kizlarr haydi herkes kendinden bir seyler katarak hikaye olusturalim

Genc erkek daha hizli kosarak en sonunda ona yetisti ve omzundan tutup kendine cevirdi. Pakize şoke oldu.
 
Once uzun uzun bakistilar, hayat durmuştu sanki. Gözlerini birbirine kilitlediler. Dudaklarına baktılar. Pakize korkuyordu genç adam kararlıydı ve opmeye başladı. Pakizeyi soluksuz bırakana dek devam etti.
 
Pakize bir hışımla adamın kollarından kendini kurtardı bu arada dışarıda gok delinircesine yağmur yagiyordu,pakize adama bir tokat attı hizli adımlarla kaçıyordu adam da pakizenin arkasından koşuyordu pakize bir evin bahçesine saklandı...
 
Yasadiklarina inanamiyordu.
Çocukluk aşkı Kenan onu bulmus yakalamis ve sokagin ortasinda öpmüştü.
Kovuldugu evden kaçarken Kenan'la karşılaşmasının bir anlami olmaliydi.
Acaba saklandigi yerden çıkıp gidip onunla konuşsa miydi...
 
Yaşadıklarının ağırlığı bir yandan düşünceler bir yanından sarmıştı. Tam o anda pencere açıldı ve gür bir ses heey kadın bu yağmurda bahçemde oturmuş ne yapıyorsun diye yankılandı.
 
Pakize bir anda saklandığı yerden kalkıp sesin geldiği yöne baktı çok korkmuştu ve ağlıyordu konuşamadı bir türlü fakat aynı ses bahcemde izinsiz ne yapıyorsun nasıl buraya girersin hırsız misin yoksa diye bağırdı ve polisi aradı...
 
Yağmur damlaları arasındaki gözyaşları farkedilmemişti bile.
Beyninin duvarlarına çarpıp yankı yapan 'hırsız mısın' sesi susmak bilmiyordu.
Ancak bunu algılamakta o kadar çok zorlanıyordu ki sürekli tekrar ettiği 'hırsız mısın' kelimesi artık anlamlandıracağı bir kelime olmaktan çıkmıştı.
Sevinç, korku, endişe bütün duyguları karmakarışık olmuş bedenini eritiyor gibiydi.
Bu duyguların içince sıkışan ruhu artık daha fazla dayanamamış bedeninden kaçmak istiyordu sanki.
Ve bir çuval gibi kendini bırakıverdi yere Pakize.
Bayılmıştı...
 
Nice sonra kendine geldiğinde bir hasta odasındaydı. Upuzun hortumlar serum şişelerine uzaniyordu kollarından.. Nasıl geldiğini anlamlandiramiyordu. Ne olmuştu? O an kapı açıldı ve...
 
İçeriye giren kişi Kenan'dan başkası değildi. Korkudan gözleri dolmuştu, sesi titreyerek "iyi misin? Çok korktum" dedi
Pakize yatağından doğrularak "şimdi daha iyiyim" dedi. Gözlerinin içi parlıyordu. O sırada doktor içeri girdi ve tedirgin bir ses tonuyla "ters giden birşeyler var" dedi..
 
Ara ara olan bayılmalarını bünyesinin hassas olmasına bağlamıştı Pakize.
Ama sanırım ters giden birşeyler vardı.
Tam Kenan'a kavuştuğunu düşünürken bu da nereden çıkmıştı?
Düşünceler aklından tren misali hızlı hızlı ve büyük bir gürültüyle geçiyordu.
Aklındaki sesleri susturmak istiyor ancak mani olamıyordu.
Niçin bu kadar karamsar olduğunu da anlamlandıramıyordu.
Belli ki bazı şeyleri hissediyor bu sebepten geriliyordu.
Bu saniyeler süren fakat Pakize' ye bir ömür gibi gelen düşüncelerindeki karmaşıklık hali doktorun sesini duyunca birden durdu.
 
Doktor pakizeye yolunda gitmeyen birşeyler olduğunu soyledi ve pakizeden bir takım testler yaptırmasını istedi pakize çok şaşkındı ve ağlıyordu bana birşey olursa ona kim bakar diyordu acaba o diye bahsettiği kişi kimdi kenan pakizenin konuşmalarını duydu kimden söz ediyorsun sen dedi...
 
kenan çılgına döndü, "sana onunla bir daha görüşme o senin iyiliğini istemiyor farkında değil misin?" diye bağırmaya başladı
 
Pakize kenana neden böyle düşündüğünü sordu kenan onun kötü biri olduğunu soyledi sana kotulukler yapıyor dedi pakize hayır o asla benim kötülüğümu istemez bana birşey yapmaz diyordu ama içten icede şüpheye düşmüştü tüm bunlar yasanirken içeriye doktor girdi üzgündü acaba pakizenin test sonuçları nasıl çıkmıştı ...
 
Doktorun içeriye girer girmez söylediği cümle şuydu: "hepimiz bir gün öleceğiz."
Aman Allah'ım, yoksa Pakize yakında ölecek miydi?
Kenan "nayırrr, nolamazzz!" diye yükselmeye başlamıştı ki, Pakize ayağa kalkıp ellerini Kenan'ın göğüsüne koyup, gözleriyle "lütfen" dercesine onu sakinleştirmeye çalışıyordu. O an gözler tekrar Doktor'a çevirilmişti...
 
Doktor birkaç tetkik daha yapıp ancak emin olabiliriz dedi.
Kenan ve Pakize tekrar kavuşmuşken yine mi ayrılık vardı ufukta?
Yine mi paylarına uzaklık düşmüştü?
Uzaktan sevmek.
Bitmiyordu uzaklık, bitmiyordu gurbetleri.
Pakize'nin gözlerindeki boşluğa dalmıştı Kenan.
O boşlukta kaybolduğunu hissediyordu...
 
Uzun bir süre öylece sessizliğe bürünüp birbirlerinin endişeli bakışları arasında teselli aradılar.
Peki , şimdi ne olacaktı?
Pakize ve Kenanı neler bekliyordu?
 
Saatler süren hüzünlü bakışmaların ardından doktor elinde yeni sonuçlarla tekrar odaya girmişti. Sonuçları açıklamak doktor için bir işkenceydi adeta. Bu doktor için kariyerinde bir ilkti. Daha önce böylesi kudretli bir aşka ve iki aşığın lanet bir hastalık ile mücadelelerine rastlamamıştı. Şimdi ise bu büyük aşıkları kahredici bir haber ile yıkacaktı. Doktorun alnından süzülen terler Kenan'ın gözünden kaçmamıştı. Kenan'ın kalbi yerinden çıkarcasına atıyordu. Daha fazla dayanamayacaktı, eliyle kalbini tutup "N'olur doktor bey, iyi bir şeyler söyleyiniz. Pakizem iyi olacak, değil mi?" diye titreyen ve ağlamaklı sesiyle sordu.
 
X