Kimseye bir şey ispatlamıyorum.
Yoo bilakis evlenmeden önce de ayrıldığım, terk edildiğim oldu. İlişki içine girince bu ne dediğim kaçtığım da oldu. Kimisiyle hiç ilişki yaşamadığım dönemlerim de oldu. Siz kendinizi böyle değerli sanıyor olabilirsiniz ama inanın vücudunu öyle tabu haline getirmeyen de çok. Ben aşkın öyle zamanla olacağına inanan biri de değilim mesela. Neyini tanıyıp neye göre karar vermek doğru ki? Bir ay bekledim hım tamam kıymetimi bilir bu hissi bende yok. Asla olmadı. Aşkın böyle bir şey olduğunu da hiç sanmıyorum. Oturup analiz edilerek aşık olunmaz. Bu bir histir duygudur. Mesela inanılmaz ten uyumum olduğu ama fikren zıt olduğum için yarı yolda vazgeçtiğim de oldu. Aşıktım bitti dediğim de oldu. Ağladığım oldu evet, ihanete uğradığımda ağlamıştım. Ama ağladığım şey tamamen aldatılmanın verdiği berbat histi, kendimi kötü hissetmem değildi. Tekrar diyorum bana bunu hissettirecek insan da yok, olmadı. 36 yaşındayım bugüne kadar sayısı epey ilişki flört yaşadım, çok ayrılık da gördüm ama hiç birinde bunu hissetmedim.
Ama asla öldüm bittim kullanıldım demedim. Kimse için kendimi heder edecek yapım da yok. Kendimi kullanılmış hissetmedim. Hissettiremez de kimse.
Boşanan kadın kendini nasıl kullanılmış hissetmezse ilişkinin bitiminde de hissetmemeli.
Bence siz mantığınızla eleme yapmayı sevgi sandığını için aşk ne bilmiyorsunuz. Aşk içinde arzu da barındırır. Ve bundan ayrılsan da pişman olmazsın

Ben yaşadıklarımdan da asla pişman değilim zira. Evlenmesem de olmadım çünkü ben evlenmeyi de kendini aklama olarak görenlerden değilim. Beni anlamanız evet mümkün değil