Lütfen bi akıl verin ben bu adama nasıl davranmalıyım?

Taviz tavizi doğurur. Asla taviz verme. O özel derse izin veriyo sadece diye hep onun dediğini yapma. Önüne geçemezsin sonra. Hayat senin hayatın. o nasıl bazı şeylerden taviz vermiyorsa sen de öyle yap.

Ahh ah ben o süreci de atlattım bi işe yaramıyo şimdi benim önümde yeni bir süreç var o da kopma süreci.. Bundan sonra sadece kpss ye hazırlanmak ve bu arada da tam onun istediği gibi ağzı var dili yok olmak istiyorum çünkü bu yapabileceğim en son şey ve artık bundan sonra da değişmezse ayrıldıktan sonra hem vicdanım dibine kadar rahat olacak hem de onun beni suçlayabileceği hiç birşey kalmamış olacak çünkü hep inatçılığımla ya da karşı koymamla suçluyor beni.. şu kpss yi atlatmayı bekliyorum sadece ve asla ama asla çocuk istemiyorum Rabbim hayırlı zamanda nasib etsin...

Şimdi de KK yı okuduğumu gördü "hiç cinsellikten bahsediyolar mı" diye soruyo hey Allah'ım "niye soruyosun dedim" "soramazmıyım merak işte diyo" ..benimse garibime gidiyo... "aklınız fikriniz orda zaten insanlar burda dertlerini paylaşıyolar cinsellikle ilgili bi sorun olursa ondan da bahsedenler oluyo" dedim "tamam işte o da bi sorun ben de bahsediyolar mı diye sordum, kudurdum ondan sordum" diyo güya beni aşşağılıyo yani sanki garipsemem çok garipmiş gibi... off Allah'ım offf bi an önce atansam olsa bitse herşey ben de önüme baksam...
 
Son düzenleme:

Tek bildiğim ben senin geçtiğin yollardan geçtim, başaramadım. Umarım sen başarırsın. Erkekler evliliği beraber geçirilecek bir hayattan ziyade iktidar savaşına dönüştürüyorlar. Kadınlar kocalarını sevdikleri ve zor kurulan yuvayı ayakta tutmak için herşeyi göze alıyorlar da erkekler kadınları sadece kendi hizmetlerine surulmuş insanlar olarak görüyorlar.

4 yıl flört ederek evlendim. Türkiye'nin en iyi üniversitesinden mezun oldum. Master yaptım. Eşimle aramızda eğitim farkı çok olmasın yoksa ailem evlenmemize izin vermez diye kazanmış olduğum doktorayı elimin tersi ile ittim, herşeyden vazgeçtim. Aklımda sadece onunla evlenmek vardı. Ailem, eşim ilkokul mezunu ve de işsiz diye evlenmemize izin vermedi. Benimse gözüm hiç bir şeyi görmüyordu. Aileme bile arkamı döndüm onun için. Sonunda baktı annemler olacak gibi değil, sırf ben istiyorum diye bu evliliğe razı oldular. Nişan yapıldı. Ailesi nişan için hiç bir hazırlık yapmadı. Nişanda giyeceğim kıyafeti bile ailemden gizli kendim aldım. Nişan yüzüklerine kadar. Onun ailesi herşeyde umursamaz davrandı. Nişan bitti. 14 ay nişanlılık döneminde annesi hiç aramadı, bense her hafta arayıp birşeye ihtiyacın var mı diye sordum. Nişan dönemini olabildiğince uzattılar. Bu süre zarfında eşya alma, hazırlık, hiç bir şey yapmadılar. Takılacak takılara kadar bana aldırdılar, biz aldık diye koluma taktılar. Yaptığım fedakarlıkları anlatamam. Çok uzun hikaye... Ama benim gözüm kör olmuştu, ailesi nikaha davetiyeyle geldi. Hiç bir şeyi önemsemdim, bana ne ailesinden dedim. Ben onunla evleniyorum dedim. Sonunda evlendik. Eşim asgari ücretli olarak bir işe girdi. Bense hiç sevmediğim işte çalışıyordum. Evin tüm geçimi benim üzerimeydi. Onun aldığı para nereye gidiyordu hiç bilmiyorum. Sorunca da "karıyla kızla mı yiyorum, yiyorsak beraber yiyoruz" diyordu. O flörtte bana beyaz atlı prens gibi davranan eşim evlenince, sanırım nasılsa cepteyim artık diye, kurbağaya dönüştü. Evde bir iktidar savaşı başlattı. Herşeyden hesap soran ama kendisi asla hesap vermeyen biri haline geldi. bir aylık evli iken düğüne davetiyeyle gelen annesi bizde kalmaya geldi, tam bir ay gitmedi. Mesele kalması değildi elbet ama hergün kendi aldığım altınlarımı istedi. Çok şey anlatılacak ama fedakarlığı hep tek taraf yapıyorsa, diyeceğim o ki, karşı taraf teşekkür etmeyi bile çok görürken sizi bir süre sonra enayi olarak görüyor ve sonuna kadar da sömürüyor, bir süre sonra yaptıklarınız sizin göreviniz haline geliyor. Evet eşim o işte sonra, uzun hikaye ama, bir şekilde şirket müdürü oldu. Bense zaten sevmediğim işimden ayrılmak zorunda kaldım. Çok mutsuzdum. Senin gibi susuyırdum, mücadele gücüm bitmişti. Evliliği de bitiremiyordum. Annesinin geldiği bir gün annesi bana " seni üniversite mezunu diye oğluma vermiyorlardı, bak şimdi benim oğlum müdür, kendi kızları işsiz" dedi. Hiç bir şey diyemedim. Böyle böyle 11 yıl sürdü evliliğim. Bu arada baktım çok mutsuzum yıllar sonra bırakmış olduğum doktora eğitimime geri döndüm. Eşim bunu da sorun etti. Bitirememem için elinden geleni yaptı. Her vize finalde bir şeyleri bahane ederek kavga çıkardı. hiç çocuk istemeyen adam sırf doktorayı yapamayım diye çocuk istedi. Şu anda 8 yaşında bir oğlum var. Böyle böyle 11 yılım geçti. düzelmesini bekleyerek ama herşey daha kötü oldu. Konuştum olmadı, sustum olmadı,sesimi yükselttim olmadı, her yolu denedim. Sonunda evi terk etti. Gidiş o gidiş. Kendine ayrı ev tuttu. herkesin söylediği şirketteki biriyle beraber olduğu. Şu anda boşanıyoruz. Bunları sana niye anlattım? Kimse için değmez. Benim yaptıklarımı yapma. Kimse teşekkür etmiyor inan bana. Hayat senin hayatın ve çok kısa. gönlünce yaşa. Sevgiler...
 
Pinkpin sana şunu da söylemek istiyorum, lütfen birisi için çok da fedakarlık da bulunma. Kendini de ezdirme. Evet, binbir hayallerle yuva kuruyoruz, fedakarlıklar yapıyoruz. Hep annemizin babamızın evliliği gibi evliliğimiz olsun istiyoruz ama burda o kadar konu var ki, sana tavsiyem onları da okuman. Çok fedakarlık işe yaramıyor, tek taraflı fedakarlık yapan hep kaybediyor. O eski insanların birbirine olan saygısı falan yok artık, herkes sadece kendi menfaatini düşünüyor, evlilikler daha çok fast-food evlilikler şeklinde. O yüzden çok da çabalama. Olmuyorsa olmuyordur.

Bir de şunu söylemek istiyorum, tecrübeyle sabittir: Kaybeceğinden korktuğun an kaybediyorsun. Yani eşini kaybedeceğim diye korkma. Ne zaman bu korkuyu yaşamaya başlarsan işte o zaman kaybediyorsun.

Lütfen tekrar söylüyorum, bu hayat senin hayatın. Eşin nasıl kendi hayatını yaşıyorsa, sen de hayatını yaşa ve sana olan saygısının bitmesine izin verme yani seni küçümsemesine, seni eleştirip hakaretler etmesine izin verme. Sen kendini ezik gösterip hep susma modunda gezersen o daha çok ezecektir seni. Unutma saygı biterse sevgi de bitiyor. Rahatsız olduğun şeyleri iletişimle çöz, konuşarak ama ses tonunu yükseltmeden, "ben" dilini kullanarak konuş, "sen" dilini kullanarak değil, yani sen şöyle yaptın sen böyle yaptın diye suçlayarak değil, böyle olduğunda ben kendimi kötü hissediyorum şeklinde. Suçlanmaktan hoşlanmıyorlar, o yüzden lütfen "ben" dilini kullan ve başın hep dik olsun, kendini ezdirme...En önemlisi kendine olan güvenini asla kaybetme (Bu çok önemli).

Sevgiler....
 
Bir de şunu okumanı istiyorum sanırım daha iyi açıklayacaktır her şeyi:

Mutlu ve sevgi dolu bir aile ortamında büyüyen şanslı bir çocuktum ben. Evliliğin insan yaşamına güzellikler ve mutluluklar kattığı bilinciyle yetiştim. Annemin ve babamın birbirlerine olan düşkünleri, anne, baba ve kardeşlerle paylaşılan sevgi, dayanışma ve mutluluk dolu aile yaşantısı benim için de ilerde, büyüdüğümde böyle bir aile kurma hayallerinin oluşmasını sağladı. Sevdiğim kişiyle evlenecek, babam gibi sevgi dolu, anlayışlı, evcimen, ailesine ve çocuklarına düşkün bir kocam olacak ve ömrüm elverdiği sürece mutlu ve huzurlu bir yaşam sürecektim…
Evet, gözümü onda açtığım dediğim, taparcasına sevdiğim kişiyle evlendim ama ne yazık ki ne annemle babamın evliliği gibi bir evliliğim ne de yuvamızın direği babam gibi bir kocam oldu!
Evliliğimizin ilk zamanlarından itibaren sevdiğim adamın kendi başına buyruk yaşayan, eş kavramından, sadece evin işlerini yapan ve ona hizmet eden, dışarıda mükemmel bir evliliği uyandıracak bir kadını anladığı fark ettim. Ondan sonrası zaten sindirme politikası; hakaret, şiddet, aptal yerine konma ve aldatılma… Kadınlar her şeye, kocasının her türlü kabalığına, eziyetine, maddi ve manevi sömürüsüne dayanıyor da “aldatılma” deyince beyninden vurulmuşa dönüyor. Uzun yıllar gözüme sokarcasına aldattığına dair şüphelerim olmasına rağmen yakıştıramama, inkâr etme ve yuvası dağılmasın diye susma modunda yaşadım ta ki sinir sistemim altüst oluncaya kadar direndim, evliliğimi sürdürmek ve çocuğumu dağılmış bir ailede yetiştirmemek adına…
Evliliğimle birlikte ben de dağıldım ama o üzerine titrediğim dünya tatlısı oğlumun bana endişe dolu bakışları beni kendime getirdi! Ona bunu yapmaya hakkım yoktu! Dağılmış bir yuvanın çocuğuydu o ve benim gibi şanslı değildi; ama en azından dağılmış bir annenin çocuğu olmamalıydı, bunu ona yapmaya hakkım yoktu. Bu bana öyle bir güç verdi ki silkinip yeniden başladım hayatla mücadeleye… Şimdi çok şükür oğlumla benim kendimize ait mutlu bir yuvamız ve aile ocağımız var.
 
bileti almışken ailene tek başına git
beyfendi gelmesin seninle
ailenle başbaşa vakit geçir
kafanı dinle
sonra zaten o seni aramaya başlar
ne zaman gelecen diye
yani bir süre uzak kalmanız
belki iyi gelir
 


Canım yaşadıklarına gerçekten çok üzüldüm inşallah bundan sonra öylesine mükemmel bir hayatın olur ki tüm yaşadıklarını gülerek hatırlayacak duruma gelirsin... Sen gerçekten çok fedakarlık yapmışsın evin direği de kadını da erkeği de sen olmuşsun, ne de olsa o benim canım ciğerim ha ben ha o demişsin temiz safiyane duygularla ama karşılığın koca bir hiç ve aldatılmak olmuş... İnşallah kimse bunları yaşamaz.. yine güçlü bir kadınmışsın ki üstesinden bi şekilde gelmeyi başarmışsın, insan duruma alıştıkça kopması zor oluyor demekki.. İşte ben alışmamaya çabalıyorum çünkü ben senin gibi mutlu bir aileden gelmiyorum aynen anlattığın tarzda hatta daha da kötü şeyler yaşatan bir babayla büyüdüm hayatımı mahvetti herşeyime engel oldu... 2 senedir ne ben ne kardeşlerim ne annem görüşmüyoruz onunla.. Annem de senin gibiydi herşeyi kendi yaptı her türlü zorluğun üstesinden geldi hem ev hanımı hem hem evin direği oldu ama yaranamadı.. İşte ben bunları görerek büyüdüğüm için aynı şeylerin başıma gelmesinden korktum hep. Ama bir fark vardı beni sadece babam değil annem de bitirdi sanki evlat değil onunla aynı sıkıntıları yaşamak zorunda olan bir kumaydım ben.. Ne kpss ye hazırlanabildim ne doğru düzgün biriyle evlenebildim ne bi şey yapabildim... Hayatımda her zaman annemin babamın kardeşlerimin dertleri vardı hiçkimse senin de bir derdin var mı diye sormadı.. Ünv sınavına hazırlanırken bile annem yanımda değildi yurt dışındaydı babamın bana uyguladığı şiddete ve hiç istemediğimi bilmesine rağmen beni onun yanında bıraktı ve gitti... Tam 1 sene hem ev kadını hem öğrenci oldum, hemen hergün ama sopayla ama kemerle ama elle şiddete maruz kalarak ünvyi kazandım, bitti sandım ama bitmedi ünv de de defalarca zor durumda kaldım babam para göndermedi çalıştım çabaladım annemde yardımcı oldu ve bi şekilde bitirdim.. annemle babam boşanana kadar aynı eziyetleri yaşadım (kpss)dershaneden gelince hangi o....luktan geliyorsun, suç işliyorsun dershane parasıyla faturaları ödemen gerekir deyip şiddet uygulayan bir babam ve içerde hiçbirşey olmuyormuş gibi bilgisayar oyunu oynayan bir annem vardı üstelik çalışıp dershane paramı kendim kazanmama aileme yük olmayım diye düşünmeme rağmen yine de yaranamıyordum o pararayla geleceğimi kurmaya çalışmam suçtu onları beslemeliydim., anlatsam inan bana roman olur uzatmak istemiyorum yani nelerle karşılaşabileceğimi, erkek milletinin nasıl bir yapıya sahip mahluklar olduğunu bilen biriyim bunu da sadece babama dayandırarak değil etrafımda gördüklerimi bildiklerimi de katarak söylüyorum.

Benim evliliğim de bi nevi aileden kaçıştı. O yüzden bişeylere razı olarak evlendim ama şunu söylemeliyim eşimin beni kaybetme korkusu yaşadığını biliyorum bunu nerden mi biliyorum? Daha önce bi kaç ayrılma girişimim olduğunda mide kanamaları geçirdi her defasında ama ben o an onunla ilgilensem de davamdan vazgeçmedim çünkü eşim BENİM DAHA ÖNCEKİ HAYATIMDA NELER YAŞADIĞIMI VE ARTIK ÜZERİNE DAHA FAZLASINI KOYAMAYACAĞIMI BİLİYOR.
Gel gör ki bir mide kanseri riski var ve bundan beni sorumlu tutuyor bu kadar hırçın olmasını buna bağlıyor ama yiyor muyum? HAYIR. Ona hep herkesin hasta olabileceğini iki terketmeye kalktım diye benim yüzümden hasta olmuş olamayacağını ima ediyorum. Ve inan bana kendimi mümkün olduğunca ezdirmemeye çalışıyorum ezmeye her kalktığında ona tepki veriyorum o da kabullenmeyeceğimi anlıyor yavaş yavaş... Daha geçen gün bana dedi ki "ben haksızlık yapsam da sen ses çıkarma alttan al ben pişman olayım beni zaten hep sen tahrik ediyosun" o gün sustum ertesi günü dedim ki "Yaşadığın hiçbir sıkıntı bana haksızlık etmeni gerektirmiyor örnek vereyim Allah korusunun diyelim ki adamın karısı tecavüze uğradı kimi adam gider tecavüzcüyü öldürür, kimisi öldüresiye döver bırakır, kimisi adalete teslim eder yoluna bakar. yani senin davranışlarının müsebbibi ben değilim onlar senin seçimlerin sana hadi canım sende demem bile senin çileden çıkmana yetiyor kb ama ben bunları kaldıramam ben sana bağırıyormuyum? hayır, hakaret mi ediyorum? hayır o halde tahrik olacağın hiçbirşey yokken, keza olsan bile, bana bunu yapmana izin veremem ben değil sen kendini değiştireceksin." dedim

Yani benim bu tip davranışlara eyvallahım yok bilsin istedim. Allah'tan başka kimseden korkum yok çok şükür biliyorum ki hayır bildiğim şer şer bildiğim hayır olabilir o yüzden Allah'tan ne gelirse kabulüm. Olmazsa sağlık olsun belki yeni biriyle yeni ve mutlu bir yuva kurarım düşüncesi hep var zaten aklımda ama vicdanım sızlamıyor çünkü bana bunu o düşündürtüyor. İki gündür soğuk davranıyorum sırnaşmaya davranışlarını düzeltmeye başladı demekki böyle olmak gerekiyor bu adamlara..


Yine de tavsiyelerin için çok ama çok teşekkür ederim aklımın bir köşesinde tutacağım ve inşaAllah rabbim sana ve oğluna yeni ve çok güzel kapılar açsın, çok mutlu olun inşallah...
 
Son düzenleme:
bileti almışken ailene tek başına git
beyfendi gelmesin seninle
ailenle başbaşa vakit geçir
kafanı dinle
sonra zaten o seni aramaya başlar
ne zaman gelecen diye
yani bir süre uzak kalmanız
belki iyi gelir

O konuda anlaştık ama şimdi gidersem ben arıza çıkarıyo durumuna düşerim zaten önceden ikimizin de aldığı karar ailelere ayrı gayrı gidilmeyecekti eşim bunu bozmaya çalışan taraf oldu bi söz verdiyse tutacak, ha benim aileme gitmedi beni de göndermedi mi? Ben de aynısını ona yaparım olur biter.Bundan sonra yumuşak başlı pinkpini zor bulur o.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…