Tüp Bebek Merkezleri Kıbrıs Firdevs Uğuz Tip Hastaları Buraya...

İncikul,sonsuz56,smile life tedavinizde size dua edeceğim,transfer tarihinizi yazarsanız.
Size tavsiyem topiğin ilk sayfalarında transfer öncesi,transfer sırasında ve sonrasında yapmanız gerekenleri ayrıntılı olarak yazmıştım,mutlaka onları uygulayın.
Dualar da var,mutlaka okuyun.Bunları yapan tüm topik arkadaşlarım şu an hamileler.
Kendinize ve olacağına ve Rabbime dua edip , isteyin,olacağına inanın,doktorunuza güvenin ve ne diyorlarsa harfiyen yapın.
Bu Mübarek Ramazan günü dualarımızı kabul edeceğine inanıyorum ben.
 
====OKUYUN KIZLAR TOPİK İLK KURULDUĞUNDA PAYLAŞMIŞTIM,ÖZELLİKLE TRANSFERİ OLANLAR====

Arkadaşlar bir kaç ÖNEMLİ konuyu yeniden geçelim birlikte ....
Donasyon öncesinde 41 gün 41 Meryem suresi okuyoruz,bol dua ..
Rahmimiz için sağlıklı besleniyoruz,tedaviye kadar ,yürüyüş,spor...
Psikolojik olarak pozitif olacağız ve olacağını düşüneceğiz,hayal edeceğiz,bebeğimizle ailemizi,kucağımızda bebeğimizi...
Rahmin kalınlaşması için taze sıkılmış nar suyu çok yararlı,mümkünse bulup hergün içelim...Doktorun verdiği ilaçlar eksiksiz alınacak,saatlerine dikkat edilecek..doktorun tavsiyelerine harfiyen uyulacak..

Transfer sırasında -girmeden bir saat önce filan:önce mutlaka dilek/hacet duasını 7 kez okuyacağız(önceki sayfalarda var),3 kulhüvellah/1 elham transfere kadar aralıksız okuyacağız,ayetel kürsi okuyup,Allah'ın 99 güzel ismini okuyarak bebek dileğimizle dua edeceğiz Rabbimize...Fazla tuvalete sıkışmayın,rahimde kasılma yapıyor ,bu da tutunmaya engel...5/6 bardak su içip hafif hafif yürüyeceğiz..

Transferden Sonra:Mümkünse 1 saat yatalım,ama idrarımız gelince sürgü ile yapalım lütfen,çok sıkışmak rahim kasılmasına,o da embriyonun rahimden atılmasına sebep oluyor...

Transferden sonra/Test gününe kadar :Çalışıyorsanız alabilirseniz 1 ya da 2 hafta izin alın...Nar suyu hemen kesilecek,çünkü antioksidan olduğundan,embriyoyu yabancı madde olarak algılıyor ve rahimden atılmasına sebep oluyor.İlaçlar zamanında alınacak,doktorun tavsiyelerine harfiyen uyulacak..Kesinlikle ağır kaldırılmayacak,ağır ev işleri yapılmayacak,spor yapılmayacak,bol sıvı alınacak,meyve suyu yok,su içilecek...bol bol içilecek...asla sürekli yatılmayacak,hafif hareketli olunacak,hafif ev işlerini yapabilirsiniz,sürekli yatarsanız bebeğin ihtiyacı olan tutunması için gereken kanlanma olmuyor rahimde.. sağlıklı beslenicez ama protein ağırlıklı olacak,bu çok önemli et,süt,yumurta,yoğurt ağırlıklı beslenicez...

EN ÖNEMLİSİ POZİFİT OLACAĞIZ...
RAHAT OLUN,DUALARINIZA DEVAM EDİN,TEVEKKÜL EDİN,RABBİNİZDEN İSTEDİNİZ,OLACAĞINA İNANIN...
VESVESE YAPMAYIN,HEP OLUMLU OLUN...
 
HACET DUASI
7 kez şu duayı okuyun,TRANSFERE GİRERKEN,bu benim hayatım boyunca okuyup mucizelerine şahit olduğum hacet/dilek duamdır.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM.Hasbiyallahu lâ ilâhe illâ Hû, aleyhi tevekkeltu ve Huve rabbül arşıl azîm.AMİN.
Ececimx canım bu forumda paylaşmıştım,tekrar paylaştım TRANSFERE GİRECEKLER İÇİN ...
 
====1.ARALIK.2014 TARİHLİ PAYLAŞIMIM,TRANSFERİ OLANLAR ÇOK İYİ OKUSUNLAR====

Arkadaşlar donasyona hazırlanırken transferden önce,transfer esnasında ve transfer sonrası yapmamız gerekenleri bir kez daha hatırlayalım istedim:

  • Donasyona Hazırlanırken transfer öncesi:Bulabilirseniz hergün 1 bardak taze sıkılmış nar suyu,rahmin kalınlaşmasına yardım edecektir.Mümkün olduğunca spor yapmalı,kiloluysak kilolarımızı vermeli,taze sebze,salata,meyva ağırlıklı beslenmeli,et,süt ve yumurta gibi proteine de aralıksız devam etmeli..Doktorun verdiği ilaçları saati saatine alıyor,söylediklerine harfiyen uyuyoruz.Dua olarak ta 41 gün aralıksız her gün 1 tane MERYEM SURESİ okuyoruz.
  • Transfer sırasında:Tuvalete sıkışmamız isteniyor.Ancak öncesinde 5/6 bardak su içip sürekli ve hafif hafif yürümek yeterli,aşırı sıkışmak kasılmaya,bu da tutunmaya engel teşkil ediyor;ancak az sıkışmak ta iyi değil bu durumda rahme sıvı enjekte diyorlar,doğal sıkışmak daha sağlıklı unutmayın,lütfen transfer sonrası hastanede 2 saat hiç kalkmadan yatın,özellikle ve lütfen asla kalkmayın,ilk 20 dakika idrarınızı tutmanız yeterli,sonrasında sürgü isteyip rahat rahat idrarınızı yapabilirsiniz.Ama 2 saat dolmadan sakın kalkmayın...Doktorun verdiği ilaçları saati saatine alıyor,söylediklerine harfiyen uyuyoruz.Transferden 5 dakika önce 3 ihlas/1 fatiha okunacak ve 7 kez hacet (dilek) duası okunarak transfere girilecek,sağlıklı bebek dilenecek..
  • Transfer sonrası Beta HCG Testine Kadar:Artık nar suyunu kestik.Çünkü transferden önce rahmi kalınlaştıran nar suyu,transferden sonra tutunmaya engel oluyor.Asitli tüm içeceklerden uzak duruyoruz.Bol et,süt,yumurta yani PROTEİN ağırlıklı besleniyoruz.Bol sıvı alıyoruz,bu sıvı sadece SU arkadaşlar,bol su içiyoruz.Asla spor,ağır kaldırma,ağır ev işleri yapılmayacak.Ancak hareketli olacağız,evde yürüyüş yapın sık sık...Su ve hareketlilik rahmin kanlanması ve bebeğin kanla beslenmesi,tutunması için öneriliyor.Sakın sürekli yatmayın,hiç önerilmiyor..Doktorun verdiği ilaçları saati saatine alıyor,söylediklerine harfiyen uyuyoruz.41 Meryem suresi okumaya devam,Allah'ın (S.A.V.) 99 GÜZEL İSMİNİ okuyup,bebek dileyin ...
ARKADAŞLAR EN ÖNEMLİ KONU İSE DUA EDİP,POZİTİF DÜŞÜNÜP,RAHAT OLMAK,BUNU UNUTMAYIN,ÖZETLE TEVEKKÜL ETMEK ÇOK ÖNEMLİ,ALLAH'A SIĞINIP,KENDİMİZİ ONA EMANET EDİYORUZ,BEBEĞİNİZİ KUCAĞINIZA ALDIĞINIZ ANI HAYAL EDİN,BU ÇOK FAYDALI BİR YÖNTEM...

Hepimize meleklerimize ,mucize bebeklerimize ulaşabilmemiz için Rabbim yardım etsin...
Bu uğurda hepimizin yolunu açık etsin.AMİN...
 
Yumurta Donasyonu Tedavisinde Anne Adayının Hazırlık Süreci
Yumurta donasyonu tedavisine uygun donorün ( yumurta bağışı ) belirlenebilmesi için hastanın tüm tıbbi öyküsü, kan grubu ve fiziksel özellikleri dikkate alınarak başlanır. Gerekli testler, bilgiler ve muayene sonuçları hastadan istenir. Alınan test sonuçlarında hamileliğe engel bir durum yok ise yumurta donasyonu tedavisi için plan yapılarak tedaviye başlanır.
Öncelikle anne adayının fiziksel özelliklerine ve kan grubuna uygun donor belirlenir. Daha sonra anne adayı ve donor arasında adet senkronizasyonu sağlanarak adet döngülerinin başlaması beklenir. Anne adayının adet döngüsünün başlamasıyla tedavi hazırlığına başlanır. Eğer anne adayı adet görmüyor ise uygun donorün adet döngüsüne göre hazırlık protokolü belirlenir. Hasta kendi doktoru aracılığı ile veya bizim tavsiye edeceğimiz bir doktor aracılığıyla düzenli takip edilerek ön tedavisini tamamlar. Ön tedavi dönemi tedavinin şekline göre yaklaşık 12-20 günlük bir süreç alır.
Yumurta donasyonu - Yumurta nakli tedavisine başvuru için gerekli testler ve bilgiler :

Anne adayı için :
1. HbsAg, Anti-HCV, HIV testleri,
2. TSH, T3, T4 testleri,
3. FSH, LH, E2 ve PRL ( Adet kanamasının 3. günü yapılacak ),
4. Tam kan sayımı, Açlık kan şekeri,
5. Kan grubu analizi,
6. En son adet tarihi ( ilk günü )
7. Pelvik Ultrason Raporu ( USG veya HSG )
8. Fiziksel özelliklerinize göre donor belirlenmesi için resim.
9. Tedavi döneminizin kararı ?

Baba adayı için :
1. HbsAgi Anti-HCV, HIV testleri,
2. Kan grubu analizi,
3. Spermiyogram analiz ( semen analizi )
 
Bugünlük benden bu kadar,6 aylık olduk kızım ve oğlumla,çok zorlanıyorum,Allah sağlıkla kucağıma almayı nasip etsin,amin.
Herkese Hayırlı Ramazanlar ve hayırlı Cumalar...
Bu mübarek günde dua edelim bebeklerimizi sağlıkla kucağımıza almamız için.

SİZE EN ÖNEMLİ TAVSİYEM:
POZİTİF OLUN,POZİTİF İNSANLARLA GÖRÜŞÜN,NEGATİF İNSANLARI HAYATINIZDAN ÇIKARIN.
Güçlü kadın olun,inançlı olun,dua edin,araştırıcı olun,okuyun,öğrenin,doktorunuza sonuna kadar güvenin.
 
Son düzenleme:
Tedavim başladı ramazan ayı bana uğurla geldi 30 haziran kıbrıs yolcusuyum benim için dua edin arkadaşlar
 


Benim Haziran tarihi iptal edildi. Endometrium maalesef yeterince kalınlaşamadı. Bir süre dinleneceğim. Allah herkese yardımcı olsun.
 
Benim Haziran tarihi iptal edildi. Endometrium maalesef yeterince kalınlaşamadı. Bir süre dinleneceğim. Allah herkese yardımcı olsun.
İsmini yazmadığım,sen de dahil herkes için yazmıştım.
Olsun Kyra vardır mutlaka bunda da bir hayır.Rahim 9/11 mm olmadan,hele ki en önemlisi rahimde o 3 çizgiyi görmeden transfer yapılırsa ,zaten embriyonun tutunma olasılığı azalıyor.
Bütün emeklerin,umutların boşa gideceğine,böyle olmasında hayır var.
Bence dinlenmen iyi olur,enerji toplar daha güçlü gelirsin.
Ancak merak ettiğimse şu:9 Estrofeme rağmen neden kalınlaşmadı?Doktor bu konuda nasıl bir açıklama yaptı sana?
 
Eski dostlar özelde sizlerle görüşsek te,topiğe de yazın lütfen,sizler ilk göz ağrılarım,çok değerli dostlar,yeni gelenlerle tecrübelerinizi paylaşmanız çok önemli.Bu onlara da ışık tutacaktır tedavi süreçlerinde.Ben elimden geldiğince,sağlığım elverdiğince paylaşımda bulunmaya gayret ediyorum.Sizleri de bekliyorum.
 
I.bölüm
Paylaşmadan edemedim,o kadar doğru ve güzel bilgiler var ki...
Kendiniz için sonuna kadar okuyun sabırla..

POZİTİF DÜŞÜNCE NEDİR ?
Pozitif düşünce deyince herkesin aklına negatif olmayanın karşılığı, “pozitif”Düşünce gelmektedir. Polyanna felsefesi gibi. Elenor H.Porter tarafından kaleme alınan Pollyanna adlı kitapta yer alan kahramanın kişilik özelliğinden çıkan bu felsefeye göre, her şeyin mutlaka pozitif bir tarafı vardır. Mesele buna inanmak ve bunu arayıp bulmaktır. PozitifDüşünce ise “Pollyannacılık” değildir. Tek cümle ile tanım getirmek mümkün olmamakla beraber, bu düşünce sistemini şu şekilde ifade edebiliriz.

Pozitif Düşünce ;
- Hangi durumda olursa olsun alternatif üretebilir,
Öğreti kalıplarımızın bize çizdiği sınırların ötesine geçebilir,
Çözüme yöneliktir,
Rasyoneldir,
Hızlı değişime, aynı hızda ayak uydurabilir,
Başarıya götüren tek yoldur,
Uzlaşmacı bir kişilik kazandırır,
Durum ne olursa olsun, psişik ve organik yapımıza pozitif dönüşüm sağlar,
Hızlı karar verebilmeyi sağlayan bir düşünce sistemidir,
Düşünsel özgürlüğü ifade eder,
Özgürlüğün ,düşüncede gerçekleşmesini sağlar.
Bu düşünce sistemine pozitif düşünce denmesinin nedeni, her koşulda pozitif enerjinin tetiklenmesini sağlaması ve bize dönen sonucun pozitif olması, böylece insanı her zaman aktif ve sağlıklı kılmasıdır.

NEDEN POZİTİF DÜŞÜNMEYİ ÖĞRENMELİYİZ ?
İçinde bulunduğumuz 21.yüzyıla damgasını çoktan vurmuş olan değişim hızı, gittikçe ivme kazanmakta ve bu baş döndürücü hız düşünceyi zorlamaktadır. Çünkü günümüz insanının düşünce sistemi , içinde yaşadığı bu dünyanın, ancak şimdiye kadarki yavaş değişimini idrak edebilecek düzeydedir. Bugün ise, yaşadığımız sürekli değişim temposunun hızı, farklı hızda düşünmeye koşullanmış beynimizin bu yeni duruma uyum sağlamasına yeterli zaman bırakmamaktadır. Bugün, o dünün rahat tempodaki düşünce sistemi ile zorlanıyoruz. Çünkü,zihin yapımız, korkunç bir hıza ulaşan değişimi fark etmek, anlamak, buna uyum sağlamak, çözüm üretmek, geleceği yapılandırmak için hızlı karar vermek ve bu kararları hızla uygulamaya koymak gibi, koşullara göre yapılanmış değildir. Bu sebeple insan zorlanmakta, stres, depresyon, iç çatışma, tatminsizlik, moral bozukluğu, motivasyon düşüklüğü ve psikosomatik olarak isimlendirilen, psikolojik temelli organik belirti gösteren, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, migren, gastrit, kalp gibi elliden fazla hastalıkla karşı karşıya kalmaktadır.

Oluşumun en önemli tarafı da, düne göre yapılanmış beynin,yetersiz kapasitesinin sebep olduğu bu problemleri, kendisinin idrak etme imkanının olmamasıdır. Einstein’ın dediği gibi;

“Problemi yaratan beyinle problemi çözmek mümkün olamaz”

Bugünü yaşayan neslin, kendi yarattığı problemleri, sahip olduğu düşünce yapısıyla çözmesi olanaksızdır. O halde, bugünün gereklerine göre yaşamak ve yarına hazırlanmak için düşünce sistemimizi bu hıza ayak uyduracak biçimde yeniden yapılandırmamız gerekmektedir.

Bunun içindir ki, öğretmenlik mesleğini seçmiş olan kişinin gençlere, sadece dünün çıkarımlarından elde edilmiş, durağan bilgiler yerine, yarını görebilecekleri dinamik yapılar kazandırmaya yönelik bilgiler vermesi öğrencilerin, sınırlı bir mekan ya da düşüncenin dışına çıkarak,daha geniş bir bakış açısı kazanmalarını sağlamak, beraberinde öğrendiklerini her koşulda kullanmalarını, yeniden üretmelerini ve gerçekleşen değişiklikleri kavrayabilmelerini sağlayacaktır.

Sağlık ordusunda görev yapanlar, o gün yaşanan hastalıkları ve semptomları yok edecek müdahalelerin yanı sıra,insanlara, bu duruma gelmemeleri için yapmaları gerekenler ve ileride karşılaşabilecekleri sağlık sorunları hakkında da bilgilendirmelilerdir.

Yöneticiler, sadece bugün elinde olan kaynakları yönetmekle kalmayıp, hem yarının olası krizlerini düşünüp, hem de yönettiği kişilerin de yarını düşünmelerine imkan sağlayarak, farklı boyutlarda ve düzlemlerde,insanların sayıca daha fazla riski görmelerine ve düşünme sistemlerini kurabilmelerine olanak sağlamalıdır.

Ebeveynler, kendi ebeveylerinden aldığı yerleşik kural ve yasaklarla kısıtlı çocuklar yetiştirmek yerine onları yarınların değişimini görebilecek, kavrayabilecek, çözümler üretebilecek düşünce sistemine sahip bireyler olarak yetiştirmelidir.

İşte şu ana kadar bahsettiğimiz, beynin ya problem yaratmayacak şekilde programlanması ya da probleme farklı boyutlardan bakabilecek ve alternatif çözüm üretebilecek yeni bir yapılanmaya girmesi bizi pozitif düşünceyi öğrenme sürecine götürmektedir.

Şimdi pozitif düşünmenin nasıl öğrenileceğine bakıyoruz.


POZİTİF DÜŞÜNCE NASIL ÖĞRENİLİR?
Pozitif düşünceyi öğrenmek için yapılması gerekenlerin birinci basamağı, bu yapının kazanılmasının ne kadar önemli olduğunun kavranmasıdır. Kazanmayı istemek ikinci, yapılanmayı sağlayacak egzersizlerin yapılması da üçüncü basamağı oluşturur.

Beyne yeni bir tarzda düşünmeyi öğretebiliriz. Sadece bilmek,öğrenme için yeterli değildir, egzersizler de yapılmalıdır.

Pozitif düşünce egzersizlerini iki gruba ayırıyoruz;

1 - Alternatif üretmeyi öğreten egzersizler

2 - Pozitif enerjiyi kazandıran egzersizler


1- Alternatif üretmeyi öğrenme
Alternatifli düşünceyi öğrenebiliriz. Burada amaç beynin, üzerinde çalıştığımız konu ile ilgili bölgesindeki sinir ağlarını aktive ederek, işlevin yolunu değiştirmek veya faaliyetini hızlandırmaktır. Üniversite sınavına girenlerin dershanelerde binlerce matematik problemi çözerek, beynin çalışmasını hızlandırmalarını, ya da araba kullanırken önünde bir engel gören insanın düşünmeden ayağını gazdan çekip frene basarken aynı zamanda ellerinin de direksiyona yön vermesini ve gelişen koşullara göre yapacağı hareketi belirlemesini alternatifli düşünmeye örnek olarak verebiliriz.

Bu tarzda bir düşünceyi kazanmak için dört çeşit egzersizi, üçer aylık süreyle yapmak gerekir. Bu egzersizler şunlardır.

a- Görsel uyaranlara bağımlılığın kaldırılması egzersizi.

b- Alternatifli düşünme modelinin oturtulması.

c- Örümcek ağlarının temizlenmesi.

Üçüncü boyutu görebilme egzersizi.
1-a Görsel uyaranlara bağımlılığın kaldırılması
Bu egzersiz görsel uyaranların çağrıştırdığı bilgilerin dışında kalanları da hatırlamayı esas alır. Aslında sadece uyarana bağlı kalmayıp çağrışımlarla da, hafızamızda ilgili birçok bilgiyi bilince çağırma yeteneğimiz vardır. Fakat bunu kullanmadığımız için, büyüme sürecinde adeta körleşmiştir.

Bunu tekrar kazanabilmek ile ilgili egzersizi bir örnekle açıklayalım; gözünüzü kapatın, sonra tekrar açıp hemen tekrar kapatın. Gözünüzü açtığınız zaman gözünüze ilk çarpan objeyi gördünüz, yani gözünüz onun bir anlık zaman içinde görünen yüzünün fotoğrafını çekti. Siz bu arada gözünüzü kapatıyorsunuz. Çekilen bu fotoğraf bilince gider ve hafızadan o görüntüye ait bilgiler çekilir. İşte bu noktada kendimize “daha ne var” sorusunu sormalıyız. Hafızadan bu bilgilerle ilgili çağrışım yapan diğer bilgileri çağırmalıyız. Bu slaytta görüldüğü gibi iç içe halkalar oluşturur.

Objenin fotoğrafının çağrıştırdığı bilgiler

“Daha ne var” sorusunun çağrıştırdığı bilgiler

Örneğin gözünüzü açtığınızda,gözünüze ilk çarpan su bardağı oldu. Hemen gözünüzü kapatın. Bilinciniz süratle onu su bardağı olarak tanımladı. Hafızanızda su bardağına ait bilgiler belirdi. Ama hafıza da ona ait daha fazla bilgi vardır. Örneğin su bardağının başka renkleri, fiyatı, biçimler, yararları, kullanım şekilleri, nerede bulunduğu, temizliği, v.b..binlerce bilgi hafızanızda yaşadığınız sürece depolanmıştır. Egzersizde gözünüzü kapatır kapatmaz siz kendinize daha ne var sorusunu sorarak bu ilintili bilgilerin de bilince gelmesini istiyorsunuz. Sonra başka bir objeye, başka bir objeye aynı uygulamayı yapmaya devam ediyorsunuz. Daha sonra aynı egzersizi duygularla ilgili kavramlarla çalışıyorsunuz. Örn. sevgi, nefret, gibi. Bir süre sonra uyaran bilince gelir gelmez onunla ilgili çağrışımlar daha hızlı bir şekilde zihne geliyor olacak. Çünkü hafıza ile bilinç arasındaki sinir ağları egzersizlerle devamlı aktive edildiği için bu iletişim hızlanmış oluyor.

Bundan sonra hangi uyaran gelirse gelsin onu tanımlamada bilinç, artık kısır bir malzemeyi kullanmak zorunda kalmayacaktır. Bilincin negatif veya pozitif olmak üzere, arasından istediğini kullanacağı birçok materyali vardır.


2-b Alternatifli düşünme modelinin oturtulması
Bu egzersizler için basit ve her zaman kullanabileceğiniz telefon ve kapıyı egzersiz malzemesi olarak belirleyebilirsiniz.

Telefonunuz çaldığı zaman aklınıza arayana dair hemen bir isim gelebilir ya da hiç düşünmeden ahizeyi kaldırabilirsiniz. Düşünecek olursak, çalan bir telefonun kim olduğuna dair birçok alternatif olasıdır. İşte burada yapacağımız egzersiz telefon çaldığında “kim olabilir?” sorusunu soruyorsunuz. Hemen aklınıza bir isim geliyor. O anda bu ismin sizde bıraktığı duygunun “negatif” mi yoksa “pozitif”mi olduğunu hissetmeye çalışın. Eğer duygunuz pozitifse, bilinçli olarak negatif bir alternatif, negatifse pozitif bir alternatif daha üretip, sonra telefonu açın. Bu egzersizi uzun süre tekrarlayın bu sürenin sonunda zihin mekanizmasının bir uyarana ait iki alternatif ürettiğini göreceksiniz. Bir ayın sonunda bu egzersize devam ederken alternatif sayılarını ikiden fazlaya çıkartın.

Çağrışım olasılıkları

Her zaman

Beklediğimiz konuşmak Konuşmak Yanlış Telefon

Telefon istediğimiz istemediğimiz numara sapığı

Pozitif(+) Negatif(-)

Bu tarzda alternatif üretmeyi öğrenen beyin, her olay karşısında farklı boyutlara ait birçok alternatif üretmeye başlar. Gelen uyaranın sadece görünen yüzü ile ilgilenmekle kalmaz diğer boyutlara da ait bilgiler üretir. Bir başka deyişle düşünce sistemimiz uyaranın çağrıştırdığı bilgi sınırının içinde kalmayarak sınırların ötesinde alternatifler üreten özgür bir yapıya kavuşur.

3-c Örümcek ağlarının temizlenmesi
Alternatifli düşünme modelini oturturken buna ilave olarak psişik yapınızı rahatlatmak üzere bir başka egzersizde yapılmalıdır. Çünkü, gerek egzersizlerinizi yaparken gerekse alternatiflerinizi üretirken düşünce sistemimizi zorlayacak; bilinçdışı bir malzemenin negatif etkisinin engeliyle karşılaşacaksınız önce bunların temizlenmesi gerekmektedir. Örümcek ağlarını temizleme egzersizi ile bilinçaltını kontrol etmeyi öğrenebilirsiniz. Burada amaç bilinçaltında biriken, davranışlarımıza biz istemeden yön verebilecek bilgilerin sahip olduğu enerjiyi boşaltmaktır. Günlük yaşantınızda yapmak isteyip yapamadığınız, size ters gelen olaylar, canınızı sıkan olgular v.b.

Akşam yatmadan önce yatağınızın dışında,sizi uyutacak kadar konforlu olmayan bir yerde gözleriniz kapalı olarak oturun. Oturduğunuz son andan geriye doğru o günün olaylarını film şeridi gibi gözünüzün önünden, ana başlıklar halinde geçirmeye çalışarak görselleştirin. Örneğin en son diyelim ki dişlerinizi fırçaladınız, o sahneyi gözünüzün önüne getirin, üzerinde fazla durmayarak hemen ondan önceki yaşadığınızı hatırlayın ve onu gözünüzün önüne getirin örneğin pijamalarınızı giymeyi görselleştirin, sonra bir öncekini,tekrar bir öncekini...Ta ki sabah yataktan kalktığınız ana gelinceye kadar bu egzersize devam edin.

Bu egzersiz kesinlikle günün muhasebesini yapmak için değil, belli bir disiplin içinde, bilinçaltında ve bilinçdışındaki enerjileri boşaltmayı hedefler.

4-d Üçüncü boyutu yakalama egzersizi
Bu egzersiz üçüncü boyutu olan resim malzemeleri ile yapılır. Bu tür resimlerden elde edeceğiniz koleksiyonla üçüncü boyutu görebilmeyi başarmak sureti ile çabuk konsantre olabilmeyi öğrenmiş olacaksınız.Yapılacak olan bu egzersizle beynimize vermek istediğimiz mesaj şudur:”Dünya sadece senin öğrendiğin kadar ve miktarda değil. Daha bilmediğin , göremediğin birçok şey var. Yeni bir bakışla bakarsan, normalde göremediğin kristal gibi başka bir dünyayı görebilirsi. Bugüne kadar çevrene bakışında sana öğretilmiş olan belli bir düşünce şeklini kullandın. Başka düşünce şekillerinin de olabileceğinden haberin yoktu. Şu halde pozitif düşünce modeli de senin bilmediğin ve kullanmadığın bir düşünce gücü şeklidir. Uğraşırsan onu da öğrenebilirsin.”

Şimdi pozitif düşünmeyi sağlayacak egzersizlerden ikincisi olan pozitif enerjiyi kazanma egzersizine göz atalım.

2- Pozitif enerjiyi kazanma egzersizi
Başarmanın arkasında pozitif enerji yatar, çünkü pozitif enerji performansı arttırır.

Pozitif enerjiyi arttırmak için şu egzersizlerin yapılması önerilir.

2-a Biyoenerjiyi arttırma egzersizi

Sabahları kalktığınızda duş alın. Suyun yarattığı etki vücuttaki pozitif enerjiyi arttırır. Sabahları yapılacak egzersiz işe başlandığı ilk saatlerde karşılaşılan performans düşüklüğünün önüne geçer. Böylece, yeterli enerjiyle, hayal kırıklığı yaşamadan zor görevlerin üstesinden kolayca gelebilirsiniz.

2-b Meditasyon
Meditasyon kelimesi genel olarak gevşeme veya enerji artırımı için kullanılan, temelinde konsantrasyon olan farklı uygulamaları ifade eden bir kavramdır. Beden ve zihin arasında koordinasyonun kurulmasına dayanır. Bu uygulama gevşemeyi sağlayarak, vücuttaki herhangi bir acıdan arınmayı, zihni boşaltarak, vücuttaki her bir hareketten haberdar olmayı öğrenmek suretiyle, sinir sistemini sakinleştirmeyi ve böylece enerji harcamasını minimize etmeyi öğretir.

3-c Gevşeme teknikleri
Meditasyonun fizyolojik yapıya kazandırdıklarına benzer faydalar sağlayan, fakat onun gibi mistik olmayan bir tekniktir.

Stresle mücadele ile kaybedilen enerjiyi önlemek ve enerjinin yeniden kazanılmasını sağlamak için yapılan gevşeme egzersizleri birkaç çeşittir.

Bunlardan birini hep beraber burada uygulayalım ; rahat bir şekilde oturun, gözlerini kapatın, ellerinizi iki yana uzatıp, ayaklarınızı serbest bırakın ve sakince içinizden söylediklerimi tekrar edin ve hissetmeye çalışın.

Ben çok sakinim, sakinim, sakinim,
Bütün vücudum ağırlaşıyor,
Bütün vücudum ısınıyor,
Kalp atışlarım sakin,
Nefes alışım sakin,
Karın bölgemde bir sıcaklık oluşuyor,
Alnım serin ve rahat,
Ben çok sakinim.
Gözlerinizi açabilirsiniz,nasıl şimdi kendinizi daha rahat hissediyor olmalısınız.

Pozitif enerjiyi toplamak için 10 maddelik reçete;

Nelere sahip olduğunuzun farkında olun.
Hedefleri belirleyin ve plan yapın
Değiştiremeyeceğiniz şeyler üzerinde ısrar etmeyin
Daha iyi bir dünya düşleyin
Çiğneyemeyeceğiniz lokmayı ağzınıza almayın
Probleminizle yüz yüze gelmeye çalışın
İşinizin çok önemli olduğu üzerinde durun
Dikkatinizi içinde bulunduğunuz durum ve zamanda toplayın
Dinlenmek için zaman ayırın
Başkalarına da güvenmeyi öğrenin.
Sırada başarı için pozitif duygunun kazanılması konusu var.

BAŞARI İÇİN POZİTİF DUYGUNUN KAZANILMASI
Zihninizde kendinizi ,başarı kazanan biri olarak canlandırın. Bu resmi zihninizde devam ettirin. Kendinizi hiçbir zaman kaybeden olarak düşünmeyin. O an içinde bulunduğunuz durum ne kadar vahim olursa olsun daima başarılı bir tablo çizin.Şimdi pozitif düşünceye ulaşabilmek için sayacağım davranış şekillerinden ne kadarını kendi yaşantınız için uygulayabildiğinizi gözden geçirin.Böylece pozitif düşünmeyi öğrenme sürecinde ne kadar yol aldığınızı tespit edebilirsiniz.

Negatif düşünceler aklınıza geldiği zaman,özellikle sesli olarak pozitif alternatifleri üretin ve tekrarlayın.
Hayallerinize engeller oluşmasına izin vermeyin.Bu engelleri mümkün olduğu kadar minimize etmeye çalışın
Zorlukları korku ile değil, olduğu gibi ele almaya çalışın.
Diğer insanlara bakıp, özenerek onları taklit etmeye çalışmayın. Ne herhangi biri tam olarak siz olabilir ne de siz bir başkası olabilirsiniz.
Neyi, niçin yaptığınızın bilincinde olmalısınız. Bunu tartışacak, anlamanıza yardım edecek bir dosta sahip olun.
Zaman zaman uygun olan yerde inançla ilgili şöyle bir cümleyi tekrar ederek varsa aşağılık duygusunun negatif etkisini kaldırmaya ve kendinize güveninizi kazanmaya çalışın. ”Tanrı insanlara her şeyi başarabilme gücünü verdi. Ben de bu güce sahibim. Yapacağım tek şey bunu kullanmak.
Kendinizi çeşitli olaylar içinde analiz ederek iyice tanımaya çalışmalısınız. Sahip olduğunuz yeteneklerinizi iyi bilirseniz, onları her seferinde % 10 yükseltmek üzere hedefler koyarak kademe kademe ulaşabilirsiniz.
Hiçbir şeyin sizi yıkamayacağını kendinize tekrarlayın ve buna inanın. Bu inanç sizin her karşılaştığınız problemle baş etmeniz konusunda gerekli olan enerjinin oluşmasını sağlayacaktır.
Sizi negatif olarak etkileyecek olan çevrelerden uzak durun. Çevreyi pozitif olarak etkileyemiyorsanız ısrar etmeyin. Negatif çevre sizi etkisi altına alabilir.
Koyduğunuz hedeflerin belirgin olmasını sağlayın. Hedefe ulaştığınız zaman bunu hemen bilmelisiniz ki, ödül merkeziniz uyarılabilsin. Muğlak bir hedef, enerji tüketimine sebep olur ve hayal kırıklığı yaratır.
İçinde bulunduğunuz grupla pozitif deneyimlerinizi paylaşın. Bu şekilde hem pozitifleri görebilir ve hem de çevrenizdekilerin görmesini sağlayabilirsiniz.
Açık, net ve anlaşılır olmaya çalışın. Gizemli veya sır küpü görünümlerden kaçının.
İnsanları motive etmek için geribildirimleri anında verin ve bunun o kişi tarafından anlaşılır olmasını sağlayın. Uygun zamanın gelmesini beklemeyin.
Geribildirimleri verirken pozitif tonda bir ses ve beden dili kullanın.
Rutin olan işinizi kendiniz için eğlenceli bir hale getirin.
İnsanlara pozitif geribildirim vermede ayrımcılık yapmayın, adaletli olun. Aksi halde ödülü alan “Neden ben?” , almayan da “Neden bana verilmiyor?” diye sorar. Bu çevrenizde güven duygusunun sarsılmasına neden olur.
Güleryüzlü olun, etrafınızda karşılaştığınız insanların nasıl olduklarını sormayı ihmal etmeyin. Unutmayın pozitif enerji iletişimle aktarılır.
Önce kendiniz, sonra karşınızdakilerle barışık olun ve saygı duyun.
Eleştiriye açık olun, takım arkadaşlarınızın sizin iyi olmayan taraflarınızı, düzeltebilmeniz için eleştirmelerine müsaade edin.
İnsanların ileri sürdüğü yeni fikir ve öneriler o an için kullanılır olmasalar bile, kişiyi ödüllendirici geribildirimler verin. Zira o işe yaramaz görünün fikirler, kullanılmaya uygun olanların doğmasına yardım eder.
Son olarak pozitif düşüncenin bizlere neler kazandırdığına bakalım.Az önce yaptığımızı yine tekrarlayalım ve simdi de kendi adımıza kazanımlardan ne kadarına sahip olduğumuzu tespit edelim.

POZİTİF DÜŞÜNCENİN İNSANA KAZANDIRDIKLARI

Pozitif düşüncenin öğrenilmesi ile elde edilen alternatif üretme sanatı ve pozitif enerjinin kontrolü, insanın birçok alandaki uygulamalarında, başarı elde etme kolaylığını ve devamlılığını getirir. Böylece, hızlı değişen dünya ile başa çıkma kolaylaşır. Koşulların hızla değiştiği, herkes için çok farklı çözüm üretmenin gerekli olduğu günümüzde, karşılaştığımız durumlara ayak uydurabilmeyi sağlayacak bir yapı kazanılmış olur. Şimdi pozitif düşüncenin bize kazandırdıklarını başlıklar halinde görelim.

Rasyonel yapısı kazanılmış olur.
İnsan öğreti kalıplarının oluşturduğu sınırların da ötesinde düşünebilir ve görebilir, farklı ve özgün çözümler üretebilir.
Pozitif düşünce yapısı,düşünce sistemine özgürlük sağlar.
Pozitif düşünce yapısına sahip olan kişi ilişkilerinde ortak noktayı kolay bulur.
Hazırcevaptır.
Düşüncesi başkalarının düşünce şekillerini de içerir dolayısıyla karşısındakini daha kolay anlar.
Barışçıl bir düşünce sistemine sahiptir.
Kıskanma duygusundan uzaktır. Zira farklı düşüncelere sahiptir ve her zaman paylaşacağı birşeyleri vardır.
Kendini iyi tanır ve tatmin olacağı cevaplar üretir veya ne aradığını bilir.
Kendi kendini motive ederken çevresindekileri de motive eder.
Her zaman açık bir kapı görebilir ve dolayısıyla strese girmez.
Değişimlere ayak uydurmada süratlidir.
Pozitif düşünce yapısına sahip olanların kendine güvenleri vardır, dolayısıyla etraflarında güvenilir bir ortam oluştururlar.
Pozitif düşünme modelini benimseyen insan, beyninin kontrolünü, dolayısıyla bütün davranışlarının kontrolünü kendi elinde tutar.
Pozitif düşünce yapısına sahip insanların bir araya gelmelerinden doğacak sinerjinin boyutları, her türlü krizi aşmaya yeterli olur.
Pozitif düşünce boyutunu kazanmış insan huzurludur, etrafındakilere de huzur verir.
Pozitif düşünce yapısına sahip olan insanların kendilerini gerçekleştirmeleri daha kolaydır.
Daima çözüme yönelik bir düşünce sistemi ile hareket eder.
Pozitif düşünceye sahip insan kendi kendine karar verebilme ve yönlendirebilme yeteneğine sahiptir.
Pozitif düşünce yapısını benimsemiş insan işbirlikçi, ikna edici ve öğrenmeye daima açıktır.
Hayatınıza pozitif düşünceyi davet ederseniz, hem kendinizi hem de dış dünyayı daha fazla seveceksiniz. Kendimizi ve başkalarını sevmek özgüven oluşturur. Böylece çevremizde oluşturacağımız güvenli bir dünyada yaşamak daha sağlıklı, kolay ve mutluluk dolu olacaktır.Arz ederim.

I.BÖLÜM
KENDİNİZLE İLGİLİ FARK ETMENİZ GEREKEN ÜÇ KAYNAK:
GELECEK HAYALİNİZ
HAYAT AMACINIZ
DEĞERLERİNİZ
HEDEFLERİNİZ
OLUMLU DÜŞÜNCE


II.BÖLÜM
POZİT
İF DÜŞÜNCE NEDİR ?
NEDEN POZİTİF DÜŞÜNMEYİ ÖĞRENMELİYİZ ?
POZİTİF DÜŞÜNCE NASIL ÖĞRENİLİR?
BAŞARI İÇİN POZİTİF DUYGUNUN KAZANILMASI
POZİTİF DÜŞÜNCENİN İNSANA KAZANDIRDIKLARI
KENDİMİZİ TANIMAK
Hiç kendinizi sorguladınız mı?

Duygularınızı tanıyor musunuz?
Düşünce ve duygularınızı inatla savunuyor musunuz?

Kendinizin ve başkalarının duygularına önem veriyor musunuz?
İstediğiniz amaçlara ulaşıyor musunuz?

Kendinize güveniyor musunuz?
Hem kendinizi hem de başkalarını kırmamaya özen gösteriyor musunuz?

Kendinizi üstün görüyor musunuz?
Sürekli öfkeli ve kaygılı mısınız?

Temkinli ve sorunlardan kaçıyor musunuz?
Zaman zaman kabalaşıyor musunuz?

Hiç düşünmeden başkalarını kırarak kendinizi haklı çıkarmaya mı çalışıyorsunuz?
Başkaları sizin hakkınızda karar veriyor ve sesinizi çıkarmıyor musunuz?


Geleceğinizle ilgili kararlar almak aslında hiç de zor değildir. Zorluğu yaratan, sizin kendinizi yeterince tanımamanızdır. Hayata dair kararlar almanızı kolaylaştıracak nitelikte olan, kendiniz ile ilgili bilmeniz gereken üç temel çıkış noktası vardır.

GELECEK HAYALİNİZ.
Ernest Hemingway’in “İhtiyar Adam ve Deniz” adlı yapıtındaki ihtiyar balıkçıyı hatırlayınız.

Hazin bir öyküdür bu… İhtiyar balıkçı, Karayipler’de 85 gün olta salladıktan ve eve eli boş döndükten sonra, bir gün iyice açılıp “büyük balık”ı yakalar.

Lakin kıyıya dönerken, yedeğine aldığı, teknesinden yarım metre daha büyük olan bu kılıçbalığı, yol boyu kan kokusuna gelen canavar köpekbalıklarınca didik didik edilir.

Balıkçının bu korkunç mücadeleden elinde kala kala dev balığın iskeleti kalmıştır.

Kan revan içinde, uykusuz ve bitkin sahile yanaşırken “beni adamakıllı yendiler… hem de ne yeniş.” diye geçirir içinden…

“Yenilmedim aslında, belki biraz fazla açıldım, o kadar…”

Hayat yolculuğumuz da öyle değil midir?

Kimi için güzel bir kadındır “büyük balık”, kimi için zengin bir damat, iyi bir hayat, hayırlı evlat ya da müstakil ev, son model araba, sınırsız servet…

Kimi, büyük balığı hiç görmeden ölür. Kimi, bir kez tuttu mu, bir daha açılmaz hiç…Onunla gömülür. Kimi ise yaşam denilen şakaya gelmez deryanın dalgalarında yalpalana yalpalana arar büyük balığı bir ömür boyu… Açıldıkça bulma şansıyla birlikte artar, yitirme ihtimali… zor bulanlar, çabuk yitirir bazen…

Acımasızca yağmalanır ve sonuçta elde bir kılçıkla kalakalırlar.

Yenilgi değildir onlarınki aslında…

Olsa olsa biraz fazla açılmışlardır.

Ama insanlık, kısmen de onların fazla açılması sayesinde ilerler.

Keşke biraz fazla açılsanız… Sonra dönüp baktığınızda “iyi ki yapmışım” deseniz. Emin olun bütün bir yaşamı kıyıda geçirip, sonra da “keşke biraz açılsaydım” demekten daha iyidir.

Hayallerinizin büyüklüğü, geleceğe bakışınızın ve ufkunuzun genişliğine bağlıdır.

Çetin Altan, “Güneydoğu’daki bir ağanın milyarları istakoz ve şampanyanın tadına bakmaya yetmez.” der.

Hani köyün çobanına sormuşlar: “Çok paran olsa ne yaparsın?” “Hep soğanın cücüğünü yerim.” demiş. İleride olacağınız yeri, hayallerinizin büyüklüğü ve sıradışılığı belirler. Bakın, “hedefleriniz” demiyorum…. Yanındaki çobana sormuşlar: “Sen ne yapardın?”. “Bana bir şey bırakmadı ki!” demiş.


Karaman’da şehrin ortasında Piri Reis heykeli var. Dünya denizlerini dolaşan, o inanılmaz haritaları yapan Piri Reis, bozkırın ortasında ufacık bir şehirden çıkmış. Sizce onu diğerlerinden ayıran en önemli özelliği hayal gücü müydü?


24 Kasım 1993 tarihinde İstanbul’da Galatasaray ile Barcelona arasında oynanan Şampiyonlar Ligi ilk maçı sonunda Barcelona takımı teknik direktörü Crufyy’a bizim gazetecilerden bir soru: Galatasaray’dan Suat’ı nasıl buldunuz, Avrupa’da futbol oynayabilir mi?

Cevap: Niye burası Avrupa değil mi? Elbette dünyanın her takımın da oynar.


İşte Türk insanın zaafı ve kendine güvensizliğine çok çarpıcı bir örnek. Hem Şampiyonlar Liginde oynuyor, hem de Avrupa’ da oynayabilir mi diye soruyor....

HAYAT AMACINIZ
Yaşamınızda çok büyük bir başarısızlık yaşadınız mı? İşe yaramaz bir avukat yaşadı. Çok varlıklı bir aileden geliyordu ve anne babasının gurur kaynağıydı. En iyi okullarda okumuş, avukatlık diploması almıştı ve çok önemli insanlar tanıyordu. Fakat iyi bir avukat olarak kendisini kanıtlaması gerekiyordu. Babasının yardımını ve sosyal çevresini kullanmadan başarmak istiyordu bunu. Ancak, mahkeme salonunda bıraktığı ilk izlenim korkunçtu. Karşı tarafın gücünden o kadar korkmuştu ki büyük bir yenilgiye uğradı.

Kendisini bitkin hissettiği bir anda, kendisinden çok daha kötü durumda olan insanlar olduğunu fark etti ve işte o zaman, sorununu nasıl çözeceğini düşünmeye başladı.

Çok ünlü bir avukat olmayı başaramadı; ama kendi felsefesini geliştirdi ve kendine bir hayat amacı belirledi. Memleketi olan Hindistan’ın İngiliz egemenliğinden kurtulmasını sağladı. Adı Mahatma Gandhi’ydi…

Gandhi’ nin hayat amacı dünyayı derinden etkiledi.

O başarısız avukatın, dönüp kendine bakarak bir hayat amacı belirlemesi , Hindistan’ın kaderini değiştirmeyebilirdi. Emin olun, kendi kaderini etkilemiş ve hayatına değer katmıştır.
 
Vücut bir noktadan sonra ilaca tepki vermiyor. Endometriumun kalınlaşamamasının Bendeki sıkıntısı bu. Yapışma görünmüyor. İlaçsızda her ay aynı kalınlık elde edilmeyebiliyor. Maalesef yaşada bağlı lakin çok genç yaştakilerde de görülebiliyor. Sınırda transfer edilse ve gebe kalındığı zaman düşük tehlikesi de var.
Endometrium kalınlığı 7 mm lerde olunca gebe kalma olasılığı % 5, biraz daha kalın 7.5 mm olursa %15 tutma olasılığı. 8 mm Den az olunca gerçekten ihtimal çok az. Bakalım dinlenince ne olacak. Yalnız İstanbul'daki doktorum bundan sonraki ilaç dozumu azdan çoğaltarak kullanmamı, Firdevs hanımda direk günde 3 ilaçla başlamamı söyledi.

Moralim tabiki çok bozuk. Moralim " neden olmadı" için değil. Vücudumu çok iyi biliyorum. Sorun da belli, ve maalesef benim yapabileceğim pek bir şey olmadığı için. Çok yoruldum. Sağlığım altüst oldu. Psikolojik olarak çok yıprandım.
 
Kyra seni çok iyi anlıyorum.
http://www.kadinlarkulubu.com/archive/index.php/t-406199.html
Bu konuyla ilgili faydalı paylaşımlar var,okumanı tavsiye ederim.Özellikle oğul otu,yani melisa otu ile ilgili ...bununla ikizlere hamile kalmış bir bayan var,onun da kalınlaşma olmuyormuş.
http://forum1.cocukistiyorum.com/archive/index.php/t-5593.html
http://www.jinekologum.net/yazilar/detay/TR/80/Rahim-Duvari-Kalinligi-ve-Rahim-Duvari-Inceligi
bunu da oku lütfen.
Şu an moralinin çok bozuk olduğunu biliyorum,ama bir an önce atlatıp tedavine dönmek zorundasın.Unutma biz çok güçlü ve akıllı kadınlarız.İsteyip sebat ettiğimiz ,inandığımız sürece Rabbim de yardım edecektir.
 
Son düzenleme:

Rahim duvarı inceliği ile ilgili diğer makale ve forumlar:


Rahim duvarı inceliği nasıl tedavi edilir?
Rahim iç zarında incelme saptandığında tedavi yöntemi, nedene ve hastanın beklentisine bağlı olarak değişir. Kadın âdet miktarında azalma, âdet olamama veya gebe kalamama şikayetleriyle gelebilir.

Tiroit, polikistik over gibi hormonların dengesiz salgılandığı durumlar söz konusuysa bu rahatsızlıklar tedavi edilir. Hormonlar düzenli çalışıyor fakat rahim iç zarında bir hasar söz konusu ise histeroskopi yapılarak rahim iç zarından parça alınması gerekebiilir.

Histeroskopide rahim kamera ile gözlenir ve biyosi alınır. Bu yöntemle, rahim iç zarında incelmeye sebep olan bir enfeksiyon veya herhangi bir yapışıklık varsa aynı seansta tedavi edilir. Daha sonra tekrarlamaması için de antibiyotik tedavisi ya da spiral uygulaması yapılır.

Rahim Duvarı İnceliği Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?
Rahim duvarı inceliği neden olur, rahim duvarı inceliği, rahim duvarı inceliği nedir, rahim duvarı inceliği belirtileri, rahim duvarı inceliği uzman tv, rahim duvarı inceliği tedavisi, rahim duvarı inceliği ameliyatı, rahim duvarı inceliği uzmantv, rahim duvarı incelmesi neden olur, rahim duvarı inceliği tedavisi ahmet maranki, rahim duvarı kaç cm olur, rahim duvarı kalınlaşması sonucu ne olur, rahim duvarı kalınlaşması hamilelige neden olurmu, rehim duvari inceliği gibi bir çok soruya konumuz içerisinde cevaplar bulabileceksiniz.

Rahim duvarı inceliği halk arasında genellikle hamile kalmaya engel teşkil edecek bir durum olarak bilinmektedir. Bu durum bir çok kadının bebek sahibi olabilme ihtimaline engel teşkil etmekte ve bir çok korkuyu da yanında getirmektedir. Rahim duvarı incelmesi veya inceliğini sadece doktor muayenesi sonucunda öğrenilebilinmektedir. Rahim duvarı incelmesi veya kalınlaşması doktor tedavisi ile giderilebilir. Halk arasında genellikle %100 doğal nar suyu içilerek rahim duvarı inceliğinin giderildiği varsayımları bulunmaktadır. Rahim duvarı inceliği hormonal eksikliklerden kaynaklanan bir tür rahatsızlıktır. Halk arasında kulaktan dolma bilgilerle rahim duvarı inceliği rahatsızlığı olanlar bu tip yöntemlere başvurmayınız. Mutlaka bir jinekolog muayenesi sonucu doktorunuzun size uygulayacağı tedaviye başvurunuz.

Halk arasında rahim duvarı olarak tanımlanan “Endometrium” rahimin iç kısmını döşeyen zar tabakasına denir. Bir kas dokusu olan rahim, hamilelik evresinde ceninin büyümesi ve gelişmesi için görevlendirilen bir organımızdır. Endometirum (rahim duvarı) statik değil, sürekli yenilenen bir dokudur.

Endometrium tabakası iki bölümden oluşmuştur. 1/3′lük kısım altta bulunan yıkılmayan bazal tabakadır. Üstteki 2/3′lük kısım ise fonksiyonel tabakadır. Gebelik olmadığında dökülerek adet kanaması ile birlikte vücut dışına atılır.

Üstteki tabaka adet kanaması bittiğinde overlerden salgılanan östrojen hormonunun desteğiyle kalınlaşmaya başlar. Bu döneme proliferasyon fazı ya da folliküler faz adı verilir. Folliküler faz adet kanaması ile birlikte başlar ve yumurtlamaya kadar (ovülasyon) devam eder. Bu devrede östrojen hormonunun işlevi hakimdir. Östrojen salgısıyla kalınlığı artan endometrium, yumurtlama sonrası salgılanan progesteron etkisiyle embriyonun implantasyonu (yerleşmesi) ve gelişmesi için elverişli bir ortam sağlar.

Yumurta hücresi overden atıldıktan sonra geride kalan kısıma corpus luteum adı verilir. Korpus luteum progesteron adı verilen hormonu salgılar. Progesteronun bir görevi de endometiumun daha fazla kalınlaşmasına engel olmaktır. Progesteron etkisi ile endometrial dokular artık büyümez fakat gelişmiş olan dokuların olgunlaşması ve sıvı salgılaması başlar.

Rahim duvarı inceliği gebe kalmaya engel teşkil eden bir durumdur. Jinekologlar Rahim duvarı inceliği nedeniyle hamile kalamayan kadınlara Östrojen hormonu takviyesi uygular. Östrojen içeren kalça bantları da rahim duvarını kalınlaştırmada etkilidir. Bu konuda doktorun önerdiği tedaviyi aynen uygulamak gerekmektedir.

Rahim duvarı inceliği belirtileri nelerdir?

Rahim iç zarı her ay yumurtlama ve gebelik oluşumunu sağlamak amacıyla yenilenir.Adetin ilk günlerinde 1-2 milim olan rahim içi zarının kalınlığı daha sonra giderek artar ve gebelik oluşmazsa dökülerek tekrar incelir.Kadınlar arasında adet miktarı ve süresi farklılıklar gösterebilir.Rahim duvarı ince olan kadınlarda adetler az miktarda ve kısa süreli görülür.Hormonal bir rahatsızlık yoksa ve normal zamanında normalden çok daha az miktarda adet kanaması görülüyorsa rahim duvarı inceliği söz konusu olabilir.Gününde fakat çok az miktarda adet olduğunu söyleyen bayanlarda yapılan transvajinal ultrason incelemelerinde endometriup kalınlığı sikrus gününe göre olması gerekenden daha ince göründüğünde endometreal incelme yani rahim iç zarı incelmesinden söz edilir.

Rahim duvarı inceliği nasıl bir rahatsızlıktır?

Rahim duvarı adet siklusu boyunca beyinden salgılanan hormonların yumurtalıkları uyarması ve sonrasında yumurtlama olmasıyla giderek artan bir kalınlığa ulaşır.Adet kanamasıyla dökülerek incelir.Bu döngü menopoz dönemindeki hastalarda olmadığı için rahim iç zarı genelde ince olarak izlenir.Menopoz dönemi için normol olan bu bulgu,üreme dönemi içindeki kadınlar için normal değildir.Hormonal uyarılar devam ettiği müddetçe rahim iç zarında kalınlaşma ve dökülmenin sikluslarla beraber oluşması beklenir.Eğer bu döngü normal çalışmıyorsa veya hormonların normal çalışmasına rağmen rahim iç zarında hormonlara duyarlı bir tabaka oluşmuyorsa rahim iç zarı ince kalır.Bu durumlar genelde geçirilmiş bazı enfeksiyonel durumlar ve derin yapılmış kürtajlar sonunda da ortaya çıkabilir.

Rahim duvarı inceliği olanlar hamile kalabilir mi?

Rahim iç duvarı peş peşe salgılanan östrejen ve progesteron sayesinde belli bir kalınlığa ulaşır.Bu siklusun oluşumu sırasında yumurtlama sonrasında oluşan ve gebeliğin yerleşmesine olanak sağlayan bir durumdur.Dolayısıyla,rahim iç zarının inceldiği durumlarda ya hormonlar yeterince salgılanmıyor ve düzenli bir yumurtlama olmuyordur.Veya hormonlar salgılandığı halde rahim iç zarında ona karşılık verecek bir kalınlaşma olmuyordur.Eğer böyle bir durum söz konusu ise embriyonun beslenmesini sağlayacak olan rahim iç zarı yeterli kalitede olmadığı için embriyonun rahim içine tutulması ve gelişmesi eksik olabilir.Embriyonun rahim iç zarına tutunup burada yeni oluşan damarlar yolu ile beslenebilmesi için rahim iç zarının belli bir kalınlığa ulaşması önemlidir.Bu gelişmenin olmadığı durumlarda da gebeliğin oluşma ihtimali azalacak dolayısıyla bu tip hastalar gebe kalmada zorluk yaşayacaklardır.

http://www.kadinlarkulubu.com/forum...bebek-isteyenler-rahim-sorunu-olanlar.476879/
 
Arkadaşlar irem hanımla nasıl irtibata gece bilirim 30 haziran gidecem neyi nasıl ayarliyacam bilemedim.
 
Benim Haziran tarihi iptal edildi. Endometrium maalesef yeterince kalınlaşamadı. Bir süre dinleneceğim. Allah herkese yardımcı olsun.

Arkadaşım bozma moralini. haklısın bir umutla heyecanla başlıyoruz tedavilere ama olacak inşallah, hakkında hayırlısı buymuş demek ki. biz hep destek olacaz birbirimize.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…