- 13 Nisan 2007
- 32.415
- 97.404
- 45
-
- Konu Sahibi LarkeTanner
- #21
Kırmanız gereken bir direnç var. Kendinize direniyorsunuz ama hayat, hiç durmayan bir nehir gibidir. Siz bu hızda akan bir nehirde debeleniyorsunuz ve nehir durmuyor siz debelendiğiniz için.teşekkür ediyorum. İşte ah galiba herşeyin özeti de bu. Ben bir türlü kendimi tam manası ile sevmeyi beceremedim. Geçmişteki hatalarıma hep çok takıldım. Şöyle yapmasaydım böyle olmazdı, şunu söylemeseydim böyle olmazdı gibi gibi düşünceler çok içimi yedi. Bunu bilmiyorum yaşayan var mı ama taaa çocukluğumdan beri ben böyleyim. 7 -8 yaşlarımı düşünüyorum , sokakta oynarken hallerimi, o zaman mesela bir arkadaşımla kavga etmişim diyelim ki , sonrasında ben sürekli düşünürdüm onu o an yapmasaydım böyle olmazdı işte keşke o ana geri dönebilsem vs. Şimdiki hayatıma bakıyorum. Şimdi de böyleyim. Hala daha Olumsuz herhangi bir olayda şöyle yapmasam böyle olmazdı. Bir türlü doğru davranmayı beceremiyorum düşüncesine kapılıyorum. Bunun ana sebebi herhalde kendini sevememek.
Kesinlikle öyle .kendisini seven değer veren insan için etrafındakilerde bir şey yapma ihtiyacı hissediyor daha özenli davranıyor .Dilim döndüğünce bir şeyler anlatmaya çalışayım size. Anlatacaklarım mutlak doğru değilse de, insana kendini iyi hissettirebilecek şeyler.
Dış etkenlerden etkilenmeden yaşayabilmek için hissiz olmak lazım ama bizim koşullarımızda ve yolun başında biri için zor gibi. Fakat şunu kabul edelim. Bizim değiştiremeyeceğimiz global sorunlara odaklanmak çözüm getirmiyor. Zaten sorundan söz ederek sorun çözülmez.
Biz çözüm istiyoruz, kendimizi yaşayıp, kendi algıladığımız dünyayı iyileştirmek istiyoruz.
O zaman önce kendimizi seveceğiz. Lafla değil ama, gerçekten seveceğiz ve hayatın merkezine kendimizi koyacağız. Her şeyin, her olasılığın bizim hayrımıza olduğunu kabul edeceğiz. Bunlar ilk bakışta olumsuz gibi görünse de, hayat bazen bizi bizden de korur. Çünkü çok fazla negatif düşünce üretiriz farkında olmadan. Düşünme biçimimizi değiştirmemiz lazım. Kendimize değerli olduğumuzu hissettirmemiz lazım. Küçük başlangıçlar iyi gelir. Erken uyanmak, iyi uyumak, uyanınca güne hazır olmak, kendine özenmek, aynada kendine gülümsemek, giyinmek, makyaj yapmak, kişisel bakım ve temizlik, kahvaltıyı özenle hazırlamak, iyi enerji için yaşadığımız alanı daima düzenli ve temiz tutmak, gereksiz yük ve fazlalıklardan kurtulmak, güzel müzikler dinlemek, spor yapmak, aslında özetle kendine gereken özeni göstermek diyelim. Ve kendimizi sevdiğimizi tekrarlayarak, yaşadığımız her şey için teşekkür ederek, tüm herkesi ve kendimizi bağışmayı öğrenerek enerjimizi yükseltebilir ve kendimize dönebiliriz. Kendini seven insanın aurası da ışıl ışıl parlar ve değerlilik hissi diğer insanlara da geçer. O zaman niye kimse beni sevmiyor demeyiz. Sevilmeyi hak ettiğimizi kabul edersek, hissettiğimiz enerjide hayat bize benzer rastlantılar sunar zaten. Böyle şeyler işte. Aslında mevzu çok derin ama başlangıç için bunlar güzel seçimler olabilir.
Üstün Dökmen'in bir sözü var çok severim.
"Ne istediğini bilen insana, dünya kenara çekilip yol verirmiş."
Yani siz düşleyin, kendinizi sevin ve teşekkür edin, bağışlayın ve inanın. Sonrası her şey kendiliğinden olur. Rüzgâr hep arkanızdan essin.
ProzacAslında ben de şunu sormak istiyorum. Dış etkenleri nasıl bırakıp sadece kendime yönelebilirim yani bunlar hakkında üzülmek ve demoralize olmayı bırakıp kendimi geliştirmeye nasıl yönelebilirim ? Sadece kendime kendi iyiliğime odaklanmak istiyorum
Düzenli bir şekilde kendi kendine telkin vererek... gerçekten düşünce eğitimi diye hir şey var.eskiden ben de inanmıyordum böyle bir şeye? Bir insan nasıl düşünüyorsa öyledir nasıl zorla değiştireceksin ki derdim.doğuştan olduğunu düşünüyordum.psikologlar bu konularda kendinize vermek istediğiniz telkini bir sayfaya yazıp, gece yatmadan okumayı tavsiye ediyor.ya da sabah kalkınca ya da her ikisi de.başta saçma geliyorsa da zamanla bu yazılanlar zihin tarafından kabul edilmeye başlıyor.kendin de fark edeceksin zaten.ben bunu uygulamadıma ama çevremde sürekli bana bu tarz faydalı telkinlerde bulunan 2 arkadaş vardı.başlarda bir kulağımdan girip diğerinden çıktığını düşünüyordum ama bir baktım sesleri tüm gün kulaklarımda.bir şeyi 40 kere söylersen olur deyimi de buna ithafen söylenmiş sanırım.sesinizi kaydedebilirsin.şimdi aklıma geldi benim de.Aslında ben de şunu sormak istiyorum. Dış etkenleri nasıl bırakıp sadece kendime yönelebilirim yani bunlar hakkında üzülmek ve demoralize olmayı bırakıp kendimi geliştirmeye nasıl yönelebilirim ? Sadece kendime kendi iyiliğime odaklanmak istiyorum
Örnek cümle verebilir misiniz meselaDüzenli bir şekilde kendi kendine telkin vererek... gerçekten düşünce eğitimi diye hir şey var.eskiden ben de inanmıyordum böyle bir şeye? Bir insan nasıl düşünüyorsa öyledir nasıl zorla değiştireceksin ki derdim.doğuştan olduğunu düşünüyordum.psikologlar bu konularda kendinize vermek istediğiniz telkini bir sayfaya yazıp, gece yatmadan okumayı tavsiye ediyor.ya da sabah kalkınca ya da her ikisi de.başta saçma geliyorsa da zamanla bu yazılanlar zihin tarafından kabul edilmeye başlıyor.kendin de fark edeceksin zaten.ben bunu uygulamadıma ama çevremde sürekli bana bu tarz faydalı telkinlerde bulunan 2 arkadaş vardı.başlarda bir kulağımdan girip diğerinden çıktığını düşünüyordum ama bir baktım sesleri tüm gün kulaklarımda.bir şeyi 40 kere söylersen olur deyimi de buna ithafen söylenmiş sanırım.sesinizi kaydedebilirsin.şimdi aklıma geldi benim de.
Bu arada sürekli mutlu, pozitif ve huzurlu olmak insan doğasına aykırıdır.en mutlu insan bile bunu yapamaz.kendi hayatından da tecrübe ettiğin üzere birkaç günün çok mutsuz geçtikten sonra bir hafifleme, mutluluk gelir.tam tersi de olur.doğamız boyle bir inişli bir çıkışlı.ama huzuru ve pozitifliği artırmak mümkün tabi ki.en azından en dibe vurmadan atlatmak düşüş dönemlerini.
Bazı şeylerde insanın mizacı da etkili sanırım . Mükemmelliyetçi bir yapım var ve yeterince mükemmel olamazsa diye instagramda foto bile paylaşamayan bir insanım. Başkaları ile kıyaslama halim mevcut oluyor maalesef. O daha zengin , daha güzel vs gibi gibi. Halbuki olduğum hali ile kabullenmem kendimi belki de hayat yolumu da kolaylaştıracak. İşlerimi akıtacak. Ama bunu beceremiyorum. Bu kabullenme işini becerebilsem. Şimdi işte bu auram için bazı olumlamalar çalışmalar yapıyorum. İnşallah iyi gelir . Bilmiyorum ki kabullenip o ferah akışa geçiş nasıl olur . 21 yaşımdan beri panik atakla da mücadele ediyorum bir yandan o da hayatımı zorlaştıran bir etkenKırmanız gereken bir direnç var. Kendinize direniyorsunuz ama hayat, hiç durmayan bir nehir gibidir. Siz bu hızda akan bir nehirde debeleniyorsunuz ve nehir durmuyor siz debelendiğiniz için.
O akmaya devam ediyor.
Akışa teslim olsanız, hem yorulmazsınız hem de etrafı fark edersiniz.
Geçmiş geçmişte kaldı. Bu cümleleri bile yazdıktan sonra artık geçmiştir.
Hayata direnmek yerine teslim olun.
Hayat size rağmen değil, sizinle beraber aksın.
Siz de güzel manzarayı seyredin.
Geçmişe dönmek çözüm değildir. Çocukluk arkadaşınızla kavga etmeyip, diyelim onla salçalı ekmeğinizi bölüşmüş olun. Ne biliyorsunuz o ekmeğin onun boğazında kalıp onu öldürmeyeceğini?
Bazı şer gibi görünen şeyler hayırdır, hayır sandıklarımız şer barındırabilir.
Kabul edin.
Geçmiş, geçmişte kaldı.
'' başarılıyım, çekiciyim ve güzelim. Girdiğim ortamlarda dikkat çekiyorum, her işim yaver gidiyor, şans bana su gibi akıyor''. şimdiki zaman dilinde.Örnek cümle verebilir misiniz mesela
Demeyin yıllarca panik atak sebebiyle ilaç kullandım. Maalesef ilacın kötü yönleri de çok. Bazen özellikle en içimin daraldığı anlarda ilaç alıp rahatlamak istiyorum ama irademe yenilmek istemiyorum. Sabrediyorum. 5 senedir bıraktım ilacı .Prozac
Teşekkür ederim'' başarılıyım, çekiciyim ve güzelim. Girdiğim ortamlarda dikkat çekiyorum, her işim yaver gidiyor, şans bana su gibi akıyor''. şimdiki zaman dilinde.
bende bu sabah instagramda kendi çapında orta ölçekli modacı olan bir hesabın yazdıgı birşeyi okudum '' varlığım cevremdekilere armagandır'' diyor . Ne içip ne çekiyorlar acaba bunlar neyin kafası buKendi sahsindan memnun olan insanlar kendi dunyalarinda takildiklarindan sanirim ben merkezciler harikayim, dogruyum, superim modundalarsa ..yani nasil olabilirsin ki ? Algida bozukluk var ve ozguven denilen sey bu degil ...
Her cesit insan konustugundan millet kendini begenmekten ,haddini bilmeyi unuttu.Mesela birine denk geldim, dogum gunuymus, kutlayacagim ama kendine oyle methiyeler yazmis ki insanin yazacagi sey icine kaciyor,kendini bambaska bir sevide goruyor ,böyle olmayin.
Siz duygusal ve psikolojik anlamda kendinizi gelistirmeye bakin ama bunu yaparken kendinizle ugrasmayin .Yani bir seye saplanip kalmayin onu duzeltmeye bakin
Bunlar kendinize başarısız olmak için bahane sadece. İnsan sonsuz kere değişebilir. Yeter ki isteyin. Yapamıyorum yerine yapabiliyorum, başaramıyorum yerine başarılıyım.Bazı şeylerde insanın mizacı da etkili sanırım . Mükemmelliyetçi bir yapım var ve yeterince mükemmel olamazsa diye instagramda foto bile paylaşamayan bir insanım. Başkaları ile kıyaslama halim mevcut oluyor maalesef. O daha zengin , daha güzel vs gibi gibi. Halbuki olduğum hali ile kabullenmem kendimi belki de hayat yolumu da kolaylaştıracak. İşlerimi akıtacak. Ama bunu beceremiyorum. Bu kabullenme işini becerebilsem. Şimdi işte bu auram için bazı olumlamalar çalışmalar yapıyorum. İnşallah iyi gelir . Bilmiyorum ki kabullenip o ferah akışa geçiş nasıl olur . 21 yaşımdan beri panik atakla da mücadele ediyorum bir yandan o da hayatımı zorlaştıran bir etken
Evet ben o ilacı kullanamamıştım.ağır bir ilaç.ama psikiyatri ilaçları kıyafet gibi.deneye deneye kendine uygun olanı bulman gerekiyor.Demeyin yıllarca panik atak sebebiyle ilaç kullandım. Maalesef ilacın kötü yönleri de çok. Bazen özellikle en içimin daraldığı anlarda ilaç alıp rahatlamak istiyorum ama irademe yenilmek istemiyorum. Sabrediyorum. 5 senedir bıraktım ilacı .
Birilerinin daha güzel olması hayatta daha önde oldukları anlamına gelmiyor ki.senin de bildiğin üzere bu işler tamamen kısmet.kimseye çirkin demeye getirmek istemiyorum ama öyle olsaydı sadece güzel insanlar ilişki yaşayıp, evlenebilirdi.bizim eczacı bir arkadaş vardı.yeni evlendi.gayet sıradan birisi.normal yani.kızı yine aynı hastanede çalışan biriyle tanıştırdılar. Adam neye uğradığını şaşırmış.kızdan başka bir laf çıkmamış evlenene kadar ağzından.eskaza benim sevgilim de öyle.ortalama birisiyim.adam kimseyi güzel bile bulamıyor ben varken.bu şekilde dünya düzeni sağlanıyor. Allah ayarlamış bir şekilde.zenginlik konusuna gelince, ne kadar zengin olunuyorsa etrafındaki insanlar o kadar çıkarcı ve samimiyetsiz oluyor.ünlü insanların ilişkilerinden de anlayabilirsin.sürekli aynı seviyesiz saçma sapan kişilerle sevgili olup duruyorlar, normal halktan biriyle olmaya kalksalar bu sefer de kullanılıyorlar.kimse bunları içten sevemiyor.sevmeyi denemiyor bile.hangisinin sevgiye saygıya dayalı bir ilişkisi var? Aileleri para, miras kavgasına darma duman oluyor.sürekli kafayı yiyen ünlü haberleri çıkıp duruyor.hayat yiyip, içip, gezmekten ibaret değil.Bazı şeylerde insanın mizacı da etkili sanırım . Mükemmelliyetçi bir yapım var ve yeterince mükemmel olamazsa diye instagramda foto bile paylaşamayan bir insanım. Başkaları ile kıyaslama halim mevcut oluyor maalesef. O daha zengin , daha güzel vs gibi gibi. Halbuki olduğum hali ile kabullenmem kendimi belki de hayat yolumu da kolaylaştıracak. İşlerimi akıtacak. Ama bunu beceremiyorum. Bu kabullenme işini becerebilsem. Şimdi işte bu auram için bazı olumlamalar çalışmalar yapıyorum. İnşallah iyi gelir . Bilmiyorum ki kabullenip o ferah akışa geçiş nasıl olur . 21 yaşımdan beri panik atakla da mücadele ediyorum bir yandan o da hayatımı zorlaştıran bir etken
Yok o ilaç değildi benimki farklı bir ilaçtı 7 sene falan kullandım ben . Antidepresan demek istedim yani .Evet ben o ilacı kullanamamıştım.ağır bir ilaç.ama psikiyatri ilaçları kıyafet gibi.deneye deneye kendine uygun olanı bulman gerekiyor.
Güzel soru. Ben şartlardan bağımsız ‘kendimden memnun olma’ durumuna da inanıyorum. Çünkü hiçbiri daimi değil ve biz asıl yolculuğumuu kendimizle yapıyoruz. Konu başlıklarınıza baktım; 36 yaşında bekar bir kadın olarak daha geçen gün bundan bahsetmiştim arkadaşıma. İlginç ama 6 sene önceki şarlarım daha iyiyken (daha genç ve ailemin daha sağlıklı olmasını kadtediyorum) şimdi daha mutluyum! Bu algıların ne denli güçlü olduğunu gösteriyor bize. Temel sebap yaklaşık 6 aydır aldığım terapiler sanırım nu arada; ancak demek istediğim bir şekilde şartlarını değil sadece algılarını değiştirerek bile daha mutlu ya da memnun olmak mümkün. Bu arada daha çalışkan ve daha cesur olursam ben de kendimden daha memnun olucam; bunların duygusal ilişkilerden tut sosyal yaşama kadar beni değiştireceğine eminim bu arada. Kendine yatırım yapan aslında ilişkilerine de yatırım yaoar bence. Sadece farklı bakış açısı gerek bu arada konu başlığınıza aynı şartlarda farklı cvplar içinMerhabalar, son günlerde bazı üzüntülerin üst üste gelmesinden de olacak bu saatte uyuyamadım ve overthinking dediğimiz durumdayım. Anonim olmanın da getirdiği ferahlık ile en çıplak halimle içimdekini yazmak istedim. Bir şeyler karalayacağım biraz uzun olursa kusuruma bakmayın, okuyan arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.
Ben galiba kendimden tam anlamıyla memnun değilim. Bir türlü o istediğim enerjiye giremiyorum ve bu beni oldukça mutsuz ediyor. Hayatımdan bazı kesitlerle anlatmaya çalışırsam ;
Bu zamana dek ilişkilerim çok iyi gitmedi, bir şekilde hatalar yaptım ve hep kaybettim. Hiç bir ilişkide dikişi tutturamadım yani. Uzun ilişkim de oldu, kısacık bir evliliğim de ama yok hiç biri olmadı. Hüsranla sonuçlandı. Yaşım geldi dayandı 33 e . Yeni biriyle nasıl ilişki kuracağım ne yapacağım, nasıl güvenip inanacağım böyle neredeyse imkansız gibi geliyor artık çünkü bu konuda öyle böyle yıpranmadım ben .
Aynı zamanda Çevreme baktığımda çok arkadaşımın da kalmadığını görüyorum. Hani benim için illa ilişkiler değil olay ne bileyim boşver kız kıza kafamı dağıtayım başka şeylere yöneleyim demek istiyorum o da çok mümkün olmuyor. Çünkü yakın arkadaşlarımın da çoğunu kaybettim( zaten çok da yoktu ) . Hiç arkadaşım yok değil var ama ne bileyim böyle canlı bir sosyal hayatım olmuyor diyelim. Geçmiş dönemlerde vardı ama şuan neredeyse durmuş durumda diyebiliriz .
İşe gelirsek de istediğim maddi refaha ulaşabilmiş değilim. Ama çabalıyorum. Bazen istikrarımı kaybeder gibi olsam da bu hususta çabalıyorum. Bazen çok emek verdiğim şeylerde diğer insanların beni geçtiğini görüyorum ve buna da üzülüyorum . Bunun da zamanında yaptığım hatalardan kaynaklandığını düşünüp yine kendimi suçluyorum.
Şimdi bunlar gibi ve belki aklıma gelmeyen hayatın bazı alanlarında bu eksik hissetme hali bütün enerjime yansımaya başladı. Çünkü emek versem bile hatalar yapmam, ve bunlar sonucunda kaybetmem, hep kendimi suçlamama, ve benim sevgisiz, böyle sinirli garip birisine dönüşmeme sebep oldu sanki. Ruhum yaşlanmış gibi hissediyorum. He ben bunları düşünüp her ne kadar üzgün olsam da kendimi salmamaya, depresyona sokmamaya, hayatımı düzeltmeye çalışıyorum bundan asla vazgeçmiyorum. Hatta şuan bunu düzeltebilmek adına bir enerji düzeltme çalışmasına dahi katıldım inşallah faydasını görürüm . Çabalıyorum yani bazı şeyler için. Eksiğimi artımı tartıyorum, yanlışlarımı yapmamaya çalışıyorum. Ama bir yerde tıkandığımı hissediyorum. Çabalıyorum ama aynı yerde sayıyormuşum gibi. Bilemiyorum ki ne yapmalıyım. Benim gibi hisseden veya geçmişte hissedip bunu düzeltebilmiş birileri veya hiç bunları yaşamasa da bana tavsiye verebilecek olan olursa çok sevinirim. Derler ya bahçeni güzelleştir kelebekler kendiliğinden gelir. Ben o bahçeyi nasıl güzelleştiricem. O rahatsız olduğum tıkanıklıkları nasıl açabilirim ?
Güzel soru. Ben şartlardan bağımsız ‘kendimden memnun olma’ durumuna da inanıyorum. Çünkü hiçbiri daimi değil ve biz asıl yolculuğumuu kendimizle yapıyoruz. Konu başlıklarınıza baktım; 36 yaşında bekar bir kadın olarak daha geçen gün bundan bahsetmiştim arkadaşıma. İlginç ama 6 sene önceki şarlarım daha iyiyken (daha genç ve ailemin daha sağlıklı olmasını kadtediyorum) şimdi daha mutluyum! Bu algıların ne denli güçlü olduğunu gösteriyor bize. Temel sebap yaklaşık 6 aydır aldığım terapiler sanırım nu arada; ancak demek istediğim bir şekilde şartlarını değil sadece algılarını değiştirerek bile daha mutlu ya da memnun olmak mümkün. Bu arada daha çalışkan ve daha cesur olursam ben de kendimden daha memnun olucam; bunların duygusal ilişkilerden tut sosyal yaşama kadar beni değiştireceğine eminim bu arada. Kendine yatırım yapan aslında ilişkilerine de yatırım yaoar bence. Sadece farklı bakış açısı gerek bu arada konu başlığınıza aynı şartlarda farklı cvplar için