kod adı:elti (:

sadelik

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
7 Eylül 2012
326
76
123
Samsun
selam kızlar,
uzun zamandır herhangi sıkıntımda acaba hanımlar ne yapmış diye bu siteyi okuyan bir insanım, sıkıntımı buraya yazmaya dün gece karar verdim, bir fikir almak istiyorum, istişare iyidir. acaba başkaları ne yapar bu durumda merak ediyorum.
anlatacaklarımda mutlaka eksikler olacaktır, her şeyi anlatacak olsam sayfalara sığmaz. ama en toparlanmış şekliyle sizinle paylaşmak istiyorum.

2 senelik evliyim. elti hanım, ben yaşlarda. evlenirken, eşimin yakınlarından bazıları beni bu hanımla ilgili kulağıma kar suyu kaçırmıştı, ağzının laf tutmadığından, dedikodu, fitnecilik, ortalıkkarıştırmayı sevdiğinden dem vurulmuştu. eşim bile bana onun tarafından kıskanıldığımı, fitneye sebep olabilecek şeylerin dönebileceğini, ayrıca onun dedikoduculuğu yüzünden ağzına laf verme konusunda biraz dikkatli olmamı, ama nihayetinde artık akraba sayıldığımızı düşmanlık beslenmemesi gerektiğini de anlattı. evet gayet güzel buraya kadar.

evlendik. ister istemez karşılaşıyoruz bu hanımla. çok sıcak bir hanım, çağırır davet eder, o gelir, yedirir içirir, dışarıdan aldığınız duyumları ilk başlarda ona pek yakıştıramazsınız ama dikkatli olmanız lazımdır, ben de aradaki mesafeyi hep korumaya çalıştım, ser sır vermedim, ama zamanla onun içini bana yavaş yavaş döktüğünü gördüm. gördüm ki yüzüne gülüp de arkadaşlık ettiği kim varsa arkalarını döndükleri anda elti hanım onlar için verip veriştiriyor, öyle basit şeylere takılıp, onlar hakkında öyle gülünç kıskançlıklar yapıyor ki... benden öyle uzak bir yapıdaki... kayınvalidem,k.pederim, görümcelerim, kim varsa yani yüzlerine dost görünüğü kim varsa arkalarından kin besleyip dedikodu yapyor, sırlarını dağıtıyor, aralarını bozacak işlere girişiyor. ve evet enteresan kazara yan yana düşersek de bana bunları anlatıyor.

ben, ne yapıyorum diye soracaksınız. bu basit muhabbetleri rahatsız bir şekilde dinleyip, yorum yapmayıp, hep anlattğı kötü şeyleri ona karşı iyi tarafından yorarak (yani dedikodusuna dedikodu eklemeyerek) yoluma gidiyordum. ondan duyduklarımı ne o zaman ne de ipler tamamen koptuktan sonra kimseye anlatmadım, anlatmam.

bir gün sormuştum ona "bana bu anlattıklarını hiç gider başkalarına anlatırım onlara söylerim diye hiç düşünmüyor musun, bana nasıl güveniyorsun?" cevaben, "senin öyle biri olmadığını anladım, sen anlatmazsın, ama ben de seni asla anlatmam bak bana güven, yoksa sen bana güvenmediğin için mi bana hiçbir görüşünü düşünceni sırrını vermiyorsun" diye de sordu (:
evet desem bi türlü hayır desem başka bir türlü. lafı yuvarladım gitti. onunla tartışmaya girilecek bir insan olmadığını ben çoktan anlamıştım.

evet, fakat işte asıl noktaya geliyoruz. bu elti hanım işi zıvanadan çıkarmaya başladı. eşim hakkında da ufak ufak bir şeyler çıtlatmaya başladı bana. bunlar güncel şeyler değil, eşimin eskileriyle ilgili ama, aklımda duracağına sorayım doğrusunu öğreneyim diyerek, eşimle ilgili olanları eşime sorardım yalan yok. doğrusunu da öğrenirdim, takmaz umusamazdım. elti hanım konuştuğunda da hiç cevap vermez, tebessüm eder, umursamıyorum bunları ne anlatıyorsun görüntüsünü çok güzel verirdim, o da zaten benden ilgi alaka görmeyince çok uzatamaz, keserdi.

ama bir gün ipler koptu. çünkü, eşime bir şeyden ötürü sinirlenmiş bu hanım, bana önce sinirlendiği konuyu anlattı, sonra senin eşin şöyle, böyle, zaten eskiden de böyleydi, diye başlayıp eşimin eski yaşadığı bir ilişkiye kadar gitti. evet ben sus demedim ona, hele bir döksün içini diye bekledim o anda, bakayım daha neler kusabilecek diye bekledim, ve kustu, hiç söyledikleri acaba bizim evliliğimize ne zararlar verir diye hiç umursamadan, hatta belki de bunu umarak, anlattı da anlattı. anlattıklarının yarısı uydurmaydı biliyorum, eşimin eski flörtünden severek ayrıldğı, bu yüzden intihar ettiği ve hala sevdiği bölümleri tamamen hayal dünyasından fırlmış, öyle olmasını umarak kustuğu bilinçsizce ya da bilinçlice kustuğu şeylerdi. UYDURMA OLMASA BİLE bunları bana söylemenin amacı ne olabilirdi?

anlattı anlattı öfkeyle hepsini bitirdi, ben sözü alarak sadece şunu söyledim: tüm bunları eşime soracağım, doğruluğunu öğreneceğim.

bana cevabı: sakın böyle bişi yapma sen bizim aramızı mı bozmaya çalışıyosun, şeklinde oldu.
((((((((((((((((((((: biliyorum şu an aklınızdan geçenleri, evet haklısınız.

devamında ne oldu?
eşime sordum, konuştuk, tartıştık, elti hanım yanında olsa parçalayacak kadar sinirlendi eşim her neyse.

ben bu hanımla iletişimi kestim. ara ara mesajlarla neden bu hale geldiğimizi, bizim çok iyi iki arkadaş olduğumuzu söyleyip sorguladı, hatalarını anlamamış gibiydi. ben hepsini anlattım, bu bu sebepleri göremiyor musun dedim. görmedi görmek istemedi, üstüne ilk defa telefonda tartıştık, ona haddini bileceksin deyince ben, kendileri çıldırdı, sağı solu aramış devamında, ben ona nasıl haddini bil dermişim kim oluyomuşum diye ortaığı yıkmış.

eşimin ailesinden herkes aramızda geçenleri bildiği halde, hiçkimse haklıya haklı demedi, haksıza da haksızsın demedi, mevzudan uzak durdular, bu durum benim içimde bir uktedir. ama olsun, beni kimsenin savunmasına ihtiyacım yok, Allahıma şükür dilim dönüyor, yarın öbürgün bu mevzular ortaya serilse konuşurum. ama anne bildiğim kayınvalidem en azından hiçbiri bana işin aslını sormadı biliyor musunuz..... tuhaf.... onlar açmayınca ben de anlatmadım. hepsi bildiği halde haberleri yokmuş gibi davrandılar. ha sadece görümcem, evet o işin aslını sordu, anlattım. elti hanımın anlattıkları kendisini öyle masuma çıkaracak şekilde olmuş ki, göya ben sormuşum eşim hakkında her şeyi de o da "boş bulunmuş" anlatmış. hahahah! (((:

tüm bunlardan eşi, yani eşimin abisi benle selamı sabahı kesti biliyo musunuz, ben karısına nasıl haddini bil dermişim...evet mevzusu bu...bir gün dayanamadım, eltihanımın eşinin bu tavrına, demek ki olanı biteni sırf karısının ağzından biliyor diyerek ona uzuun bir mesaj yazdım. cevap ondan gelmedi, karısından geldi "beni kötü biri bilme, kırdıysam çok özür dilerim" gibilerinden bir şeyler.. ilerleyen günlerde özel günlerde falan o hanımefendiden güzel mesajlar almaya devam ettim çok güzel hitaplarla hem de bana karşı. cevap verdiklerim oldu kısa net soğuk. kuru bir teşekkür mesela.

bayram geldi, eşim nolursa olsun bayramdır bayramlaşalım dedi, karşılaştık "iyi bayramlar" dedik hem eşine hem kendine.

şimdi size soruyorum. siz ne düşünüyosunuz kızlar, bu saatten sonra ne olmalı. niye soruyorum, çünkğ bu insanla biz çok sık karşılaşıyoruz, eşimin uzak yakın tüm akrabaları çevremizde oturuyor. bizim eltihanımla gerginliğimizi herkes biliyor ve inanın hoşlarına gidercesine dedikodumuz da yapılıyor. o cahil elti hanımın ağzı hala durmuyor, beni konuşup duruyor sağda solda, kendisini kıskandığımı iddia ediyor, tüm bunları duyanlar benle karşılaştıklarında laf arasında deyiveriyorlar duyduklarını, ha benden ters bir laf alamıyorlaR GENE DE ona karşı. hanımefendi hem benle arayı iyi tutmaya tekrar iyi olmaya çabalıyor hem de hala daha milletin ağzına ileri geri laf veriyor (ya da millet de uyduruyor olabilir, ama ben eltimi tanıyosam bunları konuşuyordur diyorum da yani bi yandan). siz ne yapardınız? bu saatten sonra elaleme karşı dost görünür müydünüz, selam verir miydiniz gördüğünüzde?

herkesin bir sıkıntısı var benimki de böyle tuhaf bişi işte ((((:
 
konuşurum ama mesafeli,çok uzak akraba gibi.elaleme dost görünmek için söyleyebileceği yalanlara açık kapı bırakmam..davranışınız doğru ve anlatımınız güzel :34:
 
mesafenizi koruyun,karşılaştıkça hal hatır sorun:34:
fazlasına gerek yok
 
Son düzenleme:
hal ve hatır mı sorayım :) siz benden de iyi niyetlisiniz... ama bu davranışımı çevremize şu şekilde yayacak biri o: sadelikle biz barıştık, benimle konuştu, hatalarını anladı demek ki :)
kendisini kabahatsiz bulduğu için ona atılmış her adımı, kendi egosunu şişirecek bir eylem olarak algılar. ben de açıkçası ona bu kozu vermek istemiyorum. ama çatışmam tam da bu noktada başlıyor: her şeye rağmen iyi olmak istiyorum ama benim iyilliğimi alıp fitnesi için kullanacak diye çekiniyorum. kendi yukarı çıkmak için yukarıdakini aşağı çekmekten hiçbir zaman çekinmeyeceğini biliyorum.

içimdeki iyilik tarafı ağır basıyo bazen ama ne bileyim hayırlısı...
 
bence cok rahat ol..
sana yapan kayınvalidenede görümcenede vs.
herkese yapmış hepsi biliyo onu...
simdi sen haklısın deseler gidip onlara yapısacak...
kısacası insanlarla uğraşamk meselegi olmuş...
herkes farkında herşeyi hatta eltinin eşi bile ama napsın..
sen yuvanın saadetine bak kimseyi duyma..
yalan dedigin dalda sağlam durmaz zamanı gelince çürüyüp düşer..
kendinden eminsenn takma..
öyle bir gü gelecek kimse ona inanmayacak he deyip gececek...
kimse yanında iki kelime etmiycek korkudann
o bunları anlayacak ama cok gec olacak..
adı dedikoducuya cıkmış malisef inmeyecek zirveden..
rahat olun iyi niyetli biri olsa eşinin eski defterlerinin kesinlikle karıştırmazdı...
onun işi sadece laf yapmak..
 
Son düzenleme:
Valla çok şasnlısın en azından eşin sana inanıyor ve sana destekçi. aynı durumda olup bir de eşin üstüne gelebilirdi. Ben senin yerinde olsan eltimle asla barışmam yüzüne bile bakmam. sağda solda laf söyleyenlerede lafımı söylerim. senin çekineceğin bişey yok nede olsa. aslında konu komşu da biliyor o kadanın nasıl biri olduğunu ama seviyoruz kardeşim böyle ikili ilişkilerdeki kavgaların arasında körük vazivesi yapmayı. sen milletin azını kapatacak şekilde lafını söyle bende yoksa o elti hanım meydanı boş bulup dahada ileri gidebilir
 
bnce hiç rol yapmaya gerek yok selam vermek için çaba bile sarfetme ... öyle insanlara bi slm bile fazla bırak eltin yaptığı terbiyeszlikle kalsn hoş o terbiyesizlik yaptığını düşünmüyosur bile oda ayrı... böyle insanlardan zarar gelir... bnce tamamen soyutla kendini... konu komşuyu hiç takma bile konuşsun onlar gül geç... sevgili etticiğinle(!)de mecburi biraraya geldiğinzde gerekmedikçe konuşmazsın ve en önemlisi dnleme o konuşmaya çalışsa da dinleme sen onu anında ayrıl yanından
 
sözlerinize katılıyorum. işi bu, başka işi yok milletin hayatını karıştırmaktan. keşke diyorum benim çalıştığımı öğrendiğine tutturmuş kocasına beni işe sok diye, zorla bir iş bulmuşlar ona da birkaç ay tuttu sadece, ben çalışabilecek bir insan değilim ev rahatlığına çok alışkınım yapamam deyip bıraktı işi, keşke bırakmayaydı çalışaydı da yorgunluktan bizim gibi ataydı kendini eve, dedikodu fitneye fırsat bulamayaydı.

ve evet brc88, o konuştuğunda ordan ayrıl öğüdünü eşim de çok vermiştir bana. haklısınız..
 
Back
X