ben oğlumu 16 aylıkken kreşe başlattığımda sınıfın en büyüğü idi, en küçükleri 9 aylıktı kreşin sahibesi hanımın kızı. zaten toplam 3 bebektiler. küçük gruba fazla alınmıyor. daha yürüyemiyordu hiç biri doğru dürüst. ama çok iyi bakıldılar. ferah bir yer,apartmandan evden bozma değil tamamen anaokulu amacıyla inşa edilmiş ailece çalışan ve hepsi öğretmen olan insanlar. bahçesi, çeşit çeşit hayvanları, çocuklarının kendilerinin bakımlarını yaptığı bitkileri ile iç içe büyüyorlar. yerler tertemiz çok dikkat ederim,galoşsuz girilmiyor.ithal getirdikleri özel kaplama malzeme ve minderlerin üzerinde oturuyorlar. montessori düzeni ile dekore edilmiş sınıflar. nasıl uyumak istiyorsa öyle yatırıyorlar. sütleri günlük geliyor yoğurtlarını kendileri mayalıyorlar. tavukları var yumurtasını alıp yiyorlar.hergün yemek fotoğrafları geliyor gerçi benim oğlum yemek sorunu olduğundan pek yemiyor. 3 ana 3 ara öğün veriliyor. anlık olarak devamlı bilgi alıyorum telefondan.istersem dışardan izliyorum. çocuğum mutlu. 2 yaşına geldi şimdi. paylaşmayı öğreniyor. tv izlemiyor bilgisayar telefon oynamıyor. açıkcası beni etkinlikleri resimleri vs ilgilendirmedi hiç, sadece öğretmenlerin hepsi çok sevgi dolu, oğlumu öpüp koklayıp duruyorlar uzaktan izlerken görüyorum. oğluşum diye seviyor öğretmeni. bir gün hasta olup gelmese arayıp nasıl iyi mi diye ilgileniyorlar. kreşe erken vermenin tek kötü tarafı çok hasta oluyorlar kışın. en azından kışın çok göndermemeye çalışırsanız faydası olacağını düşünüyorum. evde kv ile evlilik programı izlemesinden iyidir.