Kendimi kontrol edemiyorum..

Tekrar bir okurum.
İlaçlarımdan birisi çok başarılı doktor bana heyecanlanacagini hissettiğin anlarda daha başlangıçta tableti kirarak iç dedi..
Yüksek nabzimi düşürüp heyecanı mı dizginlemisti
Başarılı bir ilaçsa kullanmaya devam edin.diğerlerine de benim soyledigime de bir bakın.geçmiş olsun
 
ben de ankisiyete hastasıyım. uzun yıllar ilaç kullandım. dozlar yetmedi sürekli yükseldi. en son günde 300 mg a kadar çıktım. ve ataklar geçmedi. doktorlar da derdime çare olmadı. sonra bu olayı tetikleyen şeyi farkettim. bendeki his bir şeylerin ters gideceği ve dışlanacağım korkusuydu. gerçi hala aynı korku var ama dizginleyebiliyorum. tek başıma aşamadım tabii ki. eşimin bana çok desteği oldu. şimdi düşün dedenin sana gelmesinin ardında heyecan oluşturan durum ne ? onun üzerine konuşmak gerek
 
Psikolog değilim ama sanırım anksiyetinin kaynağını bulmanız gerek , kaynakta ki asıl sorunu bulduğunuzda anksiyete ilaç bile kullanmasanız geçiyor. Mutlaka bir sebebi vardır , geçmişten gelen.. En azından benim öyleydi...20 li yaşlarım da bir dönem sebepsiz mide bulantıları ve kusma sorunu nedeni ile gitmediğim doktor kalmamıştı. En son gittiğim nörolog beni psikiyatriye göndermişti... İlaç verdi ve beni psikologa yönlendirdi.. İlaçlar hiçbir işe yaramadı.. Psikolog ile terapiye başladım haftada 2 gün 2 saat , o seanslardan birinde babama olan öfkemi kendime yönlendirdiğimi ve bu öfkenin bu şekilde ortaya çıktığını söyledi. Düzenli terapilerden sonra babamı kendi içimde de , gerçekten de af ettim... Hemen akabinde mide bulantısı ve kusmalarım yok olup gittiler. Sizin de geçmişten böyle çok sevindiğiniz bir olay sırasında her şeyin kötü gittiği bir anınız var mı bir düşünün neden bu kadar huzursuz oluyorsunuz.
 
canım Anksiyetenin kitabını yazmış birisiyim ben 24 saat anksiyeteli depresyonla yaşadım ben hamileyken 1 bucuk sene .İlaç alacaksın 2 sene aralıksız kullan ki tekraralama olasılıgı yüzde 1 düşer demişti doktorum.Bireysel terapide alırsan tamamen iyleşirsin çağımızın hastalığı Anksiyete.Kurtulabilirsin inan bana ama ilaç şart hemdee 2 sene.
 
babanı kendi içinde nasıl affettin. o anıyı düşününce canın acımıyo mi artık. benzer olay bende de var ondan soruyorum
 
Çoklu alıntı yapamıyorum arkadaşlar olayın asıl kaynagina ne ara patlak verdigini düşününce aklıma hayatımı etkileyen iki şey geliyor.
Birisi orta okulda ki taciz olayım.

Diğeri ise mide kanaması geçirip hastanelik olduğum zaman sözlümün beni aldattığı öğrenmiştim.. Sevgilisi hastaneye gelmişti benimle konuşmaya..

Bu olaylar bana en çok iz bırakan olaylar oldu..
 

Panik atak için de öyle denir. Bir çok hasta kalp krizi korkusuyla yola çıkar ama yolda sakinleşir.

Eşime de atak başlangıcı demişti doktor. Antidepresan kullandı bir dönem.
Kullanmadığı zaman bir atak geçirdi kalp çarpıntısını kriz sanıyordu "bir kaç dakika sonra geçecek" diye telkin yoluyla sakinleştirmiştim.

İnsan önce kendinin doktorudur. Doktorunun dediği gibi üstüne git. Otur ve bekle geçmesini. "Ne olacak sanki" de içinden. Gözlerini kapat başka güzel şeyler düşün. Şarkı söyle..

Ve ilacını kafana göre başlayıp bırakma. Her başlangıç başa dönmektir.
 
babanı kendi içinde nasıl affettin. o anıyı düşününce canın acımıyo mi artık. benzer olay bende de var ondan soruyorum
Liseye göndermeyecekti beni illa okuyacağım diye diretince o zaman ticaret lisesine gideceksin demişti. Ben de oradan da kazanırım ben üniversiteyi diyerek kabul etmiştim. Benim babama olan öfkemin kaynağı üniversiteyi kazandığımda nasıl kazandıysa öyle okusun demesiydi. Ben de sınav sonuç kağıdını sobada yakmıştım. Yani öfkemin kaynağı şiddet ya da taciz gibi bir şey değildi... Aksi lanet adamın biriydi hala da öyle ama severim yine de... Çünkü benim onu af etmek için çok nedenim vardı ya da ben buldum. Abim ve ablam nefret ederler , pek çok şey için af etmediler. Ama ben hep şunu düşündüm 3 yaşında yetim kalmış , köy yerinde , açlığın sefaletin dibini görmüş , baba sevgisini değil babayı tanımamış , anne 6 çocukla köy yerinde dul kalmış , lakabı Deliydi Rahmetlimin , Allah nur içinde yatırsın , böyle bir anne ne kadar sevgi vermiş olabilir ki... Evet sevgi dolu bir baba değildi ama sevgisiz de değildi sadece sevgisini asla göstermedi , hayatı boyunca elinden geldiğince evlatları için çalıştı , çabaladı , farkında olmadan yaptığı pek çok şeyin nedeni evlatlarını korumak istemesiydi... Ne bileyim işte , terapilerde üniversite olayını sobada yakarak kapatsam da içimde babama karşı ne kadar büyük bir öfke beslediğimi gördüm. Psikologum bu kadar öfke ile yaşayamazsın af etmeden bu anksiyete ile başa çıkmazsın dediğinde az evvel yazdığım her şeyi düşünerek af ettim. Şimdi bir yetişkin ve 4 yaşında bir çocuk annesi olarak bir adamın tek başına çalışarak 3 çocuğu yetiştirmesinin ne kadar zor olduğunu gördüğümde onu vakti zamanında af ettiğim ve onunla iletişim kurmayı başarabilen ve onu seven tek evladı olduğum içinde ayrıca mutlu oluyorum.
 
büyük başarı. affedebilmen güzel herkes yapamaz. bendeki olay ise benim özgüvenimi bitirmeleri. kardeşimi benden üst tuttular onu daha çok sevdiler. hala daha öyle. hem kardeşimi bana ezdirdiler hem kendileri ezdiler. yıllarca sevilmeyen kötü çocuk oldum. lise üniversitede bu psikolojiyle içime kapandım dışlandım. ucuz olsun diye iyi kıyafet almadılar. kendimi hep ezik gördüm. şimdi kıyafet önemli değil ama ergen için herşey. insan kızına güzel saç toplamayı dahi öğretmez mi. sonrasında topluma girince bende titremeler başladı. sanki biri benimle dalga geçecek gibi geldi. sanki herkes hatamı arıyo gibi hissettim. insanlardan kaçtım hep. biriyle muhabbet ederken kızarmaya başladım midem bulanırdı. ve 30 yaşındayım yeni aşıyorum. daha da tam aşmadım. durduk yere geçmişte olanlar aklıma geliyor. böyle işte
 
Bu sürekli söylenen şey yüzleşmek gerekmis bunları gerçekten nasıl başarıyorlar bilmiyorum ama bu şekilde atlatan bir çok kişi var.
terapi alman lazım,
bir de heyecan yaratacak durumlar zamanında hareket halinde ol, yerinde durma, çık yürü bişeyler yap temzilik ymeke pasta börek, ya da dışarda bi aktivite ama hareketli olsun , mağaza gez.....
tek yaşayan sen değilsin, seni tetikleyen sebep farklı başkasını tetikleyen farklı, o an elinde olmuyor evet,
ama genel iyileşme çalışmaları yapman lazım ve de mümkünse terapi
 
Eziklik duygusunu iyi bilirim. Ortaokuldayken bir gün dersten müdürün odasına çağrıldım. Okul aile birliği durumu olmayan öğrencilere mont ve bot yardımı yapıyordu. Bütün çocuklara aynı renk , aynı model alıyorlardı. Beni çağırmışsınız dedim. Kırmızı bir mont ile bot uzattılar. Mosmor oldum , kızım utanma alsana dediler. Öğretmenim size kim söylediyse hata yapmış benim bir ihtiyacım yok , ihtiyacı olana verin deyip çıkmıştım odadan. O gün hiç durmadan ağlamıştım evde gizli gizli....Lisede kimseyle konuşmayan bir çocuktum... Arkamdan dalga geçerlerdi ukala diye... Oysa ki utanırdım sadece... Lise formam bile kuzenimin eskisiydi :) Tost alacak param bile olmazdı evden annemin koyduğu sandwıch ya da meyveyi yerdim gizli gizli... Staj yapıp para kazanmaya başlayınca her şeyi aldım. Kot pantolonum bile yoktu :) Hiç unutmam kendime ilk aldığım şey o zaman modaydı oduncu desenli bir gömlek ve kot pantolondu. Staj benim dönüm noktam oldu. Allah bin defa razı olsun patronumdan beni o kadar zorladı ki bugün iş hayatında iş bitirici bir tipsem onun sayesindedir. Aslında o yaşta bir stajerin yapamayacağı işleri bile bana yaptırırdı. Gelip kurtarmışlığı da çok olmuştur , bankadan , vergi dairesinden :)
 
Bu durum bende de oluyor zaman zaman ama dedeniz gelecegi icin uyuyamamak kadar ileri boyutta degil.
Misal ilk bulusmaya gidecegim bor sey yiyemem o gece yatamam kalbim kut kut atar sanki kosmusum gibi bi heyecan öğürmekten helak olurum hatta ama sizin ki benden daha fena sanirim.
Dizlerim titrer birde zangir zangir titrer.
 
Çağımız rahatsızlığı olmuş anlaşılan.
Görünmeyen bir yerde yara gibi bir şey..
Çare ise yine kendimiz.
 
keşke ben de zamanında öyle biriyle tanışsaydım. hani bendeki tek kötü anı şeklinde değil. her günüm kötüydü. onlardan kurtulmaya çalışmamı, kurtulamayınca vücuduma zarar verişimi, en sonunda da ilaçlarla tanışım dün gibi aklımda. özgüven vermek ailenin işi. ben ne zaman kendimi gösterme adına bişey yapsam baltalandım. gülünce kelle gibi sırıtma derlerdi. zamanımın hepsini odamda geçirirdim. onlarla muhabbet kurmazdım. çünkü ne zaman bişey desem açık bulup küçük düşürürdü. yıllarca kendimi değersiz gördüm. Allah eşimden razı olsun onun sayesinde daha iyiyim. bazen bana hala değişik geliyor böyle bana değer veriyor inanamıyorum. biliyo musun biz ilk evlendik aylarca her an beni terketmesini bekledim. evlendim ilaca geri dönmedim. ama hala daha ailemden uzağım. tatillerde falan gitmem. minimum kalırım. ha bana kötülükleri yok hatta iyiler. ama içim çok buruk. toplum içinde panik olayını aşamadım hala yalnız. hala daha biri açığımı bulup dalga geçecek beni dışlayacak gibi gelir hep
 
Gecmiş olsun Allah şiflar versin bende cok hafif bir sekilde var cok video izledim konu hakkinda okudum araştırdım . Sonuç nefes egzesizi +bitkisel birkac çay var onları düzenli olarak yaparsız sizi cok rahatlatacaktır . Ve kendinizi hastayım atağım geliyor geldi gibi korkutmayın bu ufak bir heycan deyip nefes egzersizi yapın insallah iyi olacaksınız
 

Rica etsem nedir o yöntemler öğrenebilir miyim ?
 
Rica etsem nedir o yöntemler öğrenebilir miyim ?
Bendeki cok ciddi oladigi icin heycanlaninca burundan nefes alıp 5 e kadar sayip bırakıyorum bunu 5 defa yapiyorum . Sizinki daha ileri seviyede günlük belirli saatlerde sık sık yapın insallah . Bitki çaylarini hic denemedim gerek duymadim ama onu deneyen ve cok fayda görenler var . Bitkilerin isimlerini hatirlasam yazicam da aklimdan cikti
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…