Belki bazılarınız çok şaşıracak ama çocukların limitlerini öğrenmeye ihtiyacı vardır. Bakın ihtiyacı vardır diyorum. "Çocuk o, isterse kafamıza da mıçsın, çocukluğunu yaşamalı, istediği her şeyi yapabilir, uyarılamaz" diye bir şey yok. Şunu şunu yapabilir, şurada istediği gibi oynayabilir, ama buraya giremez, bununla oynanmaz diye eğiterek yetiştirilir çocuk. Bunu beceremeyenler, veya saldım çayıra mantığıyla rahatından ödün vermeyerek büyütenler ama çocuk psikolojisi vs diye anlamadıkları konularda ahkam keserler. Çevir kazı yanmasın. Hep derim. Hayattaki en büyük sanat bir insan yetiştirmektir bana göre. Yetiştirmek diyorum, yoksa doğurup büyütmek değil. O çocuğun annesi zaman harcayacak, emek verecek, çocuğuna terbiyeyi, ahlakı, doğruyu, yanlışı öğretecek. Doğduğundan itibaren ilmek ilmek işlenecek o çocuk. Güzel bir birey yetiştirebilmek için. Çocuk yetiştirmek budur. Kaç kişi yapabiliyor ki? Yapanı da görüyorum, ama istisna. Biz burada neyi tartışıyoruz ki. " çocuktur yapar, fanusa mı koyalım da, yetişkin gibi mi otursun da..." bunlar çok sığ geliyor bana.
Çok mu zor mesela çocuğuna " bak xcim, burası bizim evimiz değil, bunlar bizim eşyamız değil. Oyuncak da değiller zaten. Oynanmaz. Bak biz kendi oyuncaklarımızla burada oynayalım. Teyzenin eşyalarına zarar vermeyelim, çok ayıp" gibi bir konuşma yapmak, çocuğunu daha en baştan böyle eğitmek? Yav yoksa ben çok mu ütopik düşünüyorum anlamadım ki...