Bakıcı, Kreş, Oyun Ablası Kreş mi bakıcı mı anneanne dede mi

Çocuğunuzun bakıcı veya kreş deneyimleri, önerirler, tavsiyeler, karşılaşılan problemler, oyun ablaları ve oyun grupları
Tartışmyin efendim, ilk alıntı yapan siz oldugunuza gore tartışmayı başlatan da sizsiniz...
cocugunuzu dort bes yasinda gonderin diye siz izin buyurdunuz ya karisamazsiniz diye hatırlattım, ise de yaramis siz de anlamissinz sizi ilgilendiren bir mesele olmadığını....
Madem isiniz dezavantajlarını egaje etmenin hatta avantaja çevirmenin yollarını arayın.... Burada kreş şöyle iyidir demekle, göz kapamakla sorunlar hallolmuyor
Siz benim mesajımdaki cümleleri kullanmışsınız, bkz : önünde ceket iliklenenler tabiriyle. O yüzden sizden alıntı yaptım, zira benim mesajıma istinaden yazdığınız çok açık...
Çocuğum hasta oluyordu dediniz o zaman göndermeyin yani ne yapalım... Tenezzül edeceğimi düşündünüz herhalde..
 
Kaç yaşından itibaren kreşe vermek en mantıklısı çocukları? Yanlış anlamayın bilmediğim için soruyorum çocuğum falan yok ama olduğunda konu sahibinin açtığı konunun benzerini ben de açacağım sanırım.

Tabii benim durumum biraz farklı, en fazla 8 ay kalabileceğim çocuğumun yanında (ücretsiz izin alamıyorum tek maaş ile geçinmek zor, geri kalan kendi yıllık izinlerim + devletin verdiği izinler + rapor en fazla 8 ay oluyor)

Bu durumda gündüz bakım evlerini tavsiye edenler var mı acaba? kendi annem uzakta kv kp sigara konusu büyük problem, kendi evleri olmaz, bizim evimizde de düzenimiz bozulsun istemiyorum.

Konu sahibinden özür dilerim bu arada araya kaynamış gibi oldum ama :KK43:
Ben duruma göre 2.5, hadi olmadı 3 yaşından itibaren gitmelerini savunuyorum. Tabii gideceği kreş de önemli, düzgün bir yer olmalı. Anne çalışmıyor olsa dahi yarı ya da tam zamanlı oyun gruplarına verilmeli ki evdeki herkesin yaşam kalitesi artsın.
Türk kadınına annelik öyle bir yönden empoze edilmiş ki, çocuğunu bırakıp 2 saat dışarı gitsen ''O çocukkkk anne sevgisine aççç bırakıp nereye gidiyorsun sen????'' diye saldırıyorlar, tek odak noktalarını çocuk yapıyorlar, sadece ona endekslenip ona bağımlı yaşıyorlar.
Bu çok yanlış. Anneliğimizden önce bizler birer insanız ve kadınız. Her kimliğimizi silip çocuğa odaklanmak iyi bir anne yapmaz bizi, ama toplumumuzun kabul ettiği ve dayattığı norm bu. O yüzden işe giden, çocuğunu kreşe bırakan anneler suçluluk duyuyor.
 
kendim okul oncesi ogretmeniyim gecen yil 4 yas grubuna bu yil 5 yas gubuna bakiyorum devlette calisiyorum 3 yasinda ve 4 aylik iki kizim var ve ben kizimi seneye eylulde yani 3.5 yasinda krese vermeyi dusunuyorum.gerekli sosyal ortami saglayabildigimi dusunuyorum ayrica nasıl ki tipta lesin dogru denilen seyler bir sure sonra degisebiliyorsa pedagojidede artik kres yasi icin 4 lere dogru denmeye baslandi.avrupadan ornekler verilmiş ancak avrupadaki toplum yapisiyla bizim yapimiz cok farkli.onlarin uyguladigi yontemlere gore yetistirmeye çalıştığımız cocuklar duygusal bosluklara dusmeye basliyor diyor uzm pedagog adem gunes. mesela ki ben hem anne hemde bu konuda uzman biriyim en azindan çocuklara cinsel bilginin verilmeden yada en basitiyle mahremiyet eğitimi verilmeden krese gitmesi taraftari degilim. nacizane fikrim bu benim birde nedendir anlamiyorum herkeste bir fikrini dayatma kabullendirme durumu soz konusu,nedendir bu caba anlamis degilim.bir arkadas cocugunu 8 aylik vermistir, sartlari onu gerektirmistir,saygi duyarim. digeri ben 5 yasinda verecem diyordur,onada saygi duyarim. her ortami tartismaya cevirerek elimize ne geciyor anlamiyorum.
 
Ben duruma göre 2.5, hadi olmadı 3 yaşından itibaren gitmelerini savunuyorum. Tabii gideceği kreş de önemli, düzgün bir yer olmalı. Anne çalışmıyor olsa dahi yarı ya da tam zamanlı oyun gruplarına verilmeli ki evdeki herkesin yaşam kalitesi artsın.
Türk kadınına annelik öyle bir yönden empoze edilmiş ki, çocuğunu bırakıp 2 saat dışarı gitsen ''O çocukkkk anne sevgisine aççç bırakıp nereye gidiyorsun sen????'' diye saldırıyorlar, tek odak noktalarını çocuk yapıyorlar, sadece ona endekslenip ona bağımlı yaşıyorlar.
Bu çok yanlış. Anneliğimizden önce bizler birer insanız ve kadınız. Her kimliğimizi silip çocuğa odaklanmak iyi bir anne yapmaz bizi, ama toplumumuzun kabul ettiği ve dayattığı norm bu. O yüzden işe giden, çocuğunu kreşe bırakan anneler suçluluk duyuyor.

çok teşekkürler cevap için 2,5 -3 yaş mantıklı gerçekten, peki benim durumumda o 8 aylıktan 2,5 yaşına kadar olan sürede bakım evleri, bakıcı, babaanne arasından mantıklısı hangisi sizce?
 
Yasadigim ülkede (kendinzi siki tutun hanimlar!) 2.5 yasindan itibaren cocuklar ana okuluna gider. 6 yasindada ilk okula gider. Hayir yani 4 duvar arasinda kaliyorlar deniliyorda, sanki ev hanimlar sürekli ilgi gösterip durmadan disardalarmis gibi bir algi var.

Gercek hayat öyle degil. Cogu cocuk 1-2 saat en az (cogu zaman daha fazla) tv önüne konuluyor, temizlik, yemek yapilcak diye. Onun haricinde hava fazla soguk degilse biraz park'a gidilir o kadar. Eger kk'ünde birsey ögrendiysem anneligi cok fazla abattiklaridir. Sürekli anne kendini feda etmesi lazim. Kadin mutsuzlugun dibine vurmus, sorumsuz bir es var ve halen "evladin var, babasiz büyümesin" diye yorumlar var.

Türk anneleri cocuguna bagli degil, bagimli yasiyorlar. Sinir cizilmiyor. Ondan dolayi mesela "benim oglum/kizim cok hareketli/fena/yaramaz" deniliyor ki degil. O cocuklara sadece disiplin uygulanmiyor, ceza verilmiyor. Ondan dolayi huysuz oluyorlar. Bu feda etmek dogustan bile basliyor. Burda konular var, 2 yildir, 5 yildir cocuk ile ayni yatakta, oda'da kalan. Ki bunlar hepsi cok yalnis.

Bir anne kendini feda etmemeli. Sadece cocugu icin yasamamali. Bu cocuk icin uzun vadede zor bir psikoloji oluyor. Cocugunu birakamayan anneler mesela zaman ile cocuk ergenlige girdiginde gezmesini istemiyenlerden, oglu evlendiginde esini rekabet görenlerden.

Bundan dolayi kresi her zaman desteklerim. Hem anne biraz nefes alir, hem cocuk yasitlari ile oynayip mutlu olur. Ha cocugunu evinde birakan anneler kötü mü? Elbette degil, fakat "uzmanlar 4 yasindan sonra kres'e verilsin" diye yalan atilmasinada gerek yok.
Her bir satırın altına imzamı atıyorum. Çocuk eşek kadar olmuş hala beşikte yatıyor, o beşik de hala yatak odasında. Altın günlerinde geziyor çocuk, anneler ''Aman yemek yapacağım git başımdan, aman temizlik yapacağım yerinden kalkma, oraya basma, ay o odaya girme!!!''
Bir çocuğa o odaya girme, oraya basma, 'yerinden kalkma' ne demektir yahu? Bu nasıl bir mantık?
Komşuya gezmeye gidiyor çocuk peşinde. O çocuğun orada ne işi var? Altın gününe gidiyorlar, salıyorlar çocuğu ohh.
İki boyama yaptırıp bir çizgi film seyrettirip doyurup, ''Ohhh tamam çocuğum anne sevgisiyle evde büyüdü'' diyorlar. Şakanın sözlük tanımıdır bu. Sırf çalışmak istemiyor diye doğurup ''Ben evladımı kreşe bakıcıya bırakmammmm!'' deyip işten çıkıyorlar, ne çocuğa düzgün bakıldığı var ne eğitim verildiği.
Annelik kutsal da, atom parçalamıyoruz abartmayalım. Düşe kalka her çocuk büyüyecek. Sonra nefes alamıyorum bıktım yoruldum usandım yetişemiyorum diye şikayet edip çocuğu azarlıyorlar ''ÇEKİL AYAK ALTINDAN!'' diye.
 
çok teşekkürler cevap için 2,5 -3 yaş mantıklı gerçekten, peki benim durumumda o 8 aylıktan 2,5 yaşına kadar olan sürede bakım evleri, bakıcı, babaanne arasından mantıklısı hangisi sizce?
Yaşadığınız şehre ve bütçenize bağlı. Babaanne sigara içiyor demişsiniz, onu listeden çıkarın bence. Üstüne başına her yerine sinmiştir sigara, üstelik tamam tamam içmem deyip gizli gizli balkonda pencerede içer yine.
8 aylıksa ben tecrübeli bir bakıcıya bırakırdım, 2 yaşına kadar. Sonra kreşe verirdim. Tabii bunu varsayımsal söylüyorum çünkü yaşayacağım şehri ve işimin şartlarını bilmem lazım.
 
Yaşadığınız şehre ve bütçenize bağlı. Babaanne sigara içiyor demişsiniz, onu listeden çıkarın bence. Üstüne başına her yerine sinmiştir sigara, üstelik tamam tamam içmem deyip gizli gizli balkonda pencerede içer yine.
8 aylıksa ben tecrübeli bir bakıcıya bırakırdım, 2 yaşına kadar. Sonra kreşe verirdim. Tabii bunu varsayımsal söylüyorum çünkü yaşayacağım şehri ve işimin şartlarını bilmem lazım.

Çok teşekkür ederim cevap için :)
 
Her bir satırın altına imzamı atıyorum. Çocuk eşek kadar olmuş hala beşikte yatıyor, o beşik de hala yatak odasında. Altın günlerinde geziyor çocuk, anneler ''Aman yemek yapacağım git başımdan, aman temizlik yapacağım yerinden kalkma, oraya basma, ay o odaya girme!!!''
Bir çocuğa o odaya girme, oraya basma, 'yerinden kalkma' ne demektir yahu? Bu nasıl bir mantık?
Komşuya gezmeye gidiyor çocuk peşinde. O çocuğun orada ne işi var? Altın gününe gidiyorlar, salıyorlar çocuğu ohh.
İki boyama yaptırıp bir çizgi film seyrettirip doyurup, ''Ohhh tamam çocuğum anne sevgisiyle evde büyüdü'' diyorlar. Şakanın sözlük tanımıdır bu. Sırf çalışmak istemiyor diye doğurup ''Ben evladımı kreşe bakıcıya bırakmammmm!'' deyip işten çıkıyorlar, ne çocuğa düzgün bakıldığı var ne eğitim verildiği.
Annelik kutsal da, atom parçalamıyoruz abartmayalım. Düşe kalka her çocuk büyüyecek. Sonra nefes alamıyorum bıktım yoruldum usandım yetişemiyorum diye şikayet edip çocuğu azarlıyorlar ''ÇEKİL AYAK ALTINDAN!'' diye.

Bilmiyorum bu sorun sadece Türklerde mi var. Cocuk ile ne yapilcak diye en ufak fikir yok. Avrupada yasiyorum ve daha öncede demistim, beyaz melek filmine bile 3-4 yasindaki cocugu götürürler, dügüne götürürler o gürültünün icinde,.. Burda okuyorum 4 yasindaki cocuk saat 10 yada gece yarisinda yatiriliyor, .. Ama cocuklara yönelik bir etkinlik varsa gitmezler. Sonra yok subliminal mesaj var felan fistan.

Gerce Türk kültüründe hersey abartiliyor. Evlenmek, es olmak, seks yapmak hepsi abartiliyor. Hepsi 4 4lük yapilcak diye hem cok yalnis, hem abartili yapiliyor. Yemin ile burda gördüm ese meyve servisi yapildigi. Sanki es degil, otelde misafir agirlaniyormus gibi. Sonrada "ben herseye yetisemiyorum, esim beni niye yardim etmiyor öküz gibi" diye konular aciliyor.

Sanirim bdv'yi okuya okuya biraz dolmusum :KK48:
 
Siz benim mesajımdaki cümleleri kullanmışsınız, bkz : önünde ceket iliklenenler tabiriyle. O yüzden sizden alıntı yaptım, zira benim mesajıma istinaden yazdığınız çok açık...
Çocuğum hasta oluyordu dediniz o zaman göndermeyin yani ne yapalım... Tenezzül edeceğimi düşündünüz herhalde..
Yorumların hepsini okudum ve derledim, a cümlesi bu üyeden c cümlesi su üyeden diyemem.... Tek tek de herkesi alintilayamam... Sirf sizi hedef alsam, münakaşa etmek istesem alıntı yapardım, amacım bagciyi dövmek değil üzüm yemek,..
Ve hala konuşmayı benim çocuğumun üzerinden yürütecek kadar da basiretsizsiniz.... Konu bu degil anlamiyor musunuz? Tenezzul ne demek ya, sanki ben size nolur, benim kizimi alın demişim...(ayrıca bahsi geçen kizim kresine devam etti, su anda 6 yasında birinci sınıfta.... Yanı bizim için konu kapandi). Ben tecrubemden bahsettim, olabileceklerden, konu sahibine bakis açısı sundum....ama siz eğitimci gibi değil de parti lideri gibi sürekli bir savunma icindesiniz....
Evet bakiciya bırakmanın olumsuz yönleri var, dede neneye bırakmanın da olumsuz yönleri var, ama kresin de olumsuz yönleri var, herkes kendi yönünden fikrini belirtir. Konu sahibi de değerlendirir, en uygununu seçer... Onun bunun mesajını alintilayip, konuyu olmadik yerlere çekince elinize ne geçiyor, anlamıyorum....
 
Tüm yorumlar için teşekkür ediyorum, yeni alabildim telefonu elime. Kararsız kalmamızın nedenini daha detaylı anlatayım. Annem ve babam oyalansın diye tv açmak, önüne bir şeyler koyup kenara çekilmek gibi şeyler yapmazlar. Aksine ziyarete geldiklerinde bile sürekli bir şeyler öğretmeye çalışıyorlar. Bu konuda içim çok rahat. Diğer yandan bakınca da burada çevremiz hiç yok denecek kadar az. Ev gezmeleri neredeyse hiç olmuyor. Sürekli dışarı çıkarıyorum oğlumu ancak sokakta turlayıp dönüyoruz. Sosyallik açısından bu kafamı çok kurcalıyor. Ama bir yandan da zaten şubatta gitmese eylülde kesin gidecek böylece kreş değişikliği de olmamış olacak diyorum. Ve ben de okul öncesi öğretmeniyim tuvalet eğitimine ekstra önem veriyorum. Evet öğrenir bir şekilde ama ben en güzel şekilde atlatmak istiyorum bu dönemi. Orada ne kadar ilgi olacak bilemiyorum. Sınıflar kalabalık oluyor ve ne kadar ilgilenmek istenirse istersin bir yere kadar oluyor. Sosyallik olayı olmasa kreş için 3yaşı bekleyeceğiz ama karar veremiyoruz. O zamana belki de fikirler değişir ama şimdi düşünmeden yapamıyorum.
 
ben ocakta doğum yaptım.doğudym örgün üniversite okuyorum sağolsun annem geldi 4 ay kaldı bebeğime baktı. Bende kafa olarak rahat bi şekilde dönemi bitirdim. Kesinlikle annenizi çağırın kafanız rahat olsun...
 
Çocuğunuz yarım gün oyun grubu gibi işinize yakın bir kreşe gidebilir. Hemen bırakır alırısnız yarım gün de kreşe alışma süreci olur.

Kesinlikle bakıcıyı eleyin. Anne babaya da gerek yok.

Yarım gün ve dört aylık bi süreç; çocuk için kreşe alışma süreci olacak. 3 yaşına geldiğinde dan diye haftada beş gün kreşe vermek zor olur, kreşe gönderin. Yaşıtları ile oynasın gülsün boyadın hamur yoğursun..
 
16 aylıkken kreşe verdim, kesinlikle daha memnunum. sizin çocuğunuzun yaşı daha uygun bence
 
Back
X