Yorumları okuduysanız içinizdeki kötü niyetli sese sahip olan tek insanın siz olmadığınızı anlamışsınızdır zaten. Bu bazen kendine yapılanı karşıya yaparak öç alma duygusu, bazense başka insanların sana yaptığının bedelini bambaşa insanlardan çıkararak o insanların da sana aynı şekilde davranmasını engelleme hissiyle yapılır. Birileri, belki de eşinizin ailesi sizi belki de sizin övünülecek bir şey görmediğiniz özellikleriyle böbürlenerek pasifleştirmeye çalışmışlar ve siz de "sizin bahsettiğiniz de bir şey mi alın öyleyse bir de buna bakın" tarzında bir savunma mekanizması oluşturmuşsunuz. Bunu eşyalar veya maddi değeri olan nesnelerle yapmanızın sebebinin ben maddiyatçı insanlara karşı mücadele ettiğiniz ve onların bu dilden anladığını düşündüğünüz için olduğunu düşünüyorum. Ne demişler sizin anlatabildiğiniz karşıdakinin anlayabildiği kadardır. Paranın, malın, mülkün prestij kazandırdığını düşünen bir insanla akademik bilginizi kullanarak mücadele edecek değilsiniz elbette. Fakat burada asıl mesele bence mücadele etmek zorunda mısınız?
İnsanların egolarıyla savaşıp, onları ezmeye çalıştığınız zaman aslında onlar tarafından yönetilmeye başladığınızı fark ettiğinizde bu tavrınızdan vazgeçeceksiniz. Evet siz eşyalar alıyorsunuz, kıyafetler, marka takılar vs fakat onların kıskanacağını, dikkatlerini çekeceğini düşündüğünüz şeyleri alıyorsunuz. Belki de onların sevdiği markalardan ya da zaten onlar marka seviyor diye marka ürünler alıyorsunuz. Siz onların zevklerine para harcıyorsunuz, kendinizi mutlu etmek için değil. Mutsuz bir ruh asla pozitif hisler besleyemez. İhtiyacınız olan insanlara karşı iyi olmak değil, insanlara karşı iyi hisler besleyebilecek ruh haline sahip olmak. Sağlıklı bir psikolojiye sahip bir insan asla bir başkasının negatif -aşağılanmışlık, eksiklik, ezilme vs- hislerinden haz duymaz, sizin kendinizdeki kırgınlıkları halletmeniz gerek. Bunları görmüş olmanız ve "ama onlar hak etti" dar boğazından geçmiş olmanız bile iyileşme aşamasına geçebileceğinizin bir göstergesi.