• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Misafir ve Çocukları

Aha bal gibi de veriyorum çocuk sevmiyorum diyen kişi botmal değildir tedavi olsun , hayvanları sevmiyorum dese bir ton elestiri alirdi bazı seyler ne kadar normalleştirilmeye calisiyor bir insan evladindan bahsediyoruz yahu herseyin kolayi var kitlersin odayı olur biter bu konu sahibi cocukları çekiştirmek istiyor hay tovbe tovbe
Sensin anormal.
Hayvanların zararı yok ama insanların çok.
Şımarık çocuk sevmiyoruz diye mi anormal olduk?
 
Bayramda arkadaslarim bana geldi ve abartmiyorum tam 16 tane çocuk vardi evet evim dagildi ama benim o daginikligi toplamak 1 saatimi aldi ben kimsenin hele de bir çocuğun kalbini asla kirmak istemem o çocuklar tek tek gelince uslular ama hepsi bir olunca durmuyorlar yerinde.yapacak birşey yok ne yapalim cociklar saksida mi buyusun birde sadece bayramda geliyorlarmis valla ben o akrabaların yerinde olsam size gelmezdim.tamam annelerin de uyarmasi lazim.ama adi üstünde çocuk onlar inanin çok sinir oluyorum evim dgiliyor diye çocuklu insan istemeyenlere
 
Boşver bulaşma hiç
Kendi çocuğuna sahip çıkamıyor daha
Kim bilir kaç ev sahibini canından bezdirdi
Oradan geliyor bu rahatlığı
Bence de.
Çocuğunu arayacağına gelip buraya konu açmış.
Her doğuran çocuk gelişiminden ve yetiştirmesinden anladığını sanıyor.
Çirkeflik diz boyu.
Allah bilir kaç ev sahibi illallah etmiştir arkalarından, katılıyorum.
 
Bayramda arkadaslarim bana geldi ve abartmiyorum tam 16 tane çocuk vardi evet evim dagildi ama benim o daginikligi toplamak 1 saatimi aldi ben kimsenin hele de bir çocuğun kalbini asla kirmak istemem o çocuklar tek tek gelince uslular ama hepsi bir olunca durmuyorlar yerinde.yapacak birşey yok ne yapalim cociklar saksida mi buyusun birde sadece bayramda geliyorlarmis valla ben o akrabaların yerinde olsam size gelmezdim.tamam annelerin de uyarmasi lazim.ama adi üstünde çocuk onlar inanin çok sinir oluyorum evim dgiliyor diye çocuklu insan istemeyenlere

Burada örnekler verildi birsürü ayağına cam batan elini kesilen kişiler var. Aşağıda koşturma sesinden rahatsız olan komşularımız var . Benim bizzat yüzüme tekme , kafama bardak atıldı . Bilgisayarım bozuldu . Çocuk deyip gecemiyoruz. Herkes çocuğuna baksın . Çocuğuna bakamayan gezmeyecek .
 
Bayramda arkadaslarim bana geldi ve abartmiyorum tam 16 tane çocuk vardi evet evim dagildi ama benim o daginikligi toplamak 1 saatimi aldi ben kimsenin hele de bir çocuğun kalbini asla kirmak istemem o çocuklar tek tek gelince uslular ama hepsi bir olunca durmuyorlar yerinde.yapacak birşey yok ne yapalim cociklar saksida mi buyusun birde sadece bayramda geliyorlarmis valla ben o akrabaların yerinde olsam size gelmezdim.tamam annelerin de uyarmasi lazim.ama adi üstünde çocuk onlar inanin çok sinir oluyorum evim dgiliyor diye çocuklu insan istemeyenlere
Gelen çocuk evi dağıtsa, annesi ''Yapma yavrum, uslu dur.'' dese kızmam.
Ama, şımarık şımarık davranıp onu bunu kırsa, annesi keyfinden yan gelip otursa, bir de bu hareketleri meşrulaştırmaya çalışsa, işte orada kızarım.
Yoksa evin dağınıklığı ne olabilir, yere saçılan yastıklar falan. Onlar da toplanır biter.
Hatırlıyorum ben de çok dağınıklık topladığımı, ama anneleri ikaz etti, ben de onlarla çocuk oldum, oyunlarına katıldım deli gibi eğlendik.
Benim hayatım, mesleğim, geleceğim çocuk. Onları yetiştirmek benim sorumluluğum.
Ama şımarık çocuk?
İşte orada sağlam bir ayar veririm.
 
Bayramda arkadaslarim bana geldi ve abartmiyorum tam 16 tane çocuk vardi evet evim dagildi ama benim o daginikligi toplamak 1 saatimi aldi ben kimsenin hele de bir çocuğun kalbini asla kirmak istemem o çocuklar tek tek gelince uslular ama hepsi bir olunca durmuyorlar yerinde.yapacak birşey yok ne yapalim cociklar saksida mi buyusun birde sadece bayramda geliyorlarmis valla ben o akrabaların yerinde olsam size gelmezdim.tamam annelerin de uyarmasi lazim.ama adi üstünde çocuk onlar inanin çok sinir oluyorum evim dgiliyor diye çocuklu insan istemeyenlere

kendinize göre haklısınız belki ,ama eline kalem alıp duvarı çizen çocuğu için ay sizde kalemi ortada bırakmasaydınız diyen anneler biliyorum(ki kalem çalışma masasında kalemlikte ),oğlu evin sabit telefonunu küt küt sehpaya vururken babası olacak kişinin aman çocuktur yapsın psikolojisi bozulur uyarmam ben diyen babalar biliyorum,eline yağlı yağlı börek çörek verip sonrada o eliyle evin heryerini elleyen çcoukların annelerine lafımız,annesi çcouğuna yemek yeme adabını öğretememiş diye ben tüm evi silmek zorundamıyım.böyle çocuklu misafiri istenilmedi diyede kimse kabahatli değildir.
 
annem ve babam herhangi bir yanlışımda bana sadece bakarlardı. o an anlardım hatamı ve her ne yapıyorsam bırakırdım. her dediğim yapılmadı. bana sevgilerini verdiler, saygılarını verdiler. çok şükür özgüvenimde herhangi bir sorun yok, gayet yerinde. insanlar hatalarını kapatmak için saçma bahaneler üretiyorlar. özgüvenin çocuğun her isteğine evet demekle ilgisi maalesef yok :)
 
Ben de o istenmeyen çocukların annelerinden biriyim. Hani şu herkes çoluguna çocuğuna sahip çıksın dediğiniz annelerden...

Çocuğum inanılmaz hareketli. Odada bırakıp tuvalete bile gidemedigim zamanlar oldu. Her şeyi merak ediyor bakmak istiyor. Sürekli yapma etme demekten bazen bağrımın yorulduğunu hissediyorum. Kısacası iflahim kesiliyor. Bi yerlere gittiğimde annesinin kucağında taş gibi oturan çocuklar görünce kıskanıyorum resmen. Ama n'apabilirim ki? Bu da benim çocuğum.

Sizin bayramlarda dağılıyor diye şikayet ettiğiniz ev varya, bizimkilerin yanında müze gibi kalır. Sırf bu yüzden yani etrafı dağıtıyor diye merak edip kurcalıyor diye anneme bırakırken bile gözüm arkada kalıyor. Gitmek için can attığımız yere sırf çocuklarımiz durmaz diye gitmiyoruz biliyo musunuz? E bayramlar da bile insan içine çıkmazsak biz ne olacağız?

Bizim suçumuz mu kardeşim niye sıkıntısını biz çekelim diyeceksiniz belki... Haklısınız... Bu çoğu zaman bizim suçumuz bile değilken sizden ara sıra tahammül beklemek gereksiz olur. Ha bi de bi kaç arkadaş çocuklarını böyle yetiştirmeselermis gibi şeyler yazmış. İnanın bazı çocuklar yetistirmeyle böyle olmuyor. Çocuk engel olamıyor kendine. Yemek yerken bile ayakları kipirdar mi bi insanin?

Eğer etrafın dagilmasini istemiyorsaniz oda kapılarını kilitleyebilirsiniz. Ben gittiğim yerlerde onu teklif ediyorum. En azından yatak odasi gibi özel yerlere giremiyor çocuk.
 
Belki bazılarınız çok şaşıracak ama çocukların limitlerini öğrenmeye ihtiyacı vardır. Bakın ihtiyacı vardır diyorum. "Çocuk o, isterse kafamıza da mıçsın, çocukluğunu yaşamalı, istediği her şeyi yapabilir, uyarılamaz" diye bir şey yok. Şunu şunu yapabilir, şurada istediği gibi oynayabilir, ama buraya giremez, bununla oynanmaz diye eğiterek yetiştirilir çocuk. Bunu beceremeyenler, veya saldım çayıra mantığıyla rahatından ödün vermeyerek büyütenler ama çocuk psikolojisi vs diye anlamadıkları konularda ahkam keserler. Çevir kazı yanmasın. Hep derim. Hayattaki en büyük sanat bir insan yetiştirmektir bana göre. Yetiştirmek diyorum, yoksa doğurup büyütmek değil. O çocuğun annesi zaman harcayacak, emek verecek, çocuğuna terbiyeyi, ahlakı, doğruyu, yanlışı öğretecek. Doğduğundan itibaren ilmek ilmek işlenecek o çocuk. Güzel bir birey yetiştirebilmek için. Çocuk yetiştirmek budur. Kaç kişi yapabiliyor ki? Yapanı da görüyorum, ama istisna. Biz burada neyi tartışıyoruz ki. " çocuktur yapar, fanusa mı koyalım da, yetişkin gibi mi otursun da..." bunlar çok sığ geliyor bana.

Çok mu zor mesela çocuğuna " bak xcim, burası bizim evimiz değil, bunlar bizim eşyamız değil. Oyuncak da değiller zaten. Oynanmaz. Bak biz kendi oyuncaklarımızla burada oynayalım. Teyzenin eşyalarına zarar vermeyelim, çok ayıp" gibi bir konuşma yapmak, çocuğunu daha en baştan böyle eğitmek? Yav yoksa ben çok mu ütopik düşünüyorum anlamadım ki...
 
Ben de o istenmeyen çocukların annelerinden biriyim. Hani şu herkes çoluguna çocuğuna sahip çıksın dediğiniz annelerden...

Çocuğum inanılmaz hareketli. Odada bırakıp tuvalete bile gidemedigim zamanlar oldu. Her şeyi merak ediyor bakmak istiyor. Sürekli yapma etme demekten bazen bağrımın yorulduğunu hissediyorum. Kısacası iflahim kesiliyor. Bi yerlere gittiğimde annesinin kucağında taş gibi oturan çocuklar görünce kıskanıyorum resmen. Ama n'apabilirim ki? Bu da benim çocuğum.

Sizin bayramlarda dağılıyor diye şikayet ettiğiniz ev varya, bizimkilerin yanında müze gibi kalır. Sırf bu yüzden yani etrafı dağıtıyor diye merak edip kurcalıyor diye anneme bırakırken bile gözüm arkada kalıyor. Gitmek için can attığımız yere sırf çocuklarımiz durmaz diye gitmiyoruz biliyo musunuz? E bayramlar da bile insan içine çıkmazsak biz ne olacağız?

Bizim suçumuz mu kardeşim niye sıkıntısını biz çekelim diyeceksiniz belki... Haklısınız... Bu çoğu zaman bizim suçumuz bile değilken sizden ara sıra tahammül beklemek gereksiz olur. Ha bi de bi kaç arkadaş çocuklarını böyle yetiştirmeselermis gibi şeyler yazmış. İnanın bazı çocuklar yetistirmeyle böyle olmuyor. Çocuk engel olamıyor kendine. Yemek yerken bile ayakları kipirdar mi bi insanin?

Eğer etrafın dagilmasini istemiyorsaniz oda kapılarını kilitleyebilirsiniz. Ben gittiğim yerlerde onu teklif ediyorum. En azından yatak odasi gibi özel yerlere giremiyor çocuk.
Siz bilinçli bir annesiniz, çocuğunuza yapmaması gerektiğini söylüyorsunuz.
Böyle annelerin benim evimde her zaman yeri vardır, ve vardı.
Çok dağınıklık topladım, çok çocuk peşinde koşup arkasını kolladım, ama annelerinin ikaz ettiği çocukları.
''Amaaan bir şey olmaz canım, çocuk o yapar'' diye umursamazlığa vuranlar ise davet edilmedi bir daha.
Aslında derdimiz etrafın dağılmasından çok, anne babaların pişkin ve umursamaz tutumları.
Yere saçılmış yastıkları toplamaktan, halıları düzeltip eşyaları yerine koymaktan hiç gocunmadım.
 
Belki bazılarınız çok şaşıracak ama çocukların limitlerini öğrenmeye ihtiyacı vardır. Bakın ihtiyacı vardır diyorum. "Çocuk o, isterse kafamıza da mıçsın, çocukluğunu yaşamalı, istediği her şeyi yapabilir, uyarılamaz" diye bir şey yok. Şunu şunu yapabilir, şurada istediği gibi oynayabilir, ama buraya giremez, bununla oynanmaz diye eğiterek yetiştirilir çocuk. Bunu beceremeyenler, veya saldım çayıra mantığıyla rahatından ödün vermeyerek büyütenler ama çocuk psikolojisi vs diye anlamadıkları konularda ahkam keserler. Çevir kazı yanmasın. Hep derim. Hayattaki en büyük sanat bir insan yetiştirmektir bana göre. Yetiştirmek diyorum, yoksa doğurup büyütmek değil. O çocuğun annesi zaman harcayacak, emek verecek, çocuğuna terbiyeyi, ahlakı, doğruyu, yanlışı öğretecek. Doğduğundan itibaren ilmek ilmek işlenecek o çocuk. Güzel bir birey yetiştirebilmek için. Çocuk yetiştirmek budur. Kaç kişi yapabiliyor ki? Yapanı da görüyorum, ama istisna. Biz burada neyi tartışıyoruz ki. " çocuktur yapar, fanusa mı koyalım da, yetişkin gibi mi otursun da..." bunlar çok sığ geliyor bana.

Çok mu zor mesela çocuğuna " bak xcim, burası bizim evimiz değil, bunlar bizim eşyamız değil. Oyuncak da değiller zaten. Oynanmaz. Bak biz kendi oyuncaklarımızla burada oynayalım. Teyzenin eşyalarına zarar vermeyelim, çok ayıp" gibi bir konuşma yapmak, çocuğunu daha en baştan böyle eğitmek? Yav yoksa ben çok mu ütopik düşünüyorum anlamadım ki...

Bekarken bende öyle düşünürdüm. Ben de bi anne olarak "bunu yapmayı beceremeyen anneler" kısmına alındım galiba. Önce ki yorumumda da yazmıştım. Ben umursamaz bi anne değilim şahsen. Bi yere gittiğimizde oturup sohbet edemiyorum peşinde dolaşmaktan. Ama 3 yaşında bi çocuğa burası teyzenin yasak bölge falan desen de en fazla 3 dk sürüyor. Dediğin gibi yapan anneler yok mu? Var tabi ki. Ama burda da etken yine çocuk. Uslu uslu oturan çocuk da var benim ki gibi şeytanla pabuç çevirmece oynayan da. Keşke benim çocuğum da kaldırım taşı gibi yerinde otursa da ne güzel egitim verdim diye hava atabilsem.
 
Bekarken bende öyle düşünürdüm. Ben de bi anne olarak "bunu yapmayı beceremeyen anneler" kısmına alındım galiba. Önce ki yorumumda da yazmıştım. Ben umursamaz bi anne değilim şahsen. Bi yere gittiğimizde oturup sohbet edemiyorum peşinde dolaşmaktan. Ama 3 yaşında bi çocuğa burası teyzenin yasak bölge falan desen de en fazla 3 dk sürüyor. Dediğin gibi yapan anneler yok mu? Var tabi ki. Ama burda da etken yine çocuk. Uslu uslu oturan çocuk da var benim ki gibi şeytanla pabuç çevirmece oynayan da. Keşke benim çocuğum da kaldırım taşı gibi yerinde otursa da ne güzel egitim verdim diye hava atabilsem.

Bence eğitim çocuk doğduğunda başlar. 3 yaşında değil. Daha ayakta zor duran, yürümeyi yeni öğrenmiş hap kadar çocuğun yanımdan geçerken bana selam verip geçtiğini bilirim. Demek ki bu çocuklara bir şeyler öğretiliyor, yaşlarına bakılmadan onlarla güzel vakit geçiriliyor, bu çocuklar gerçek anlamda yetiştiriliyor ki bunları biliyorlar. Ben ABD' de yaşıyorum, ve buradaki insanların çocuklarına böyle çok küçük yaşlarda bir şeyler öğretriklerine şahit oldum, oluyorum. Kimse üstüne alınmasın ama Türk kültüründe pek yaygın değildir, o yüzden size garip gelmiş olabilir.
 
Bekarken bende öyle düşünürdüm. Ben de bi anne olarak "bunu yapmayı beceremeyen anneler" kısmına alındım galiba. Önce ki yorumumda da yazmıştım. Ben umursamaz bi anne değilim şahsen. Bi yere gittiğimizde oturup sohbet edemiyorum peşinde dolaşmaktan. Ama 3 yaşında bi çocuğa burası teyzenin yasak bölge falan desen de en fazla 3 dk sürüyor. Dediğin gibi yapan anneler yok mu? Var tabi ki. Ama burda da etken yine çocuk. Uslu uslu oturan çocuk da var benim ki gibi şeytanla pabuç çevirmece oynayan da. Keşke benim çocuğum da kaldırım taşı gibi yerinde otursa da ne güzel egitim verdim diye hava atabilsem.

Çocuklar yerinde oturamaz, asıl sus pus oturursa bir sorun olduğu düşünülmeli, çocuk onlar elbette hareketli olacaklar ama bu konuda ana mevzu anladığım kadarıyla çocuklarıyla ilgilenmeyen anneler.

3 yaşındaki bir çocuk ele avuca gelmez elbette, merak eder, kurcalar, kırar döker, tırmanır, buna kimsenin itirazı olmaz, itiraz annenin gayette gülerek birazda rahat tavırlarla çocuğunun yaptıklarına ses çıkarmaması.

Kimse sakin çocuk yetiştirmemiştir, benim kızım 5 aylıkken dahi yerinde duramıyordu, o kadar hareketliydi ki doktoruna danışarak onayını alarak yürütece koymak zorunda kaldım, 5 aylık çocuk yürütece binmeye başladıktan birkaç hafta sonra resmen tırmanarak çıkmaya başladı o yürüteçten, gerinip gerinip tv dolabına çarpardı, düşünün çocuktaki hareketi, 9 aylıkken yürüdü, sürekli bir hareket halindeydi, evde eline ne geçerse kırardı ama evde kırdığı merakını yendiğinden belki de, misafirliğe gittiğimde ev sahibinin hiçbir eşyasına dokunmazdı, asla kendi haline bırakmadım koştum hep peşinde.

İş annelerde bitiyor, siz koşarsınız, yapma etme dersiniz yine de yapar o zaman zaten kimse de kalkıp size laf söylemez, bende kızardım ilgisiz annelere, ben koşup çabalarken rahat rahat oturup çocuğunun yaptıklarını görmezden gelmelerine kızardım çünkü ben onların Hiçbirinin evinde ufacık bir zarar verdirtmezdim kızıma.
 
Benimde çocuğum böyle 1,5 yaşında laftan sözden de anlamıyor, bende milletin evini dağıtmasına bayılmıyorum ama anlamıyor. Bir yere gitsem dağıttığı yeri toplamaktan sohbet edemiyorum valla. Ama hiç kimse buna katlanmak zorunda değil daha yüzüme birşey diyen olmadı ama arkamdan söylenen oluyordur illa ki.
O yüzden ben arkadaşlarımı ya bana davet ediyorum yada çocuğu eşime bırakıp ben çıkıyorum. Herkes kendine göre haklı.
Ama benim çocuğum yokken arkadaşlarımın yaramaz çocukları bana sıkıntı olmazdı gittiklerinde toplardım ortalığı.
 
Bence eğitim çocuk doğduğunda başlar. 3 yaşında değil. Daha ayakta zor duran, yürümeyi yeni öğrenmiş hap kadar çocuğun yanımdan geçerken bana selam verip geçtiğini bilirim. Demek ki bu çocuklara bir şeyler öğretiliyor, yaşlarına bakılmadan onlarla güzel vakit geçiriliyor, bu çocuklar gerçek anlamda yetiştiriliyor ki bunları biliyorlar. Ben ABD' de yaşıyorum, ve buradaki insanların çocuklarına böyle çok küçük yaşlarda bir şeyler öğretriklerine şahit oldum, oluyorum. Kimse üstüne alınmasın ama Türk kültüründe pek yaygın değildir, o yüzden size garip gelmiş olabilir.
Bu konuda haklısın, çocuk eğitimi doğumdan itibaren başlar, yeni doğanın eğitimimi olurmuş diye birşey yok, en ufak örnek bebeklere uyku düzeni verilir, bu bir eğitimdir, sonrasında tuvalet eğitimi verilir, bebekler doğar eğitim başlar.

Konu sahibesinin ilk mesajını okudumda bu çocuklar arasında 13 yaşındakilerde var, 3-4 yaşındaki çocuklar bir derece, en nihayetinde Küçükler fakat 13 yaşındaki bir çocuk ortalık kurcalayıp birşeyler kırıyorsa bu şımarıklıktır.
 
Back
X