Merhabalar Ramesy,
Biliyorsun seninle durumumuz aynı. Benim sevgilim de Arap.. İmkansız gibi görünen bir aşka yüreğin düşmesinin ne demek olduğu en az senin kadar iyi bilirim. Ama en başından beri sende, daha doğrusu senin durumunda benim içimi huzursuz eden birşeyler var. Diğer başlığını da okudum. Yazdığın kadarından (eminim fazlası vardır) anladığım kısıtlıdır. Ben kendi hayatımı istediğimi, hissettiğimi, gördüğümü yazayım sana izninle.
Bugüne kadar benim 2 tane daha sevgilim oldu. Annem can kanla karşı çıktı kesinlikle olmaz diye ve sonunda ikisinde de aldatıldım iyi ki annemi çiğnememişim dedim. Çünkü ilk sevgilimle artık ailelerin tanışması aşamasına kadar gelmiştik. Eğer o durum ortaya çıkmasaydı belki de nişanlanacaktık. Hep iyi ki annemi dinlemişimde azıcık ağırdan almışım dedim. Mezun olduktan sonra bambaşka bir şehirde tek başıma yaşamaya başladım. Senin gibi öğrenci de değilim. Çalışıyorum, kazanıyorum ve Allah'ın izniyle kimseye de ihtiyacım yok. Ama biliyor musun, ailemin kıymetini anlamakla kalmadım, bizi uyardıklarında "hayır onu yapma" dediklerinde gerçekten birşeyler bilerek yaptıklarını anladım. Evet, onlar da insan, mutlaka hata yapıyorlar. Hatta yukarıda bir arkadaş yazmış ya, ablamın evliliğine tüm aile karşı çıktı ama şimdi çok mutlular diye. Bu örnekler de çok. Ama anne ve baba olduklarından Allah o insanlara öyle güzel sezgi vermiş ki, tehlikenin kokusunu bin fersah öteden alıyorlar.
Ben sana diyemem aileni dinle onlar haklı. Çünkü biliyorum ki aşkın çok büyük, yüreğin yanar onu bırakırsan. Ama şunu aklından hiç çıkarma ailene sırtını dönersen seninkinin on belki yüz katını onlar yaşayacak. Kendi parçaları dönüp gidecek yanıp kül olacaklar... Kendin yaşamak istemediğin bir acıyı ailene yaşatman sığar mı evlatlığa?
İkincisi bilmiyorum, belki yazış tarzından ama ben ikinizi de çok başına buyruk görüyorum. Sakın yanlış anlama üslubumu sadece belki gördüğüm, gösterebileceğim birşey vardır diye açık olmaya çalışıyorum. Daha aileleri ikna edemeden ev düzmeler, kendi arasında nişan yapmalar, evlilik planları yapmalar. Güzel şeyler ama sevgilin yabancı olsa da sen Türkiye'de yaşıyorsun hala ve hiç bir aile en serbest yaşayanı bile, böyle bir durumda kabul edeceği varsa da etmez!!! UUnutma bunu hiç..
Anlıyorum baban çok yanlış davranmış, ama benim buradan gördüğüm, senin çizdiğin tabloda, babasının baskısından kaçıp bir sevgiliye (elhamdülillah ki düzgün bir adama) sığınmış bir Ramesy var. Dünya yansa umrunda olmayan bir Ramesy var.
Bu kadar aceleniz ne ki apar topar evlenmeye kalkıyorsunuz? Bir bekleyin? Gencecik insanlarsınız. Hem birbirinizi tanıyın, hem özellikle senin ailene zaman verin....
Belki diyeceksin ki sen olsan ne yaparsın?
Kendimi senin yerine koyuyorum, ki ailelerin karşı çıkması filan durumlarını %90 ihtimal ben de yaşayacağım. Tavrım ne olurdu soruyorum kendime...
Bir kere öncelikle (herhalde) ailemi ikna etmeden evlenmek fikrini aklımdan çıkarırdım. Kaçak göçek kendime düzen kurmaya çalışmaktansa ailemin gözleri önünde olur, siz bu işi kabul edene kadar ben de hiç bir şekilde sizin istediğiniz hayatı yaşamıyorum derdim. Mesela, yemek ye mi dediler, aç gezerdim. Gerekirse kendimi hasta ederdim. Tatlı dilimi kullanırdım. Sevdiğim adamı yaklaştırmaya çalışırdım. Araya birilerini koyardım anlatırdım, dinletene kadar.... Ama ikna ederdim.
Ben size baktığımda " herşeyi denedik" diyen ama aslında henüz dişe dokunur çaba sarfetmeyen bir çift görüyorum. Baban seni öldürmeye geliyorum dediğinde o çocuğun adresini vermesinin babana ne büyük bir kötülük olduğunu göremiyor musun? Ya öldürseydi Ramesy? Ya öldürseydi? Kendini nasıl affedecektin? Baban hapiste, sevdiğin toprakta olacaktı. Tüm ailen sana düşman.. Ne yapacaktın o zaman? Neden düşünemedi sevgilin bunu? Çünkü henüz ikiniz de bunları düşünecek olgunlukta değilsiniz bence...
Sevdiğin dilinde "tanısa severdi" bilmem ne diyor ama, ev kurmanız ne demek? Biz kendi aramızda nişanlandık evleneceğiz ne demek? Kendini bir ailenin yerine koysana sen. Kendi kızın gidip senin yaptıklarını yapsa yanmayacak mı yüreğin hiç? Daha çok saldırmayacak mısın? Eğer gerçekten olgun düşünebiliyor olsa sana der ki " ben aileni ikna edene kadar bir adım dahi atmıyorum". Baban kabul edene kadar direnir, böyle işin kolayını seçmek neden? Daha kaç yaşındasınız Ramesy? Ne acleniz var ki evleneceğiz diye yeri göğü inletiyorsunuz?
Aşk için, aşkım içim dünyayı yakarım. Atarlandığıma bakma, yeri gelse en çılgın aşık ben olurum. Ama aile önemli Ramesy. Evliliğe çok değişik bir yerden bakıyorsun bence. Birilerinin gözyaşları acıları üzerine yuva kurulmaz, hele ki o gözyaşları anne babaya aitse... Ebeveyn beddua etmez, ama birgün içten "ah be kızım ne yaptın sen" dese o anne, ömür boyu kara bulutlar dolanır yuvanda. Evlen o çocukla! Asla vazgeçme. AMA AİLENİ DE EZME!
Senden belki sadece bir iki yaş büyüğüm belki aynı yaştayız, ama snden daha çok şey gördüm. Sana verebileceğim tek şey tavsiyelerim. Olgunlaştığını hissetmeden, iyice düşünmeden, alelacele böyle bir kararı sakın verme...
Benim kendi annem babamla kaçarak evlendi. Ailesi izin vermediği için. Ne Arap benim babam ne de başka bir yerli.. Aynı kasabanın iki farklı köyünden iki genç. Dedem tam 20 yıl konuşmadı annemle. Her bayram sabahı o kadının gözyaşlarını ben izledim bu yaşıma gelene kadar, bilirim kaçmış bir kızın ne çektiğini. Aklını başına al demem ondan, aileni ikna etmeden hareket etme demem ondan.
Bizimki ekstrem bir örnek, dile kolay 20 yıl... Sonra barıştılar tabi ama hiç birşey normal olmadı. Dedem tüm torunlarını alır kucağına öper bağrına basar, benim elimi sıkar. Herkese kızım der, anneme hala ismiyle hitap eder. Barışırlar elbet, anne baba onlar. Ama bazı yaralar hiç sarılmaz.
İyi düşün be güzelim, çok iyi düşün. Çöp de olsa anne baba, anne babadır. Sonra çok pişman olursun.