Kızlar ben normalmiyim?

loyajenny

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
16 Temmuz 2013
51
2
36
Mrb kızlar,
kendim hakkında yardımcı olmanızı istedim.. ben biraz içime kapanık bir kızım sanırım.,pek çevrem yok,pek arkadaşım yok.. çok kırılganım,çabuk sinirlenirim.. içime atarım çoğu şeyi.. biri bana laf soksun arkadaşlarımdan susarım. yalan söylesin zor durumda bıraksın beni.. birkaç kez tekrarlayınca ciddi anlamda ağlayıp onu tehlikeli kişi olarak görüp birdaha ömür boyu konuşmuyorum bu yüzdende çevrem gelişmiyor .1 tane adam akıllı 10 yıllık arkadaşım var o kadar. 2,3 tane daha belki vardır ama onlarla irtibatımız koptu malesef, diğerleriylede dediğim gibi oldu hep. şuan 28 yaşımdayım ..kolay kolay zaten samimi olamıyorum kimseyle oluncada dediğim gibi olursa uzak duruyorum. başta bana öyle davranmalarına mani olamıyorum.. belkide sorun bende ..aile içinde yengemler babam,abim giibi kişiler beni kıracak,laf sokacak birşey söylerse yine çok uzun zaman susuyorum ama burda tek bir fark var bir zaman sonra dayanamıyorum patlıyorum çok asiyim aslında ama birtek ailem farkında onlara gösteriyorum bu yüzümü..haklı olduğum konuda öyle tepki veriyorum ki direkt haksız konuma düşüyorum.. sanırım bir olay karşısında nasıl tepki verilir beceremiyorum.. başkaları gibi aman gezeyim,şu kafeye gideyim..sigara içeyim.alkol alayım hiç içimden gelmiyor.tamam sigara içmek ,alkol almak iyi birşey değil zaten..ama facete zırt bırt onu beğeneyim şu fotoğrafımı koyayım gibi şeylerde içimden gelmiyor. çok göz önünde olmayı sevmiyorum.poz verirken bile sakin sabit duruşum var resmen.hayatın gerisinde kalıyorum gibi düşünmeye başladım.. kpss yi kazanamadım bir türlü 82 puan falan alıyorum ama birtürlü yerleşemedim onun moral bozukluğu da var sanırım ..ne zaman soru çözsem bana yapılanlar geliyor aklıma. yengemlerin laf sokmaları beni eskiden ağlatmaları..herşey yaa. sürekli gözlerim doluyor.. güzel de bir kızım,modern giyinirim..kendimi beğenmediğimden insanlardan kaçma gibi durumum yoktur herhalde. ama nedenini çözemiyorum.sevgili bile istemiyorum artık hayatımda.. arayan ,isteyen herkesi direkt reddediyorum. eskiden hemen aşık olurdum ,şimdi buluşmuyorum bile. ben nasıl değişebilirim.. nasıl çok çevrem olabilir yardımcı olurmusunuz. erkek değil ama kız arkadaşlarımın çok olmasını istiyorum.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Merhaba,
Yaşınız benden büyük akıl vermek haddime değil ama altında ne gibi sebepler yatıyor olabilir bu hırçınlığınızın? :44:
Mutlaka geçmişten kalan bir şeyler vardır. :26:
Hiç psikolojik destek almayı düşündünüz mü?
Ben çok pozitif biriyimdir ama her insan gibi bazen kendimi çok kötü hissederim o dönemde bile hemen psikoloğa gitmeyi düşünürüm
Çok fazla hayal kırıklığı yaşadınız mı?
Veya çevrenizdeki insanlardan darbeler aldınız mı?
Hayatınızda şu an biri var mı mesela? Aşk insanın ruhuna iyi geliyor. Tabi güzel bir ilişkiyse..
Geçmişe takılıp, kendinizi yıpratmayın derim.
Ben 2 yıldır öyle yapıyorum. Hiiiiiiiçbir şeyi takmıyorum, üzülmüyorum, yıpratmıyorum kendimi.. Hayat çok güzel
Bu yaşlara tekrar gelmeyeceğiz
 
tatlım sanırım her insan hayatında kötü şeyler yaşamıştır. kendine bile sesli söylemeye itiraf edemediği. tabii ki yaşadım.. bilmiyorum ki onların etkisi var mıdır.. psikoloğa gitmeyi de hiç düşünmedim..
ben aslında yöntemi bulabilsem kendi kendime üstesinden gelebilirim ,bugüne kadar yöntem aramadım hiç. bu yüzden konuyu açtım aslında. belki tavsiyede bulunanlar olur diye.
2 yıldan beri hiçbirşeyi takmamayı nasıl beceriyorsun?? birşeyi takıyorsundur illaki onu nasıl yeniyorsun o an?
Hayatımda kimse yok bu arada canım.gelen teklifleride görüşmeye gitmeden reddediyorum, bir sevgilide istemiyorum sanırım. zaten aşık olamıyorum artık ben.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Yazdıklarınız kendinizi fazla dinlemekten kaynaklanan sıkıntılar...

"Bana neden böyle dedi, yaptı, baktı" vs... Bir söz vardır "Fazla ince olursan (ince fikirll ya da ince eleyip sık dokuyan) sevilen, zararsız biri olursun ama asla mutlu olamazsın..."

Eminim çevrenizdekilere sorulsa "Kendi halinde, sessiz sakin bir kız" derler sizin için, kimisi de ekler "İyi kız ama soğuk, donuk, ne bileyim işte..." (Bu son kısım, sizin de kendinizle ilgili tanımlayamadığınız şey...)

Yaşınız itibariyle karakteriniz oturmuş, bu nedenle önereceğimiz şeyleri yarın sabah kalkıp uygulama durumunuz olamaz, bunlar uzun süreçler ama yaşınızın bir avantajı da kararlı davranmak için yeterince olgun olması...

Öncelikle hayatın gerisinde kalmıyorsunuz kesinlikle... Fazla gezmek, sosyal paylaşım sitelerinde aktif olmak, istediğiniz gibi çok sayıda kadın arkadaş ve hemcinsleriniz arasında popüler olmak sandığınız kadar güzel şeyler değil...

Örneğin fazla gezen insan, bulunduğu ortamlara kültür ve tecrübe nazarıyla bakarsa gezileri anlamlı olur ama gezme görme olayını abartırsa kendini geliştirmeye zaman bulamaz, malum biz kadınlar markete gitsek hemcinslerimizin basen ölçülerine, makyajlarına, ojelerine, takılarına, yanındaki adamlara, adamların yanındaki kadınlara bakmaktan ne alacağımızı unutuyoruz, hangi kadın katıldığı bilimsel bir konferansta bile konuşmacının saçına tipine odaklanmaktan söylenenleri yakalayamadığı anları fark etmiyor?

Sosyal paylaşım hesabı aşırı derecede aktif kadın... Beğeni alarak hayatında kendi beğenmediği noktaları örtme derdinde, çoğunun tabletinde en az bir tane photoshop programı yüklü ki beğenmediği cildi, fotoğraftan taşan burnu, memleketin voltajını arttıracak kadar elektrikli saçlarını beğensinler de tatmin olsun, kocası onu bırakıp halı saha maçına gittiği akşamlarda gündüzden çekilen el ele fotoğrafı koysun da "Kocası nasıl da seviyor Ayşeyi" desinler...

Çok sayıda kadın arkadaş, hemcinsler arasında popülarite... Bu en tehlikeli kısım... Bir kadının bir sürü hanım arkadaşı olması için fazlasıyla dedikoduya meyilli olması lazım... Etrafımızda atomu parçalamaktan bahsetmeye doyamayan kadın tanıyan var mı? Diyelim var, kaç tane? Muhakkak ortak bir arkadaş çekiştirilecek, aslında hayranlıkla izlenen ve kıskanılan dünyaca ünlü bir yıldıza kulplar takılacak, yemek tarifleri memleketi kurtarır ciddiyette anlatılacak... Bu saydıklarımı her kadın yapmaz ama çok sayıda kadın bir araya gelirse muhakkak birileri yapar...

Buraya kadar yazdıklarım hiçbir şey kaçırmadığınızın ispatıydı...

Yine de biraz sosyalleşeyim, en azından kafa dengi birkaç arkadaşım, daha da önemlisi iç huzurum olsun diyorsanız sanırım bunun en etkili yolu kendinizi dinlemek, iç sesinizi duymak ama sizin şikayet ettiğiniz halinizin sebebi de bu...

Kendini dinleme ayarını tutturamayan insan psikolojik sorunlar yaşar, siz iç sesinize dikkatinizi o kadar vermişsiniz ve içinizden kendinize sürekli o kadar çok eleştiride bulunuyorsunuz ki huzuru ıskalar hale gelmişsiniz... Olaylardaki dış faktörleri (sizi üzen olay, kişi, durum) olayın olduğu yerde bırakın, büyütmeyin, sizi üzecek kadar dengesiz birini ve sözlerini zihninizde taşımak sizi içten içe tüketir ve herkese karşı zırh oluşturmanızı sağlar ki bunu hak etmeyenlere bile, olumsuz deneyimleri kambur gibi taşımayın ama iç faktörlere (sizin tutumunuz, hisleriniz, yaşadığınız olayda edindiğiniz tecrübe) kulak verin... Gerçekten haklı mısınız, karşınızdaki sizi rencide etmek için mi yoksa sahiden şakalaşmak için mi çıkış yapıyor ve siz olanları nasıl karşılamalısınız? Bunu sakin kafayla yapın ilk zamanlar, şu an oluşturduğunuz "Galiba ben nerede nasıl davranacağını bilmeyen biriyim" ön kabulünüzü yıkana kadar tepkisiz kalmak daha iyi... Size iyi hissettirmeyen duygu gerçekte ne, size söylenenler mi, sizin söylenenleri haklı bulup onlarla aynı fikirde olmanız mı, bunu güzelce tartın... Eğer olumsuz yargıları olan başkalarıysa şaka yollu bile sizi incitmelerine izin vermeyin, tepkisiz olarak onları umursamadığınızı gösterin, zamanla tatsız tavırların bıçak gibi kesildiğini, böylelikle ne tepki vereceğinizi bilemeyen halinizden eser kalmadığını göreceksiniz çünkü ortada tepki verilecek bir etki kalmayacak...

Başkalarını bu şekilde düzeltebilirsiniz, bu kolay... Muhakemeniz sonunda kendinize kızdığınız noktaları da fark edeceksiniz... "Neden böyle söylemesine izin verdim, orada aklıma gelseydi de şunu deseydim, fazla mı parladım" vs... İşte bunları aşmak asıl mesele... Çünkü diğer insanlar hayatınızdan eninde sonunda çıkar ama kendinizle daima baş başa kalacaksınız... O nedenle kendinize kızın, küsün ama sonunda muhakkak barışın, kendinize "Ben neden böyleyim" diye soracak, herkesin acımasızlıkta sınırları zorladığı, alay etmek, kusur bulmak ve hırsınızı başkalarından alma konusunda yarıştıkları bir dünyada kendinizi sorgulayacak kadar düşünceli bir insan olmayı başardığınız için...
 

Kendimi fazla dinlememeye dikkat ediyorum. Kendimle ne kadar başbaşa kalırsam o kadar çok sorun çıkarıyorum kendime :44:
Mümkün olduğunca bir şeylerle meşgul olmaya dikkat ediyorum..
Memur olmama rağmen okumaya devam ediyorum, sınavlara hazırlanıyorum, sosyal ortamlar yaratıyorum kendime,
kendi kendimin doktoru olmaya çalışıyorum, bir sıkıntım olduğunda etrafımdaki insanlara sıkıntımı anlatıp aynı cümleleri duymaktansa
kendime "pozitif düşün hazal, olumlu yönünden bak, bu da geçecek, sakin ol, bunu yaşayan yalnız sen değilsin, bu yaşadığınında sana bir artısı muhakkak olacaktır, dünyanın sonu değil, sen güçlüsün bununda üstesinden gelirsin.." tarzında telkinlerde bulunuyorum
Yani 3. şahıslara pek gerek duymadan kendim üstesinden geliyorum ve başarılıda oluyorum..
Dertleşmeye her insan gibi benimde ihtiyacım oluyor tabikii.. Fakat konuyu mümkün olduğunca uzatmadan akışına bırakmayı tercih ediyorum
Boşvermişlik mi diyelim yoksa insanın kendisinin kıymetini bilmesi mi diyelim ne diyelim bilemiyorum ama sanırım en güzelide bu
Çok sinirliysem muhakkak ağlıyorum. Çünkü ben ağlamadan rahatlayamayanlardanım. Eğer ağlayacaksam zaman, mekan farketmez benim için. Ağladığımda rahatlayacaksam ağlarım. Hatta bazen söylene söylene ağlarım fakat bu durum pek uzun sürmez çünkü ağlayınca çabucak sakinleşirim En fazla 10 dk diyebilirim Hemen ardından gözyaşlarımı silip hiç kimse benden ve gözyaşlarımdan daha değerli değil der ve toparlanırım Defalarca yaşadım bu durumu Bencillik değil sanırım bu.. Sadece artık ruhumun, bedenimin kıymetini daha iyi biliyorum
Kafamı dağıtmam gerekiyorsa tek başıma alışverişe çıkarım. Hiçbir şey almayacaksam bile mağaza mağaza dolaşırım. Veya boş boş dolaşıp hava alır neler yapabileceğimi düşünürüm.. Elimden bir şey gelmiyorsa akışına bırakmayı tercih ederim.
Aşık olmak nedir bilemiyorum, tanımlayamıyorum ama 3 yıllık ilişkimden sonra bende kimseye bir şeyler hissedemem diyordum. Yakın zamanda biriyle tanıştım ve hayatıma renk kattı. Şu an birlikteyiz ve ben hiçbir şey düşünmeden sadece onu yaşamaya çalışıyorum. Onu yaşarken kendimide keşfediyorum. İkili ilişkilerde insanın kendini daha iyi tanıdığına inanıyorum Aşık mıyım? Bilmiyorum. Çünkü aşık olmak nedir onu bilmiyorum. Onun yanında çok mutlu, huzurlu, rahat ve sevimli oluyorum Bu da yetiyor bana Benim pozitif yanım onuda etkilemiyor değil hani Şaşırıyor zaten düşünce yapıma, bu kadar pozitif olmama Ben böyleyim.. İnsan bazı huylarını değiştirebilir.. Umarım sende daha pozitif, neşeli ve bazen umursamaz olursun
Çok uzun oldu ama yazdıkça yazasım geldi napayım Hoşça kal..
 

Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş canım, senden böyle yerinde tespitler bekliyordum zaten..çok teşekkür ederim.. söylediklerini uygulamaya çalışıyorum birkaç gündür.. yazmak için ancak fırsat bulabildim.tamda dediğin gibi. niye bana böyle dedi? cevap versemiydim? şöyle mi deseydim, böyle mi deseydim? niye şunuda söylemedim? bana nasıl böyle söyler v.s hep bunlar dönüyor kafamda.. ama yazını okuduğumdan beri daha rahatladım biliyormusun.. gerçekten aklıma bile gelmiyor artık ,herhalde bunları duymaya ihtiyacım varmış..

Hani sen olumsuz yargıları olan başkalarıysa şaka yollu olarak bile sizi incitmelerine izin vermeyin, tepkisiz olarak onları umursamadığınızı gösterin demişsin ya..doğru anlıyorum deme? hiç birşekilde cevap vermezsem bu tür bana karşı davranışların kesilceğini söylüyorsun? teyit etmek istedim çünkü bunu uygulamaya çalışıyorum da canım.
 


Susarak susturulacak insan da vardır lafın ağzına tıkılması gereken insan da...

İnsanların üzerimize gelmesinden bunaldığımız dönemlerde herkes "büyük harflerle konuşuyor" gibi gelir insana, özellikle böyle dönemlerde iki tür insana karşı da tepkisiz kalmak, susmak lazım ama neye, nereye kadar susacağız, bu kısma dikkat...

Bu suskunluk molası susup neyle karşı karşıya kaldığınızı anlamak için... Biraz suskunluk ve derin nefesin ardından karar vermek en güzeli... Gerçekten sizi incitmek için bir kasıt var mı ortada? Varsa bunu söyleyenin niyeti nedir, kimdir bu insan? Eğer konuşarak kendinizi ifade edemeyeceğiniz kadar boş bir insan varsa karşınızda siz bir söylersiniz, o iki cevap verir, çamura taş atıp kirlenmiş, daha çok sinirlenmiş olursunuz... Doğal olarak burada umursamaz bir edayla susup oralı olmamak karşınızdakine en güzel cevaptır çünkü bu tip insanların amacı dikkate alınmak, sizin huzursuzluğunuzdan beslenmek ve hiçbirimiz bu zararlı türün beslenip daha da çekilmez hale gelmesini istemeyiz değil mi? Unutmayın gıdasız kalan bünye nasıl ölürse bu keyiften mahrum kalan da üstüne gittiği kişinin umursamazlığı karşısında aradığını bulamayacak ve sizde bir etkisi kalmadığını gördüğü için sıkılıp yersiz tutumlarını üzerinizde denemekten vazgeçecektir...

İlle de "Ben bir şey söylemen rahat edemem, lafın altında kalamam" diyorsanız sıcağı sıcağına değil, uygun zamanda siz de şaka yollu ve gayet sakin göndermelerde bulunun ama emin olun böyle bir insana laf sokmak, cevap vererek lafı gediğine koymak yersiz çünkü o siz ne söyleseniz daha saçma bir karşılık bulur ve siz bir öncekinden daha kötü hissedersiniz kendinizi... Burada bu konuyu böyle masum cümlelerle açarak, şu içli ifadeleri kullandığınıza göre birini iğneleyecek, kendi silahıyla vurabilecek katılıkta değilsiniz, o nedenle bu durumlarda susmak en güzeli...

Eğer karşınızdaki ince fikirli olmayışından kaynaklanan potlar kırıyorsa hem kırılmamak hem de onu kırmamak için yine mola verip sonrasında sakin bir şekilde açıklamanızı yaparsınız... Yani uzmanlar da dinimiz de boşuna susmanın erdemine değinmemiş... Susan insan en güçlü insandır, kızdınız mı, alınıyor musunuz, patlayacak mısınız, kafa karıştırır susan insan... Başkalarının huzurunu kaçırmak için zaten kafanın yüksek kapasitede çalışamıyor olması lazım bir de siz aklını karıştırırsanız sizi rahatsız edenler neye uğradıklarını şaşırırlar...

Yine de lütfen dikkat edin... Umursamayarak susmakla sinip susmak farklı şeyler... İçinizde ne hissediyorsanız dışarıdan öyle görünürsünüz ve sinerek susan bir insanın üstüne daha çok gidilir... Anahtar sizi üzen kişi ve durumları içeride, kalbinizde gerçekten umursamamaktır...

Olumsuz durum ve kişileri umursamadıkça güçlenecek güçlendikçe daha umursamaz olacaksınız, bundan emin olabilirsiniz...
 

Teşekkür ederim canım ,çok sağol önerilerin için düşüncelerin için..söylediklerine dikkat edeceğim. çok sağol tekrardan
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…