Ne yazık ki burada mesele size ait olan soyismini kimden edindiğiniz değil, size ait olan bir şeyin size seçenek sunulmaksızın elinizden alınmasıdır. Soyisim bir kenara, kütüğünüzü bile bir yerden alıp bir yere koyuyorlar; "Hadi bakalım, sen artık buralısın" der gibi. Ortada kadının kişilik haklarının ihlâli söz konusu. Elbette kadının yaşadığı tek hak ihlâli bu değil; ancak bu uygulama kadına toplumsal bakış açısının, kadının ailesinden alınıp kocasının ailesine verilmesinin, soyun kadınla devam edememesinin, kadının uygulamada miras dışı bırakılmasının sembollerinden biri.
İki ismim olduğundan ben de bekarlık soyadımı bıraktım; eğer şansım olsaydı yalnız bekarlık soyadımı kullanırdım (Emsal Yargıtay kararı gereği Aile Mahkemesi'ne dava açılarak bekarlık soyadına dönülebildiğine dair bir haber okudum yakın zamanda; üstünde duracağım). Eşim beni bir yerden "aldığı", sorumluluğum babamdan ona geçtiği için değil; benim şahsımda böyle yakıştırmalar imkân dışı. Ancak Cemil Meriç'in dediği gibi günümüzde "Bütün savaşımız kelimelerle"; dolayısıyla temel olarak konsepte karşıyım.