belki de en hayırlısı olmuş.
Acınız da yaşadıklarınız da büyük şeyler ama bana tavrınız son derece bencil geldi
"uzaktayken herşey iyiydi tatillerde benim için kavga etmeyip iyi şekilde devam ettiriyolardı herşeyi.. " cümlenizden anladım bunu.
Senin hatrın için kısa bir süre didişmeyi kesmeleri,savaş baltalarını gömmeleri mi yani herşeyi iyi yapan?
Ailen kedi köpek gibi hergün didişiyo,bunu biliyosun ama sen gelince kısa bir süre kavga etmiyorlar,sonra yine hır gür..
babanın ne kadar mutlu olduğunu görüyosun,kısa sürede kendisini çok seven biriyle umutlu bir birlikteliğe başladığını görüyorsun,hala o mektubu yazmasaydım da mutsuz evliliklerine devam etselerdi düşüncesindesin!
Evlat hatrı için evli kalma zamanları çoktaaan geçmiş,ki büyük kızları üniversitteye başlamış yani.
Benim kaç arkadaşımın ailesi,artı iki halam çocukları büyüttükten sonra boşandılar
Çünkü hatır gönül nereye kadar...Allah da bir can veriyo ve sevmediğin insanı bir ömür yatağın diğer köşesinde görmek işkencelerin en büyüğü olabiliyo.İnsan kendi ailesine bile tahammül edemiyo bazen "ayrı eve çıkayım da kurtulayım" diyo,"evleneyim de kurtulayım" diyo...Tamamen kan bağından oluşan kişiler için bile zaman zaman böyle şeyler düşünülürken körpecik kızken babanın görüp onaylaması sonucunda evlendiğin insandan mı ayrılmak istemeyeceksin?
Baban ne güzel mutluluğu bulmuş,kendin diyosun annem ona böyle davranmazdı diye.Belki de babanın ilk günden beri içinde kalan şeylerdir bu tarz sevgi gösterileri.Onun gerçek mutluluğu bulabilmesi için senin o mektubu yazman lazımdı belki de...
Annen de genç ve kala kalbi atabilen bir kadın.Neden bir gün o da mutluluğu yakalayamasın ki?