- 2 Mart 2023
- 2.757
- 9.748
- 88
Bu ay yeniden işe başladım, evi yeniden taşıdım , çok iş -ev değiştirdim filan o yüzden hep eskiden diyorum yanlış anlamayın, 8-10 yıl önceki işyerimdeki sorumlu müdürüm Bulgaristan göçmeniydi. Aynı yerde oturuyorduk ( o lüks semtte, biz orta halli).benim bildiklerimde şu durumlar var
bir kısmına devlet teee zamanında getirip yerleştirilirken tapulu şekilde ev vermiş ya da yer göstermiş.
mesela istanbulda avcılarda ankarada gazi mahallesinde
bu insanlar "şehirde" yaşıyor. gidip alakasız bir köy yerine yerleştirilen göçmen pek yok (tatar matar var ama onlar çoook eski hikaye). eskiden beri şehri, tapuyu evi arsayı bilen kişiler bunlar.
misal benim ailemde kimsenin eski tapusu yok -çünkü yörüğün tapusu olmaz zaten, hayvanı olur. herkes yerleşik hayata geçince, neyle geçinecek bu kişiler? zaten bildiği bir zanaati de yok. okuma yazması çoğunun yok. (erkekler askerde öğrenmişler)
anca tarla ekip biçecek yine koyun keçi yetiştircek. tarla alma ekme biçme derdine düşüp tarla almışlar anca, o da parası olan yani. bizim de köyümüz alakasız bir yer olduğu için imar girip de müteahhit daire vermiş filan da değil. tarlalarımız da su olmadığı için çok verimsiz.
ama göçmenlerin gelip yerleştiği yer baştan şehir zaten. çoğu da şehrin de varoşu düzensiz rezil yerleri değil. toplu yerleştirince toplu imar yapılmış.
çoğu en baştan toplu, baştan tapulu yerleştirilmişler. hatta onlar için göçmen evleri göçmen mahalleleri kurulmuş. (bulgar değil ama konyada bosna göçmenleri için koca bir bosna hersek mahallesi var mesela daha çok yeni kuruldu iç savaştan sonra) benim kendi ilçemde çerkes mahallesi var. böyle gidiyor işte. bizim köyümüze elektrik 1982de geldi, su 2022de geldi, onların ülkede icat olduğundan beri hep vardı elektriği suyu, herkes okurdu, öyle düşünün.
yine çoğu lise filan okumuş, fabrika işçisi filanmış bulgaristanda (benim babam bir kamu kurumunda 40+ sene çalıştı, marangozları, elektrikçileri filan hep bulgar göçmeniydi) çoğunlukla zanaatkar, eğitimli gelmiş bu adamlar. sovyet sisteminin katkılarıyla tabi. e o yıllarda türkiyede büyük bir iç göç var, büyük ihtiyaç var okumuş zanaatkar adama, hiç boş kalmamışlar. (belki oradan zaten olduk, burada mutlak tutunmamız lazım psikolojisi de vardır, bilemem artık)
e doğruya doğru genel olarak da parayı seviyorlar, çalışıyorlar da, beceriyorlar da yani, çocuk sayısı da az e zamanında arsasını alan evini alan da sonra 1 bahçeli ev vermiş 10 daire almış vs.
ha bulgaristandan çok sonradan 1989da gelenlere, baskıdan kaçarak kendi başına gelenlere, bazı münferit kendisi gelenlere devlet yer vermemiştir belki -herkese vermiş gibi bir iddiam yok.
eniştem var, onun ailesini biliyorum onlara ev arsa verilmemiş mesela, kendileri almış. ama gitmiş suadiyeden almış. şimdi sülalesi alamaz...
mesela bu eniştem üst rütbeli subay benim. çok güzel maaşı da vardı, eşi de çalışıyor (kuzen) asla para konusunda rahat değildir... çocuklarına da kendi annesi baktı. başka o kadar maaşı bile olmayan çok kişi özel kreşlere mreşlere koşturdu mesela, bu asla öyle yapmadı hiç özele göndermedi. lojmanda arka bahçede solucan ayıklarlardı topraktan (hoş böyle şeyler yaptıran ve bir ton para ödenen kreşler de yok değil). çocukları hep belli bir limit içinde tuttu. çocuklarının hepsi (3 kız) tıp okuyor.
Birgün arabasız gelmiş, toplu taşıma ulaşımı çok sıkıntılı.
Arabayı 110-120 km hızla kullandığım için beni çok savurgan gördü, yolculuk boyunca ekonomi dersleri verdi. ( Kendisi Karun kadar zengindi, market indirimi takip eder, bize haber verirdi)


( İstanbul'da da Bayrampaşa, Silivri'de göçmenlere verilen arsalar olduğunu biliyorum komşularımızdan)