Ay çok güzel yazmışsınız. Gülümseyerek okudum. Soğuğa- sıcağa karşı aşırı duyarlı olduğum için ve obsesif olduğum için tatil yapamıyorum, “evcil” bir insanım yaniEvde bir evcil bakmak kolay iş değildir, sahiplenmeden önce artılarını eksilerini bilmelisiniz ki sonradan böyle olduğunu bilmiyordum deyip evcilinize başka aile aramaya kalkışmayın, çünkü evcillerde aynı insanlar gibidir, yaşadıkları evi, evin içindeki bireyleri çabuk benimserler, bakamıyorum denerek başka bir aileye verildiklerinde de psikolojileri bozulur, terk edilme sendromu yaşarlar, onlarında bizim gibi duyguları olduğunu unutmayın, sesimizden, yaydığımız kokulardan stresli, sinirli, üzgün, mutlu olduğumuzu anlarlar.
Kediler de köpeklerde tüy döker, kimi her zaman kimi mevsim döngülerinde, tuvalet eğitimleri tamamlanana kadar sağa sola halı veya koltuklara bazen yatakların üstüne tuvaletlerini yaparlar, periyodik aşıları, bakımları, sağlık sorunu yaşadıklarında sürekli gidecekleri veterineri, yiyeceği mamadan kullanacağınız kedi kumuna kadar hem özen ister hem maddi manevi özveri.
Köpekler asla, kediler en fazla 3-4 gün evde yemek ve su ihtiyaçları karşılanarak bırakılabilir ama kapıyı üstlerine kilitleyip 1 hafta 10 gün tatile gideyim diyemezsiniz, evciliniz artık aile bireyidir ve siz nereye o oraya olmak zorundadır çünkü bırakır giderseniz psikolojisi bozulur, içine kapanır yemek ve su ihtiyacını reddeder, tepki olarak tuvaletini her yere yapar.
Bir evcil sahiplendiğinizde hiç büyümeyen bir çocuk sahiplenildiği unutulmamalıdır, her koşulda ilgilenmeniz ve sahip çıkmanız gerekir, miyavlıyor veya havlıyor diye onu olmazsa başkasına veririm diye düşünecek, evin bir bireyi olarak görmeyecek, hasta olduğunda ilgilenmeyecek, korktuğunda sakinleştirmeyecek, koltukları yırttığında öfkeden deliye dönecek, tuvalet sonrası beden temizliğini yaparken tiksinecekseniz evcilleri sokakta bir iki sevip evinize dönmelisiniz.
Evcil sahiplenmek demek ömür boyu aile bireyi olmasını kabul ettiğiniz bir çocuğu sahiplenmek demektir çünkü, tüm tüy dökmelerine, ortalığı birbirine katmalarına, eşyalarınızın ruhuna Fatiha okutmalarına, gözünüzün içine baka bakaaa yapacağından geri kalmamalarına rağmen hem de :))
Benim bir sokak kedim vardı, bebekken sahiplendik, bir köpeğin ağzından kurtarmışlar bize getirdiler, büyüdü serpildi, kapkara tüyleri arasında sarı kırçılları vardı, 9 aylıkken ilk doğumunu yaptı, 4 yavrudan ikisi yaşadı sadece, biri siyah beyaz, diğeri duman rengiydi, o duman rengi kedimi görmeliydiniz yok böyle bir güzellik, yuvarlak yüz, kısa koyu gri tüyler, çok da zekiydi, kapı koluna tırmanır sallanırdı :))) koynumda büyüttüm sıpayı, kokusu pudra gibiydi, sokakta hiç ummadığınız kedi köpekler çok cins yavrular doğuruyor gerçekten.
Ay çok güzel yazmışsınız. Gülümseyerek okudum. Soğuğa- sıcağa karşı aşırı duyarlı olduğum için ve obsesif olduğum için tatil yapamıyorum, “evcil” bir insanım yani
Beni düşündüren sadece eşyalarıma zarar gelecek olması, sanırım onlar konusunda bayağı bir hassasım.
Bebek kakasıyla çok haşır neşirdim bir aralar ve asla tiksinme gibi bir durum olmadı. Kedide de öyle olur sanıyorum.
Bir önceki konumdan da biliyor olacaksınız alıştığım şeylerden kolay kolay vazgeçemiyorumHaydi sıkıldım bırakayım demem kesinlikle.
O yırtma vs için de tırnaklarını kısa tutsak değişen bir şey olmaz mı ki?
Evet goruyorum sokakta bembeyaz bol tuylu biri gozu mavi oteki yesil. Ayni sekilde duman rengi gozler griye donuk mavi yada yesil oluyor.
Boyle ilanlarda var. Diger sari, siyah,karisik renkli olanlarda cidden cok sevimli oluyorlar. Ben cirkinlik goremiyorum ya da bilmiyorum.
sevde_
Mune
Biraz gözüm korktu ne yalan söyleyeyim. Çiş, kaka, maddiyat ya da bakamama korkusu değil de eşyalara zarar verme olayı. Annem çok hassas bu konuda. Salon bizim ev gibi değil mesela, bayramda ya da özel birkaç günde misafir gibi girip çıkıyoruz. Kapısı genellikle kapalıdır ama içeri girip koltuğa zarar verdiğini hayal ettim de annemin bakışları beni okşadı biraz biraz
sevde_
Mune
Biraz gözüm korktu ne yalan söyleyeyim. Çiş, kaka, maddiyat ya da bakamama korkusu değil de eşyalara zarar verme olayı. Annem çok hassas bu konuda. Salon bizim ev gibi değil mesela, bayramda ya da özel birkaç günde misafir gibi girip çıkıyoruz. Kapısı genellikle kapalıdır ama içeri girip koltuğa zarar verdiğini hayal ettim de annemin bakışları beni okşadı biraz biraz
Hey Allahım hepsi çok tatlı geliyor.İçeri girmesine gerek yok. O kedi bu odaya girecem diye tutturup kapıyı kendince açmaya çalışınca gör sen şenliği. :) Bizim bazı kapılarımızda azimli kedilerimin ısırık ve bol bol tırmık izi var mesela. :)
Bütün bunları bilin ki ne kendinizi sıkıntıya sokun, ne de bir hayvanı önce sahiplenip sonra terkedilme acısı yaşatmayın diye gayet açık yazıyorum. :)
Hey Allahım hepsi çok tatlı geliyor.
Bazı kedi türleri daha sakin oluyor, tırmalama, ısırma en minimum haliyle oluyor vs tonla şey okudum bunlar masal mı öyleyse
Şahsen ben perdelere ve koltuklara tırmanmayan kedi görmedim ki bugüne kadar sayısız kedi baktımHey Allahım hepsi çok tatlı geliyor.
Bazı kedi türleri daha sakin oluyor, tırmalama, ısırma en minimum haliyle oluyor vs tonla şey okudum bunlar masal mı öyleyse
Yok, biz yıl diye değil, işin içini dışını bil diye her şeyiyle yazdık. Her şeye rağmen kabulunse ne mutlu sana.Eki Görüntüle 2154172 Eki Görüntüle 2154173
Gerçekten o kadar fazla istiyorum ki. İlk fotoğraftaki ne yazık ki “satılık” bir kedi. İkinci fotoğraftaki sahiplenmeyi bekliyor. Benim siyam ise henüz hamile. Çocuk vermeyedebilir. Satıyormuş çünkü o da. Başkalarını da bakıyorum şöyle göz ucuyla. Hayvan sevgisi bambaşka bir şey onlara karşı sonsuz bir sevgim var ve birini alıp “annesi” olmak istiyorum. Kararım bu yönde. Söyledikleriniz yıldıramadı
@Munesevde_
Şaka yaptım yavYok, biz yıl diye değil, işin içini dışını bil diye her şeyiyle yazdık. Her şeye rağmen kabulunse ne mutlu sana.
Kediler çok komik oluyor. Bir de komik bir şey anlatayım. Benim odamda bir tokalığım vardı eskiden. Kedinin 2 ayak üstünde durursa ulaşabileceği yükseklikte. Kedilerimden biri benim lastik tokalarıma bayılırdı. Hergün itinayla odama gelip, arka iki ayağının üstünde durup, ön 2 ayağıyla ve ağzıyla tokalarımı karıştırırdı. Birini seçer, ağzında çevirir yere düşürür, diğerini alır, onu da yere atar, en sonunda gözüne kestirdiği tokayı ağzına alır, koşa koşa odayı terkeder.. onunla bir süre oynayıp evin bi köşesine atar. Ama hergün yapar bunu. Ben her gün evin her yerinden tokalarımı toplar yerine koyardım, bu pislik ben sabah işe gittiğimde yine bütün tokalarımı yere atmış, bazılarını alıp götürüp eve dağıtmış olurdu. :)) Bazı sabahlar uyurken bunun tıkırtılarına uyanırdım. Dikilip bakınca yine tokalıkta iş başında olurdu. :) Bu da böyle bir anımdır. Kediler çok komik oluyorlar böyle. :)
Şaka yaptım yav
Herkesin kedisine bolca sağlık diliyorum hehehe
Çok sevimliymiş, gerçekten.Benim dumanım böyle bir kediydi, kendisinin fotoğrafı yok maalesef silindi telefonumdan ama şu görsel birebir aynı. Bunlarda cins kediymiş aslında ama biz o zaman bilmiyorduk, aslında umurunuzda da değildi, ben buna aşıktım resmen. Şu surat tam yemelik:)
Eki Görüntüle 2154174
Çok sevimliymiş, gerçekten.
Aranızdan nasıl ayrıldı peki
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?