Böyle bir konu okuyunca, aklıma herzaman aziz nesinin bir hikayesi geliyor. Adam sade küçük tuvaletini yapmak için, kahvaltı ederken vc ye gidiyor, kahvaltı masasına geri dönünce, elektrikler kesilmiş, yola çıkıyor işe gitmeye, vapur geç geliyor, cok şeyler çalışmıyor, işe geliyor aynı senaryo orda, elektrikler yok, çalışan işçiler bazısı ise geç geliyor, bazısı hiç gelemiyor, soruştura soruştura sonunda öğreniyor, sabahleyin, o tuvalete gidince yağmur yağmış ama o ahmak ıslatan yağmurdan ve hemen kesilmiş. O yüzden, bütün yaşam İstanbulda duruyor. O günde amerikanın bir politikacı Türkiye e ziyarete gelmiş, atom bombası üzerine pazarlık yapmaya. Adam kendi kendine diyor ki, yaa bizim gibi bir memlekete niye atom bombasını harciyacaksiniz, eger savaş çıkarsa, biraz su sepeleyin, hemen elektrikler kesiliyor ve yaşam bitiyor. Aklıma geldikçe çok güleceğim geliyor.