Kendinizden memnun musunuz ?

Kendinizden memnun musunuz ?

  • Evet memnunum

    OY: 34 26,4%
  • Hayır değilim

    OY: 26 20,2%
  • Daha iyi olabilirdi

    OY: 57 44,2%
  • Eskiden memnundum şimdi değilim

    OY: 12 9,3%

  • Ankete Katılan
    129

LarkeTanner

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
18 Ağustos 2020
2.202
2.077
83
34
Merhabalar, son günlerde bazı üzüntülerin üst üste gelmesinden de olacak bu saatte uyuyamadım ve overthinking dediğimiz durumdayım. Anonim olmanın da getirdiği ferahlık ile en çıplak halimle içimdekini yazmak istedim. Bir şeyler karalayacağım biraz uzun olursa kusuruma bakmayın, okuyan arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

Ben galiba kendimden tam anlamıyla memnun değilim. Bir türlü o istediğim enerjiye giremiyorum ve bu beni oldukça mutsuz ediyor. Hayatımdan bazı kesitlerle anlatmaya çalışırsam ;
Bu zamana dek ilişkilerim çok iyi gitmedi, bir şekilde hatalar yaptım ve hep kaybettim. Hiç bir ilişkide dikişi tutturamadım yani. Uzun ilişkim de oldu, kısacık bir evliliğim de ama yok hiç biri olmadı. Hüsranla sonuçlandı. Yaşım geldi dayandı 33 e . Yeni biriyle nasıl ilişki kuracağım ne yapacağım, nasıl güvenip inanacağım böyle neredeyse imkansız gibi geliyor artık çünkü bu konuda öyle böyle yıpranmadım ben .

Aynı zamanda Çevreme baktığımda çok arkadaşımın da kalmadığını görüyorum. Hani benim için illa ilişkiler değil olay ne bileyim boşver kız kıza kafamı dağıtayım başka şeylere yöneleyim demek istiyorum o da çok mümkün olmuyor. Çünkü yakın arkadaşlarımın da çoğunu kaybettim( zaten çok da yoktu ) . Hiç arkadaşım yok değil var ama ne bileyim böyle canlı bir sosyal hayatım olmuyor diyelim. Geçmiş dönemlerde vardı ama şuan neredeyse durmuş durumda diyebiliriz .

İşe gelirsek de istediğim maddi refaha ulaşabilmiş değilim. Ama çabalıyorum. Bazen istikrarımı kaybeder gibi olsam da bu hususta çabalıyorum. Bazen çok emek verdiğim şeylerde diğer insanların beni geçtiğini görüyorum ve buna da üzülüyorum . Bunun da zamanında yaptığım hatalardan kaynaklandığını düşünüp yine kendimi suçluyorum.

Şimdi bunlar gibi ve belki aklıma gelmeyen hayatın bazı alanlarında bu eksik hissetme hali bütün enerjime yansımaya başladı. Çünkü emek versem bile hatalar yapmam, ve bunlar sonucunda kaybetmem, hep kendimi suçlamama, ve benim sevgisiz, böyle sinirli garip birisine dönüşmeme sebep oldu sanki. Ruhum yaşlanmış gibi hissediyorum. He ben bunları düşünüp her ne kadar üzgün olsam da kendimi salmamaya, depresyona sokmamaya, hayatımı düzeltmeye çalışıyorum bundan asla vazgeçmiyorum. Hatta şuan bunu düzeltebilmek adına bir enerji düzeltme çalışmasına dahi katıldım inşallah faydasını görürüm . Çabalıyorum yani bazı şeyler için. Eksiğimi artımı tartıyorum, yanlışlarımı yapmamaya çalışıyorum. Ama bir yerde tıkandığımı hissediyorum. Çabalıyorum ama aynı yerde sayıyormuşum gibi. Bilemiyorum ki ne yapmalıyım. Benim gibi hisseden veya geçmişte hissedip bunu düzeltebilmiş birileri veya hiç bunları yaşamasa da bana tavsiye verebilecek olan olursa çok sevinirim. Derler ya bahçeni güzelleştir kelebekler kendiliğinden gelir. Ben o bahçeyi nasıl güzelleştiricem. O rahatsız olduğum tıkanıklıkları nasıl açabilirim ?
 
Bir cevap bulursan bana da söyler misin? Benim de ihtiyacım var :)
 
Kendiniden memnun musunuz değil, hayatınızdan ve çevresel şartlardan memnun musunuz demek istemişsiniz.ironi falan yapmıyorum kadınlarımız resmen 10 numara 5 yıldız.hakettiklerini alamamalarının nedeni b.ktan toplum, b.ktan erkekler.o kadr iyi niyetlisiniz ki bunu bile kendinizden memnun musunuz diye sormuşsunuz.evet çok memnunum ama hayatımdan memnun değilim.memnun olanın da olduğunu düşünmüyoruz zaten.koca ülkenin kadınları olarak kader mahkumuyuz.kendi kendimize destek olmaya çalışıyoruz işte.
 
Ben hayatımdan memnunum esasen.
Babam hep erkek çocuk istermis,kızi (ben) olunca da sevgisini pek eksik etmedi ancak beni kız gibi de yetiştirmedi.
Bu tavır ; benim giyim tarzıma Hal ve hareketlerime küçüklükten beri çok fazla sirayet etti.
Misal,bende partner bulma konusunda problem yaşıyorum,arkamı dondugum anda eşcinsel olduğuma dair dedikodumu yapan sözde kapı komşularım bile var.
3 birliktelik girişimim de pek başarılı olmadı.
Birinin annesi istemedi,çok iriymisim.
Bir diğerini aileler ayarlamisti.Uzaktan akrabalar.Cocuk resmimi beğenmiş,bende onun resmini beğendim açıkçası.
Gittik görüşmeye,1.82 olan benim yanıma 1.65'lik biri çıkageldi.
Elime clutch yerine buna alsam siratmazdi hani ,o hesap oldu e hal böyle olunca karşılıklı olmaz dedik.
3'uncuyu daha önce anlatmıştım onu burada anlatmayayim şimdi.
Özetle doğru birileri için hala ümit var,ben de 35 oldum..Soruna gelince ben ümidimi yitirmiyorum bu da benim hayata tutunma sağlıyor.
 
1.82 misiniz ? Vayy bee.kısaya kısasın derler, uzuna uzun.zayıfa çelimsiz derler, topluya şişman.
 
Şuanki beni seviyorum ama hala eksikler var , zamanla tamamlanacağıma inanıyorum, kendimden tamamen memnunum demek pek gerçekçi bir yargı olamaz bence ...
 
Bende memnun değilim bazen diyorumki kendime koca bir sıfırmışım bu dünyada hiçbir şeyi başaramamışım ne evlat ne eş ne anne ne kardeş nede dost olamamışım kimseye...neyi tutsam elimde patlamış.en çokta insanların nankörlükleri vefasızlıkları benim çok zoruma gidiyor.Kör topal giden işimde olmasa kafayı sıyırırım herhalde...
 
Kendimden memnunum ama yaşadığım hayattan her zaman memnun değilim. Ben de bu konuda "daha iyisi olabilirdi" diyorum fakat daha iyisi olmadıysa, bunun da sebebinin ben olduğumu biliyorum.
Daha iyisi olması için çok çaba göstermedim, konfor alanımdan çıkmak zor geldi bazı anlarda. Belki yaşımın gereği biraz da hayat yordu. Bundan 15-20 yıl öncesine kadar çevresinde sayısız arkadaşı olan, çalışan, gezen, eğlenen ama hayatı hiç anlamamış ve sadece gün tüketen biriydim. Zamanla büyür ya insan. Kayıplar başlar, acılar tadılır, madalyonun diğer yüzü de görünür derken masadan birer birer eksilir dostlar. Eksile eksile bir bakarsın bir gün, hiçkimse kalmamış. Çok gözü kara yaşadım hayatı, çok büyük riskler aldım kendimce. Çok feda ettim, çok ödün verdim. Son yıllarda içime döndüm, kendimi keşfetmeyi öğreniyorum. Biliyorum geç oldu ya da belki de doğru zaman şimdidir. Hep bir yere yetişme telaşı ile yaşamayı bıraktım. Olmuyorsa olmuyor deyip birçok şeyi bıraktım. İki evlilik yaptım, artık sadece mutlu olmaya çalışıyorum. İçimde hâlâ bir yerlerde salıncakta sallanan kalbi kırık bir çocuk var yedi yaşında. Ama dışımda bürünen bedenin kimlik yaşı yakında 42 olacak.
Hâlâ mücadele, hâlâ yalnızlık, hâlâ hata yapabilme özgürlüğü var.
Yaşadığımız hayata bakış açım değişince, dünya güzelleşiyor bir anda. Halbuki dünya aynı dünya. Nasıl baktığımız belki de aslolan. Bazen de karamsarlıkla bakıyorum ve o zaman o güzelleşen dünya bir kaosa dönüyor. Ruhumu dinliyorum. Hayatın akışında kalmaya çalışıyorum. Olmayana üzülmek yerine, sonsuz düşler kuruyorum. Hayat çoğu kez güzel geliyor o zaman. Düşlemek en büyük özgürlük. Yaşınız da çok güzel, hayat da sevgili üye.
 
Kâh memnunum kâh değilim. Son günlerde değilim, zaman çok çabuk geçti 45 olacağım yakında ve yapamadığım içimde ukte kalan o kadar çok şey var ki. Aile baskısı ve manipülasyonu ile büyüdüm, bırak tek başına ya da arkadaşlarla yurtdışına gitmeyi herşey yasaktı. Aileden kaçmak için aldatılmayla biten erken bir evlilik, annenin manipülasyonları yüzünden aileden kopamama, şimdiki eşimle yaşadım en güzel zamanlarımı ama şu an bir ailem olsa da ekonomik şartlar çıkıyor önüme.

Hem aileme hem kendime öfkeliyim. Çok mutsuzum hayatı kaçırmış gibi hissediyorum.
 
Benim ailem de klasik muhafazakâr aileydi yine de biraz mücadeleyle bir şeyler yaşayabilirdim ama ben de beceremedim mesela.iletişim konusunda iyi değildim, erkeklerin ilgisi çekmiyordum falan.yani zaten istesem de mücadeye değecek bir hayatım olmadı.eskaza üniversitede de okulda eve, evden okulaydı.üstelik sadece ben de değil koca sınıf aynı şekildeydi.iki üniversitemde de üniversitede yaşanması gereken şeyleri yaşayamadım.şansım tutmadı.ne bir ev toplantısı ne bir barda sarhoşluk hikayesi ne bir bimem ne festivali, ne bir sevgili. Tam anlamıyla bomboş.25 yaşında atandım, 1 ay sonra 30 olacağım.en azından 20 lerin 2inci yarısında arayı kapatmaya çalıştım.o kadar yaşamam gereken şeyleri yaşayamamışım ki önüme çıkan her erkeğe saldırdım.ki yeri geldi günde 4, 5 erkekle görüştüğüm oluyordu.ruh o kadar muhtaç kalmış bu tarz şeylere, kendini kanıtlamaya kendine bile.inanır mısın kafa yapım daha yeni yerine oturuyor.kendimce kayıp zamanı telafi etmeye çalıştım.yanlışsa bile pişman değilim.sana bunları neden anlatıyorum? Gerçekten herkes her yaşını tam anlamıyla o yaşa uygun bir şekilde yaşamalı.en ufak bir sapma kimyamızı bozuyor.insanın dengesi çok hassas.buradan da yeni nesil ebeveynlere mesaj olsun ne diyelim.
 
Son düzenleme:
Aslında ben de şunu sormak istiyorum. Dış etkenleri nasıl bırakıp sadece kendime yönelebilirim yani bunlar hakkında üzülmek ve demoralize olmayı bırakıp kendimi geliştirmeye nasıl yönelebilirim ? Sadece kendime kendi iyiliğime odaklanmak istiyorum
 
Dilim döndüğünce bir şeyler anlatmaya çalışayım size. Anlatacaklarım mutlak doğru değilse de, insana kendini iyi hissettirebilecek şeyler.
Dış etkenlerden etkilenmeden yaşayabilmek için hissiz olmak lazım ama bizim koşullarımızda ve yolun başında biri için zor gibi. Fakat şunu kabul edelim. Bizim değiştiremeyeceğimiz global sorunlara odaklanmak çözüm getirmiyor. Zaten sorundan söz ederek sorun çözülmez.
Biz çözüm istiyoruz, kendimizi yaşayıp, kendi algıladığımız dünyayı iyileştirmek istiyoruz.
O zaman önce kendimizi seveceğiz. Lafla değil ama, gerçekten seveceğiz ve hayatın merkezine kendimizi koyacağız. Her şeyin, her olasılığın bizim hayrımıza olduğunu kabul edeceğiz. Bunlar ilk bakışta olumsuz gibi görünse de, hayat bazen bizi bizden de korur. Çünkü çok fazla negatif düşünce üretiriz farkında olmadan. Düşünme biçimimizi değiştirmemiz lazım. Kendimize değerli olduğumuzu hissettirmemiz lazım. Küçük başlangıçlar iyi gelir. Erken uyanmak, iyi uyumak, uyanınca güne hazır olmak, kendine özenmek, aynada kendine gülümsemek, giyinmek, makyaj yapmak, kişisel bakım ve temizlik, kahvaltıyı özenle hazırlamak, iyi enerji için yaşadığımız alanı daima düzenli ve temiz tutmak, gereksiz yük ve fazlalıklardan kurtulmak, güzel müzikler dinlemek, spor yapmak, aslında özetle kendine gereken özeni göstermek diyelim. Ve kendimizi sevdiğimizi tekrarlayarak, yaşadığımız her şey için teşekkür ederek, tüm herkesi ve kendimizi bağışmayı öğrenerek enerjimizi yükseltebilir ve kendimize dönebiliriz. Kendini seven insanın aurası da ışıl ışıl parlar ve değerlilik hissi diğer insanlara da geçer. O zaman niye kimse beni sevmiyor demeyiz. Sevilmeyi hak ettiğimizi kabul edersek, hissettiğimiz enerjide hayat bize benzer rastlantılar sunar zaten. Böyle şeyler işte. Aslında mevzu çok derin ama başlangıç için bunlar güzel seçimler olabilir.
Üstün Dökmen'in bir sözü var çok severim.
"Ne istediğini bilen insana, dünya kenara çekilip yol verirmiş."
Yani siz düşleyin, kendinizi sevin ve teşekkür edin, bağışlayın ve inanın. Sonrası her şey kendiliğinden olur. Rüzgâr hep arkanızdan essin.
 
Ben hem kendimden hem de hayatımdan memnunum. Çünkü gamsız biriyim hayatın olumsuz yönlerini görmezden gelirim hiç bir şeyin beni mutsuz etmesine izin vermem.
Gamsız olmak, aslında biraz öyle olmak istiyorum diyebiliirm ama bu yapı meselesi ve değişmez sanırım. Gamsız olunca işte galiba ben merkezli oluyorsun ve hayatın daha güzel akıyor değil mi ?
 
Gamsız olmak, aslında biraz öyle olmak istiyorum diyebiliirm ama bu yapı meselesi ve değişmez sanırım. Gamsız olunca işte galiba ben merkezli oluyorsun ve hayatın daha güzel akıyor değil mi ?
Ben merkezli olmak her zaman daha iyi çünkü sadece kendini seviyorsun ve sadece kendin için yaşıyorsun. Sonuçta dünyaya bir defa geliyoruz hayat kısa
 
teşekkür ediyorum. İşte ah galiba herşeyin özeti de bu. Ben bir türlü kendimi tam manası ile sevmeyi beceremedim. Geçmişteki hatalarıma hep çok takıldım. Şöyle yapmasaydım böyle olmazdı, şunu söylemeseydim böyle olmazdı gibi gibi düşünceler çok içimi yedi. Bunu bilmiyorum yaşayan var mı ama taaa çocukluğumdan beri ben böyleyim. 7 -8 yaşlarımı düşünüyorum , sokakta oynarken hallerimi, o zaman mesela bir arkadaşımla kavga etmişim diyelim ki , sonrasında ben sürekli düşünürdüm onu o an yapmasaydım böyle olmazdı işte keşke o ana geri dönebilsem vs. Şimdiki hayatıma bakıyorum. Şimdi de böyleyim. Hala daha Olumsuz herhangi bir olayda şöyle yapmasam böyle olmazdı. Bir türlü doğru davranmayı beceremiyorum düşüncesine kapılıyorum. Bunun ana sebebi herhalde kendini sevememek.
 
Çok şükür idare ediyorum.

Çok daha iyi olabilirdim tabii.

Fiziksel olarak yaşlandığını,yorulduğumu düşünüyorum.

Psikolojik olarak çok yıprandım,tahammülüm hiç kalmadı çekirdek ailem dışında hiç kimseye.

Çok kırıcı oluyorum maalesef. O yüzden de kapıyı hiç kimseye açmıyorum.

Bayaa kötü bir insanım bazı konularda.

Allahım muhtaç etmesin inşallah yaşayıp gidiyoruz işte.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…