• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kızlar nişanlıyım kafamı karıştıran konular var

demın bır konudan gelıyorum bızlerınde gercekten ortası yok
kadın atanacak
babası tutmus demıskı ev al ,400 bın ev fıyatıysa 500 bın faızı var... ev aıle evı olacak konu sahıbıne cok kucuk odeme yardım edecekler ama 10 yıl tum parasını eve yatıracak olmasına ragmen onun ustune olmayacak ev ...

bu sekılde cocugunun ustunden gecınen-cocugunu magdur eden coook aıle var
dunde baska bır konuya ifrit olmustum
genc yenı evlı adam habıre aılesınden para ıstıyor aılesıyle yasayan bekar kardesde abısının bu tutumundan artık rahatsız kardesı lıncledıler ne bıcım kardessın dıye o ayrı konu da orada da cocuk habıre aılesını söğüşlüyor yanı


gercekten ortamız yok

bende hasretım kendıyle mesgul yası buyuk ınsan gormeye 50 olunca yaslandım bana cocugum baksın dıyende var aıle bızı dunyaya getırdı bıze hep bakacak dıyen cocukta keske herkes kendısıne baksa kımse kımsenın ustune yuk olmasa , ınsan olan zaten zor durumda olana yetısır bakar o ayrı ama sureklı elı ustunde bır omur ustunde yuk olmak bırılerının de ne bıleyım...

cogu ınsan cocugum ılerde bana bakar dıye doguruyor ya o hesap ıste ...hep bırılerıne guvenerek yasama durumu . bu cok sıkıntı cok bencılce . cocugunda bır hayatı var anne babanında halbukı ... kımse kımseyı magdur etmemelı . kadın evden calısır yemek pasta yapar satar tulbent yapar kenarına oya nakıs yapar satar hem eve para gelır hem kocasına bakar mesela
ama yoook kocama bakıyorum demelı sadece
emınım kı kabul gün gezıyordur kocayı evde bırakıp

gelın es aılesıne bakmak zorunda da degıl tum gelırlerını sureklı bır yere aktarmak zorunda da degıller evet aıleye destek olursun ama bu kımseyı magdur etmeden olmalı

buradakı nısanlı bu dengeyı kuramayacagını bıldıgınden en bastan acıkca konusmus sanırım konu sahıbı verecek kararını artık

Demek istediklerim bunlardi işte! Herşey ondan sonra arap saçina dönüşüyor. Normal şartlarda kendiliğinde yardim etmek isterken, bu senin vazifen olunca mecburiyet oluyor ve istemekten çikip, yük olabilir. Bundan dolayida tartişmalar huzursuzluklar,..

Demiyorum ki hiç yardim olmasin. Tabiki olacak. Hepimizin ihtiyaci var. Ancak süre ve konum çok önemli şeyler. Dediğin gibi başkalarina güvenerek yaşamak asil problem. Yoksa biri iki yardimi, hatta bir süre yardim kimse sorun etmez. O ince çizgiyi ben birtürlü anlatamadim
 
Türkiye’de 50 yaşından sonrası yaşlı çünkü. Karşılaştırma yaparken hayat şartları, çalışma koşulları, dolayısıyla oluşan bedensel yorgunluğu göz ardı etmeniz dikkatimi çekti. Benim yakın arkadaşımın babası yurt dışında yaşıyor adam 10 senedir her sabah koşuya çıkıyor işe gitmeden. Türkiye’de zaten insanlar trafiği hesaba katıp işe gitmek için 6da uyanıyor, ne ara nasıl koşsun, nerde koşsun? Çalışma saatleri uzun, çoğu iş yeri cumartesi de çalıştırıyor. O bedensel yorgunluk ileride hastalık olarak gösteriyor kendini. Avrupa’nın 50 yaşıyla Türkiye’nin 50 yaşını karşılaştırmak o yüzden sağlıklı bir karşılaştırma gibi gelmedi bana.

Burdada insanlar saat 6da kalkip işe gidiyorlar, 1 saat trafikte kaliyorlar. Ha mesai saatleri farkli evet fakat Türkiyedede herkes ağir koşullarda çalişmiyor ki. Burda kaç konu okuyoruz, memur olan insan bile bu kafada.
 
Merhaba kızlar ben şu an nişanlıyım nişanlım ailenin tek erkek evladı babasının kronik bir rahatsızlığı var sürekli hastaneye gitmek durumunda çalışamıyor.Nisanlimin annesi ilgileniyor eşiyle maddi ve manevi olarak nişanlım ve kardeşi destek olacak.Benim de birtakım endişelerim var. Ailesinin mağdur olmasını tabii ki istemem ama bu durum benim ailemi mağdur eder mi diye düşünmüyor değilim. Nişanlımın ailesine karşı maddi ve manevi sorumluluğu olacak anlayacağınız (Tabi ki destek olacak ailesi ama kendi ailesini de mağdur etmemek şartıyla) Ben maddi ve manevi anlamda nişanlımın bu dengeyi kurabilecek mi onu düşünüyorum.İki tarafın gönlünü de hoş tutabilecek mi beni düşündürten konular bunlar. Bencil düşünmüyorum ama sonuçta bizim de bir ailemiz olacak kendimizi de düşünmek zorundayım. İki tarafa da yetişecek gücü bulabilir mi maddi ve manevi olarak bunları düşünüyorum.Siz olsanız ne yapardınız? Nasıl düşünürsünüz?Bana fikir verebilir misiniz?
Her açıdan nerden bakarsan bak zor bir evlilik olacak, genelde erkekler karısından kısıp ailesine gelir sağlıyor, denge kurabilen o kadar az ki, ben de size soruyorum neden böyle bir evlilik, neden bu adam, bir daha düşünün ya da bu korkularınızı nişanınızla paylaşın, hoş paylaşsanız bile olumlu konuşacaktır vazgeçmemeniz için...
 
Sizde çalışacaksınız, yardımcı olacaksınız. eşiniz 7*24 sürekli babasının başında değildir zaten.
İllaki dönüşümlü bakılıyordur, kardeşi de varmış zaten. Hep birlikte konuşup, elele verip maddi manevi bir düzen oturtursunuz.
Kaygılarınızı anlamakta güçlük çekiyorum.
Ben derdinizi çözemedim inanın, bir yola çıkacaksanız, nişanlınıza sevgi ve güvenle bağlıysanız sizde taşın altına elinizi koyacaksınız. Beraber sorumluluk alacaksınız.
Ama yok ben maddiyat olarak rahat olup, düşünmek istemiyorum bunları derseniz evlenmeyin o zaman. Hiçbirşeyin garantisi yok çünkü. Allah korusun hasta olan sizin babanız da olabilirdi.
 
Burdada insanlar saat 6da kalkip işe gidiyorlar, 1 saat trafikte kaliyorlar. Ha mesai saatleri farkli evet fakat Türkiyedede herkes ağir koşullarda çalişmiyor ki. Burda kaç konu okuyoruz, memur olan insan bile bu kafada.

O 6’da işe giden insanlar kaçta işten dönüyorlar onu da yazar mısınız? Bir saat trafik İstanbul şartları için trafikten sayılmıyor zaten artık o da ayrı bir konu. Belirttiğiniz gibi mesai saati farklı evet benim işe gidiş saati örneklemesiyle vurgulamak istediğim buydu zaten. Büyük bir çoğunluk ağır koşullarda çalışıyor. Memurları daha doğrusu devlet personelini hariç tutuyorum ama özel sektör ağır koşullarda çalışıyor. Hadi bedensel yorgunluğu bir kenara bırakalım hayat pahalılığından onun yarattığı psikolojik etkiden haberiniz var mı? Yine aynı yere geliyoruz Türkiye’de 50 yaşından sonrası yaşlanmış sayıyor kendini çünkü bedensel ve zihinsel olarak yaşlanmış oluyor. İki ülkenin 50 yaşını ülke şartlarını hesaba katmadan genelleme yaparak karşılaştırmak doğru gelmiyor bana bu yüzden.
 
Ben destek olmasın demiyorum ki nerden çıkardınız bunu?

Ben destek olup olmamasini yazmadim ki. Adam mecbur yardim edecek bu durumda. Orasi belli.sizde calismiyorsunuz ve simdiden adamin yetip yetemeyecegini sorguluyorsunuz. Buna da hakkiniz var, sonucta yükü beraber tasiyacaksiniz öyle veya böyle. Ama tasiyamam diye düsünüyorsaniz evlenmemeniz lazim. Aksi takdirde hem adamin yükü kat kat artacak, hemde siz mutsuz olacaksiniz. Su anda secebiliyorsunuz daha. Evlendikten sonra is "kabul ettin" e gececek.
 
O 6’da işe giden insanlar kaçta işten dönüyorlar onu da yazar mısınız? Bir saat trafik İstanbul şartları için trafikten sayılmıyor zaten artık o da ayrı bir konu. Belirttiğiniz gibi mesai saati farklı evet benim işe gidiş saati örneklemesiyle vurgulamak istediğim buydu zaten. Büyük bir çoğunluk ağır koşullarda çalışıyor. Memurları daha doğrusu devlet personelini hariç tutuyorum ama özel sektör ağır koşullarda çalışıyor. Hadi bedensel yorgunluğu bir kenara bırakalım hayat pahalılığından onun yarattığı psikolojik etkiden haberiniz var mı? Yine aynı yere geliyoruz Türkiye’de 50 yaşından sonrası yaşlanmış sayıyor kendini çünkü bedensel ve zihinsel olarak yaşlanmış oluyor. İki ülkenin 50 yaşını ülke şartlarını hesaba katmadan genelleme yaparak karşılaştırmak doğru gelmiyor bana bu yüzden.

Burda her iş ayni değil ki. Saat 17de evde olanlar var, saat 19-20dede evde olanlar var.

Ben Türkiyenin şartlarini tartişmiyorum ki. Elbetteki zor. Hatta benim tahmin edemeyecek kadar. Eğitimi, sinavi, cocuk büyütmesi evet çok zor. Elbette karşilaştirma bile zor.

Ancak çoğu 50+insani yorgunluğundan değil, birazda güvendiğinden, kültür bunu normal kabul ettiğinden dolayi fazlasi ile güveniyor çocuklara.

Benim için söylemesi kolaydir belki ama ne olursa olsun, ne kadarda yorulsam, ben çocuğuma güvenmek istemem, ona muhtaç olmak istemem. Neticede ben şartlari biliyordum. Bir gün yaşlanacağimi. Çocuğum ile aramda 30 yil var. Ben 30 yil daha ilerdeyim ondan, tecrübe olsun, maddiyat olsun. Bu bazi şeylere yansimali diye düşünüyorum. Kim bilir tam asil sikinti burda. Ileriyi düşünmemek, sadece yarini kurtarmak.
 
Hii tek çikarabildiğin omu? Yazdiklarimdan? Onu niye yazdim biliyormusun? Çünkü burda konu sadece hastalik değil (ki tam ne hastalik, ne derecede olduğu bile belli değil). Konu genel olarak Türkiyede 50 yaşindan sonra bile kendini yaşli görme psikolojisi var. Kendine baktirma sevdasi var. En küçük ağrida doktora gidip ilaç isteme sevdasi var.

Cocuklari sigorta olarak görüp, ondan geçinme isteği var. O bisiklet örneğide onun için verildi. Burdaki yaşlilarda o psikolojinin olmadiği. Kendilerini yaş ile hemen hasta olarak görmek istemediklerini, bisiklet ile her işini halen hal ediyorlar. Bunu anlatmak istedim. Yani o bireysellik sadece evlatta yok, yaşlidada var.

Kaldi ki kaç defa yazdim, adamin normali oysa, yapsin, baksin annesine babasina. Ancak konu sahibi evlenmek zorunda değil. Bu şartlari herkes kabul etmez diye.
Konu nasil yurtdişındaki 70liklerin bisikletle gezmesine geldi ben anlamadım.
Adam hastaymış-hasta.
Yurtdışında hasta olupta 30-40 yaşında emekli olanlar yokmu? Ben şahsen çok tanıyorum. 50 yaşında zor yürüyenlerde var.
Türkiyede yazlık komşularımda 60-70 yaşında gayet fitler, bisiklet ile sahilde gezip pazar market eksiklerini görüyorlar. Balık tutup, koşu yapanlar bile var içlerinde. Hiçde gelip çoluk çocuk bize baksın kafasında değiller. Çoğu evine temizlik için yardımcı bile çağırmıyorlar.
Tam tersi çocukları, torunları haftasonları yada tatilerde gelip eve çöküyorlar yemek, temizlik, hizmet bekliyorlar.
Birşeyi genelerken daha derin bakmalı.
Konu sahibinin bu konuda endişesi varsa, ki belliki nişanlısı hep bir şekilde ailesine destek çıkacak, evlenmez olur biter. Yada kendisi işe girmeyi düşünmeyi bırakıp bu düşünceyi hayata geçirmeyide deneyebilir. Nişanlısının maaşını hesaplayana kadar ben nekadar kazanıyorum nekadar katkıda buluncağım diyede kafasını yorabilir. Bu aileye yapılan destek olmasada geçerli.
 
Burda her iş ayni değil ki. Saat 17de evde olanlar var, saat 19-20dede evde olanlar var.

Ben Türkiyenin şartlarini tartişmiyorum ki. Elbetteki zor. Hatta benim tahmin edemeyecek kadar. Eğitimi, sinavi, cocuk büyütmesi evet çok zor. Elbette karşilaştirma bile zor.

Ancak çoğu 50+insani yorgunluğundan değil, birazda güvendiğinden, kültür bunu normal kabul ettiğinden dolayi fazlasi ile güveniyor çocuklara.

Benim için söylemesi kolaydir belki ama ne olursa olsun, ne kadarda yorulsam, ben çocuğuma güvenmek istemem, ona muhtaç olmak istemem. Neticede ben şartlari biliyordum. Bir gün yaşlanacağimi. Çocuğum ile aramda 30 yil var. Ben 30 yil daha ilerdeyim ondan, tecrübe olsun, maddiyat olsun. Bu bazi şeylere yansimali diye düşünüyorum. Kim bilir tam asil sikinti burda. Ileriyi düşünmemek, sadece yarini kurtarmak.

Türkiye şartlarını tahmin edemediğiniz belli orasını anladım zaten ama yok saymayın onu söylüyorum sadece. Yorumlarınızda hep bunu yapıyorsunuz. Benim annem de her zaman çocuğum bana bakmak zorunda değil der evet zorunluluk değil belki ama bakılmalı. Bu konuda mesela baba hasta anne evde ona bakıyor. Ne yapsın çocuğu hadi ben kendi hayatımı kuruyorum size kolay gelsin mi desin? Yine Avrupa şartlarında düşünüyorsunuz, oranın emeklisiyle buranın emeklisi bir değil. Burda aileler hadi 18 oldun artık başının çaresine bak mı desin? Anne baba binbir emek, özveriyle çocuk büyütürken çocukların büyüdüğünde anne babasını yük görmesi bence asıl mesele.
 
Konu sahibi benim su an anlamadıgım nisanlıymıssınız nisanlanmadan önce durumları bilmiyor muydunuz? Neden nisanlıyken düsünmeye basladınız bunları? Ve bunları düsünecek kadar durumun gidisatı sizi endiselendirmeye baslamıs. Merak ettiğim insan herseyi bilerek nisanlanır bu yola adım atar.
 
Ailesinin mağdur olmasını tabii ki istemem ama bu durum benim ailemi mağdur eder mi diye düşünmüyor değilim.

Bu kısımdan benim anladığım kendi kök ailenize de yardım vs edilmesi mi?

Şöyle ki zorunluluk varmış. Sağlık gibi bir şey söz konusu olmasaydı söyleyeceklerim farklı olurdu.

Babanın maaşı varmış ama borcu da varmış.
Borç takriben ne zaman bitip kendi bütçelerine dönecekler?
Kardeş ne kadar nişanlınız ne kadar destek olacak?
Evleri kira mı, lükse kaçıyorlar mı vs...

Cevaba muhtaç sorular.

E tabi siz de ailenize destek olmanız gereken bir durum var ise hem kök ailenize hem de yeni kuracağınız ailenize katkıda bulunmak için çalışmakta büyük fayda görüyorum.
 
Benim arkadaşımın annesi felç geçirdi.
Kız evlenmedi ben hayatımı anneme adadım dedi.
Cuhku maddi manevi anneye adanmış hayat .
Bunu kimse çekemez dedi.
Ev kredisi felan da cekti zaten.
Bu durumda bu adam şuan evlenmeye müsait değil.
Siz de bu durumu şuan kabullenememisken evlenince hiç çekemezsiniz yol yakınken vazgeçin.
 
Sizde işe başlayınca geceniz gündüzünüz karışacak, kendi ihtiyaçlarınızdan kısacaksınız, afedersiniz ama eşek gibi çalışacaksınız.
Anne babasını mağdur etmesin elbette kimse ama 2 ev geçindirmeye gücü yetmeyende bir zahmet evlenmesin.
Ailesine baksın maddi durumunu düzeltene kadar.
İki tarafında birbirinden bu fedakarlığı beklemeye hakkı yok. Bencillik bu.
Akşam yemek yapmaya bile mecaliniz kalmadan eve geldiğiniz zaman daha çok gözünüze batar bu yardım meselesi.
 
Son düzenleme:
Sizde işe başlayınca geceniz gündüzünüz karışacak, kendi ihtiyaçlarınızdan kısacaksınız, afedersiniz ama eşek gibi çalışacaksınız.
Anne babasını mağdur etmesin elbette kimse ama 2 ev geçindirmeye gücü yetmeyende bir zahmet evlenmesin.
Ailesine baksın maddi durumunu düzeltene kadar.
İki tarafında birbirinden bu fedakarlığı beklemeye hakkı yok. Bencillik bu.
Akşam yemek yapmaya bile mecaliniz kalmadan eve geldiğiniz zaman daha çok gözünüze batar bu yardım meselesi.

Is zaten yardim etmeyi gecmis. Cocuklar annelerini ve babalarini bundan sonra maddi manevi tasiyacak. Bencede bu durumda evlenilmez. Heleki Türkiyedeki durumlari göz önünde bulundurursak
 
B
Merhaba kızlar ben şu an nişanlıyım nişanlım ailenin tek erkek evladı babasının kronik bir rahatsızlığı var sürekli hastaneye gitmek durumunda çalışamıyor.Nisanlimin annesi ilgileniyor eşiyle maddi ve manevi olarak nişanlım ve kardeşi destek olacak.Benim de birtakım endişelerim var. Ailesinin mağdur olmasını tabii ki istemem ama bu durum benim ailemi mağdur eder mi diye düşünmüyor değilim. Nişanlımın ailesine karşı maddi ve manevi sorumluluğu olacak anlayacağınız (Tabi ki destek olacak ailesi ama kendi ailesini de mağdur etmemek şartıyla) Ben maddi ve manevi anlamda nişanlımın bu dengeyi kurabilecek mi onu düşünüyorum.İki tarafın gönlünü de hoş tutabilecek mi beni düşündürten konular bunlar. Bencil düşünmüyorum ama sonuçta bizim de bir ailemiz olacak kendimizi de düşünmek zorundayım. İki tarafa da yetişecek gücü bulabilir mi maddi ve manevi olarak bunları düşünüyorum.Siz olsanız ne yapardınız? Nasıl düşünürsünüz?Bana fikir verebilir misiniz?
bencillik değil bu, tabi ki düşüneceksin. yarın öbür gün abuk subuk bi şey yaptıklarında ama adam hasta deyip seni her türlü susturma imkanı var. Kalp kırmadan senin için kurmayı istediğin hayat İçin ne doğruysa onu yapmaya çalış. Tabi ki eşine destek olursun ama denge önemli
 
B

bencillik değil bu, tabi ki düşüneceksin. yarın öbür gün abuk subuk bi şey yaptıklarında ama adam hasta deyip seni her türlü susturma imkanı var. Kalp kırmadan senin için kurmayı istediğin hayat İçin ne doğruysa onu yapmaya çalış. Tabi ki eşine destek olursun ama denge önemli
Evet çok saçma sapan alakasız şeyler için bile hastalığı bahane edebilirler.
 
Ben anlatamıyorum heralde. Adam hasta diyorum buradaki yaşlılar geziyor bisiklete biniyor diyorsun. He arya he..
Yav kudra konu sahibi hicbir konuda net bilgi vermiyor ama kayın adamın yatalak veya kadının çalışamayacak kadar yaşlı olmadığına emin gibiyim. Ana baba diyince hele bir de kuyruğa hastalık takınca gözümüz kör oluyor ama Arya hakli, bu konu gereksiz duyarda madalya alır. Misal benim eşim ağır kronik hasta, hala çalışıyor, ben hala çalışıyorum bir şekilde bakıyoruz çolugumuza çocuğumuza ( yaşımız da epey var ayıptır söylemesi) eşim yatalak olursa bakıcı tutar mecbur yine çalışırım çünku yaşamak zorundayım. Bu arada benim kp de bel fıtığı oldum diyip 50 yaşında emekli olmuştu, evde bi yumurta kırmak zor geldiği için de kv yi zorla genç emekli edip eve kapatmıştı. Hep aynı hikâye yani, hep de düşülür
 
Yav kudra konu sahibi hicbir konuda net bilgi vermiyor ama kayın adamın yatalak veya kadının çalışamayacak kadar yaşlı olmadığına emin gibiyim. Ana baba diyince hele bir de kuyruğa hastalık takınca gözümüz kör oluyor ama Arya hakli, bu konu gereksiz duyarda madalya alır. Misal benim eşim ağır kronik hasta, hala çalışıyor, ben hala çalışıyorum bir şekilde bakıyoruz çolugumuza çocuğumuza, eşim yatalak olursa bakıcı tutar mecbur yine çalışırım çünku yaşamak zorundayım. Bu arada benim kp de bel fıtığı oldum diyip 50 yaşında emekli olmuştu, evde bi yumurta kırmak zor geldiği için de kv yi zorla genç emekli edip eve kapatmıştı. Hep aynı hikâye yani, hep de düşülür
Bir başka konuda da söyledim herkes kendi hayatından yola çıkarak yorum yapıyor. Benim babam yaklaşık 1 yıl hastaydı. Evet ayaktaydı, gidip geliyordu ama bakıma muhtaçtı. Evde yalnız bırakamıyorduk, sürekli hastaneye gidip geliyor son 3-4 ayda hastanede yatıyordu. Yani yatalak olmaması bakıma muhtaç olmadığı anlamına gelmez.

Kronik hastalıklar da yaş ile daha yoğun hissedilmeye başlar. Hayatını çok ağır bir kronik hastalıkla geçiren ablam çalıştı çabaladı malulen emekli oldu. Annem 74 yaşında, astımı, tansiyonu ve şekeri var. Yalnız yaşar, kendine bakar gerekirse ama hastaneye yalnız gidemez, alışverişe yalnız gidemez, hergün kontrol etmezsem olmaz. Gözüm üstünde olmak zorunda.

Yani sözün özü adamın yürüyebiliyor olması kendine bakabileceği anlamına gelmez.
 
kafa karıştırıcı şeyler bunlar
aileniz biliyor mu bu olayı onlar ne diyor?
bu arada kardeşi kız mı erkek mi evli mi?
yarın öbürgün ordan bir sorun çıkabilir
birde ailesi sömürücü mü mesela

kimisi bunları yaptırır çok çok çekinir kimisi de çocuğum değil mi yapacak der bu önemli

herşeyi iyi düşünün ve öyle yapın
 
Back
X