Benzer durumda ben de bozulurdum çünkü ihtiyaç halini görüp, hiçbir şeye dokunmadan yeyip içip oturmaya devam etmek beni acayip rahatsız ederdi (Kontörü de dahil size yüklettiğini okudum şimdi); yani kpinizin yerinde olsaydım tüm bu ibarelere bakıp yayılmamı sürdüremezdim; görünen köy kılavuz istemez. Eh, aynı vicdanı herkesten beklememek gerektiğini de bir süre sonra öğreniyor insan, bu konu ayrı ama kendim olsam yapamayacağım durumda olduğum birinin yaptığını görüp onu misafir etmeye de pek gönüllü olmazdım açıkçası.
Tamamen empati ile yazıyorum (Maddiyatınızı, kpin sizden taleplerini azaltması yönünde mesajı alması için biraz açıktan konuştuğunuzu var sayıyorum); siz nasıl bir yol izlersiniz bilemem; ben biraz yırtığımdır ve eşimin de bana laf etmeyeceğini bildiğimden (Ve babasıyla da bu konuşmayı gerçekleştiremeyeceğini bildiğimden), şu halde kpe söylerdim.
"Baba, görüyorsun, faturaları-kahvaltıyı yemeği ucu ucuna döndürdük döndüremedik. Fazladan bir tabağın lafı olmaz ama, bunu görüp sende varken hiçbir tepki vermemen ve kontörüne kadar talep etmen bana batar oldu. Kendi babamda görmediğimden garip geliyor. Yerimde olsaydın ne yapardın?" diye ağız yoklardım.
Alacağım cevaba/tepkiye göre de, ya yerin dibi ya göğün üstü.
Ya da hiç konuşmadan akşam yemeğine bir somun ekmek alıp üçe böler, ortaya da bir tas su koyar buyur ederim gerekirse. Hiç gelemem.
Benim analık-babalık anlayışımda evlat sırtına binmek yok çünkü.
Siz yine de önce bir eşinizle durumu istişare edin derim.