Lafı "Beni akrabalarımdan kopardın"a getirdi.

Ne gerek var kuru kalabalığa,yarın bir şey olsa o akrabalardan hangisi dönüp bakar,el uzatır acacba.Herkese gereği kadar ilgi yeterli.Akrabalara da dozunda olmalı
 
Babannesinin kardeşinin torunuyla ya da başka bir dıdısının dıdısıyla kendi öz kuzeni gibi samimiyse ya da köylüsünün bilmem nesinin cenazesi olunca sanki birinci-ikinci dereceden biri vefat etmiş gibi bir hareketlenme,toplanma,telefonlaşma vb artık her neyse oluyorsa; kalabalık ortamı,yöresel yemekler yapıp sofralar kurmayı,kurulmuş yere gitmeyi,bol dedikoduyu filan seviyorlarsa ha bir de tanımadıkları bir kişi,haber almadıkları bir olay yoksa acayip bir iletişim halindelerse; malesef aynılar canım
 
İşte buna saygı duyarım ama mesela eşin de senin tam tersin olsaydı sana uysun diye zorlar mıydın? Eşim gibi mi yapardın ya da eşinden ne beklerdin?


Sürekli dipdipe olmak sıkıcı.Sen yinede kendini zorlama boşver canı istiyorsa kendi gitsin.Sana engel olmuyorum sende bana anlayış göster de.Çalışan bayansın hamilesin önceliğin kendi rahatlığın olsun.Evinde miss gibi ayaklarını uzat gitsin.
 
Yeri geliyor, annemin bile gelmesini istemiyorum ben.eşimde öyle soğuk insanlarız biz.sosyal ortamlardan pek hoşlanmıyoruz.siz bu kadar özverili olduğunuz halde size böyle bir cümle kurması bir şeyleri biriktirmiş gibi geldi bana.ne istediğini iyice anlarsanız ona göre bir şeyler yapabilirsiniz aslında.
 
Yani ben eşinizi bir nebze anlayabiliyorum aslında, çok çok kalabalık bir akraba çevremiz olmamasına rağmen bende bekarken evimize gelen giden çok olurdu. Çocukluğum ve gençliğim anılarla dolu. Eşim ve ailesi ise tam tersi, insanlarla fazlaca mesafeliler, ilk evlendiğimiz zaman bu duruma çok şaşırmıştım. Neden bize kimse gelmiyor, sizin akrabanız yok mu falan demeye başlamıştım. Şimdi kendim telefonla arayarak davet diyorum sık sık, akşam yemeği davetleri, hafta sonları gündüz oturmaları için kadınları falan davet ediyorum. Kalabalık ve ilişkilerin sıkı olduğu bir aileden gelen biri için mesafe ve az görüşme sorun olabiliyor.

Çalışan bir kadın olarak , misafir ağırlamayı çok sevdiğinizi, aslında görüşmek istediğinizi ama yetişemediğiniz için bu şekilde olduğunu falan anlatmaya çalışın. Öyle kavga edip, laf sokacak bir şey göremedim ben.
 
Eşine aşırı sosyal akrabalarından öyle ya da böyle kopmazsa boşanmanın kaçınılmaz olduğunu önündeki örneği gözüne soka soka göster.
 
Birbirinizi tamamlamışsınız işte ne güzel.
Eşimin akrabalarıyla çok samimi olmuyormuşum soğukmuşum,yüz bulup biz size geliyoruz diyemiyorlarmış
Ailesiyle sık görüşmüyormuşum
Eşimi çağırdıkları zaman surat asıyormuşum
Birbirimizi sık sık aramıyormuşuz,yarın öbür gün bi durum olsa arayıp dertleşecek yardımlaşacak kadar samimi olduğumuz kim varmış vb...
 
Yerinizde olsam, kendi şartlarımızı öne sürerim.bizim de bir hayatımız olduğunu fazla samimiyetin illaki laçkalaşacağını olayları yanlış anladığını bir kadın ile bir erkeğin farklı olayları değerlendireceğini anlatırdım.
Ha bakıyorum olmuyo eşimide kaybetmek istemiyorum, bir kaç kez davet ederim vıcık vıcık bir tablo çizerim, erkekler böyle bir iki görünce düzeldi zannederler.
 

Arada bir kavga ya da tatsızlık olmadıysa normal durumunuz
Hayat şartları ağır eskisi kadar rahat gezemiyor insanlar
Mesela ben çalıştığım için genelde hafta içi akşam falan gelmez pek akrabalar sağolsunlar düşünceliler
Eskiden geniş aileler , çok içli dışlı görüşmeler vardı ama şimdi koşullar buna izin vermiyor maalesef
 
Yüz vermiyormuşmuşta bilmem ne de .Çalışan kadının zamanı zaten az.Birde gidip Allahın günü misafirlemi uğraşacak.Dışarıdan söylemesi kolay.Erkek için hava hoş.Otursun yemeğini yesin çayını kahvesini içsin muhabbetini etsin.Ohh ne ala.
 

Eşinizin şunu anlaması gerekiyor. Evlilik tek tarafın istekleri ile gitmez. Çiftler benzer ailelerden gelip benzer şeyleri seviyorlarsa ne güzel. Ama bu her zaman olmaz. Olmadığı zamanda ortak bir noktada buluşulur. Eşiniz kalabalık ortamlarda bol misafirli hayatı seviyor. Ne ala olabilir. Ama sizi o kadar istemiyorsunuz, alışık değilsiniz. Bu da olabilir. O zaman ne olacak orta noktada buluşulacak. Ve bence siz çok bile buluşmuşsunuz. Eşinizin şu anki durumun evliliğin bir gereği olduğunu, iki insan farklı şeyler istediğinde ortada bir yerde buluşulduğunu anlamalı.
 

Ama işte eşi bunu koşulların getirdiği bir şey olarak düşünmekten çok konu sahibinin yavaş yavaş akrabalarından kendisini koparması olarak algılamış.
 
Bende kimseyle uğraşamam herkes evinde rahatında olsun
ayda ''yılda bir bana göre yeter''eşiniz bildiğin abartmış
 

C CeYz böyle de olmamalı tabi. Sen hamile ve çalışan bir insansın. Misafir geliyorsa o da hizmetini edecek. Öyle oturduğum yerden misafire ben de bayılırım. Ne var ki? Biri hizmet etsin, biri arkalarından toparlasın oh ne güzel. Eşinin misafirin gelinmeden önce bir temizlik ve ev toplama artı ikramların hazırlanması, onlar gittikten sonra da ayrı bir temizlik ve ev toplama demek olduğunu anlaması gerekiyor.
 
Bence eşin o akrabayı dinleyince dolmuş böyle.Hayal et, adam zaten dertli,sıkıntıda,dolmuş,konu da hassas,eşinle de samimi. Öyle oturup dert dert dert şişirmiştir eşini.Hatta belki ortak noktalardan dem vurarak "değil mi bilader sizde de şöyle di mi mesela" gibi hadsiz örnekler vermiştir haklı çıkmak için. Eşin de böyle bi konuşmadan etkilenmiş olabilir.Normalde aranızda böyle bi tartışma yokken birden çıkması bunu gösterir bence.
Ben küçükken eşiniz gibiydi sülalemiz,şimdi değil.Erkek arkadaşımla evlendiğimizde de orta yollu bir denge hayal ediyoruz.Bence bunlar da evlenmeden anlaşılmalı konuşulmalı,sizin için değil tabi kendim gibi bekarlaraydı bu sözüm
 
aynı şeyle bende suçlanıyorum, alıştıkları hayatı arıyorlar ama çalışan bir kadınla evlendiklerini unutuyorlar. bizleri de anneleri teyzeleri gibi devamlı evde zannetikleri için böyle bir beklentileri var. 6 yıldır evliyiz bende çözüm bulamıyorum.
evime yatılı gelmeyen kalmadı ama eşim hala kimse bize gelmiyor der durur.
 
Ama işte eşi bunu koşulların getirdiği bir şey olarak düşünmekten çok konu sahibinin yavaş yavaş akrabalarından kendisini koparması olarak algılamış.
Cümlen çok doğru,konunun özeti tam da bu ve artık gına geldi akrabalarının bahsi geçtiğinde tartışmaktan. Tartışıyoruz; sonra unutuyor mu, tartıştığımız konuya benim kadar önem mi vermiyor bilmiyorum hiçbirşey olmamış gibi canım cicim devam ediyor. Bir de şöyle bir şey de var,ben bu aralar çok tahammülsüzüm.İşten geliyoruz eşim aşırı neşeli,konuşuyor konuşuyor bir şeyler anlatıyor muhabbet ediyor ya da arabada bir yere giderken filan. Ben de "ya ne çok konuştu sussa artık"diye içimden geçiriyorum. Normal değilim yani.O istediği hayatı yaşayacak potansiyel fazlasıyla var çok enerjik hoş sohbet. Çok konuşmayı,muhabbeti,kalabalığı seven biri olsaydım keşke;ben dinginliği,sessizliği,kafa dinlemeyi seviyorum
 
özelse paylaşmayın. karadenizliler mi acaba eşiniz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…