Bu yil okuyup,cok begendigim kitaplardan biri de Sairin Romani idi.
Bu eser bir sair tarafindan yazilmis ve konusu da yine siir ve sairler üzerine; ama icinde tek bir misra dahi göremiyorsunuz. Bunun yaninda siir gibi bir anlatim sizi bekliyor

Kitabin konusu da siir ve sairler üzerine.
Mitolojik bir roman olarak tanimlaniyor, bu nedenle bir sürü degisik bitki,hayvan ve mekan isimleri sizi her sayfada sasirtiyor. Mesela benim aklimda kalan yerlerden birisi Sairin Kuyusu. Sair olmak isteyen kisi siirini yaziyor ve bu kuyuya seslendiriyor. Eger siiri seslendiren kisi sair olmayi haketmisse ,kuyudan sesinin aksini duyuyor .
Bendag isminde bilge ve ünlü bir sair kimligini gizleyerek Odragend sehrine gitmektedir.On Üc Dolunayli Yil Senlikleri`ne katilacaktir. Usta sair Moottah ise 20 yildir evinden disari cikmamistir ve o da bu yil düzenlenen senlikler icin yanina 2 cirak alarak yola koyulmustur. Sairleri öldüren bir katil vardir ve bu katili arayan bir polis memurunun(ismini bir türlü hatirlayamadim:)) yolu da Odragend`e düsmektedir. Yolculugun sonunda bu üc kahraman hikayesi birbirine öyle bir baglaniyor ki ; gercekten tüylerim diken diken oldu . Masal gibi bir kitapti, ben cok sevdim