Afedersiniz, bütüüün sayfaları okuyamadım. Kendimden anlatmak istedim çünkü aynı şeyleri ben de yaşadım :)
Ben de bi öğretmenim. İlçede görev yapıyorum, her gün 6da kalkıp, 06:50de ilden ilçeye gitmek için yollara düşüyorum. Ben yola çıktığımda eşim henüz evde mışıl mışıl uyuyor oluyor. Kendi işleri olduğu için neredeyse öğleye kadar evde uyuyabiliyor :)
Evlenmeden önce düğün için kredi çekmiştim. Eşime çekmeden önce bunu belirtip, ondan onay alarak yaptım bunu. Maaşımın büyük bi kısmı gelecek sene nisan ayına kadar krediye kesilecek. Eşimin maddi durumu çok çok çok iyi.. Ülke standartlarının üstünde. Benden gelecek 3 bine aslaaa ihtiyacı yok, cebinde günlük o parayla dolaşıyor.
AMAAAAAAA gel gör ki benim maaş kartıma göz dikiyor! Krediler, faturalarım vs ödendikten sonra bana kalan aylık 300-500 TL'yi çok görüyor! 1.5 ay boyunca maaş kartımı elimden aldı. Bana "ne yaparsan yap sana asla vermeyeceğim" diyordu. Artık en sonunda dayanamayıp annesine söyledim, çok parasız kalıyordum çünkü. Anne babasına bu işler çok ters. Babası çok babayiğit bi adamdır, annesi 10 yıldan fazladır emekli ve maaşının ne kadar olduğunu, onu ne yaptığını eşimin babası bilmez hiç. Ayrıca kayınvalideme karşı da çok cömerttir. Kayınvalidemin elinde en az 5-10 bin TL olur. Böyle anne babanın oğlu eşinin 3 kuruşunu kısmaya çalışıyor işte. Neyse; kayınvalidem durumu hemen kayınpederime anlatmış. Kayınpederim hemen eşimi arayıp (1 kere de değil, bi kaç kere üst üste) maaş kartımı bana geri vermesini söylemiş. "Yakışıyor mu sana? Senin 3000 TL'ye ihtiyacın mı var?" demiş. Sonuç olarak; eşim maaş kartımı bana geri verdi :)
Ben eşimle başedemediğim her durumda ailesine çıtlatıyorum hemen durumu, onlar da hemen müdahale ediyorlar.
Haaaa, şunu da söyliyim.. Şartlar değişik tabi. Eşim de maaşlı bi çalışan olsaydı, geçim sıkıntımız veya ucu ucuna yeten bi durum olsaydı MAAŞ KARTIMI VERMEMEK kaydıyla her türlü destek olurdum ona. Zaten erkekler üzerimizde baskı kurmaya bayılıyorlar, bu kadar kendimizi teslim etmememiz lazım. Sen de bir bireysin, sen de başkasının ağız kokusunu çekiyorsun, sen de akşama kadar yoruluyorsun. Senin de onun kadar konuşma özgürlüğün var bu konuda. Kendisini istediği kadar parçalasın, sen şimdiden alıştır ona bu durumu.