyor..bebekler sürekli uyuyorlar bu arada sütüm geliyor ama çocuklar ağızlarını,gözlerini açmadan uyuyorlar sağıp biberonla onu bile zorla verebiliyorum göğüslerim hep yara ve kayınvalidem başımda “tühhh keşke emselerdi sanki biberonla verdiğim süt değil” bir teselli yok üzülme kızım demek yok.. Ağlıyorlar suçlanıyorum,sütüm gelmiyor suçlanıyorum,süt geliyor biberonla veriyorum yine suçlanıyorum ama hep susuyorum. Allah’ım diyorum sabır! 2 gün sonra kontrole gittiğimizde çocukların ikiside sarılık ve yatış yapılması gerekiyor. Eve gidip biberon,emzik vs alacağız yolda diyorum ki lütfen annen gelmesin ben çok panikliyorum strese sokuyor sürekli serzenişte diyorum nasıl olduysa bu sefer kopmayı başarıyor ve tamam diyor. Sonraki sabah eve döndüğümüzde odadayım sesi geliyor annesi oğlum ben şu yere pike serdim orda yattım ,banyo yaptım suyunu kıyafetlerime silindim diyor. Ben yine susuyorum yine kötü düşünmek istemiyorum . O gün doğum günüm arkadaşım geliyor gece 12 de sürprizzzz pasta kesiliyor sarılmalar,öpüşmeler kayınvalidem bir kez dönüp iyi ki doğdun kızım demeye tenezzül etmiyor. Sonraki gün babaannem geliyor kutluyor sarılıp öpüyor kayınvalidem yine seslenmiyor. Konuşuyoruz normalde çalışıyordun seçimdende kurtuldun hadi iyisin diyorlr bende espri yapıyorum ben doğurdum öyle kurtuldu diye kayınvalidem hemen atlayıp “hııı çocuklar doğmak istemese doğurabilcekmiydin” diyor... ve ben yine susuyorum. O gece çocuklar hiç uyumuyor eşimde uykuya bayılır yeni doğum yapmış karısını ve çocuğunu hastanede bırakıp gidip uyuyabilecek kadar rahattır yani. Her neyse eşime diyorum ki sen git içeride yat bu gece ben bakayım bebeklere sabahta siz bakarsınız tamam diyor gidiyor. Bebek ağlamaya devam ederken patt yatakodasının kapısı açılıyor kapıya vurmak yok,müsaade istemek yok kocaman sesiyle kayınvalidem yine o meşhur sözünü söylüyor “niye ağlıyor bu” işte orada bütün sabrım taşıyor... Yardım edeyim mi değil,birşeye ihtiyacın varmı değil derdi aslında bir çocuğa bakamıyorun neden ağlıyor bu?? Diyorum ki nerden bileyiö ben doğduklarından beri neden ağlıyor diyorsun bebek bu ağlayacak ben bakıyorum işte sen git yat.. Bebeklerin saat başı beslenmesi gerekiyor 30 dk sağ 30 dk sağ göğsümü sağıyorum. Uyusalarda zorla uyandırıp 30 dk birini 30 dk diğerini besliyorum. Sonra yine başa dönüyorum sağ,besle,sağ,besle. Odadan bile çıkamıyorum. Derken eşim geldi içeriye ağlıyor. Kardeşi mesaj yazmış “annemi oraya ağlatmayamı çağırdınız,insan bi gidip bakar o senin annen” bu arada eşimde sabahtan beri annesinin yanında oturuyor. Annesi sürekli ağlıyormuş bu sordukça birşey yok diyormuş ama arayıp kızına dert yanmış. Ben daha ne olduğunu anlayamadan eşim kalktı hadi topla çantalarını seni garaja bırakayım dedi. Ben hala ya saçmalamayın oturalım konuşalım ben birşey yaptıysam özür dilerim falan diyorum. Neyse bu annesini götürüp otobüse bindiriyor birdaha da beni aramayın diyor. Annemler geliyor o gün olur böyle şeyler arasın özür dilesin birşeye alınmıştır falan diyorlar ben hala herşeyi bırakıp arayayım annen o küslük olmaz falan diyorum. Eşimde aramıcaksın falan diye bana kızıyor. Sonra bir duyuyorum k.wlidem anneme demiş çocuğu elimden çekti aldı beni odadan kovdu hiçbirini yapmadım. Anneanneme diyor hastaneye gittiler oda tuttular beni götürmediler sanki 5 yıldızlı otele tatile gittik. Nitekim eşim 15 gün anasının arkasından ağlıyor ve yine benim en mutlu günlerim zehir oluyor. Oraya gittikten sonra göğüslerimi anlatmaya devam etmiş yok ucuna silikon takıp emziriyordun diye arayıp 2-3 kişi daha hala takıyomusun diye sordu. Ha birde arkamdan oğlunun yanına “cılbır yılan” girince nasılda değişiyor dediğini duydum. Sonuç olarak arkamdan konuştuğunu duyduktan sonra bir yandan keşke önceden patlasaydım diye pişman oldum,bir yandan yine de saygısızlık etmediğim için sevindim,8 ay gitmedim gelmelerine müsade etmedim. Eşim halasına birgün anlatırken bana şunu yaptı bana bunu yaptı diyerek anlattı beni rezil etti annem falan diye ozaman anladım ki suçlu yine ben oldum. Zerre değerim yoktu. Dedim ki ya neden bana yaptıklarını anlatmıyorsun ne yaptı ki sana dedi ... ne değerli göğüslerin varmış dedi... Arkadaşınla dedikodu yapmak için annemi hastaneden gönderdin dedi... Annemi evden kovdun dedi... Bu tartışmalar sürerken kendi halasına benziyor dediğim çocuğu kucağından düşürmeyip beslenme sorunu olan çocuğu hiç ellemedi ve beni çocukları ayırmakla suçladı. Bebekte dil bağı olduğu için biberonu bile ememez beslenemez hale geldi bulduğum doktor şehir dışındaydı ben gidemem dedi,sende götüremezsin dedi. Sonra anlaşıldı derdi ben çocuk ölüyor kilo kaybı başladı Dedikçe bu annem 8 aydır gelmiyor dedi. Ben ama bebeğin acil ameliyat olması lazım dedikçe bu annem gelmiyor dedi. Dedi de dedi... Tiksindirdi...Zar zor kavga kıyamet doktora gidildi bebek ameliyata girdi bu sefer diğer bebeği getirmedik diye beni azarladı ameliyathane kapısında başkaları teselli etti.Ameliyattan sonra her tartışmada bu çocuk iyileşmesin görüşürüz seninle dedi bebek gayet iyi beslenebilir duruma geldi ama dönüp birkez bile iyi ki götürdük demedi. Hadi dedim küslük olmasın bir bayramda davet ettim ailesini hediye aldım Annesine verdim yüzüme bile bakmadı , sıfır tepki elini bile uzatıp almadı yanına koydum çekildim sığıntı gibi. 9 aylık bebeğin eline vermeyin sakın dediğim halde çekirdeğiyle kiraz verdi sonra yine o meşhur sözünü söyledi “ama ağlıyordu” yani ağlamasın ama ölsün mü diyorsun dedim eşim sustu yine ben suçlu oldum. Bu süreçte ev taşıdık 16 saatlik mesafe benim ailem geldi yerleştirdi birkez arayıp bir ihtiyacınız varmı diyen olmadı. Daha bir sürü örnek var . Ben bu süreçte boşanmaya kalktım ailem yanımda olmadı güya yuva yıkılmasın diye hep onun tarafını tuttular mecbur barıştım ki anneme laf söyleyeceksen barışmayalım ömür boyu çocukları görmemeye razıyım bile dedi. Ama aile arkada durmayınca 2 tane bebeklede küçük olduklarından dolayı çalışamayacağım için mecbur geldim. Beni yok saymalar,konuşmamalar,herşeyi sorgulamalar başladı . Ve pskolojik baskı en sonunda yerini şiddete bıraktı. Bu kez ailem arkamda durdu gel dedi fakat somra yine geri vites uaptılar...Affetmiyorum. Affedilmeyi bekleyende yok zaten. Çünkü hep haklılar herzaman haklılar. Bir kayınvalideyi daha oğlunun yuvasını yıktığı için tebrik ediyor ve böylelerinden Allah korusun deyip burdan kurtulmak için gün sayıyorum. Siz olsanız ne yapardınız???
Çok uzundu ama okudum hepsini çok zor bir süreçten geçmişsiniz ikiz bebek lohusasın uyku yok sürekli başında dırdır eden kaynana umursuz koca barışma ihtimalınız varmı orayı anlayamadım ama kaynana denen kişilik kendi kızı olsa böylemi yapacaktı zaten doğum yapınca çok hassas oluyor insan eşiniz dengeyi kuramamış yeri gelince annesine dur demeyi bilecek ama fazla takılmışsınız bu kadar umursamasaydınız en güzel günlerini stresle geçmiş kayınvalidede haksız ken haklı olmuş özür dilemeye bile kalkmışsınız kendi haline bıraksaydınız zaten usanıp giderdi evine bu kadar gerginlik olmazdı belki ama kocanızda iş yok durumu idare edip toparlayabilirdi hakkında hayırlısı olsun barışsanızda bu kv sizi hiç sevmemiş belli hiç muaatp olmaman lazım huzur içinde yaşaman için buda mümkünmü
 
X