Çalışmayan ev hanımları zaten evlendiklerinde eşleri tarafından çalışmadıkları bilinilyor değil mi? Kaldı ki, çalışıp evlendikten sonra da çalışmamaya başlayabilir bir kadın. O zaman erkeğin sen çalışmıyorsun yada çalışıyordun ama işi bıraktın hadi herkes yoluna deme hakkı bulunmuyorsa, çalışan kadının da bu para benim sen erkeksin evi sen geçindireceksin deme hakkı yoktur. Zaten konu çalışıp çalışmamak değil ki. Çalışıp para kazanıp bu para benim ama ortak kurduğumuz yuvanın geçimi senin olayıdır.
Evliliklerde, açta kalabilirsiniz tokta olabilirsiniz. Amaç ortak bir hayatı yüklenmek, iyisiyle kötüsüyle bu hayattı sürdürmektir.
Ben sizin fikrinizi pozitif ayrımcılık olarak görmüyorum. Sizin fikriniz çıkarcılık. Kazandığım bana ama kurduğum yuvanın tüm yükü kocama fikri asla pozitif ayrımcılık olarak görülemez.
Eşim özelde çalıştığı için kriz zamanlarında işsiz kalmışlığı çoktur. İşsiz kaldığı veya kalmadığı hiç bir gün (28 yıllık evliyim) para benim param çalışıp emek veriyorum demedim demem de zaten. Hele ki gizli saklı iş olmaz.
Ama ben gene de bir kadının eşinden gizli kıyıda köşede kendisi için bir yatırımın olması gerektiğine de inanırım.
Ayrıca, ben KK nın üye kadınlarını anlamakta zorlanıyorum. Buraya bir kadın, nişanlım annesinin ev kredisini ödüyormuş, evlendikten sonrada bunu devam ettirecekmiş deseydi ortalık toz duman olurdu. Şimdi nedense yakıp yıkanlar, aile tabi ki destek olunmalı nidaları atıyorlar.
Ben bir birey olarak (bakın kadın yada erkek demiyorum) çalışıp keser gibi kendime yontamam. Evimin geçimine, eş olarak seçtiğim erkeğe destek olmaktan zevk duyarım.